Hülasa, … Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsil edilmiş avukatlık vekalet ücretlerinin %5’lik kısmının gelir kaydedilmesi gerekirken, hukuki dayanağı olmaksızın hukuk biriminde çalışan memurlara dağıtılması sonucu … TL tutarında kamu zararı oluşmuştur.
Bu itibarla, 202 sayılı Asıl İlamın 1’inci maddesine ilişkin dilekçi iddiaları reddedilerek İlamda yer alan … TL tutarındaki tazmin hükmünün TASDİKİNE
Kamu İdaresi Türü Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı 2017
Dairesi 6
Dosya No 46317
Tutanak No 48383
Tutanak Tarihi 14.10.2020
Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Konu: Avukatlık Vekalet Ücretinin Hukuk Biriminde Çalışan Memurlara da Dağıtılması
1-202 sayılı Asıl İlamın 1’inci maddesiyle; … Büyükşehir Belediyesi lehine sonuçlanan davalardan alınan vekalet ücretinin dağıtımında 659 sayılı KHK’nin 14’üncü maddesinde unvanı sayılmadığı halde hukuk servisinde çalışan personele de ödeme yapılması sonucu oluşan … TL kamu zararının tazminine karar verilmiştir.
Sorumlu Harcama Yetkilisi … (1.Hukuk Müşaviri) ile Gerçekleştirme Görevlisi … (Şef) tarafından verilen ortak temyiz dilekçesinde özetle;
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 82’nci maddesinde; “Belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara ve hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtılacağı" nın hüküm altına alındığı, Kanunun söz konusu maddesinin yürürlükte olduğu, buna göre Belediyede hukuk biriminde fiilen çalışan memurlara da vekalet ücretinin verilebileceği, Belediye mevzuatındaki bu hüküm gereği memurlara vekalet ücretinin dağıtılması hususunda bir tereddüt olmamakla birlikte 659 sayılı KHK’nın 14’üncü maddesindeki bazı düzenlemelerin 666 sayılı KHK ile yürürlükten kaldırılması sonrasında söz konusu personele dağıtılacak vekâlet ücretinin üst limiti hususunda hukuki boşluğun doğduğu, bu boşluktan dolayı vekalet ücreti talebinin limit gözetilmeksizin karşılanması gerekirken, ilamda bu konuda kamu zararı çıkarılmasının hukuka ve adalete aykırı olduğu,
Belediyede hukuk biriminde çalışan memurların durumunun 659 sayılı KHK kapsamındaki kurumlarda çalışanlardan farklı olduğu, bu Kurumların hukuk biriminde çalışan memurların vekalet ücreti almasının hukuken mümkün olmadığı ancak 5393 sayılı Kanunun 82’nci maddesi yürürlükte olduğu sürece Belediyede hukuk biriminde fiilen görev yapan memurların vekalet ücretini alabileceği, yapılan işlemde kamu zararının tespit edilmesinin, 5393 sayılı Kanunun yok sayılması anlamına geldiği, söz konusu Kanunun 82’nci maddesi hükmünün göz önüne alınması gerektiği, belirtilerek ilamın 1’inci maddesindeki tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi hususu Kurulumuzun bilgisine sunulmuştur.
Başsavcılık mütalaasında özetle;
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 82’nci maddesinde; "Belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara (49’uncu maddeye göre çalıştırılanlar dâhil) ve hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanır." hükmünün yer aldığı, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 18’inci maddesinin birinci fıkrası ile 1389 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırıldığı ve aynı fıkranın devamında; diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanuna yapılan atıfların bu Kanun Hükmünde Kararnameye yapılmış sayılacağının ifade edildiği, 666 sayılı KHK ile de hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımın yapılmasına dair hükümlerin kaldırıldığı ve hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlara dağıtılacak tutarlardan arta kalan tutarların üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedileceğinin hüküm altına alındığı, daha sonra ise Anayasa Mahkemesinin 10/10/2013 tarih ve 28791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27/12/2012 tarih ve E: 2011/139, K: 2012/205 sayılı Kararı ile 666 sayılı KHK ile bu maddede yapılan düzenlemelerin iptal edildiği, mevcut meri hukuk çerçevesinde hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukat dışında hukuk biriminde görev yapan diğer personele vekalet ücretinin ödenmesine imkan sağlayan yasal düzenlemenin bulunmadığı, dolayısıyla Hukuk İşleri Müdürlüğünde görev yapan diğer personele vekalet ücreti ödenmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla Daire Kararının korunarak temyiz talebinin red edilmesi gerektiği, belirtilmiştir.
Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
202 sayılı Asıl İlamın 1’inci maddesi ile; … Büyükşehir Belediyesi lehine sonuçlanan davalardan alınan vekalet ücretlerinin 659 sayılı KHK’nin 14’üncü maddesinde unvanı sayılmamasına rağmen hukuk servisinde çalışan memur personele de dağıtılması sonucu oluşan … TL kamu zararının tazminine karar verilmiştir.
Konunun esası ile ilgili hukuki mevzuat şu şekildedir:
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Avukat ücretinin dağıtımı” başlıklı 82’nci maddesinde; “Belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara (49’uncu maddeye göre çalıştırılanlar dâhil) ve hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu maddenin atıfta bulunduğu 1389 sayılı Kanun ise 26.09.2011 tarihli 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 18’inci maddesi ile 02.11.2011 tarihinde yürürlükten kaldırılarak, diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanuna yapılan atıfların 659 sayılı KHK’ya yapılmış sayılacağı, belirlenmiştir.
02.11.2011 tarih ve 28103 no.lu Resmi Gazetede yayımlanan 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14’üncü maddesinde; İdareler lehine neticelenen davalardan elde edilen vekalet ücretinin hukuk biriminde fiilen görev yapan personele dağıtımı hususu düzenlenmiştir. Bu maddenin 2’nci fıkrasında;
“a)Vekalet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, dağıtımın yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı, hukuk biriminde görev yapan diğer personele %5’i eşit olarak ödenir.
b)Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge, diğerleri için (6.000) gösterge rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.
c)Yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutar, hukuk biriminde görev yapan ve (b) bendindeki tutarları dolduramayan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutar üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedilir.
(3)Hizmet satın alınan avukatlara yapılacak ödemeler bu madde kapsamı dışındadır.” hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm ile, İdareler lehine neticelenen davalardan elde edilen vekalet ücretinin hukuk biriminde fiilen görev yapan diğer personele %5 oranında verileceği düzenlenmiştir.
Ancak 02.11.2011 tarih ve 28103 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “666 sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” nin 1’inci maddesiyle 375 sayılı KHK’ya eklenen Ek Madde 12 ile; 659 sayılı KHK’nın 14’üncü maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendinde yer alan “hukuk biriminde görev yapan diğer personele %5’i” ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “diğerleri için (6.000) gösterge” ibaresi, 31.12.2011 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Yapılan bu değişiklikten sonra, 659 sayılı KHK’nın 14’üncü maddesindeki düzenlemeleri açıklamak amacıyla çıkarılan “Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ise 08.07.2012 tarih ve 28347 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu Yönetmelik’in “Vekalet ücreti ödenecekler” başlıklı 5’inci maddesinde; “İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili kılınanlardan aylık ücret ve tazminatları 27.06.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesine göre ödenenler dışındaki hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara bu Yönetmelik kapsamında vekalet ücreti ödenir.” denilmiş olup, “Ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli” başlıklı 6’ncı maddesinde ise; “Emanet hesabında toplanan vekalet ücretleri, vekalet ücretinden yararlanacak kişilere yıllık tutarı; (10.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçmemek üzere, aşağıdaki şekilde dağıtılır:
a)Dava veya icra dosyasını takip eden hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, vekalet ücreti dağıtımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı eşit olarak ödenir.
b)Davanın takibi ve sonuçlandırılmasında birbiri ardına veya birlikte hizmeti geçenlere (a) bendine göre ayrılan hisseler bu kişilerin hizmet ve karara tesir derecesine göre hukuk birim amiri tarafından paylaştırılır.
c)Dağıtımı yapılmayan %5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca 31.12.2011 tarihinden itibaren İdarelerin hukuk biriminde görev yapan hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlar dışında kalan diğer personele avukatlık vekalet ücretinin dağıtılması hukuken imkansız hale gelmiştir.
Diğer taraftan 10.10.2013 tarih ve 28791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 27.12.2012 tarih ve E.2011/139, K.2012/205 sayılı Kararı ile; 659 sayılı KHK’nın 14’üncü maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendinde yer alan “hukuk biriminde görev yapan diğer personele %5’i” ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “diğerleri için (6.000) gösterge” ibaresini yürürlükten kaldıran 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Ek Madde 12, yetki kanununa aykırılıktan iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında İdarelerin hukuk biriminde görev yapan diğer personele avukatlık vekalet ücretinin dağıtılması konusunda hukuki boşluk ortaya çıkmıştır. Anayasa Mahkemesinin Kararlarına ilişkin olarak Anayasanın 153’üncü maddesinde yer alan; “…Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar…” hükmü uyarınca, iptal kararı üzerine ortaya çıkan hukuki boşluğun, iptal edilen KHK hükmü ile yürürlükten kaldırılmış olan yasal düzenlemelerin kendiliğinden yürürlüğe girmesi şeklinde doldurulmasının kabil olmadığı, bu boşluğun ancak kanun koyucunun yapacağı yeni bir düzenleme ile doldurulması gerektiği ortadadır. Dolayısıyla İdarelerin hukuk birimlerinde çalışan memurlara avukatlık vekalet ücreti verilmesine ilişkin olarak kanun koyucu tarafından yeni bir düzenleme yapılmadığı sürece, bu yönde yapılan işlemler, meri mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil edecektir.
Sorumlular tarafından, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 82’nci maddesinde yer alan; “Belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara (49’uncu maddeye göre çalıştırılanlar dâhil) ve hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” hükmünün halen yürürlükte olduğu ve buna dayanılarak Belediye hukuk servisinde görevli memurlara avukatlık vekalet ücretinin verilebileceği ileri sürülmüş ise de; Belediye Kanunu’nun sözü edilen maddesinde avukatlık vekalet ücretinin dağıtımında 1389 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı açıkça ifade edilmiş olup, 1389 sayılı Kanun ise 659 sayılı KHK ile ilga edilerek diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanuna yapılan atıfların, 659 sayılı KHK’ya yapılmış sayılacağı belirlenmiştir. Bu durumda Belediyelerde avukatlık vekalet ücretinin dağıtımı hususunun, 659 sayılı KHK’nın yürürlükte olan 14’üncü maddesi ile bu maddeye istinaden çıkarılan “Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümlerinde belirlenen esaslara göre yürütülmesi gerekmektedir. Bahsi geçen mevzuatta ise; Belediyelerin hukuk servisinde görevli memurlara vekalet ücretinin verilmesine cevaz veren düzenleme bulunmadığından, dilekçi iddialarının kabul edilmesi mümkün değildir.
Hülasa, … Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsil edilmiş avukatlık vekalet ücretlerinin %5’lik kısmının gelir kaydedilmesi gerekirken, hukuki dayanağı olmaksızın hukuk biriminde çalışan memurlara dağıtılması sonucu … TL tutarında kamu zararı oluşmuştur.
Bu itibarla, 202 sayılı Asıl İlamın 1’inci maddesine ilişkin dilekçi iddiaları reddedilerek İlamda yer alan … TL tutarındaki tazmin hükmünün TASDİKİNE (... Daire Başkanı … ile Üye …’in karşı oy gerekçelerine karşı) oy çokluğuyla,
6085 sayılı Kanunun 57’nci maddesi gereği bu Kararın yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde Sayıştay’da karar düzeltilmesi yolu açık olmak üzere,
Karar verildiği 14.10.2020 tarih ve 48383 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı Oy Gerekçesi/Azınlık Görüşü
... Daire Başkanı … ile Üye …:
659 sayılı KHK’nin “Amaç ve kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde aynen; “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri (Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay dâhil) ve özel bütçeli idarelerin hukuk hizmetlerinin etkili, verimli ve usul ekonomisine uygun şekilde yerine getirilmesine ve bu hizmetlerin yürütülmesinde uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik usul ve esasların belirlenmesidir.” denilmiş olup, bu KHK’nın uygulanmasında geçen “İdare” ibaresi ile, 5018 sayılı KMYKK’ya ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde belirtilen kamu idarelerinin ifade edildiği belirtilmiştir. Dolayısıyla mahalli idareler, 659 sayılı KHK’nın kapsamında yer almadığından, muhakemat hizmetleri konusunda kendi kuruluş kanunlarında belirtilen özel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Avukatlık ücretinin dağıtımı” başlıklı 82’nci maddesinde; “Belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara (49 uncu maddeye göre çalıştırılanlar dâhil) ve hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” denilmiş olup, burada Belediyelerin hukuk servisinde çalışan memurlara avukatlık vekalet ücretinin dağıtılacağı açıkça hükme bağlandığından, memurun bu ücreti talep etmesi halinde söz konusu ücretin verilmesinde yasal bir engel yoktur. Dolayısıyla sadece genel ve özel bütçeli kuruluşlar için geçerli olan kuralları içeren 659 sayılı KHK hükümleri, mahalli idareleri bağlamayacağından, belediyelerde hukuk servisinde fiilen çalışan memurlara 5393 sayılı Kanunun 82’nci maddesine dayanılarak avukatlık vekalet ücretinin dağıtılmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla, dilekçi iddiaları kabul edilerek, 202 sayılı Asıl İlamın 1’inci maddesinde yer alan … TL’lik tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.