6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 28 inci maddesinde belirtilen “Kuruluşlar; kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, esnaf ve küçük sanatkâr kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz.” hükmü gereği sendikalar herhangi bir kamu kurum ve kuruluşundan yardım ve bağış alamaz. Aynı zamanda sendikanın belediye sınırları dışında yaptığı toplantı için belediyenin ikram organizasyonu düzenlemesi yukarıda açıklanan sebeplerle Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesine aykırılık teşkil etmektedir.
Sendikanın belediye sınırları dışında yaptığı toplantı için belediyenin ikram organizasyonu düzenlemesi de Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesine aykırılık teşkil ettiğinden, ilgili ödeme 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesi hükmü gereği kamu zararı oluşturmaktadır.
Bu itibarla, 183 sayılı İlamın 19. maddesiyle verilen ... TL tutarındaki tazmin hükmünün, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda TASDİKİNE;
Kamu İdaresi Türü Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı 2017
Dairesi 5
Dosya No 45582
Tutanak No 48262
Tutanak Tarihi 30.9.2020
Kararın Konusu Çeşitli Konuları İlgilendiren Kararlar
Konu: Temsil ağırlama.
6-183 sayılı asıl ilamın 19’uncu maddesi ile Belediye tarafından lise düzeyindeki okullar tarafından düzenlenen açılış, tören, proje vb. etkinlikler için yapılan harcamaların mevzuatına uygun olduğu anlaşıldığından ... TL temsil ağırlama gideri ile ilgili olarak ilişilecek bir husus bulunmadığına; sendikanın düzenlediği etkinliğe ilişkin temsil ağırlama gideri içinse kamu zararı oluşturduğu gerekçesiyle; ... TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
TEMYİZ DİLEKÇESİ
Üst Yönetici (Belediye Başkanı) ..., Harcama Yetkilisi (Özel Kalem Müdürü) ... tarafından verilen ortak mahiyetteki temyiz dilekçesinde özetle;
Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin 5393 sayılı Kanun'dan önce 1580 sayılı Kanun zamanında var olan bir yönerge olduğunu, ancak 5393 sayılı Kanun'da temsil ve ağırlamanın nasıl olacağının yönerge ile belirleneceğine dair bir düzenleme bulunmadığını, 5393 sayılı Kanunun "Belediye başkanının görev ve yetkileri" başlıklı 38'inci maddesi o) bendinde "Temsil ve ağırlama giderleri için ayrılan ödeneği kullanmak" sayıldığını, dolayısıyla yeni bir yönerge de bulunmadığından temsil ağırlama ve tören giderlerinin kapsamının belirlenmesinde söz konusu yönergeden faydalanılması ve bir harcamanın temsil ve ağırlama kapsamında olup olmadığının harcamanın içeriğine göre değerlendirilmesi gerektiğini,
Dolayısıyla Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesi'ni aşağıda yazma gereği hâsıl olduğunu, (Bu Yönerge, İçişleri Bakanlığının 25.4.1984 gün ve 27302 sayılı onayı ile yürürlüğe konulmuştur.);
“...Genel Kural; Madde 3 - Temsil, ağırlama ve tören giderlerinin konu, kapsam ve miktarının tayini belediye başkanının takdirine tabidir. Bu giderlerin yapılmasını gerektiren tören veya toplantıya belediye başkanının katılması şartı aranmaz.
Temsil Giderleri; Madde 4 - Temsil giderleri görevle ilgili olmak şartıyla; Beldede başarılı çalışmaları görülenler için toplantılar düzenlemek, Kupa ve benzeri teşvik uygulamalarında bulunmak, Gerçek ve tüzel kişilere plaket, ödül ve hediye vermek, çiçek göndermek, Beldede göreve başlayan veya ayrılan protokole dahil kişiler için toplantılar düzenlemek ve hediye vermek, için yapılır.
Davetli Üstesi; Madde 7 - Ağırlama ve toplantılara katılan davetlilere ait listenin sarf evrakına eklenmesi zorunlu değildir.”
Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin; "Genel Kural" başlıklı 3'ncü maddesinde; "Temsil-ağırlama ve tören giderlerinin konu, kapsam ve miktarının tayini Belediye Başkanının takdirine tabidir." hükmü yer almakla birlikte kısıtlayıcı bir düzenleme de yer almadığını,
Sayıştay 5. Dairesinin, temyiz konusu kararı kapsamında 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 28. maddesi uyarınca sendikaların kamu kurum ve kuruluşlarından bağış ya da yardım alamayacağı sebebiyle sendikaların düzenlediği etkinliklerin giderlerinin belediye bütçesinden karşılanmasını usul ve yasaya aykırı bulduğunu, lâkin öncelikle; 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14'üncü maddesinde; "Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; (kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor....; sosyal hizmet ve yardım,...hizmetlerini yapar veya yaptırır..." denildiğini, diğer yandan, anılan Kanun'un "belediyenin giderleri" başlıklı 60'ıncı maddesinde temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderler ve sosyo-kültürel, sanatsal ve bilimsel etkinlikler için yapılan giderlerin belediyenin giderleri arasında sayıldığını,
Aynı Kanunun "hemşeri hukuku" başlıklı 13'üncü maddesinin ikinci fıkrasında; "Belediye, hemşeriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır." hükmüne yer verildiğini,
Sayıştay 6. Dairesinin 15.05.2018 tarih ve 2018 / 545-1 sayılı emsal kararında da belirtildiği gibi, üniversiteler ile sendikalar arasında hemşeri hukuku kapsamında hiçbir fark bulunmadığı gibi, lise düzeyindeki okullar ya da üniversitelerin temsil, tören ve ağırlama giderleri nasıl belediye bütçesinden karşılanabiliyorsa, sendikaların temsil, tören ve ağırlama giderlerinin de belediye bütçesinden karşılanabilmesi gerektiğini,
Yukarıda da açıkça belirtilen yönetmelik hükümlerince; temsil, tören ve ağırlama bütçesi Belediye Başkanının takdirine bırakılmış, tüm bu yönetmelik hükümlerinden hareket ile; tazminde belirtilen sendikanın toplantısı için yapılan ikram da yine işçi haklarını koruyucu ve geliştirici özelliği bulunan, hem kamuya hem de çalışanlarına eğitim ve kalite sunmayı hedefleyen farkındalık geliştiren bir toplumsal değer olan sendikanın, ... Belediyesi ile bir toplantısı olması sebebiyle, kaldı ki mevzuatta da bu yönüyle bir kısıtlama olmaması dolayısıyla, bahsi geçen ikramın yapılmasının uygun ve yerinde olduğunu,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu; 10. Maddesinde herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu; hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı, Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları; 11. Maddesinde Anayasa hükümlerinin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları oldukları; 49. Maddesinde çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğu, Devletin çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı, hükümlerinin yer aldığını,
Belediyeler ise tüm bu kanun hükümlerini yürütmede yerel statüde vatandaş ile en çok temasta bulunan ve vatandaş-devlet ilişkisinin en yaygın olarak ön plana çıktığı özerk bir kurumu olmakla birlikte, aynı görev ve sorumluluklarını kendi personelleri için de yerine getirmekle mükellef olduğunu, yani sendika ile ... Belediyesi arasında gerçekleştirilen toplu iş sözleşmesinin imza töreninin, ... Belediye Başkanını da ... Belediyesi personelini de birinci dereceden ilgilendirir bir husustur olduğunu; Anayasa’nın temel kurallarında üst ita amirlerine kendi çalışanlarının yaşam standartlarını koruyucu ve düzenleyici haklar mevcut olduğunu,
Kaldı ki; mezkûr ilamda kamu kurumlarının sendikalara yardım yapamayacağından kasıtla tazmin hükmünün kılındığından bahsedilmekte ise de; söz konusu organizasyon, ... Belediye başkanı ve işçilerinin de katılmış olduğu bir organizasyon olması dolayısı ile sendikaya tahsis edilen ayni ve yahut da nakdi bir yardımdan söz edilmesinin, bu yönüyle de hukukla bağdaşmadığını,
Nasıl ki; ortalama 200 bin nüfuslu bir ilçede o ilçenin belediye başkanı; eğitim olanakları, iş merkezlerinin yoğunluğu, eğlence merkezleri, il merkezinde olması ve şehir ana hatlarının odak noktası olması vb özel durumları dolayısıyla günlük 2 milyona ulaşan nüfusunun tamamına hitap ediyorsa, tamamının çöpünü topluyorsa, kaldırımını onarıyorsa, yolunun bakımını yapıyorsa ve ilçesini en iyi şekilde tanıtmaya çalışıyorsa aynı zamanda da tüm bu lokomotife eşlik eden dolaylı veya dolaysız unsurlara ilçesini en güzel şekilde lanse etmek zorunda olduğunu, kaldı ki; bu lokomotifin kuşkusuz en değerli zincirini o kurumun kendi çalışanları oluşturmakta olduğunu, sosyal belediyecilik anlayışında bunu 'çalışanların da eşit şartlarda memnuniyeti' diye adlandırdıklarını,
Dolayısıyla yukarıda bahsi geçen ikramların da bu kapsamda değerlendirilebilir nitelikte ve kanun ve yönetmelik esaslarına da uygun olduğunu,
Belediye bütçesinden yapılacak temsil ağırlama ve tören giderleri yönergesinin; "genel kural" başlıklı 3'ncü maddesinde; "temsil-ağırlama ve tören giderlerinin konu, kapsam ve miktarının tayini belediye başkanının takdirine tabidir." hükmüne binaen, keza; söz konusu ilamın azınlık görüşü de bu nitelikte olduğunu, tekraren değerlendirilmesi ve kurumun kendi çalışanlarını kapsayan bir etkinliği dolayısı ile yapılan ikram konusundaki tazmin hükmünün kaldırılması talep ettiklerini,
Gerçekleştirme Görevlisi (Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni) ... tarafından verilen temyiz dilekçesinde;
Sorguya konu olan etkinliklerden, 07.06.2017 tarih ve 6833 numaralı ödeme emri ve ekli belgelerin incelenmesinden, 26.05.2017 tarihinde ... tarafından gerçekleştirilen "Özgürlük ve Demokrasi Mücadelesinden Emekli Olunmaz" şiarıyla düzenlenen etkinlikte ...'in 22.05.2017 tarihli talep dilekçesi ile katılımcılara ikram yapılmış olup Başkanlık Olur'u ile Harcama Yetkilisi tarafından kendisine verilen emirle gerçekleştirme görevlisi olarak temsil tören ağırlama tanıtım bütçesinden karşılanması emri verildiğini, bu kapsamda 657 sayılı Kanun’un 11. maddesine göre, amirin verdiği talimatı yerine getirme zorunluluğu bulunduğundan, söz konusu ödeme emri ve diğer evraklar kendisi tarafından hazırlanarak imzalandığını, Temsil Tören Ağırlama Tanıtım Yönergesinin 10. maddesinde de "Yukarıda maddelerde belirtilen giderler dışında kalan ve yapılması belde için de gerekli olan veya mahalli örf, adet ve sosyal yaşantı için de gerekli sayılan etkinlik ve törenler için (nişan, nikah, ölüm gibi) harcama yapılabilir" denildiğini, bu kapsamda yapılan harcamanın bir defaya mahsus mahalli örf ve adetler çerçevesinde, işçilerin üyesi olduğu ve beldenin misafiri konumunda olan sendika için yapılan ödemenin ağırlama gideri kapsamında olduğunu,
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 11. maddesinde “ Devlet memurları kanun ve diğer mevzuatta belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar. Devlet Memuru amirinden aldığı emri, Anayasa, Kanun Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse yerine getirmek ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Amir emrinde ısrar ve bu emrini yazı ile yenilerse, memur bu emri yapmağa mecburdur. Ancak emrin yerine getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir” denildiğini,
Temsil Tören Ağırlama Tanıtım Yönergesinin 10. maddesinde de “yukarıda maddelerde belirtilen giderler dışında kalan ve yapılması belde için de gerekli olan veya mahalli örf, adet ve sosyal yaşantı için de gerekli savılan etkinlik ve törenler için (nişan, nikah, ölüm gibi)harcama yapılabilir” denildiğini, bu kapsamda yapılan harcamanın bir defaya mahsus mahalli örf ve adetler çerçevesinde, işçilerin üyesi olduğu ve beldenin misafiri konumunda olan sendika için yapılan ödemenin ağırlama gideri kapsamında olduğunu,
Dolayısıyla bahse konu ödemenin yasal mevzuata uygun olarak yapıldığını, her halükarda kendisinin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, amiri tarafından verilen emrin ifa edildiğini ve kamu zararına sebebiyet verilmediğini, hiçbir suretti kasıt bulunmadığını beyan etmiştir.
BAŞSAVCILIK MÜTALAASI
Tüm sorumlular için ortak mahiyetteki Başsavcılık Mütalaasında;
“5393 sayılı Belediye Kanununun 38 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (o) bendinde temsil ağırlama giderleri için ayrılan ödeneği kullanmak belediye başkanının görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Bu ödeneğin kullanım usul ve esaslarını düzenleyen Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin 5 inci maddesinde: "Ağırlama, beldenin misafiri durumunda olan; Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri, Hükümet Merkezi veya diğer illerin protokolüne dâhil kişiler, Yabancı ülke temsilcileri veya konuklar, Sanat, bilim, kültür ve spor dallarında temayüz etmiş kişiler, Basın mensupları, Beldenin kalkınmasında katkısı olanlar veya olacağı anlaşılanlar ile bu kişilerin eşleri ve refakatindeki görevliler için geleneklere ve davetin şümulüne göre, ağırlama, konuklama, konutlandırma ve bu işlerle ilgili olarak hazırlıkların gerektirdiği giderlerle ziyafet, kokteyl, hediye, çiçek, bahşiş ve taşıma giderleri şeklinde yapılır."
Aynı Yönergenin 10 uncu maddesinde ise: "Yukarıda maddelerde belirtilen giderler dışında kalan ve yapılması belde için de gerekli olan veya mahalli örf, adet ve sosyal yaşantı için de gerekli sayılan etkinlik ve törenler için (nişan, nikah, ölüm gibi) harcama yapılabilir." denilmektedir.
5018 sayılı Kanunu'nun 'Hesap verme sorumluluğu' başlıklı 8 inci maddesinde; "Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır." hükmü yer almaktadır.
5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararında da,:
5018 sayılı Kanunda dört grup sorumlu belirlenmiştir denildikten sonra, Sorumlular başlıklı 3'ncü bölümde, Harcama Yetkililerinin sorumluluğu, "?
a) Harcama Yetkililerinin Genel Sorumluluğu
5018 sayılı Kanunda harcama yetkilisi ifadesiyle bir program sorumlusuna ve statü hukukunda tanımlanan daire/birim amirine işaret edilmektedir. Bu konumda olan yöneticilerin, 657 sayılı Kanunun 10'uncu maddesinde belirtildiği gibi, amiri oldukları kuruluş ve hizmet biriminde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu tutulacakları da tabiidir.
Bu hükümler karşısında, bütçeden yapılacak harcamalar konusunda 5018 sayılı Kanunda öngörülen harcama sürecinde tek ve tam yetkili olan, giderin yapılmasına karar vermekten ödeme aşamasına kadar tüm işlemleri emir ve talimatı çerçevesinde yürüten ve maiyetindekileri ve onların eylem ve işlemlerini gözetmek ve denetlemekle yükümlü olan harcama yetkilisinin, Sayıştay’a karşı hesap verme konusunda tam ve doğrudan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, harcama yetkililerinin, harcama talimatlarının ve buna konu olan harcamaların bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygunluğundan sorumlu olduklarına oybirliğiyle," denilmek suretiyle belirlenmiştir. Gerek 5018 sayılı Kanun gerekse Sayıştay Genel Kurul Kararı hükümlerine göre, ödemeyi yapan Harcama Yetkilisinin mevzuata aykırı yapılan ödemelerden dolayı sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Sendikaların herhangi bir kamu kurum ve kuruluşundan yardım ve bağış almalarının mümkün olmadığı, sendikanın belediye sınırları dışında yaptığı toplantı için belediyenin ikram organizasyonu düzenlemesi de Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesine aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmekte olup, sendikanın düzenlediği etkinliğe ilişkin yapılan giderlerin mevzuat hükümlerine aykırılık oluşturduğundan ilgili ödemenin 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesi hükmü gereği kamu zararını oluşturduğu düşünülmektedir.
Bu itibarla, talebin reddedilerek Daire kararının onaylanmasına karar verilmesi uygun olur.” denilmiştir.
Duruşmaya katılan Üst Yönetici ..., yapılan temsil ağırlama giderlerinin bizzat Belediye işçilerinin ağırlanmasına yönelik olduğunu, sendikayla bir ilgisi olmadığını, yapılan harcamanın Toplu İş Sözleşmesinin imza töreninde gerçekleştiğini ifade ederek verilen tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.
Duruşmaya Üst Yönetici ... ve Harcama Yetkilisi ... adlarına katılan Av. ... ise, yapılan temsil ağırlama giderinin Belediye işçileri için gerçekleştirildiğini, ayrıca Belediyenin hemşehrilik hukuku gereği Belediye işçilerinin mensup olduğu sendikaya temsil ağırlama giderinde bulunabileceğini ifade ederek verilen tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.
Duruşmaya katılan Sayıştay Savcısı önceki mütalaalarında belirtiği hususları belirterek daire kararının onanması yönünde görüş belirtmiştir.
Duruşma talebinde bulunan Üst Yönetici ... ile Av. ... ve Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
5393 sayılı Belediye Kanununun 38 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (o) bendinde temsil ağırlama giderleri için ayrılan ödeneği kullanmak belediye başkanının görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Bu ödeneğin kullanım usul ve esaslarını düzenleyen Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin 5 inci maddesinde: "Ağırlama, beldenin misafiri durumunda olan; Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri, Hükümet Merkezi veya diğer illerin protokolüne dâhil kişiler, Yabancı ülke temsilcileri veya konuklar, Sanat, bilim, kültür ve spor dallarında temayüz etmiş kişiler, Basın mensupları, Beldenin kalkınmasında katkısı olanlar veya olacağı anlaşılanlar ile bu kişilerin eşleri ve refakatindeki görevliler için geleneklere ve davetin şümulüne göre, ağırlama, konuklama, konutlandırma ve bu işlerle ilgili olarak hazırlıkların gerektirdiği giderlerle ziyafet, kokteyl, hediye, çiçek, bahşiş ve taşıma giderleri şeklinde yapılır."
Aynı Yönergenin 10 uncu maddesinde ise: "Yukarıda maddelerde belirtilen giderler dışında kalan ve yapılması belde için de gerekli olan veya mahalli örf, adet ve sosyal yaşantı için de gerekli sayılan etkinlik ve törenler için (nişan, nikah, ölüm gibi) harcama yapılabilir." denilmektedir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 28 inci maddesinde belirtilen “Kuruluşlar; kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, esnaf ve küçük sanatkâr kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz.” hükmü gereği sendikalar herhangi bir kamu kurum ve kuruluşundan yardım ve bağış alamaz. Aynı zamanda sendikanın belediye sınırları dışında yaptığı toplantı için belediyenin ikram organizasyonu düzenlemesi yukarıda açıklanan sebeplerle Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesine aykırılık teşkil etmektedir.
Sendikanın belediye sınırları dışında yaptığı toplantı için belediyenin ikram organizasyonu düzenlemesi de Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesine aykırılık teşkil ettiğinden, ilgili ödeme 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesi hükmü gereği kamu zararı oluşturmaktadır.
Bu itibarla, 183 sayılı İlamın 19. maddesiyle verilen ... TL tutarındaki tazmin hükmünün, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda TASDİKİNE; (Üye ..., Üye ..., Üye ..., ve Üye ...’ın aşağıda yazılı ayrışık görüşlerine karşı) oyçokluğuyla
Karar verildiği 30.09.2020 tarih ve 48262 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı oy gerekçesi
Üye ..., Üye ..., ve Üye ...’ın karşı oy gerekçesi:
5393 sayılı Belediye Kanununun 38 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (o) bendinde temsil ağırlama giderleri için ayrılan ödeneği kullanmak belediye başkanının görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Bu ödeneğin kullanım usul ve esaslarını düzenleyen Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin 3. Maddesinde;
“Temsil, ağırlama ve tören giderlerinin konu, kapsam ve miktarının tayini belediye başkanının takdirine tabidir. Bu giderlerin yapılmasını gerektiren tören veya toplantıya belediye başkanının katılması şartı aranmaz.” denilmektedir.
Aynı Yönergenin 5 inci maddesinde: "Ağırlama, beldenin misafiri durumunda olan; Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri, Hükümet Merkezi veya diğer illerin protokolüne dâhil kişiler, Yabancı ülke temsilcileri veya konuklar, Sanat, bilim, kültür ve spor dallarında temayüz etmiş kişiler, Basın mensupları, Beldenin kalkınmasında katkısı olanlar veya olacağı anlaşılanlar ile bu kişilerin eşleri ve refakatindeki görevliler için geleneklere ve davetin şümulüne göre, ağırlama, konuklama, konutlandırma ve bu işlerle ilgili olarak hazırlıkların gerektirdiği giderlerle ziyafet, kokteyl, hediye, çiçek, bahşiş ve taşıma giderleri şeklinde yapılır."
Söz konusu Yönergenin 10 uncu maddesinde ise: "Yukarıda maddelerde belirtilen giderler dışında kalan ve yapılması belde için de gerekli olan veya mahalli örf, adet ve sosyal yaşantı için de gerekli sayılan etkinlik ve törenler için (nişan, nikâh, ölüm gibi) harcama yapılabilir." ifadesi yer almaktadır.
Yapılan harcamanın söz konusu yönerge kapsamında ve Belediye Başkanının takdirinde olduğu dolayısıyla kamu zararı olarak değerlendirilemeyeceği düşünülmektedir.
Bu itibarla 183 sayılı ilamın 19’uncu maddesiyle verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA karar verilmesi gerekir.
Üye ...’in karşı oy gerekçesi:
183 sayılı İlamın 19’uncu maddesinde Üst Yönetici (Belediye Başkanı) ..., Harcama Yetkilisi (Özel Kalem Müdürü) ... ile Gerçekleştirme Görevlisi (Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni) ...’İN sorumlu tutulduğu görülmektedir.
5018 sayılı Kanunu'nun 'Hesap verme sorumluluğu' başlıklı 8 inci maddesinde; "Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır." hükmü yer almaktadır.
Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin yasal sorumluluk ve yükümlülükleri 5018 sayılı Kanunu’nun 32 ve 33’üncü maddelerinde düzenlenmektedir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun “Harcama Talimatı ve Sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinde;
“Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır. Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, Ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.”
“Giderlerin Gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinde;
“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır. Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.” hükümlerine yer verilmektedir.
Bu bakımdan harcama yetkilisinin kamu zararından sorumlu tutulmasının yerinde olduğu değerlendirilmektedir.
Gerçekleştirme görevlisinin ise, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürüttükleri, ancak söz konusu harcamanın yapılıp yapılmama kararında bir etkilerinin olmadığı, amiri tarafından verilen emrin ifa edildiğini, dolayısıyla kamu zararından sorumlu olmadığı değerlendirilmektedir.
Bu nedenle kamu zararından üst yönetici ve harcama yetkilisinin sorumlu tutulmaları, gerçekleştirme görevlisinin ise sorumlu tutulmaması gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde, 183 sayılı ilamın 19’uncu maddesiyle verilen ... TL’nin tazminine ilişkin hükmün BOZULMASINA ve yukarıda belirtilen hususların tekrar değerlendirilmesini teminen yeni hüküm tesisi için dosyanın hükmü veren DAİREYE GÖNDERİLMESİNE karar verilmesi gerekir.