Ayrıca, … Üniversitesi İktisadi İşletmesinin, Üniversitenin bünyesinde yürütülen faaliyet şeklinde kurulduğu, sermayesinin tamamı Üniversiteye ait olup, karar organlarının Rektör tarafından atanan … Üniversitesi mensuplarından oluştuğu ve işletme faaliyetlerinden elde edilen yılsonu net karın belli bir tutarının da Üniversite özel bütçesine aktarıldığı görülmüş olduğundan, söz konusu İşletmenin Üniversiteden ayrı ve bağımsız tüzel kişiliğini haiz ticari işletme şeklinde değerlendirilmesi mümkün değildir.
Kamu İdaresi Türü Yüksek Öğretim Kurumları
Yılı 2017
Dairesi 2
Dosya No 46498
Tutanak No 49169
Tutanak Tarihi 3.3.2021
Kararın Konusu Çeşitli Konuları İlgilendiren Kararlar
Konusu: Üniversiteye ait taşınmazların iktisadi işletme tarafından işletilmesi
229 sayılı İlamın 1’inci maddesiyle; … Üniversitesine ait taşınmazların (kantin, büfe, market, restoran, fotokopi çekim yeri otopark vb.) … Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı İktisadi İşletmesine bedelsiz olarak tahsis edilmesi ve işletme hakkı karşılığı olarak herhangi bir kira bedeli alınmaması sonucu ortaya çıkan … TL kamu zararının tazminine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.
Diğer Sorumlu sıfatıyla temyiz talebinde bulunan … (Genel Sekreter V.) tarafından gönderilen temyiz dilekçesinde [Aynı İlam maddesine ilişkin olarak temyiz talebinde bulunan Diğer Sorumlular (İd. ve Mali İşl. Dai. Başkanları); …, …, … ve … tarafından gönderilen dilekçelerde de aynı mahiyette olmak üzere] özetle;
İlamda her ne kadar “Üniversitelere ait taşınmazların iktisadi işletmelere bedelsiz tahsis ve devrinin mümkün olmadığı, bu nedenle 5018 Sayılı Kanun Hükümleri ile Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik ve 2886 sayılı Kanun hükümlerine aykırılık teşkil edildiğinden kamu zararı oluştuğu” şeklinde hüküm kurulmuş ise de; aşağıda ayrıntıları ile arz ve izah edilen sebeplerden dolayı bir kamu idaresi olan Üniversite bakımından kamu zararının söz konusu olmadığı, şöyle ki;
1) 5018 Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71’inci maddesinde; "Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.” Denildiği,
Yine 5018 Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 47’inci maddesinde; "Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri tahsis etmeye, kamu ihtiyaçları için gerekli olmayanların tahsisini kaldırmaya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; diğer taşınmazları tahsis etmeye ve tahsisini kaldırmaya ise maliki kamu idaresi yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Kanunlardaki özel hükümler saklıdır" denildiği,
Öncelikle İlama dayanak teşkil eden raporda, kamu zararı hesabının iktisadi işletmeye devredilen yerlerin, kullanım şekli belirtilmek suretiyle, Emlakçılar Odasından alınan aylık rayiç kira bedeline göre belirlendiği, mevzuata göre bu yerler, idare tarafından işletilmediği durumlarda ihale yapılmak suretiyle işletileceğinden, kamu zararı hesabının, yapılacak ihalelerde oluşacak fiyatlara göre belirlenmesi gerektiği,
Bu aşamada da, bu fiyatların tahmin ve tespit edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla zararın niteliklerinden biri olan kesinlik (belirlilik) unsuru söz konusu işlemlerde bulunmadığından, kamu zararına hükmetme imkânının da bulunmadığı,
Öte yandan İktisadi İşletmeler, Üniversitelerin öz sermayesi ile kurulmuş devletin tasarrufu altındaki kurumlardan olduğundan, karları ve gelirlerinin üniversitelerin öz sermayesi olduğu ve işletme bütçesinin eğitim ve öğretime harcanması sebebiyle herhangi bir kamu zararının söz konusu olmadığı,
Üniversite bütçesinin; genel bütçe, döner sermaye bütçesi ve iktisadi işletme bütçesinden ibaret olduğu, bu bütçelerin her birinin aynı ita amiri yani Rektörlük Makamının harcama yetkisinde olduğu, bu nedenle iktisadi işletmenin ayrı sermaye yapısı olmakla birlikte Üniversiteden bağımsız tüzel kişiliğe sahip olmadığı, Üniversiteye bağlı bir birim olduğu,
İktisadi işletmenin hukuki alt yapısına bakıldığında gerek 2547 sayılı Kanunda gerekse diğer mevzuat hükümlerinde bu şekilde bir işletmenin kurulup kurulamayacağının belirtilmediği, söz konusu işletme fiilinin bir ihtiyaç dolayısıyla ortaya çıkmasına ve Üniversitemiz haricinde diğer pek çok Yükseköğretim Kurumunda da aynı şekilde iktisadi işletmeler faaliyet göstermesine rağmen hali hazırda iktisadi işletmelerin hukuki statüsünün yasal bir alt yapıya dayandırılmış olmadığı,
Üniversitede kurulmuş olan İktisadi İşletmenin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 11’inci maddesindeki ticari işletme tanımına uymamakla birlikte sadece yaptığı iş dolayısıyla genel teamüller çerçevesinde bu Kanuna göre adlandırılıp vergi vb. yükümlülüklerin yüklendiği, iktisadi işletmelerin tabi olduğu bir kanun, yönetmeliğin olmaması sebebiyle 5018 sayılı Kanun, 2886 sayılı Kanun, 4734 sayılı Kanun, 2547 sayılı Kanun ve 5216 sayılı Kanunlara atıf yapılarak hareket edilmesinden dolayı karmaşık bir yapının oluştuğu,
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda üniversiteye ait taşınmaz malların kira gelirlerinden bahsedilmekle birlikte, 47’inci maddesinde; "Yükseköğretim kurumları, Yükseköğretim Kurulunun yapacağı plan ve programlar uyarınca, öğrencilerin beden ve ruh sağlığının korunması, barınma, beslenme, çalışma, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamak ve bu amaçla bütçe imkanları nispetinde okuma salonları, yataklı sağlık merkezleri, mediko-sosyal merkezleri, öğrenci kantin ve lokantaları açmak, toplantı, sinema ve tiyatro salonları, spor salon ve sahaları, kamp yerleri sağlamakla ve bunlardan öğrencilerin en iyi şekilde yararlanmaları için gerekli önlemleri almakla görevlidirler." denilerek iktisadi işletme kurulmasının öngörüldüğü fakat ne kanun ne yönetmelik ne de bu konuyla ilgili üçüncül mevzuatın düzenlenmediği,
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununda da bu konuyla ilgili mevzuatın veya atıf hükmünün bulunmadığı, yani her Üniversitede iktisadi işletme şeklinde bir uygulama mevcut olmakla birlikte mevzuat eksikliğinden dolayı yasal alt yapının oluşturulmadığı, zira Sayıştay’ın 2017 incelemesinde de bu husus özellikle vurgulanarak Maliye Bakanlığından ve Yükseköğretim Kurumu Başkanlığından bu konuyla ilgili talepte bulunulmasının istendiği,
Bu bağlamda, Üniversitece bu durumun Maliye Bakanlığı Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürlüğüne 04,05.2017 tarih ve 59389351-845.01/E-9000 sayılı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na da 04.05.2017 tarih ve 59389351-845.01/E-9001 sayılı yazılarla iletildiği, bu yazılarda konunun hukuki alt yapıya kavuşturularak çözümlenmesinin istendiği ancak bu güne kadar bir mevzuat düzenlemesinin yapılmadığı,
2) Üniversite üst yönetiminin yukarda bahsi geçen 5018 sayılı Kanunun 47’inci maddesine istinaden Üniversitenin hüküm ve tasarrufu altındaki gayrimenkulleri, yine kendi birimi olan iktisadi işletmeye tahsis ettiği, faaliyet alanı olarak öğrenci ve kurum çalışanlarının eğitim-öğretim, sosyal ve kültürel alanlarının gelişmesi yönünde belirlediği ve bu faaliyetlerinden elde edilen gelirin de Yönetim Kurulu Kararı ile üniversite bütçesine aktarıldığı, dolayısıyla bu konu ile ilgili kamu zararı tanımında geçen üst yönetimin kasıt, kusur ve ihmali bulunmadığı gibi yine tanımda geçen yasal mevzuata aykırı davranışın da (iktisadi işletmelerle ilgili yasal mevzuat olmadığından) bulunmadığı,
3) Belediye İktisadi Teşebbüslerinin de aynı Üniversite İktisadi Teşekkülleri gibi tek düze bir yasal mevzuatı bulunmadığı halde yine aynı şekilde alım, satım ve kiralama işlemlerinde Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde işlemlerini sürdürdüğü, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Şirket Kurulması” başlıklı 26’ncı maddesinde; "Büyükşehir belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabilir. Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler. Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir. Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir." Denildiği, madde metninde görüleceği üzere aynı statüdeki ve aynı kamusal hizmeti görmek üzere kurulan BİT'lerin 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa sadece kendisine tahsis edilen taşınmazı 3. kişilere devri durumunda tabii iken bu hak veya istisnanın, Üniversite İktisadi İşletmelerinde yasal bir dayanak olmadığı halde esirgendiği,
Belediyeye ait bir taşınmazın, sermayesinin %50’sinden fazlasına ortak olduğu iktisadi işletmelerine tahsisi 2886 sayılı Kanununa tabi olmazken, üniversiteye ait bir taşınmazın kamusal hizmet için sermayesinin tamamına sahip olduğu iktisadi işletmesine tahsisinde de 2886 sayılı Kanunun emsal olarak işletilemeyeceği, dolayısıyla kamu zararının da gerçekleşmediği,
4) Üniversitenin de iktisadi işletmenin de ita amirinin Rektör olduğu, gerek 4734 sayılı Kanun gerekse 2886 sayılı Kanunda; idari şartnameyi, teknik şartnameyi, yaklaşık maliyeti hazırlayan (yani ihaleyle ilişkili olan yönetici ve kurumların) kişilerin kendi ihalelerine katılmalarının mümkün olmadığı, aksi halde bu durumun ihalelerin eşitlik, açıklık ve gizlilik ilkelerini ihlali anlamına geleceği, zira Sayıştay’ın 16.06.1999 tarih ve 1004/1 no.lu Kararında özetle “Belediye başkanı ile ihalede görev alanların yönetiminde yer aldığı şirketin, belediyenin açmış olduğu ihaleye katılması 2886 sayılı Kanunun 6. maddesine aykırılık teşkil etmektedir” denildiği,
Ayrıca 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanunun “Temel İlkeler” başlıklı 2’nci maddesinde “İhaleyi yapan kurum ve kuruluş bünyesinde bulunan veya bu kurum ve kuruluşlarla ilgili her ne amaçla kurulmuş olursa olsun vakıf ve demekler ile bunların sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketler, bu kurum ve kuruluşların 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre yapacakları ihalelere katılamazlar.” denildiği,
Bu durumda; bahsi geçen işletmeler, dernek, vakıf ve şirketler ile aynı statüde kurulan üniversite iktisadi işletmeleri, çatısı altında bulunduğu üniversitenin mal alım, satım veya kiralama ihalelerine giremeyeceği gibi üniversitenin de sermayesinin tamamına sahip olduğu iktisadi işletmeye 2886 sayılı Kanun kapsamında hiçbir ihale işlemini gerçekleştiremeyeceği, dolayısı ile üniversite taşınmazlarının iktisadi işletmeye kiralama sureti ile tahsisi yapılamayacağından, 2017 yılında yapılan taşınmaz tahsis işleminde üst yönetimin kasıt, kusur ve ihmalinin olmadığı ve kamu zararının gerçekleşmediği,
5) Ayrıca bütçe yetersizliği sebebiyle alımı gerçekleştirilemeyen üniversite kampüs alanı içinde bulunan bazı demirbaşlarla ilgili alımlar ile üniversite girişindeki kapıların güvenliğini arttırmak amacıyla dedektör, x ray cihazı otomatik açılır kapanır öğrenci giriş kapılarının alınması ve mevcutların tamiratının yapılması, akmakta olan çatıların bir kısmının yaptırılması maliyetinin iktisadi işletme tarafından karşılandığı, iktisadi işletme bünyesinden yapılan bu alımlara ilişkin faturaların ekte sunulduğu,
6) Öğrenci müstecir ilişkileri ile öğrenci gruplarının, dışarıdan gelen öğrenci gruplarıyla olan ilişkilerinin kontrol edilemediği, olaylar karşısında önceden tedbir alınamaması sonucunda problemler yaşanması nedeniyle kampüslerde bulunan kantin ve kafeteryaların (657 sayılı Kanuna tabi personel yetersizliği ve ayrıca bir noktada bu ticarî faaliyetleri yürütecek bilgiye sahip, tecrübeli personelin bulunmaması nedeniyle) üniversite eliyle işletilmesi için üniversiteye bağlı bir tüzel kişiliği olan iktisadi işletme kurularak faaliyete geçirildiği, ayrıca üniversitenin kantinlerinin 2886 sayılı Kanun kapsamında ihaleye katılarak işleten hâlihazırdaki kiracıların; söz konusu kantinleri işletmede zorlandıkları, kar elde edemedikleri, aylık kiralarını bile ödeyemediklerini belirterek ya sözleşmelerini karşılıklı olarak fesih etmek istediklerini veya bir diğer kişiye devir etmek istediklerini belirten dilekçeleri kuruma birçok defa sundukları, sunulan dilekçelerin savunma ekinde yer aldığı, görüleceği üzere kantin ve kafeteryaların iktisadi işletme eliyle işletilmesinin, sosyal bir sorumluluk üstlenmenin yanında üçüncü kişilerin bu işte zorlanmaları nedeniyle öğrenci ve personele hizmet etme mecburiyetinden kaynaklanan bir tercih olduğu, iktisadi işletme bünyesinde olan kantin ve kafeteryaların şuan, aylıklarını işletmeden alan geçici işçi statüsündeki çalışanlarca yürütüldüğü,
İktisadi işletmenin, ilk sermayesi Üniversiteye ait, idari bakımdan Üniversiteye bağlı ve ilgili olma özelliğine sahip ve devamlılık esasına dayalı olarak ticari faaliyet yapmak üzere kurulan bir birim olduğu, öncelikli amacının kar etmek değil, öğrenci ve personele hizmet sunmak olduğu,
2004 yılından beri faaliyet gösteren İktisadi İşletmenin, Sayıştay Başkanlığınca 2017 denetimine kadar herhangi bir şekilde eleştirilmediği, denetimlerdeki denetçi görüş ve uygulamalarının çelişkili bir görünüm yarattığı ve Kurumu tereddütte bıraktığı,
7) Olaya Kurumlar Vergisi yönünden bakılacak olursa 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; iktisadi kamu kuruluşları, vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşlar ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceğinin hükme bağlandığı,
İktisadi İşletmelerin Kurumlar Vergisi Kanununa göre de kamu kurumunun kendi öz sermayeleri ile kurulmuş ve ayrıştırılmamış birimleri hükmünde olduğu, Üniversitenin kendi bünyesinde ve kendi birimi olması sebebiyle, iktisadi işletmeye tasarrufu altındaki gayrimenkulleri 2886 sayılı Kanuna veya 4734 sayılı Kanuna göre ihale etmesinin mümkün olmadığı,
Sonuç olarak Sayıştay 2. Dairesince “… Üniversitesine ait taşınmazların (kantin, büfe, market, restoran, fotokopi çekim yeri otopark vb.) … Üniversitesi İktisadi İşletmesine bedelsiz olarak tahsis edilmesi ve işletme karşılığı olarak herhangi bir kira bedeli alınmaması” gerekçesiyle verilen … TL’lik tazmin hükmünün kaldırılması gerektiği, belirtilmiştir.
Sorumlular … ile … tarafından ilave olarak;
Üniversite İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığının, Üniversitenin tasarrufunda bulunan gayrimenkullerin Kiralama Komisyonunun yazılı talebi üzerine ihale sekretaryasını yapmakla görevli olduğu, ayrıca tahakkuk ve tahsilatla sorumlu olmaması sebebiyle İdari ve Mali İşler Başkanlığı bütçesi dışındaki bütçeden sorumlu olmadığı,
Söz konusu İlam maddesinde Üniversitelerin işlem yönergesine ve işleyiş sıralamasına uygun olmayarak İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığının görevi dışındaki bir konuda kendisinin sorumlu tutulduğu, ayrıca kendisine 15 günlük vekaleti sırasında herhangi bir yazılı veya sözlü görev verilmediği, iktisadi işletmenin 2004 yılından beri var olduğu, 2017 yılında kendisine Üst Yönetimin veya Kiralama Komisyonu tarafından taşınmazlar için kira ihalesine çıkılması şeklinde bir görev verilmediği halde, 2004 yılından beri süregelen işlemler dolayısıyla kendisine tazmin hükmü verilemeyeceği, belirtilmiştir.
Sorumlu … tarafından ilave olarak;
İdari ve Mali İşler Daire Başkanı olarak 26.07.2017 tarihinde atandığı, gayrimenkullerin iktisadi işletmeye verilmesi sürecinde görev yapmadığı, kendisi tarafından taşınmazların iktisadi işletmeye tahsisine ilişkin herhangi bir talimat verilmediği, Kiralama Komisyonu tarafından böyle bir görevin de verilmediği, dolayısıyla göreve başladığı tarihten önce yapılmış işlemler için tarafına tazmin hükmünün verilemeyeceği, belirtilmiştir.
Sorumlu … tarafından ilave olarak;
Rektörlük Makamının 26.12.2014 tarihli görevlendirme belgesinde; Üniversiteye bağlı tüm birimlerde bulunan kantin, kafeterya ve sosyal tesislerin kiralanması ve işletilmesine ilişkin iş ve işlemlerin Genel Sekreterliğin yetki ve sorumluluğunda olduğunun belirtildiği, İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığının ise sadece ihale sekretaryasını (yazışma) yapmakla görevli olduğu, ayrıca tahakkuk ve tahsilatla sorumlu olmaması nedeniyle söz konusu Başkanlığın bütçesi dışındaki bütçelerin kullanımı ve harcanmasından da sorumlu olmadığı, Rektörlük Makamının görevlendirme belgesinde yer alan görevi gereği Kiralama Komisyonunun yazılı talebi ile kiralama işlemlerinin yalnızca sekretarya işlemlerini yerine getirdiği,
İlamın, Üniversitenin işlem yönergesine ve işleyiş sırasına uygun olmayarak İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığının görevi ve sorumluluğu dışındaki bir olay ile söz konusu Başkanlığı bağdaştırdığı,
İktisadi işletmenin, … Kampüsünün hizmete girdiği 2004 yılında bu kampüsün merkeze uzaklığı, yerleşim yeri olmaması gibi sebeplerle öğrencilerin ve personelin sosyal ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla faaliyete başladığı, bu yıldan itibaren üst yönetim ve kiralama komisyonu tarafından İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığına ihale yapılması için görev verilmemesi sebebiyle söz konusu Başkanlığın sorumlu tutulmaması gerektiği, belirtilmiştir.
Başsavcılık mütalaasında (Tüm sorumlular için aynı mahiyette olmak üzere) özetle;
Dosya üzerinde yapılan incelemede; ... tarih ve ... Sayıştay evrak kayıt numarası ile tarafımıza intikal eden Üniversite Rektörü … imzalı yazıda … TL anapara, faiziyle birlikte toplamda … TL’nin 07.02.2020 tarihinde … Üniversitesi Strateji Başkanlığı hesabına İktisadi İşletme hesabından aktarıldığı, ayrıca 2017 yılı karı olarak 28.12.2017 tarihinde … TL aynı hesaba yatırıldığı ve son olarak 27.01.2020 tarih ve 11 sıra no.lu taşınır işlem fişi ile Üniversite Yürütme Kurulu tarafından işletmeye aldırılan güvenlik dedektörlerinin Üniversite İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığına fatura değeri olan … TL üzerinden devredilmesi nedeni ile toplamda … TL faiziyle birlikte … TL üzerinden ayni ve nakdi olarak tahsilatın yapıldığının anlaşıldığı, İlam tarihinden sonra yapılan söz konusu tahsilat, ilamın infazı niteliğinde olduğundan konu hakkında yapılacak işlem bulunmadığına karar verilmesinin uygun olacağı, belirtilmiştir.
Dosyada mevcut belgelerin okunup incelendikten sonra, işbu dosyayla duruşma talebinde bulunan …’a 16.02.2021 tarihinde duruşma günü bildirilmiş olmasına karşın duruşmaya katılmadığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369’uncu maddesi hükmü uyarınca dosya üzerinde ve gıyabında,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
229 sayılı İlamın 1’inci maddesinde; … Üniversitesine ait taşınmazların (kantin, kafeterya, büro, kırtasiye, fotokopi çekim yeri, otopark vs.) Üniversite bütçesinden ayrı bütçeye sahip, Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren özel hukuk tüzel kişisi niteliğindeki iktisadi işletmeye 5018 sayılı Kanun’un 47’nci maddesi hükmüne aykırı olarak bedelsiz tahsis edilmesi sonucu kamu zararına yol açıldığı belirtilmiştir.
Konuya ilişkin olarak yapılan incelemede; … Üniversitesi İktisadi İşletmesinin, Üniversite Senatosunun ... tarih ve ... sayılı toplantısında kabul edilen “… Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı İktisadi İşletme Yönergesi” ile kurulduğu ve bu Yönergenin 1’inci maddesi uyarınca da amacının; “… Üniversitesi personelinin, eş ve çocuklarının ve kanunen bakmakla yükümlü oldukları aile bireylerinin, öğrencilerinin, … Üniversitesince düzenlenen bilimsel, kültürel ve sosyal etkinliklerine katılımcı olarak davet edilenlerin, uluslar arası anlaşmalar ve değişim programıyla gelen kişilerin, diğer üniversitelerden gelen konukların, … Üniversitesinin ilişkili olduğu kamu kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinin ve dış ülkelerden gelen konukların ücret karşılığı yararlanabilecekleri, Turizm ve Otelcilik Programı öğrencilerinin pratik eğitimlerine imkân sağlamak amacı ile kurulan araştırma ve uygulama otelleri, kantin, kafeterya, konaklama ve sosyal tesis işletmeleri bu yönerge hükümlerine göre işletilir.” şeklinde belirlendiği görülmüştür.
Üniversitelere ait iktisadi işletmenin kurulmasına ilişkin yasal dayanaklarına bakılacak olunursa;
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Sosyal hizmetler” başlıklı 47’nci maddesinde;
“Faaliyetlerin Düzenlenmesi:
a.(Değişik: 17/8/1983 - 2880/28 md.) Yükseköğretim kurumları, Yükseköğretim Kurulunun yapacağı plan ve programlar uyarınca, öğrencilerin beden ve ruh sağlığının korunması, barınma, beslenme, çalışma, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamak ve bu amaçla bütçe imkanları nispetinde okuma salonları, yataklı sağlık merkezleri, mediko - sosyal merkezleri, öğrenci kantin ve lokantaları açmak, toplantı, sinema ve tiyatro salonları, spor salon ve sahaları, kamp yerleri sağlamakla ve bunlardan öğrencilerin en iyi şekilde yararlanmaları için gerekli önlemleri almakla görevlidirler…” denilmiş olup,
124 sayılı Yükseköğretim Kurumlarının İdari Teşkilatı Hakkında KHK’nın 32’nci maddesinde de; öğrencilerin ve personelin barınma, yemek ve benzeri ihtiyaçları ile spor, kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak faaliyetleri düzenleme görevi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığına verilmiştir.
03.02.1984 tarih ve 18301 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yükseköğretim Kurumları, Mediko-Sosyal Sağlık, Kültür ve Spor İşleri Dairesi Uygulama Yönetmeliği” nin “Hizmetler” başlıklı 5’inci maddesinde ise söz konusu Dairenin yaptığı hizmetler sayıldıktan sonra (g) bendinde;
“g) Bütün bu hizmetlerin görülmesi için gerekli olan öğrenci kantin ve lokantaları, okuma salonları ile öğrenci yurtları açar, toplantı, sinema ve tiyatro salonları, spor salon ve sahaları, kamp yerleri sağlar, bu ve benzeri diğer tesisleri kurar, kiralar, işletir veya işlettirir. Bu amaca yönelik olarak üniversitenin diğer birimleri ve üniversite dışındaki kuruluşlarla işbirliği içinde çalışır, döner sermaye işletmeleri kurar.” Denilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde öğrencilerin barınma, beslenme, çalışma, dinlenme, spor yapma, boş zamanlarını değerlendirme gibi ihtiyaçlarının Üniversite tarafından sahibi olduğu tesislerin bizzat işletilmesi veya 3. kişilere kiralanarak işletilmesi suretiyle karşılanması mümkündür. Nitekim somut olayda da; … Üniversitesi tarafından uygulamada yaşanan bazı olumsuzluklar (kantin-büfe müstecirlerinin fesih talebinde bulunması, kantin ihalelerini uygunsuz kişilerin alması gibi) nedeniyle taşınmazların Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı çatısı altında kurulan İktisadi İşletme eliyle işletildiği görülmektedir.
Ayrıca, … Üniversitesi İktisadi İşletmesinin, Üniversitenin bünyesinde yürütülen faaliyet şeklinde kurulduğu, sermayesinin tamamı Üniversiteye ait olup, karar organlarının Rektör tarafından atanan … Üniversitesi mensuplarından oluştuğu ve işletme faaliyetlerinden elde edilen yılsonu net karın belli bir tutarının da Üniversite özel bütçesine aktarıldığı görülmüş olduğundan, söz konusu İşletmenin Üniversiteden ayrı ve bağımsız tüzel kişiliğini haiz ticari işletme şeklinde değerlendirilmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla temyize esas İlamda her ne kadar; Üniversiteye ait taşınmazların iktisadi işletmeye, 5018 sayılı Kanunun 47’nci maddesine aykırı olarak bedelsiz tahsis edildiği ve işletme hakkı karşılığı olarak herhangi bir kira bedeli alınmadığı belirtilmiş ise de;
Bahse konu olayda; mülkiyeti Üniversiteye ait taşınmazların kendi birimi niteliğindeki İktisadi İşletme eliyle işletilmesi söz konusu olduğundan, burada üçüncü kişi lehine yapılmış bedelsiz tahsis veya devir işleminden bahsedilemez. Bu anlamda Üniversitenin tesislerini kendi birimine ihale ile ve bedel karşılığında devretmesi de beklenemez.
Sonuç olarak; … Üniversitesi’nin mülkiyetinde bulunan kantin, kafeterya, büro, kırtasiye, fotokopi çekim yeri, otopark vb. taşınmazların ihale yapılmaksızın ve bedelsiz olarak SKS Daire Başkanlığı İktisadi İşletmesine devredilmesi ve bu yolla işletilmesi hususunda mevzuata aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Bu itibarla tüm bu açıklamalar çerçevesinde dilekçi itirazları yerinde görülerek mevzuatına uygun olduğu değerlendirilen konuya ilişkin olarak 229 sayılı İlamın 1’inci maddesiyle verilen … TL’lik tazmin hükmünün 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesinin 7’nci fıkrası uyarınca BOZULMASINA ve yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden hüküm tesisi için dosyanın ilgili DAİREYE TEVDİİNE,
(… Daire Başkanı …, Üye …, Üye …, Üye …, Üye …, Üye …’ın aşağıda yazılı azınlık görüşlerine karşı) oy çokluğuyla,
Karar verildiği 03.03.2021 tarih ve 49169 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı Oy Gerekçesi/Azınlık Görüşü
… Daire Başkanı …’in azınlık görüşü:
Bahsi konu olayda; Üniversiteye ait bazı taşınmazların kar amacı güdülmeden Üniversite tüzel kişiliği altında kurulmuş iktisadi işletme tarafından sosyal tesis gibi işletilmesi söz konusudur. İktisadi işletme ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bulunmadığından Üniversitenin kendi birimi niteliğindedir. Her ne kadar işletme bütçesi, vergi mevzuatı karşısındaki yükümlülüklerine göre yürütülmesi gerekliliğinden dolayı Üniversite özel bütçesi kapsamına alınmamış olsa da, bu durum nedeniyle İşletmenin Üniversite idaresinden ayrı bağımsız bir kuruluş olduğu yorumunda bulunulamaz. Zira her iki bütçenin ita amiri Rektördür ve söz konusu işletme faaliyetleri Rektörün atadığı kurum personeli eliyle yürütülmektedir. Dolayısıyla olayda; fiiliyatta karşılaşılan bazı zorluklar (bazı kantin-büfe müstecirlerinin fesih talebinde bulunması, kantin ihalelerini uygunsuz kişilerin alması gibi) nedeniyle taşınmazların kendi birimi eliyle işletilmesi söz konusu olup, bedelsiz tahsis/devir işleminden bahsedilemeyeceğinden, ortada kamu zararı bulunmamaktadır. Bu itibarla; dilekçiler tarafından İlamda yer alan kamu zararı tutarının işletme bütçesinden Üniversite bütçesine aktarılması suretiyle tahsil edildiği bildirilmiş ise de; yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca yapılan işlem yerinde görülmediğinden, tahsilatın söz konusu İşletmeye iade edilmesi yönünde karar verilmesi gerekir.
Üye …, Üye …, Üye …, Üye …, Üye …’ın azınlık görüşü:
Üniversitelerin iktisadi işletme kurması ve kendisine verilen bazı görevleri kurulan işletme eliyle yürütmesi hususunda mevzuatta açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Somut olayda; İdarenin yasaların kendisine izin vermediği yetkiyi kullanarak iktisadi işletme kurduğu ve bu yolla gelir getirici bir takım ticari faaliyetler yürüttüğü görülmektedir.
Dolayısıyla burada; Üniversiteye ait taşınmazların 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre ihale ile ve bedel karşılığı işletilmesi gerekirken, söz konusu taşınmazların usulsüz kurulmuş iktisadi işletmeye bedelsiz tahsis-devir edilerek işletilmesi sonucu kamu zararına sebebiyet verilmiştir.
Bu itibarla dilekçilerin itirazları yerinde görülmeyerek; 229 sayılı İlamın 1’inci maddesiyle verilen …TL’lik tazmin hükmünün tasdiki gerekir.