YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Maaş ödemelerin 60 gün içerisinde geri alınabileceğine ilişkin Danıştay kararı, Sayıştay yargılamasını engellemeyeceği hk.

Karar Özeti

 

Ayrıca dilekçede yer verilen, Danıştay’ın 22.12.1973 tarih ve 1973/14 sayılı kararıyla “...idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde, süre aranmaksızın terfi veya intibaka dayanarak ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, ancak belirtilen istisnalar dışında kalan hatalı ödemelerin istirdatının, hatalı ödemenin ilk yapıldığı tarihten başlamak üzere 60 gün (dava açma süresi) içinde kabil olduğu ve 60 günlük süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceğine, sakat işlemin bundan yararlanan lehine kazanılmış hak doğurmasa da, bunun kişiler için doğurduğu sübjektif etki ve sonuçlarının korunması gerektiği...” hükmü ileri sürülerek itirazda bulunulmakta ise de,

 

6085 sayılı Sayıştay Kanun’un 60’ıncı maddesinde ise "Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay’ın kesinleşmiş kararları arasındaki uyuşmazlıklarda, 52’nci maddede belirtilen ilgililerin 56’ncı maddedeki esas ve usuller dairesinde başvuruları üzerine Sayıştay kararı yargılamanın iadesi yoluyla görüşülerek uyuşmazlık Danıştay kararı doğrultusunda giderilir." hükmü yer almakta olup,

Karar

 

Kamu İdaresi Türü          Belediyeler ve Bağlı İdareler     

 

Yılı         2017    

 

Dairesi  6           

 

Dosya No           46310  

 

Tutanak No        48208  

 

Tutanak Tarihi   16.9.2020         

 

Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar        

 

1-216 sayılı ilamın 10.maddesi ile; ... Büyükşehir Belediyesi tarafından Daire Başkanı ...’a ödenen ek ödemelerin, ilgiliye ödenen görev tazminatlarından mahsup edilmemesi nedeniyle neden olunan toplam ...-TL’nin Harcama Yetkilisi (Fen İşleri Dairesi Başkanı) ..., Geçekleştirme Görevlisi (İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı) ... ile Gerçekleştirme Görevlisi (Maaş Tahakkuk Şube Müdürü) ...’nun tazminine hükmedilmiştir.

 

Dilekçiler, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., diğer sorumlu ... ile ahizler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... 216 sayılı İlâmın 10. maddesine itiraz etmekte ise de; söz konusu tazmin hükmü İlâmda isimleri yazılı Gerçekleştirme Görevlisi ve Harcama Yetkilisine tevcih edilmiş olup dilekçilerin bu tazmin hükümlerinde iştiraki bulunmamaktadır.

 

Sayıştay Dairelerince verilen kararlara karşı, Temyiz Kurulu nezdinde temyize yetkili olanlar; 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55 inci maddesinin 2 nci fıkrasının atıfta bulunduğu 52 nci maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen daire ve makamlar ile kendilerine tazmin hükmedilmiş olan memurlardan ibaret olup, bunlar arasında yer almayan ve fazla ödemenin Ahizi konumundaki veya sorumluluğa iştiraki olmayan kişilerin temyiz taleplerinin reddine, oybirliğiyle karar verilerek,

 

Sorumluluğa iştiraki bulunan diğer dilekçiler için temyiz talebinin görüşülmesine geçildi.

 

Temyiz Dilekçesi

 

Dilekçiler Harcama yetkilisi ve aynı zamanda ahiz olan ... ve Gerçekleştirme görevlisi ... tarafından sunulan aynı mahiyetteki temyiz dilekçesinde özetle;

 

12/5/2008 tarih ve 2008/13694 sayılı Görev Tazminatı Ödenmesi Hakkında Kararın 2. Maddesinde; "Görev tazminatı, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve bu tazminata hak kazanma ve ödemelerde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır." 3. Maddesinde; "10/3/2000 tarihli ve 2000/457 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli Kararın 3, 4, 5 ve 6 ncı maddeleri görev tazminatı hakkında da uygulanır. 4. Maddesinde; "Bu Kararın 1 inci maddesi gereğince ödenecek görev tazminatı tutarından mahsup edilecek tutarın, görev tazminatının %20'sini geçmesi halinde, görev tazminatının % 80'i asgari görev tazminatı olarak ödenir." denilmekte olduğu,

 

375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin "Ek Madde 9" ikinci paragrafında; "Ek ödemeye hak kazanılmasında ve bu ödemenin yapılmasında aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Bu maddeye göre yapılacak ek ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ödemesi, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun yapılan benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz." denildiği,

 

657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan kamu personellerine, kadro unvan ve görevleri göz önünde bulundurularak, önce "Temsil Tazminatı”, sonra "Görev Tazminatı" ve nihayet "Ek Ödeme ödemesi yapılmaya başlandığı, bahse konu ödemeler ilgili mevzuatınca verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle yürürlüğe girdiği, her bir kararname müstakil bir karar mahiyetinde olduğu,

 

Memurlara "Temsil Tazminatı", "Görev Tazminatı" ve "Ek Ödeme" yapılmasını düzenleyen kararlar aynı anda yürürlükte bulunduğu, bu düzenlemeler arasında önceki sonraki normlardan hangi hükmün uygulanacağı noktasında muğlaklık bulunması sebebiyle ek ödemenin görev tazminatından mahsubunun yapılmamasında kamu görevlisinin kasıt, kusur ve ihmalinin bulunmadığına ve hukuki yorumla alakalı bir husus olduğuna bu sebeple kamu zararına sebebiyet verilmediğine yer verilmektedir.

 

Ayrıca, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu, 22.12.1973 tarih ve 1969/8 - 1973/14 sayılı kararı ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü 09.12.1997 tarih ve 29790 sayılı 64 sıra numaralı genelgesi dayanak gösterilmek suretiyle fazla ödemelerin dava açma süresinden sonra geri alınamayacağı ifade edilmektedir.

 

Tüm bu sebeple ilgili ilam hükmünün kaldırılması talep edilmektedir.

 

Başsavcılık Mütalaası

 

Dilekçiler tarafından sunulan aynı mahiyetteki temyiz dilekçesine istinaden verilen Başsavcılık Mütalaasında aynen;

 

“12.11.2019 tarihli ve 63714638-225.04.01[46310]-E.19010948 sayılı yazınız.

 

... Büyükşehir Belediyesinin 2017 yılı hesabının 6. Dairede yargılanması sonucunda düzenlenen 28.2.2019 tarihli karar ve 216 sayılı İlamın 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 45, 46, 47, 48, 49 ve 57 (57/B) maddesi kararına karşı sorumlulardan, ... ve 23 arkadaşının ilgi yazıları ile Başsavcılığımıza gönderilen temyiz talebi içeren dilekçesi incelendi.

 

Dilekçede, İlamın maddeleri belirtilen ve imzası bulunan kişilerden; ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'a söz konusu maddelerde tazmine hükmedilmediği, ...'ın ise dilekçede imzasının bulunmadığı, dilekçede imzası bulunan ...'ın dilekçede belirtilen İlam maddelerinde değil yapılan incelemede 58. maddede sorumluluğu bulunduğu değerlendirilerek, İlamın aynı mahiyetteki 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 45, 46, 47, 48, 49, 57 (57/B) ve 58. maddesiyle ilgili, temyiz dilekçesinde ismi ve imzası olan, İlamın ayrı maddelerinde sorumluluğu bulunan diğer kişiler ile ilgili olarak;

 

Dairesince, ... Büyükşehir Belediyesi, Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, İç Denetçi, 1. Hukuk Müşaviri ve Daire Başkanlarına ödenen ek ödemelerin, ilgililere ödenen görev tazminatlarından mahsup edilmemesi sonucu oluşan kamu zararının sorumlulardan tazminine karar verilmiştir.

 

Sorumluların aynı mahiyetteki ortak savunmalarında, yapılan ödemelerin, Anayasa, Kanun ile ikincil mevzuat, Danıştay ve Yargıtay kararlarına göre yapıldığını, yapılan ödemelerde kasıt kusur ve ihmallerinin bulunmadığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir,

 

4505 sayılı Kanunun 5. maddesi, 10.3.2000 tarih ve 2000/457 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli Temsil Tazminatı Ödenmesi Hakkındaki Kararın 4. maddesi, hükümlerine göre ödenen ek ödemelerin, ilgililere ödenen görev tazminatlarından mahsup edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

 

Buna göre, söz konusu İlamım maddelerinde adına tazmine hükmedilmeyen ve dilekçede imzası bulunmayan kişilerin temyiz talebiyle ilgili yapılacak bir işlem olmadığına, diğer kişiler için verilen gerekçeli Daire kararının tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.”

 

Denilmektedir.

 

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

 

216 sayılı ilamın 10.maddesi ile ... Büyükşehir Belediyesi tarafından Daire Başkanı ...’a ödenen ek ödemelerin, ilgiliye ödenen görev tazminatlarından mahsup edilmemesi nedeniyle neden olunan toplam ...-TL’nin Harcama Yetkilisi (Fen İşleri Dairesi Başkanı) ..., Geçekleştirme Görevlisi (İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı) ... ile Gerçekleştirme Görevlisi (Maaş Tahakkuk Şube Müdürü) ...’nun tazminine hükmedildiği anlaşılmaktadır.

 

Sayıştay 6. Dairesince 216 sayılı ilamın 10. Maddesi ile verilen tazmin hükmüne istinaden sorumluluğuna hükmedilen harcama yetkilisi ve aynı zamanda ahiz olan ... ve Gerçekleştirme görevlisi ... temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

 

Esas yönünden inceleme;

 

Dosya ve ilgili belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde;

 

... Büyükşehir Belediyesi tarafından Daire Başkanı ...’a ödenen ek ödemelerin, ilgiliye ödenen görev tazminatlarından mahsup edilmediği dolayısıyla kamu zararına sebebiyet verildiğine hükmedildiği,

 

Sorumluluğuna hükmedilen dilekçilerce dilekçelerinde, 12.02.2000 tarih ve 4505 sayılı Kanun, 27/6/1989 tarihli ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin, 2008/13964 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli Görev Tazminatı Ödenmesi Hakkında Kararın bulunmakta olduğu,

 

657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan kamu personellerine, kadro unvan ve görevleri göz önünde bulundurularak; önce "Temsil Tazminatı”, sonra "Görev Tazminatı" ve nihayet "Ek Ödeme ödemesi yapılmaya başlandığı, bahse konu ödemeler ilgili mevzuatınca verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle yürürlüğe girdiği, her bir kararname müstakil bir karar mahiyetinde olduğu

 

Memurlara "Temsil Tazminatı", "Görev Tazminatı" ve "Ek Ödeme" yapılmasını düzenleyen Kararlar aynı anda yürürlükte bulunduğu, hangi hükmün uygulanacağı noktasında hukuki muğlaklık olduğu bu sebeple 5018 sayılı Kanunun 71’nci maddesinde kamu zararından sorumluluk doğması için aranan manevi unsur olan kastın somut olayda olmadığı tüm bu sebeplerle tazmin hükmünün hukuka aykırı olduğu,

 

Ayrıca 22.12.1973 tarih ve 1973/14 sayılı Danıştay İçtihadı Birleştirme kararı ve Danıştay 2. Dairesinin 2012 tarih ve 2010/5111 sayılı sayılı kararı ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü 09.12.1997 tarih ve 29790 sayılı 64 sıra numaralı genelge mahiyetine dayanılarak, idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi halleri dışında kalan hatalı ödemelerin, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde geri istenemeyeceği netice itibariyle kamu zararının tazmini hükmünün kaldırılması talep edilmiştir.

 

İlam konusu ek ödemenin görev tazminatından mahsubuna ilişkin hukuki düzenlemeler şu şekildedir;

 

12.2.2000 tarihli 4505 sayılı Sosyal Güvenlikle İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Temsil Tazminatı Ödenmesi Hakkında Kanunun 5’inci maddesinin (c) bendinde;

 

“Teşkilat veya özel kanunlarında yer alan hükümlere göre kadro karşılığı sözleşmeli, sözleşmeli veya kapsam dışı statüde çalışanlara temsil tazminatı ödenmez. Bu tazminata hak kazananlara personel veya teşkilat kanunları veya diğer kanuni düzenlemeler ile kaynağı ne olursa olsun ödenmekte olan döner sermaye katkı payları, fiilen yapılmayan ders karşılığı ek ders ücreti ödemeleri, fon, ek ödeme, teşvik ödemesi ve benzeri ödemelerin aylık net tutarları, temsil tazminatının net tutarından mahsup edilir.

 

Ancak mahsup işlemleri, görev tazminatına uygulanan mahsupla ilgili hükümler esas alınarak yürütülür. …” denilmekte;

 

4505 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan 10.03.2000 tarihli ve 2000/457 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli Temsil Tazminatı Ödenmesi Hakkındaki Karar’ın 4’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında;

 

“Yukarıdaki fıkra kapsamı dışında kalan personel veya teşkilat kanunları veya diğer düzenlemeler ile kaynağı ne olursa olsun ödenmekte olan; ilgili mevzuatları uyarınca kurulmuş fon ve hesaplardan yapılan her türlü ödemeler, 24/6/1994 tarihli ve 4009 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin (a) fıkrası uyarınca yapılan ödemeler, İl Özel İdaresi Kanununun 100 ve 140 ıncı maddeleri uyarınca yapılan ödemeler, fiilen yapılmayan ders karşılığı ödenen ek ders ücretleri, maktu ve nisbi olarak ödenen her türlü fazla çalışma ücretleri (asayiş tazminatı dahil, doğal afetler nedeniyle yapılan ödemeler hariç), ek tazminat ve kurumsal bazda yapılan tazminat ödemeleri, 8/5/1991 tarihli ve 3717 sayılı Kanunun değişik 2 nci maddesi uyarınca yol tazminatının 1/2 si olarak kamu bankasına yatırılan paralardan her ay itibarıyla yapılan ödemeler, döner sermaye kaynaklarından yapılan her türlü ödemeler, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yapılan ek tazminat ödemeleri, muhtelif mevzuat çerçevesinde yapılan; ödeme, ücret ödemesi, ek ücret ödemesi, teşvik ödemesi ve ikramiye ile benzeri adlar altında yapılan bütün ödemelerin aylık net tutarları, temsil tazminatının net tutarından mahsup edilir.”

 

hükmü yer almaktadır.

 

Temsil Tazminatı Ödenmesi Hakkındaki Kararın 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında ise; temsil tazminatının ödenmesinde mahsup işlemine tabi tutulmayacak ödemeler tahdidi olarak sayıldığı,

 

Mezkur maddenin 2’nci fıkrasında temsil tazminatından mahsup edilmesi gereken ödemeler belirtilirken; tahdidi olarak sayılan ödemelerin akabinde “muhtelif mevzuat çerçevesinde yapılan; ödeme, ücret ödemesi, ek ücret ödemesi, teşvik ödemesi ve ikramiye ile benzeri adlar altında yapılan bütün ödemelerin aylık net tutarları, temsil tazminatının net tutarından mahsup edilir.” ifadesinden muhtelif mevzuat ile belirlenmiş olan bütün ödemelerin; adlarının ilgili fıkrada geçip geçmediğine bakılmaksızın temsil tazminatından mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmalıdır.

 

Temsil Tazminatı Ödenmesi Hakkındaki Karar’ın dayanağı olan 4505 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinin (c) bendinde de; ek ödemenin temsil tazminatından mahsup edileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla 375 sayılı KHK’nın ek 9’uncu maddesi uyarınca yapılan ek ödemenin de temsil tazminatından mahsup edilmesi gerekmektedir.

 

11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2008/13964 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli Görev Tazminatı Ödenmesi Hakkındaki Karar’ın “Görev tazminatı göstergeleri” başlıklı 1’inci maddesinde; makam tazminatları 4.000 ve daha az olanlara 6.000 gösterge rakamına almakta oldukları makam tazminatı gösterge rakamının ilave edilmesi suretiyle görev tazminatı gösterge rakamının bulunacağına hükmedilmektedir.

 

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Personel istihdamı” başlıklı 22’nci maddesinin 2’nci fıkrasında ise; “Genel sekreter, belediye başkanının teklifi üzerine İçişleri Bakanı tarafından atanır. Genel sekreter kadrosuna atananlar, genel idare hizmeti sınıfına dahil bakanlık genel müdürleri, genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananlar bakanlık müstakil daire başkanları, 1. hukuk müşaviri ve daire başkanlığı kadrosuna atananlar ise bakanlık daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatları ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen zam ve tazminatlardan aynen yararlanırlar.” denilmektedir.

 

2008/13694 sayılı BKK ekinde yer alan Görev Tazminatı Ödenmesi Hakkındaki Karar’ın “Uygulama” başlıklı 3’üncü maddesinde;

 

“10.03.2000 tarihli ve 2000/457 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli Kararın 3, 4, 5 ve 6 ncı maddeleri görev tazminatı hakkında da uygulanır.”

 

Görev Tazminatı Ödenmesi Hakkındaki Karar’ın “Asgari görev tazminatı başlıklı” 4’üncü maddesinde ise;

 

“Bu Kararın 1 inci maddesi gereğince ödenecek görev tazminatı tutarından mahsup edilecek tutarın, görev tazminatının %20'sini geçmesi halinde, görev tazminatının % 80'i asgari görev tazminatı olarak ödenir.”

 

hükümleri yer almaktadır.

 

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca ek ödemenin, temsil tazminatı ödemelerinden mahsup edilmesi gerektiği belirtilmiş olup görev tazminatı hakkında da Temsil Tazminatının Ödenmesi Hakkındaki Karar’ın 4’üncü maddesinin uygulanması gerektiğinden temsil tazminatından mahsup edilen 375 sayılı KHK çerçevesinde gerçekleştirilen ek ödemenin, belediye daire başkanlarına ödenen görev tazminatından mahsup edilmesi gerektiği açık olup, dilekçilerin dilekçelerinde belirttiği aynı anda yürürlükte bulunan normların hangi hükmünün uygulanacağı hususunda muğlaklık bulunmamaktadır.

 

Ayrıca dilekçede yer verilen, Danıştay’ın 22.12.1973 tarih ve 1973/14 sayılı kararıyla “...idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde, süre aranmaksızın terfi veya intibaka dayanarak ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, ancak belirtilen istisnalar dışında kalan hatalı ödemelerin istirdatının, hatalı ödemenin ilk yapıldığı tarihten başlamak üzere 60 gün (dava açma süresi) içinde kabil olduğu ve 60 günlük süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceğine, sakat işlemin bundan yararlanan lehine kazanılmış hak doğurmasa da, bunun kişiler için doğurduğu sübjektif etki ve sonuçlarının korunması gerektiği...” hükmü ileri sürülerek itirazda bulunulmakta ise de,

 

6085 sayılı Sayıştay Kanun’un 60’ıncı maddesinde ise "Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay’ın kesinleşmiş kararları arasındaki uyuşmazlıklarda, 52’nci maddede belirtilen ilgililerin 56’ncı maddedeki esas ve usuller dairesinde başvuruları üzerine Sayıştay kararı yargılamanın iadesi yoluyla görüşülerek uyuşmazlık Danıştay kararı doğrultusunda giderilir." hükmü yer almakta olup,

 

Dilekçinin ileri sürdüğü Danıştay Kararlarının Sayıştay Kanunun 60’ıncı maddesinde yer alan vergi, benzeri yükümlülükler konusuyla ilgisinin olmadığından yerinde görülmemiştir.

 

Netice itibariyle, görev ve temsil tazminatından mahsup edilmesi gereken ek ödeme tutarı; belediye daire başkanlarına ödenmesi gereken görev tazminatının %20’sini geçtiğinden ilgili personele görev tazminatlarının % 80'inin asgari görev tazminatı olarak ödenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla belediye daire başkanlarına 8.000 gösterge rakamının %80’i olan 6400 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda asgari görev tazminatı ödenmesi gerekmekte olup, yukarıda yer verilen hukuki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere ilgililere ödemesi yapılan ek ödemelerin, ilgiliye ödenen görev tazminatlarından mahsup edilmesi gerekmekte olup söz konusu tutarın mahsup edilmemesi sebebiyle kamu zararına sebebiyet verilmiştir.

 

Sayıştay 6. Dairesince 216 sayılı ilamın 10. Maddesiyle verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE, oybirliğiyle,

 

Karar verildiği 16.09.2020 tarih ve 48208 sayılı tutanakta yazılı olmakla iş bu ilam tanzim kılındı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 257 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor