YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Doçent ve doçent yardımcısı öğretim üyelerine mevzuata aykırı olarak nöbet ücreti ödenmesi hk.

Karar Özeti

Doçent ve doçent yardımcısı öğretim üyelerine mevzuata aykırı olarak nöbet ücreti ödenmesi hk.

Karar

 

 

Kamu İdaresi Türü          Yüksek Öğretim Kurumları         

 

Yılı         2014    

 

Dairesi  2           

 

Dosya No           41359  

 

Tutanak No        48540  

 

Tutanak Tarihi   2.12.2020         

 

Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar        

 

 

(Doçent ve yardımcı doçent) öğretim üyelerine mevzuata aykırı olarak nöbet ücreti ödenmesi:

 

182 sayılı İlamın 41. maddesiyle; Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde görevli (doçent ve yardımcı doçent) öğretim üyelerine mevzuata aykırı olarak nöbet ücreti ödendiği gerekçesiyle … TL’nin tazminine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.

 

Sorumlular (Ödeme Emri Belgesi Üzerinde İmzası Bulunan Gerçekleştirme Görevlisi sıfatıyla temyiz talebinde bulunan … ve …), ortaklaşa gönderdikleri temyiz dilekçesinde özetle; 18.07.2009 tarihli ve 27292 sayılı Resmi Gazetede “Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği" yayınlandığını, bu Yönetmeliğin 4/1-1 maddesinin; “Çizelgelerde yer alan dallardan birinde uzmanlık eğitimini tamamlayarak o dalda sanatını uygulama hakkı ve uzmanlık unvanını kullanma yetkisi kazanmış olanları” uzman olarak tanımladığını, diğer yandan 13.01.1983 tarihli ve 17927 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan "Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği”nin nöbet türleri başlıklı 42 nci maddesinde; “İcapçı nöbeti (Ev nöbeti): Uzman adedi nöbet tutacak miktarlardan az, fakat birden fazla olan kurumlar da uzmanlar sırayla ev nöbetini tutarlar. Bunun için aylık ev nöbet listeleri hazırlanır. Ev nöbetçisi mesai saatleri dışında kurumun idari ve tıbbi her türlü gereklerinden sorumludur. Ev nöbetçisi akşam vizitlerini yapmaya, mesai dışında bulunduğu yeri bildirmeye, kuruma her davette gelmeye mecburdur.” tanımının yapıldığını, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinde kimler tarafından ve hangi şartlarda tutulabileceği hususunun düzenlendiği, bu düzenlemeye göre icap nöbetinde uzmanların görev alabileceğinin belirtildiğini, 2547 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinin (m) bendinin (3) numaralı bölümünde Yardımcı Doçentlerin Tıpta Uzmanlık belge ve yetkisini kazanmış ilk kademedeki akademik unvana sahip kişiler olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla icap ücretlerinin uzmanlara tutturulması gerektiğini, üniversite hastanesinde lisansüstü eğitim yapanların uzmanlıklarını almamış olmaları diğer bir ifadeyle uzmanlık öğrencisi olması sebebiyle icap nöbeti tutamayacaklarını, bu sebeple doçent ve yardımcı doçentlere icap nöbeti tutturulması ve nöbet ücreti ödenmesinin kamu zararına yol açmadığını, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin “Nöbet Türleri” başlıklı 42 nci maddesinde; “Normal Nöbetler: Mesai saatleri dışında personelin mesai başlangıç saatini değiştirerek veya vardiye sistemi ile gördürülemeyen veyahut bunların dışında kalan hizmetlerin yürütülmesi için düzenlenen nöbet şeklidir. Bundan amaç; ilgili hizmetin mesai saati dışındaki devamını sürdürerek idari ve tıbbi hizmetlerde süreklilik sağlamaktadır. Bu nedenle, bu nöbete kalan görevliler mensup olduğu hizmet bölümü amirinin yetki ve sorumlulukları ile mesleğin yetki ve sorumluluklarını haizdirler.” denildiğini, Yönetmelik maddesi hükümden de anlaşılacağı üzere normal nöbetin amacının tıbbi hizmetlerde sürekliliğin sağlanması olduğunu, bu sebeple yeni kurulan Üniversite Hastanesinde lisansüstü eğitim gören personelin olmaması, akademik personel dışında uzman personel bulunmaması sebebiyle normal nöbetlerin akademik personele tutturulmak suretiyle tıbbi hizmetlerde süreklilik sağlanabildiğini, insan hayatının önemi, hasta mağduriyetinin önlenmesi açısından nöbet tutulması ve bu nöbet karşılığında nöbet ücreti ödenmesinin kamu zararına konu teşkil etmeyeceğini ifade etmişlerdir. 

 

Bu itirazlar üzerine Temyiz Kurulunun 11.10.2017 tarihli ve 43437 tutanak (27881 ilam) sayılı Kararında özetle; “öğretim üyeleri nöbet ücreti ödenebilecek personel arasında sayılmadığından; doçent ve yardımcı doçentlere nöbet ücreti ödenmesinin mevzuata aykırılık oluşturduğu” belirtilerek tazmin hükmünün TASDİKİNE, oy çokluğuyla karar verilmiştir.

 

Yukarıda adı geçen sorumlulardan …, bu defa karar düzeltilmesi kanun yoluna başvurarak gönderdiği dilekçede özetle;

 

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ GEREKTİREN NEDENLER:

 

1. T.C. Anayasasının “Zorla Çalıştırma Yasağı” başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.” hükmü ile “Ücrette Adaletin Sağlanması” başlıklı 65 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında sırasıyla “Ücret emeğin karşılığıdır”” ve “Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.” hükümlerinin yer aldığını,

 

2. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek 33 üncü maddesinde ise yataklı tedavi kurumları seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma saatleri dışında normal, branş veya acil nöbeti tutarak bu nöbet karşılığında kurumlarında izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ve sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için (nöbet süresi kesintisiz 6 saatten az olmamak üzere) aynı madde devamında gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpması sonucu hesaplanacak tutarda nöbet ücreti ödeneceği ve bunun üniversitelerin yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 04/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 50 inci maddesinin (e) bendi kapsamında bulunanlar hakkında da uygulanacağının belirtildiğini,

 

3. Daha sonra 05/07/2005 tarihinde Ek 33 üncü maddede değişikliğe gidilerek; “İcap nöbeti tutan ve hu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personeline, her bir izin suretiyle karşılanamayan icap nöbeti saati için (her bir icap nöbeti suresi kesintisiz on iki saatten az olmamak üzere), yukarıda nöbet ücreti için belirlenen ücretin % 30'u tutarında icap nöbet ücreti ödenir. Bu şekilde ücretlendirilebilecek icap nöbeti toplam süresi, aylık yüz yirmi saati geçemez. Bu madde uyarınca yapılacak ödemeler, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarında döner sermaye bütçesinden ödenir.” hükmü getirildiğini ve yine “Bu madde hükmü, üniversitelerin yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50 nci maddesinin (e) bendi kapsamında bulunanlar hakkında da uygulanır." şeklinde de vurgu yapıldığını,

 

4. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50/(e) maddesinde; tıpta uzmanlık öğrenimi yapanlara verilecek aylık ve ödeneklerin tespitinde, aynı durumda bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığındaki personelin aylık ve ödeneklerinin göz önünde tutulacağı hükmünün yer aldığını ancak tıpta uzmanlık eğitimi veren uzman hekimler olan öğretim elemanlarına verilmesiyle ilgili herhangi bir hüküm bulunmadığını,

 

5. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tâbi uzman hekimlerle ilgili YÖK'ün görüş sorduğu Maliye Bakanlığının 14/05/2015 tarihli ve 6431.4391-110.01.18-[4539] sayılı yazısında; “2547 sayılı kanunun 50 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere 2914 sayılı Kanuna tâbi öğretim elemanlarının 657 sayılı Kanunun Ek 33 üncü maddesinde düzenlenen nöbet ücreti ve icap nöbeti ücretinden yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.” şeklinde görüş bildirdiğini ve yasal boşluk olması nedeniyle üniversite hastaneleri başhekimliklerinin aynı konumda olan ancak farklı yasalara tâbi olan uzman hekimlere iki farklı uygulama yoluna gittiğini,

 

6. Davaya konu olan uyuşmazlıkla ilgili olarak … Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Anabilim Dalı’nda görevli Kadın Doğum Uzmanları tarafından … idare Mahkemesinde görülen davalarda, Danıştay 8. Dairesi’nce uzman hekimlerin haklı bulunduğunu ve … Üniversitesinde “2547 sayılı yasaya tâbi olan doktorlara da nöbet ücreti ödemesi gerektiğine” karar verildiğini,

 

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; 2547 sayılı Kanuna tabii olan uzman doktorlara da nöbet ve icap nöbet ücretinin ödenmesi gerektiğinin açık olduğunu ifade etmek suretiyle tazmin hükmünün karar düzeltilmesi yoluyla kaldırılması konusunda gereğinin yapılması hususunu Kurulumuzun bilgisine arz etmiştir.

 

(Karar düzeltilmesine ilişkin) Başsavcılık mütalaasında özetle; sorumlunun dilekçesinde özetle; sorumlunun dilekçesinde; Anayasamızla angaryanın yasaklandığı ve yapılan nöbet ödemelerinin mevzuatına uygun olduğu hususlarının iddia edildiği ve bu meyanda karar düzeltilmesi yoluyla tazmin hükmünün kaldırılmasının talep edildiği ifade edildikten sonra; karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususların 6085 sayılı Kanunun 57 nci maddesinde sayılan gerekçelere uymadığı; bu itibarla, karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.

 

Sorumlunun Başsavcılık mütalaasına yanıt olarak gönderdiği ikinci karar düzeltilmesi dilekçesinde özetle; dosyanın tekemmülü aşamasında gelinen süreçte Anayasa Mahkemesinin, 2018/9074 başvuru numaralı ve 03.07.2019 tarihli kararında özetle; “üniversite hastanesinde çalışan uzman doktora nöbet ücreti ödenmemesinin mülkiyet hakkına yönelik ayrımcı bir muameleye olacağı ve ayrımcılık yasağının ihlal edilmesi sonucunu doğuracağı yönünde” karar vererek, üniversite hastanelerinde görevli ve 2547 sayılı Kanuna tabi uzaman doktorlara da nöbet ücreti ödenebilmesinin önünü açtığını, Anayasa Mahkemesinin bahse konu kararının Kurulumuzda görülmekte olan dosyaya emsal teşkil edilerek, lehine delil olarak kabul edilmesi hususunu arz etmiştir.

 

(Karar düzeltilmesine ilişkin) Başsavcılık ikinci mütalaasında özetle; sorumlunun dilekçesinde; Temyiz Kurulu kararında iddialarının karşılanmadığı, bu süreçte verilen Anayasa Mahkemesi Kararı ile benzeri konularda ücret ödenmesinin önündeki hukuki engellerin kaldırıldığı dile getirilerek Temyiz Kurulu kararının yeniden gözden geçirilerek verilen tazmin hükmünün karar düzeltilmesi yoluyla kaldırılmasına karar verilmesi talep edildiği ifade edildikten sonra; ortaya konulanlar ve Anayasa Mahkemesince verilerek 02.8.2019 tarihli ve 30850 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan karar karşısında, adı geçenin karar düzeltme talebinin kabulü ile verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.

 

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

 

Anayasanın 128 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. …” hükmü yer almaktadır.

 

Bu bağlamda, 657 sayılı Kanunun Ek 33 üncü maddesinde:

 

“Yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak, bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için (nöbet süresi kesintisiz 6 saatten az olmamak üzere), aşağıda gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu hesaplanacak tutarda nöbet ücreti ödenir. (Ek cümle:2/1/2014-6514/10 md.) Bu ücret yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde elli oranında artırımlı ödenir. Ancak ayda aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinde 60 saatten, diğer yerlerde ve hiçbir şekilde 130 saatten fazlası için ödeme yapılmaz. Bu ücret damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz.

 

Gösterge (hesap yılı olan 2014’teki haliyle)

 

a) Klinik şefi, şef yardımcısı, başasistan, uzman tabip 100

 

b) Tabip, tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda, bu mevzuat hükümlerine göre uzmanlık belgesi alan tabip dışı personel, aynı dallarda doktora belgesi alanlar 90

 

c) Diş tabibi ve eczacılar 80

 

ç) Mesleki yüksek öğrenim görmüş sağlık personeli 60

 

d) Lise dengi mesleki öğrenim görmüş sağlık personeli 50

 

e) Diğer personel 35

 

Bu madde hükmü, üniversitelerin yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50 nci maddesinin (e) bendi kapsamında bulunanlar ile yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Kanunun ek 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında bulunanlar hakkında da uygulanır.

 

İcap nöbeti tutan ve bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir icap nöbeti saati için, icap nöbeti süresi kesintisiz 12 saatten az olmamak üzere, yukarıda nöbet ücreti için belirlenen ücretin yüzde 40'ı tutarında icap nöbet ücreti ödenir. Bu şekilde ücretlendirilebilecek toplam icap nöbeti süresi aylık 120 saati geçemez.

 

Bu madde uyarınca yapılacak ödemeler, döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermaye bütçesinden karşılanır.”,

 

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50/(e) maddesinde ise:

 

“Tıpta uzmanlık öğrenimi yapanlara verilecek aylık veya ödeneklerin tespitinde, aynı durumda bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığındaki personelin aylık ve ödenekleri göz önünde tutulur.”

 

Denilmektedir.

 

Görüleceği üzere, 657 sayılı Kanunun Ek 33 üncü maddesinde memurlar ve sözleşmeli personele ödenecek nöbet ücreti ile icap nöbeti ücreti düzenlenmiş, maddenin ikinci fıkrasında ise anılan madde hükmünün üniversitelerin yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında bulunanlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.

 

Dolayısıyla, 657 sayılı Kanunun Ek 33 üncü maddesi çerçevesinde nöbet ücreti ile icap nöbeti ücreti ödemelerinden memurlar, sözleşmeli personel ve 2914 sayılı Kanuna tabi olanlardan yalnızca 2547 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında sayılanlar yararlanabilmektedir. 

 

Buna göre, 2547 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere 2914 sayılı Kanuna tabi öğretim elemanlarının 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinde düzenlenen nöbet ücreti ile icap nöbeti ücretinden yararlanmalarına imkân bulunmamaktadır. Nitekim YÖK’ün görüş sorduğu Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 14/05/2015 tarihli ve 64314391-110.01.18-[4539] sayılı “Nöbet Ücreti” yazısı da tamamen bu yöndedir.

 

Nitekim, 2914 sayılı Kanuna tabi öğretim elemanlarının sağlıkla ilgili döner sermaye biriminde gerçekleştirdikleri mesai içi ve mesai dışı faaliyetler 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) fıkrası ve Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin ilgili maddeleri kapsamında karşılıklandırılmakta olup, doçent ve yardımcı doçentlerin tuttukları nöbetlere döner sermaye biriminden ayrıca ödeme yapılacağına dair hiçbir yasal düzenleme de yer almamaktadır.

 

Bu hususlara karşın, sorumlu tarafından bu defa karar düzeltilmesine konu olan uyuşmazlıkla ilgili olarak; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Anabilim Dalında görevli 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 2 nci 13 üncü ve 29 uncu maddeleri uyarınca yükseköğretim kurumlarına tahsis edilen okutman, uzman, çevirici, eğitim-öğretim planlamacısı kadroları kaldırılarak bunların yerine öğretim görevlisi kadrosu ihdas edilmesi dolayısıyla kadrosu da öğretim görevlisi kadrosuna dönüşen) kadın doğum uzmanları tarafından … İdare Mahkemesine davaların açıldığını ve bu davaların Danıştaya gitmesi üzerine Danıştay 8. Dairesi’nce uzman hekimlerin haklı bulunduğunu (Danıştay 8. Dairesinin 2012/9336 Esas ve 2015/7813 Karar numaralı Kararı) ve … Üniversitesinde “2547 sayılı yasaya tâbi olan doktorlara da nöbet ücreti ödemesi gerektiğine” karar verildiğini iddia etmekte ise de; söz konusu Karar “yükseköğretim kurumlarında 2547 sayılı Kanunun 50 inci maddesine göre görev süresi dolan ve hizmetine gerek görülerek aynı Kanunun 33 üncü maddesine çekilmek suretiyle görev süresi uzatılan uzman hekimler” ile ilgili olup, yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarını (karar düzeltilmesine konu olayda doçent ve yardımcı doçent) ilgilendirmemektedir. Ayrıca Anayasa Mahkemesinin 02.08.2019 tarihli ve 30850 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03.07.2019 tarihli ve 2018/9074 başvuru numaralı … Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Kliniğinde çalışan bir uzman doktorun bireysel başvurusu üzerine verdiği Kararda da Anayasanın 35 inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak Anayasanın 10 uncu maddesinde güvence altına alınan “ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine” karar verilmiş olup, buradan gerek Danıştay gerekse Anayasa Mahkemesinin konu hakkındaki iradesinin “uzman doktor” olarak çalışan ilgililerin Sağlık Bakanlığı hastanesinde veya üniversite hastanesinde çalışması yönünden ayrım yapılamayacağı yönünde olduğu, diğer bir ifadeyle, nöbet ücreti alabilecek olan uzman hekimleri sadece çalıştıkları yer bakımından değerlendirerek bir karara ulaştığı anlaşılmaktadır.

 

Kaldı ki, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 78 inci maddesi gereğince adli, idari ve askeri mahkemelerce verilen hükümler, Sayıştay’ın denetim yapmasına ve hükme bağlamasına engel teşkil etmemektedir.

 

Bu itibarla, sorumlu tarafından ileri sürülen iddia ve itirazların tamamının Temyiz Kurulu Kararında karşılandığı ve Kararın Kanuna aykırı bir yönünün bulunmadığı anlaşıldığından ve ayrıca Kararın düzeltilmesini icap ettiren başka bir husus da ileri sürülmediğinden; (182 sayılı İlamın 41. maddesiyle verilen … TL’lik tazmin hükmünü tasdik eden) söz konusu 11.10.2017 tarihli ve 43437 tutanak (27881 ilam) sayılı Temyiz Kurulu Kararında KARAR DÜZELTİLMESİNE MAHAL OLMADIĞINA, (Temyiz Kurulu ve …. Daire Başkanı … ile Üye …’in aşağıda yazılı azınlık görüşlerine karşı) oy çokluğuyla,

 

Karar verildiği 02.12.2020 tarih ve 48540 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

Karşı oy gerekçesi/Azınlık görüşü

 

Temyiz Kurulu ve …. Daire Başkanı … ile Üye …:

 

(Asıl) İlamda ve önceki Temyiz Kurulu Kararımızda; nöbet ücretinin 657 sayılı Kanunun Ek 33 üncü maddesinde sayılanlara ilaveten üniversitelerin yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 2547 sayılı Kanun kapsamında tıpta uzmanlık öğrenimi yapanlar ile yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Kanunun ek 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında bulunanlara ödenebileceği ve üniversitelerde görev yapan personelle ilgi düzenlemeleri içeren kanunlardan ne 2914 sayılı ne de 2547 sayılı Kanunda nöbet ücreti ödeneceğine dair bir düzenleme yapılmadığı gerekçe gösterilerek yapılan ödemelerin mevzuata aykırı olduğu ifade edilmiştir.

 

Öncelikle, Anayasanın 128 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. …” hükmü yer almaktadır.

 

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun, 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde öğretim elemanları; “Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcılarıdır.”, (m) bendinde öğretim üyeleri; “Yükseköğretim kurumlarında görevli profesör, doçent ve yardımcı doçentlerdir.” şeklinde tanımlanmış, “Özlük Hakları” başlıklı 62 nci maddesinde; “Üniversite öğretim elemanları ve üst kuruluşlar ile üniversitelerdeki memur ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu kanun, bu kanunda belirtilmeyen hususlar için Üniversite Personel Kanunu, Üniversite Personel Kanununda bulunmayan hususlar için ise genel hükümler uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.

 

2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nun “Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinde; “Bu Kanun 04/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi üniversite öğretim elamanlarının aylık, ödenek ve sair özlük haklarını kapsar.” kuralına yer verilmiş olup, aynı Kanunun 20 nci maddesinde ise; “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.

 

Öte yandan, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun Ek-1 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi, ilgili dalda tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan profesör, doçent, yardımcı doçent, eğitim görevlisi ve başasistanlar tarafından verilir. Yardımcı doçent ve başasistanların tıpta uzmanlık eğitim verebilmeleri için bu kadrolarda bir yıl çalışmaları şarttır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

 

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, kamu görevlilerinin mali ve parasal haklarının, özlük hakları kapsamında kabul edildiği ve bu kapsam içinde değerlendirildiği, üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerinin (akademik personelin) özlük hakları konusunda da, yükseköğretime ilişkin genel düzenlemeler içeren 2547 ve 2914 sayılı Kanunlarla düzenlenmeyen hususlarda genel hükümlerin (657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin) uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

 

İdare mahkemelerinde ve Danıştay’da konu ile ilgili açılan davalarda da idari yargının yaklaşımı da bu yönde olup, son olarak Anayasa Mahkemesinin 02.08.2019 tarihli ve 30850 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03.07.2019 tarihli ve 2018/9074 başvuru numaralı bireysel başvuru üzerine verdiği Kararda da Anayasanın 35 inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak Anayasanın 10 uncu maddesinde güvence altına alınan “ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine” karar verilmiştir.

 

Bu itibarla, aynı nitelikte kamu hizmeti veren ve uzman doktorların da dahil olduğu 657 sayılı Kanuna tabi personel ile 2547 sayılı Kanuna tabi tıpta uzmanlık öğrencilerine, ayrıca Sağlık Bakanlığı ile üniversitelerce birlikte kullanılan sağlık tesislerinde nöbet tutan 2547 sayılı Kanuna tabi öğretim üyelerine nöbet ücreti ödenirken, üniversite hastanelerinde 2547 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan uzman ödenmemesi nöbet ücreti ödenmemesi hakkaniyet ölçütleriyle bağdaşmayacağından; konu ile ilgili (sorumlu tarafından karar düzeltilmesi dilekçesinde de ileri sürülen) güncel mahkeme kararlarının da göz önünde bulundurularak, karar düzeltilmesine mahal olduğuna karar verilerek tazmin hükmünün kaldırılması gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 179 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor