YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Derneklerin il dışında yaptıkları gezi organizasyonları giderleri belediye bütçesinden karşılanabilir mi?

Karar Özeti

 

 

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde; ... İlçesindeki Derneklerin talepleri doğrultusunda ilçe dışına gezi(piknik, doğa gezisi vs.) düzenlenerek bu amaçla araç kiralandığı ve bedellerinin belediye bütçesinden ödendiği görülmüştür.

 

Dilekçi, kamu zararı bulunmadığını iddia etmişse de;5018 sayılı Kanun’un 71. maddesinin f bendine göre mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması hükmüne göre belediyelerin derneklere 5018 sayılı Kanun’un 29’uncu ve 5253 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesi karşısında yardım yapabilmesi mümkün değildir. Belediyeler derneklere sadece ortak hizmet projeleri kapsamında katkı sağlayabilecektir. Bunun yanında, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14'üncü maddesinde Belediyenin görev ve sorumlulukları, 15’inci maddesinde ise yetki ve imtiyazları tek tek sayılmış, amatör spor kulüplerine yapılacak yardım dışında dernek gezilerinin masraflarının Belediyeler tarafından karşılanmasına cevaz veren bir hükme yer verilmemiştir.

Karar

 

Kamu İdaresi Türü          Belediyeler ve Bağlı İdareler     

 

Yılı         2014    

 

Dairesi  6           

 

Dosya No           44170  

 

Tutanak No        49257  

 

Tutanak Tarihi   17.3.2021         

 

Kararın Konusu Çeşitli Konuları İlgilendiren Kararlar      

 

 

Konu: Çeşitli dernek üyelerinin belediye sınırları dışına yaptıkları ziyaretler (piknik gezisi, doğa gezisi vs.) ile için araç kiralanması ve bedelinin belediye bütçesinden karşılanması.

 

204 sayılı İlamın 7’nci maddesi ile, Derneklere araç verilip verilmeyeceği, verilecekse kaç araç verileceğine belediye başkanı tarafından karar verildiği, dolayısıyla dernekler tarafından yapılan araç taleplerinin belediye tarafından kabul edilmesinde imzası bulunan belediye başkanının da sorumlu tutulması gerektiğine, bu sebeple derneklere araç tahsisine izin veren belediye başkanlarının da savunmalarının alınarak ek rapor düzenlenmesine değin konunun hüküm dışı bırakılması üzerine;

 

323 sayılı EK ilamın 4. maddesi ile, çeşitli dernek üyelerinin ... Belediyesi dışına yaptıkları ziyaretler (piknik gezisi, doğa gezisi vs.) ile ilgili olarak araç kiralanması ve bedelinin belediye bütçesinden karşılanması sonucu ... TL’ye verilen tazmin hükmünün 16.10.2019 tarih ve 46740 sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile tasdikine karar verilmiştir.

 

Üst yönetici ... karar düzeltme dilekçesinde;

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun "Bütçeden Yardım Yapılması” başlıklı 29 uncu maddesinde; "Gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz veya menfaat sağlanamaz" hükmünün yer aldığını,

 

Ancak 5018 sayılı Yasanın 3’ncü maddesinde; "Genel Yönetim kapsamındaki kamu idareleri, uluslararası sınıflandırmalara göre belirlenmiş olan, Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu İdareleri'ni, Sosyal Güvenlik Kurumları’nı ve Mahalli İdareleri ifade eder. Mahalli İdareler yetkilileri ise, belirli bir coğrafi alan ve hizmetlerle sınırlı olarak kamusal faaliyet gösteren Belediye ve İl Özel İdaresi ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları ya da üye oldukları Birlik ve İdareleri ifade eder.

 

Bütçelerinde ön görülmüş olmak kaydıyla, kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapabilir" hükmünün yer aldığını, bu hükümden de anlaşılacağı üzere Mahalli İdareler olarak faaliyet gösteren Belediyelerin dernek, vakıf vb. teşekküllere yardım yapılabileceğinin açıkça belirtildiğini,

 

5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun; "Hemşehri Hukuku” başlıklı 13.üncü maddesinin 1.nci fıkrasında; "Herkesin, ikamet ettiği belediyenin hemşehrisi olduğu"; "hemşehrilerin, hemşehrisi bulunduğu belediyenin hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilendirilme ve Belediye idaresinin yardımlarından yararlanma haklarının bulunduğunun” da ayrıca belirtildiğini,

 

Aynı Yasa maddesinin ikinci fıkrasında ise, "Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kurslarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır." hükmünün yer aldığını, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14/a maddesi gereğince, sosyal ve kültür hizmetler kapsamında yapılan giderlerin Belediye bütçesinden yapılmasının yasalara uygun olduğu; 15'inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde de, belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmanın belediyelerin yetki ve imtiyazları arasında sayıldığını,

 

Ayrıca 5393 sayılı Belediye Yasasının “Belediyenin Giderleri" başlıklı 60 ncı maddesinin 1 nci fıkrasının (m) bendinde; Yurt içi ve yurt dışı kamu ve özel kesim ile sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılan ortak hizmetler ve proje giderleri ile (n) bendinde sosyal -kültürel, sanatsal ve bilimsel etkinlikler için yapılan harcamaların belediye giderleri arasında gösterildiğini,

 

5393 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, bir hizmetin mahalli müşterek ihtiyaç olarak nitelendirilebilmesi için; herhangi bir yerel yönetim biriminin sınırları içinde yaşayan kişi, aile, zümre ya da sınıfın özel çıkarları değil, fakat aynı yörede birlikte yaşamaktan doğan eylemli durumların yarattığı, yoğunlaştırdığı ve güncelleştirdiği, özde yerel ve kamusal karakterin ağır bastığı ortak ihtiyaç ve beklentileri ifade etmesi gerektiği, sonucuna ulaşıldığını,

 

Bu bağlamda dernek ve vakıf üyelerinin ziyaret ettikleri tarihi miras yerlerinin, insanın tarihiyle kurduğu etkileşimin ürünü olan yaşam kültürünü yansıttığının, bu nedenle, kültürel miras ürünlerinin korunması ve yaşatılması, genç kuşaklarla buluşturulması, kültürel kimliğin pekiştirilmesi açısından büyük önem taşıdığını,

 

Bu itibarla, milli ve manevi mirasın yaşatılması amacıyla kültürel ve inanç bağlamında dernek ve vakıfların söz konusu çalışmalarını desteklemek, üyeleri arasında birlik ve beraberliği pekiştirmek ve sosyal bağları güçlendirmek için Belediye bütçesinden yapılan ödemelerin mevzuata aykırı olmadığının anlaşıldığını,

 

Derneklerden gelen taleplerin değerlendirilerek, inanç, gezi, kültür vs. amaçlı gezi yapılacak yerlerin bir kısmı şehir dışında olduğundan, Belediyenin bünyesinde mevcut araçların yetersizliği ve gidilecek yerlerin uzun mesafeler olduğu dikkate alındığında, maliyetin daha düşük olması için araçların kiralanmasının kamu yararına olduğu sonucuna varıldığını ve ... Belediyesi sınırları içerisinde ikamet edip de maddi imkânları olmayan, sadece gönül bağıyla bir araya gelen vatandaşların kısmen de olsa Belediyenin mali imkânları ölçüsünde bu kültürel iletişimi gerçekleştirebilmek için mahalli müşterek nitelikteki hizmet ve kaynaşmayı oluşturmak için 5393 sayılı Kanunun 14/a maddesi uyarınca sosyal ve kültürel hizmetler kapsamında nakdi yardım niteliğinde olmayıp sadece araç kiralama yönünden yardımda bulunulduğunu,

 

Adı geçen gezi programlarına iştirak eden dernek, vakıf vb. kuruluşların, genel olarak ilçe sınırları içerisinde faaliyet gösterdiğini, ancak bazılarının farklı yerlerde şubelerinin olması nedeniyle istisnaların söz konusu olabileceğini, İlçenin coğrafi konumu, kültürel ve sosyal yapısı itibariyle göç alan ve değişik kültürlerin bir arada bulunduğu bir konuma sahip olduğunu, dolasıyla İlçede dernek, vakıf vb. kuruluşların aktif olarak hizmet verdiğini ve üyelerinin sosyal ve kültürel bağlarını zirvede tutmak adına devamlı olarak faaliyet gösterdiğini,

 

Bu itibarla, milli ve manevi mirasın yaşatılması amacıyla kültürel ve inançsal bağlamda dernek ve vakıfların söz konusu çalışmalarını desteklemek, üyeleri arasında birlik ve beraberliği pekiştirmek ve sosyal bağları güçlendirmek amacıyla, Belediyenin görev ve sorumluluklarının yer aldığı 5393 sayılı Kanunun 14,üncü maddesinde sayılan görevler için dahi “mahalli müşterek nitelikte olmak" şartının getirilerek görev ve sorumluluk alanı, ihtiyaçların mahalli ve müşterek olmasıyla sınırlandırıldığını,

 

Ancak aynı Kanunun, Belediyelerin giderlerini düzenleyen 60’nci maddesinde; belediyenin giderlerinin sayıldığını, yardımların madde metninde yer alan giderler arasında sayılmadığı belirtmiş ise de; 5393 sayılı Belediye Kanunun 38. maddesinin (n) bendi ve 60. Maddenin (i) bendi gereğince, "Bütçede ödeneği bulunması şartıyla Belediye Başkanının onayı ile yardıma muhtaç ve fakirlere yardım yapılır” denildiğinden, yapılan işlemlerin yasal ve mevzuat hükümleri çerçevesinde yapıldığını, yasaya aykırılık teşkil edecek işlem tesis edilmediğini ve kamu menfaati gözetilerek hizmet sunumu gerçekleştirildiğinin ortaya çıktığını,

 

Bu kapsamda yardıma muhtaç dernek üyelerinin sadece taşıma giderlerini karşılamak üzere araç kiralanması, Belediyece “hizmet sunumu” olarak değerlendirildiğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14 ve 15'inci maddeleri kapsamında, vatandaşların talepleri doğrultusunda derneklere ve vakıflara araç tahsisinin yapıldığını, bu toplum kuruluşlarının desteklendiği, bu konuda hemşehriler arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın; ... İlçesi'nde yaşayan vatandaşların talepleri doğrultusunda hareket edildiğini,

 

Öte yandan 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun 11. Maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunun 38.nci maddesi birlikte incelendiğinde, Belediye Başkanlarının bütçeyi uygulama görevi bulunduğu ve 5018 sayılı Yasada belirlenen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinde kendi meclislerine karşı sorumlu olduğunu,

 

İlamda kamu zararından bahsedilmiş ise de, ortada her hangi bir kamu zararı bulunmadığını, 5018 sayılı Kanunun "Kamu Zararı” başlıklı 71.maddesinde, kamu zararı; "kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması" biçiminde tanımlandığını, kamu zararının belirlemesinde ise şu ölçütlerin bulunması gerektiğini;

 

a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması,

 

b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması,

 

c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,

 

d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması,

 

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması

 

f) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması

 

Görüldüğü üzere somut olayda, yukarıda sayılan durumlardan hiç birisinin bulunmadığını, bu nedenlerden dolayı 5018 sayılı Kanuna göre kamu zararı sayılan durumları belirlemek için anılan maddenin ikinci fıkrasına bakmak gerektiğini, ikinci fıkrada yer alan bentler birlikte değerlendirildiğinde ise, 5018 sayılı Kanunun kamu zararı kapsamının “Kamu kaynakları kullanılarak piyasadan mal ve hizmet satın alınması sırasında fazla ödeme yapılması, İdarenin gelirlerinin tahsili sırasında mevzuata aykırı davranılması ve mevzuata öngörülmeyen bir ödeme yapılması suretiyle yol açılan zararla” sınırlı olduğunun anlaşıldığını,

 

Nitekim ikinci fıkra ile belirlenen kapsam içinde, kamu malına zarar verilmesi, kamu görevlilerinin hukuka aykırı eylemleri nedeniyle kişilere verdikleri zararın kamu tarafından ödenmek zorunda kalınması yâ da mevzuatta ödenmesi öngörülmekle birlikte mevzuatın yorumunda hataya düşülmek veya ihmal ve kasıt yoluyla fazla ödeme yapılması hallerinin sayılmadığını, 2.nci fıkrada da öngörülmediği halde ödeme yapılması kuralının kapsamı, yine mal ve hizmet alımları nedeniyle yapılan ödemeler sonucu oluşan kamu zararı şeklinde anlaşılması gerektiğini,

 

... ilçesinde bulunan derneklerin ve vakıfların inanç, kültür ve piknik gezilerine yönelik araç talepleri incelendiğinde ... gezisi ile ... ... ... dergahına, ... ... ilçesi ... dergahına, ... ... dergahına, ... ... ilçesinde ... dergahına, ...'da yine inanç dergahına, ... vakfı, Eğitim için ... ... ilçesine, ... vakfının ... kömür madenlerinde meydana gelen kazada yaşamını yitirenler için ... ... ilçesinde yapılan taziye ziyareti, yine ... ilçesinde belediye sınırları dahilinde piknik alanlarının olmaması nedeni ile ... Büyükşehir belediye sınırları içerisinde olan ... -... ilçesi ... piknik alanı, ...- ... ilçesi Gölet alanı, ...-... ... köy piknik alanı, ... - ... ilçesi ... piknik alanı, ... … yolu üzerinde bulunan … piknik alanı, ... ... ilçesi ... piknik alanı, ... ... ilçesi piknik alanı gibi piknik yerlerine gidilebilmesi için ... hemşehrilerinin araç taleplerinin yerine getirildiğini, bu talepler yerine getirilirken hemşehri dernekleri arasında hiçbir ayrım yapılmadığını,

 

Temyiz Kurulu Üyelerinden ... ile ...'ün karşı oy gerekçelerinde;

 

“5393 sayılı Belediye Kanununun "hemşehri hukuku" başlıklı 13 üncü maddesinde;

 

"Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sunulması zorunludur.

 

Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli çalışmalar yapar. Bu çalışmalarda üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır.

 

Belediye sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin kanunlara dayanan kararlarına, emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resmi, harç, katkı ve katılma paylarını ödemekle yükümlüdür."

 

Aynı Kanunun “ Belediyenin yetkileri ve imtiyazları" başlıklı 15 inci maddesinde;

 

a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak..." denilmiştir.

 

Yukarıdaki mevzuat hükümleri doğrultusunda hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması kapsamında sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği olarak değerlendirilebilecek olan programlara belediye tarafından araç temin edilmesinde mevzuata aykırı bir husus bulunmamaktadır. Bu itibarla verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.” Denildiğini,

 

Sonuç olarak, 5018 sayılı Yasanın 71. maddesi tanımına giren bir "kamu zararının" söz konusu olmadığını, kamu zararının belirlenmesi kıstaslarına uygun olmayan bir hukuki tavsif ile sorumluluk atfedilmesinin de mümkün olmadığını belirterek verilen tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir.

 

Gerçekleştirme görevlisi ... ile ... aynı mahiyetteki karar düzeltme dilekçelerinde özetle;

 

6085 sayılı Kanunun 52’nci maddesinde sayılan gerekçelerden hareketle kararın düzeltilmesi gerektiğini,

 

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Hemşehri hukuku” başlıklı 13’üncü maddesinde;

 

“Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sunulması zorunludur.

 

Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır.

 

Belediye sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin kanunlara dayanan kararlarına, emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarını ödemekle yükümlüdür. " Düzenlemesinin yer aldığını,

 

Aynı Kanunun 15’inci maddesinin a fıkrasında ise; "a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak... ” hükmünün yer aldığını,

 

Öte yandan Anayasa’mın 23’üncü maddesindeki; “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.” düzenlemesiyle, seyahat özgürlüğünün temel bir hak olduğunun çerçevesinin çizildiğini, dolayısıyla demokratik bir toplum düzeninde; temel kamu haklarının tanındığını ve garanti altına alındığını,

 

Nitekim; derneklere araç tahsisinin de hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli bir çalışma kapsamında değerlendirilebileceği gibi seyahat özgürlüğünün sağlanması bakımından teşvik olarak da değerlendirilmesinin Anayasa ve Kanun gereği olduğunu belirtilerek verilen tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir.

 

Başsavcılık mütalaasında;

 

“Dairesince, ... Belediyesince derneklerin talebi doğrultusunda ilçe dışında gezi düzenlenerek bu amaçla araç kiralaması mahalli müşterek bir ihtiyacın karşılanmasına yönelik olmadığı, dolayısıyla çeşitli derneklerin belediye sınırları dışında yaptıkları ziyaretler( piknik ve doğa gezileri vs.)için araç kiralanması sonucu oluşan kamu zararının sorumlulardan tazminine karar verilmiştir.

 

Sorumlu savunmasında, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 13, 15 ve Anayasa'nın 23. maddesi hükümlerine göre herhangi bir ayrım yapılmaksızın, ... İlçesinde yaşayan vatandaşların talepleri doğrultusunda, yapılan taşıma işinde hizmet görmek amacıyla ödemelerin yapıldığını belirtilerek, tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

 

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 15. maddelerinde belediyenin görev ve sorumlulukları sayılmıştır. Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsamaktadır.

 

60. maddesinde ise belediyenin giderleri sayılmıştır.

 

Belediyeler belde sakinlerinin mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulmuşlardır. Kamu kaynağını kullanan kamu görevlileri bu kaynağı mahalli müşterek ihtiyaçlar için ve mevzuata uygun olarak kullanmak zorundadır.

 

Anılan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, deneklere ... Belediyesi sınırları dışında yaptıkları ziyaretler (piknik ve doğa gezisi vs.) ile ilgili araç kiralaması ve bedellerinin de belediyenin bütçesinden karşılanması hususunda herhangi yetki, görev ve sorumluluğu bulunmamaktadır.

 

Buna göre; adı geçenin karar düzeltme talebinin ret edilerek Kurul Kararının korunmasının uygun olacağı düşünülmektedir.” Denilmiştir.

 

Dosyadaki mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ

 

323 sayılı EK ilamın 4. maddesi ile, çeşitli dernek üyelerinin ... Belediyesi dışına yaptıkları ziyaretler (piknik gezisi, doğa gezisi vs.) ile ilgili olarak araç kiralanması ve bedelinin belediye bütçesinden karşılanması sonucu ... TL’ye verilen tazmin hükmünün 16.10.2019 tarih ve 46740 sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile tasdikine karar verilmiştir.

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun Bütçelerden Yardım Yapılması başlıklı 29’uncu maddesinde,

 

“Gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz, yardımda bulunulamaz veya menfaat sağlanamaz. Ancak, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde öngörülmüş olmak kaydıyla; kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılabilir.

 

Bu yardımların yapılması, kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” denilmiştir.

 

5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun “Yardım ve İşbirliği” başlıklı 10’uncu maddesinde;

 

“Dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, benzer amaçlı derneklerden, siyasi partilerden, işçi ve işveren sendikalarından ve meslekî kuruluşlardan maddî yardım alabilir ve adı geçen kurumlara maddî yardımda bulunabilirler.

 

5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, dernekler kamu kurum ve kuruluşları ile görev alanlarına giren konularda ortak projeler yürütebilirler. Bu projelerde kamu kurum ve kuruluşları, proje maliyetlerinin en fazla yüzde ellisi oranında aynî veya nakdî katkı sağlayabilirler. (Ek cümle: 18/2/2009 – 5838/7 md.) 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesi çerçevesinde engellilerin ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonu, kendiişlerini kurmaları, engellilerin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojilerine ilişkin projeler ile benzeri projelerde bu oran aranmaz” hükmüne yer verilmiştir.

 

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun,

 

75’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde (Değişik: 12/11/2012-6360/19 md.)

 

“Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir.”

 

Aynı Kanunun 6360 sayılı Kanun ile eklenen son fıkrasında (Ek fıkra: 12/11/2012-6360/19 md.);

 

“5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 29’uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10 uncu maddesi; belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler için uygulanmaz.” hükümlerine yer verilmiştir.

 

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde; ... İlçesindeki Derneklerin talepleri doğrultusunda ilçe dışına gezi(piknik, doğa gezisi vs.) düzenlenerek bu amaçla araç kiralandığı ve bedellerinin belediye bütçesinden ödendiği görülmüştür.

 

Dilekçi, kamu zararı bulunmadığını iddia etmişse de;5018 sayılı Kanun’un 71. maddesinin f bendine göre mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması hükmüne göre belediyelerin derneklere 5018 sayılı Kanun’un 29’uncu ve 5253 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesi karşısında yardım yapabilmesi mümkün değildir. Belediyeler derneklere sadece ortak hizmet projeleri kapsamında katkı sağlayabilecektir. Bunun yanında, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14'üncü maddesinde Belediyenin görev ve sorumlulukları, 15’inci maddesinde ise yetki ve imtiyazları tek tek sayılmış, amatör spor kulüplerine yapılacak yardım dışında dernek gezilerinin masraflarının Belediyeler tarafından karşılanmasına cevaz veren bir hükme yer verilmemiştir.

 

Bu itibarla, 16.10.2019 tarih ve 46740 sayılı Temyiz Kurulu Kararında KARAR DÜZELTİLMESİNE MAHAL OLMADIĞINA, (Üye ...’ın farklı gerekçesi ile Temyiz Kurulu ve 5. Daire Başkanı ..., 6. Daire Başkanı ..., Üyeler ... ile ...’ın karşı oy gerekçelerine karşı) oyçokluğu ile,

 

Karar verildiği 17.03.2021 tarih ve 49257 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

 

 

Farklı gerekçe

 

Üye ...’ın farklı gerekçesi

 

Belediye, belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan bir kamu tüzel kişiliğidir. Diğer bir ifadeyle varlık sebebi mahalli müşterek ihtiyaçları karşılamaktır. Bu nedenle 5393 sayılı Kanunun 14. Maddesinde ‘belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar’ denilmiştir. Belediyelerin kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, sosyal hizmet ve yardım, ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapmak veya yaptırmak görevleri bulunmaktadır. Ancak bu görevlerin hepsi yine mahallî müşterek nitelikte olmak şartına bağlıdır. Bu husus 15. Maddede de belediyenin yetkileri sayılırken ‘belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak’ şeklinde tekrar belirtilmiştir. Mahalli müşterek ihtiyaçtan, o belediyenin sınırları içinde yaşayan kişilerin kamusal hizmet karakteri ağır basan ve yarar bakımından yerel sınırları aşmayan ortak beklentilerini anlamak gerekir. Gerek Anayasanın 127. maddesinin birinci fıkrasındaki, gerekse 5393 sayılı Kanunun muhtelif maddelerindeki "mahalli müşterek ihtiyaç" ölçütü, belediyelerin görev ve yetkilerinin sınırını çizmektedir. Belediyeler bir hizmet ifa ederken, bu ölçütü gözetmek zorundadır. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, hiçbir kural gözetmeden beldedeki çeşitli dernek üyelerinin ... Belediyesi dışına yaptıkları ziyaretler (piknik gezisi, doğa gezisi vs.) ile ilgili olarak araç kiralanması ve bedelinin belediye bütçesinden karşılanması mahalli müşterek nitelikte bir ihtiyaç olarak görülemez. Bu itibarla, 16.10.2019 tarih ve 46740 sayılı Temyiz Kurulu Kararında karar düzeltilmesine mahal olmadığına karar verilmesi gerekir.

 

Karşı oy gerekçesi

 

Temyiz Kurulu ve 5. Daire Başkanı ..., 6. Daire Başkanı ..., Üyeler ... ile ...’ın karşı oy gerekçesi

 

5393 sayılı Belediye Kanununun “Hemşehri hukuku” başlıklı 13 üncü maddesinde:

 

“Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sunulması zorunludur.

 

Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır.

 

Belediye sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin kanunlara dayanan kararlarına, emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarını ödemekle yükümlüdür.”

 

Aynı Kanunun “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15 inci maddesinde:

 

a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak…” denilmiştir.

 

Yukarıdaki mevzuat hükümleri doğrultusunda hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması kapsamında sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği olarak değerlendirilebilecek olan programlara belediye tarafından araç temin edilmesinde mevzuata aykırı bir husus bulunmamaktadır. Bu itibarla, 16.10.2019 tarih ve 46740 sayılı Temyiz Kurulu Kararında karar düzeltilmesine mahal olduğuna karar verilerek, 323 sayılı EK ilamın 4. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 155 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor