Ayrıca yemek hizmeti kurum tarafından veriliyor olması halinde, yemek maliyet bedeline anılan Yönetmeliğin 9’uncu maddesine göre, yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri kira, amortisman, su, elektrik ve havagazı giderleri yemek maliyetine dahil edilemeyeceği belirtilmekte ise de söz konusu yemek hizmeti, ihale yoluyla satın alındığından, ihale şartnamesinde idarenin ve yüklenicinin sorumlulukları önceden belirlenerek, yükleniciler teklifini ona göre verdiğinden, konu edilen giderlerin kamu zararı miktarından indirilmesi mümkün değildir.
Kamu İdaresi Türü Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı 2014
Dairesi 6
Dosya No 45180
Tutanak No 49316
Tutanak Tarihi 24.3.2021
Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Konu: Yemek yardımı.
365 sayılı Ek İlamın 1. Maddesi ile; bahse konu işte yemek maliyeti ... (öğün başına firmaya ödenen) olup, bu bedelin yarısının yemek yiyenlerden alınması gerekirken memurlardan ve sözleşmeli personelden herhangi bir kesinti yapılmaması suretiyle ayrıntısı kamu zararı tablosunda gösterilen ...-TL kamu zararına neden olunmuştur. Her ne kadar sorumluların savunmalarında göstergelere göre tahsil edilmesi gereken ... TL tutarın ...-TL’si 05.01.2017 tarih 282/1 nolu muhasebe işlem fişiyle, ... TL’si makbuz /dekontlar ile olmak üzere ...-TL olarak tahsil edildiği bildirilmiş ise, 2014 yılı aralık hakkedişi firmaya 2015 yılı ocak ayında ödendiği, yargılamaya konu hesap yılı olan 2014 yılında söz konusu tutar firmaya ödenmediğinden, denetçi tarafından sorguda ve ek raporda yer verilmediği, dolayısıyla personelden aralık 2014 yılı hakkedişine ilişkin tahsil edilen miktarın dikkate alınmayarak ...-TL’nin tahsilat olarak kabul edildiği görülmüştür. Bu itibarla, asıl ilamın 1’inci maddesiyle verilen hüküm dışı kararının kaldırılmasına ve Ek sorgu konusu ...-TL’nin ...-TL’si için ilişilecek husus bulunmadığına, ...-TL’sinin tahsilat edildiği anlaşıldığından bu tutar için ilişilecek husus kalmadığına, Kalan ...-TL’nin sorumlulardan tazminine hükmedilmiştir.
Bu karar istinaden taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulmuş, bu başvuru neticesinde 08.01.2020 tarih 47129 no.lu Temyiz Kurulu Kararının 1. ile daire kararının TASDİKİNE karar verilmiştir.
Karar Düzeltilmesi Dilekçesi:
Sorumluluğuna hükmedilen dilekçilerce sunulan karar düzeltme dilekçesinde özetle;
Dilekçilerce temyiz aşamasında temyiz dilekçesinde belirtilen; Toplu İş Sözleşmesi ve Sözleşme Hakkı ilk olarak Anayasanın 53. Maddesinde çalışanların ekonomik ve sosyal durumlarını düzenlemek amacıyla tanınan toplu iş sözleşmesi hakkına dayanarak düzenlendiği,
Anayasanın 53. Maddesine dayanılarak 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 15. Maddesi, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32. Maddesi hükümleri gereğince belediye idaresi ile ilgili sendika arasında sosyal denge sözleşmesi imzalanabileceği,
4688 Sayılı Kanunun Geçici 14. Maddesi gereğince ilgili idareler ile ilgili sendikalar arasında 15.03.2012 tarihinden önce imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına sözleşmede öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebileceği hüküm altına alındığının belirtildiği ancak bu iddiaların Temyiz Kurulunca dikkate alınmaksızın hüküm tesis edildiği iddia edilmektedir.
Karar düzeltme aşamasında, Anayasa ile çalışanların ekonomik ve sosyal durumlarını düzenlenmek amacıyla gerek 4688 sayılı Kanun gerekse 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile memur personele sosyal denge sözleşmeleri kapsamında yapılan ödemelerin amacının personelin ekonomik ve sosyal menfaatini muhafaza etmek ve performansını artırmak maksatlı olduğu ve nihai olarak tazminat ödeme tutarında artış oranlarının keyfi olmayıp, T.C. Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu tarafından belirlenen TEFE-TÜFE oranlarına göre belirlendiği bu durumun adaletli gelir dağılımının tesisi amaçlı olduğu ve kamu zararına sebebiyet verilmediği belirtilmektedir.
Ayrıca düzeltilmesini istediğimiz kararda kamu zararına konu olan ödemelerin 15.03.2012 tarihinden önce imzalanan ve yasal takibat yapılması mümkün olmayan bir sözleşmeye dayandığı yönündeki itirazların Temyiz Kurulu kararında karşılanmadığına dikkat çekilmiştir.
Tüm bu sebeplerle; Sayıştay 5. Dairesi’nin 16.10.2018 karar ve 07.01.2019 ilam tarihli ... Belediyesi’nin 2016 hesap yılına ait 154 sayılı ek ilamının tasdikine ilişkin Sayıştay Temyiz Kurulu kararının düzeltilerek, 154 sayılı ek ilamının kaldırılmasına ve sorumluların beraatlerine karar verilmesi talep edilmektedir.
(Karar Düzeltilmesine İlişkin) Başsavcılık Mütalaası:
“Sorumluların ortak bir metin olarak düzenledikleri ve her birinin ayrı ayrı imzalayarak gönderdikleri bahse konu dilekçelerinde, Temyiz Kurulu Kararında hükmün esasına etkili iddia ve itirazların karşılanmadığı, ayrıca Sayıştay Kanunu'nun 57 nci maddesinin B bendi gereğince Temyiz Kurulu Kararının kanuna aykırı olması ve Anayasal hak olan toplu sözleşme hakkının yargı kararı ile kısıtlanmasıyla yetkinin aşılmış olması nedeniyle Karar Düzeltme Yoluna başvurma zorunluluğunun doğduğu ifade edilerek, tazmin kararının kaldırılması talep edilmektedir.
... Belediyesinde çalışan memur personele yapılan sosyal denge ödemelerinde sosyal dengeye ilişkin bütün parasal tutarların 2015 yılı son dönemi ile 2016 yılı arasında mevzuata aykırı bir şekilde güncellenmesi sonucunda oluşan toplam ... TL kamu zararının sorumlular adına müştereken ve müteselsilen tazmin hükmolunmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
23.08.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşmenin "Sosyal Denge Tazminatı Süre Uzatımı" başlıklı 7 nci maddesinde; 4688 sayılı Kanunun Geçici 14 üncü maddesinde yer alan "31.12.2015" ibaresinin "31.12.2017" şeklinde uygulanacağı belirtilmiştir.
Bahse konu Toplu Sözleşme ile yapılan değişiklik de dikkate alındığında 4688 sayılı Kanunun Geçici 14 üncü maddesinin birinci fıkrası 2016 yılı itibarıyla "15/03/2012 tarihinden önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi kapsamındaki idareler ile ilgili sendikalar arasında toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme, sosyal denge sözleşmesi ve benzer adlar altında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilir. Anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem için 32 nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca sözleşme yapılamaz. Söz konusu sözleşmeleri 31/12/2017 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir. Ancak 32 nci madde uyarınca toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarın, unvanlar itibarıyla ilgili personele söz konusu sözleşmeler uyarınca yapılmakta olan ortalama aylık ödemenin altında kalması halinde; üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri esas alınarak 31/12/2017 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmelerde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilir. Bu şekilde yapılacak ödemeler kazanılmış hak sayılmaz" şeklindedir.
Konuyu ... Belediyesi özelinde irdelediğimizde,
- Belediye ile Sendika arasında 01.01.2012 tarihinde imzalanan sözleşmenin süresi 01.01.2012 - 31.12.2015 tarihini kapsadığından, 2015 yılı sonuna kadar güncellemeler de dahil uygulanmasına devam edilmiştir.
- Sözleşmenin, 31.12.2017 tarihinden önce sona ermesi sebebiyle 2016 yılında, 01.01.2016 - 31.12.2017 tarihlerini kapsayan yeni bir sözleşme imzalanmış ancak, bu sözleşmede, 11.04.2012 tarihinde geçerli olan sözleşme uyarınca unvanlar itibariyle ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınmıştır.
-Burada dikkat edilmesi gereken temel unsur, 31.12.2017 tarihine kadar uygulanacak sözleşmede 11.04.2012 tarihi itibarıyla geçerli olan sözleşme uyarınca unvanlar itibariyle ilgili personele ödenen ortalama aylık tutarın tavan olarak esas alınmasıdır. ... Belediyesi uygulamasında da 11.04.2012 tarihi itibarıyla geçerli olan sözleşmenin 23 üncü maddesine istinaden güncellemeler yapılarak ödemeler gerçekleştirilmiştir.
Bu nedenle; yapılan ödemenin 4688 sayılı Kanunun Geçici 14 üncü maddesine aykırılık teşkil etmediği ve kamu zararı oluşturmadığı değerlendirildiğinden, işlemlerin yasal mevzuatına uygun olduğu düşünülmektedir.
Bu itibarla, sorumluların karar düzeltme talepleri kabul edilerek verilen tazmin kararının kaldırılması yönünde karar verilmesi uygun olur.”
Denilmektedir.
Başsavcılık Mütalaası Karşılama
Taraflarca ilk sunulan dilekçedeki hususlar tekrarlanmıştır.
2. Başsavcılık Mütalaası
Dilekçilerin karşılama yazısına istinaden verilen Mütalaada aynen;
“İlgi yazınız ekinde gönderilen 2. Karar Düzetmesi dilekçesi incelenmiş olup; adı geçenler tarafından ileri sürülen hususların 10.11.2020 tarih ve 20054946 sayılı yazımızda belirttiğimiz görüşlerimizin değiştirilmesini sağlayacak bir mahiyet taşımadığı anlaşıldığından, yargılamanın söz konusu mütalâamıza göre karara bağlanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.”
Dosya ve eki belgelerin incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
365 sayılı Ek İlamın 1. Maddesi ile bahse konu işte yemek maliyeti ... (öğün başına firmaya ödenen) olup, bu bedelin yarısının yemek yiyenlerden alınması gerekirken memurlardan ve sözleşmeli personelden herhangi bir kesinti yapılmaması suretiyle sebep olunan ...-TL’nin sorumlulardan tazminine hükmedilmiştir.
Bu hükmün temyizen görüşülmesi neticesinde tasdikine karar verilmiştir.
İlgili Hukuk
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 212’nci maddesine dayanılarak çıkarılan Devlet Memurları Yiyecek Yardımları Yönetmeliği’nin 4’üncü maddesinde,
“Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler, yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanır.
Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır.
Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır.2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun'a göre tayın bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu Yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemek yemeleri halinde, yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.” hükmü yer almaktadır.
Yönetmeliği’nin “Yemek Maliyetinin Hesabı” başlıklı 9. maddesinde “Bu Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin uygulanmasında, kurum kadrolarında olup, yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri, kira, amortisman, su, elektrik ve havagazı giderleri yemek maliyetine dahil edilmez.” denilmektedir.
Dilekçinin İddia ve İtirazları
Dilekçi tarafından yemek bedelinin Belediye tarafından ödenmesi gereken 1/2’lik kısmı için ihalede fiyatlandırma yapılması istenildiği ve hususun gerek ihale ilanında, gerek şartnamelerde, gerekse de hakediş ödemelerinde açıkça belirtildiği, bu sebeple ihalede oluşan bedel yemek maliyetinin tamamı değil yarısı olduğu, bu bedelde yemek maliyetine dahil edilmeyecek olan elektrik, su, havagazı, personel, kira, amortisman gibi tüm giderler de dahil olduğu belirtilmektedir.
İhale dokümanları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ‘Memur Yemeği Malzeme Dahil Pişirme ve Dağıtım Şartnamesi’nin ‘Tarafların Yükümlülükleri’ başlıklı 6’ncı maddesinin 10’ncu alt maddesinde; “Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nin 4. Maddesinde “ yemek bedelinin bütçeden karşılanmayan kısmı yemek yiyenlerden alınır.” Şeklinde belirtilmiş olup, böyle bir durumun meydana gelmesi halinde memurdan alınacak tutar yükleniciye aittir ve yüklenicinin sorumluluğu altındadır.” hükmü yer almakta olduğu görülmektedir. Ancak yukarıda yer verilen yönetmelik hükümleri gereğince, bahse konu işte yemek maliyeti ... (öğün başına firmaya ödenen) olup bu bedelin yarısının yemek yiyenlerden alınması gerekmektedir. Ancak idare tarafından memurlardan ve sözleşmeli personelden herhangi bir kesinti yapılmaması suretiyle kamu zararına sebebiyet verildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca yemek hizmeti kurum tarafından veriliyor olması halinde, yemek maliyet bedeline anılan Yönetmeliğin 9’uncu maddesine göre, yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri kira, amortisman, su, elektrik ve havagazı giderleri yemek maliyetine dahil edilemeyeceği belirtilmekte ise de söz konusu yemek hizmeti, ihale yoluyla satın alındığından, ihale şartnamesinde idarenin ve yüklenicinin sorumlulukları önceden belirlenerek, yükleniciler teklifini ona göre verdiğinden, konu edilen giderlerin kamu zararı miktarından indirilmesi mümkün değildir.
Kararda 2014 yılı içerisinde ödeme emrine bağlanan hakediş tutarları üzerinden kamu zararı tespitinin yapıldığı en son 10.12.2014 tarih ve 17282 numaralı ödeme emrinin sorumluluğa dahil edildiği görülmekte olup kamu zararı hesabında 2015 yılı ocak ayı ödemesine ilişkin yapılan tahsilatın kamu zararı tutarının hesaplamasına dahil edilmediği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen hukuki düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde;
Bahse konu işte yemek maliyeti ... (öğün başına firmaya ödenen) olup, bu bedelin yarısının yemek yiyenlerden alınması gerekirken memurlardan ve sözleşmeli personelden herhangi bir kesinti yapılmaması suretiyle sebep olunan toplam kamu zararı tutarından tahsil oluna tutarların düşülmesi neticesinde tespiti yapılan ...-TL kamu zararının tazminine hükmedildiği 365 sayılı ek ilamın 1. Maddesine ilişkin 08.01.2020 tarih ve 47129 no.lu Temyiz Kurulu kararı TASDİKİNE karar verilmesi ilişkin denilecek bulunmamakta olup dilekçilerin karar düzeltme talebinin REDDİNE ile KARAR DÜZELTMESİNE MAHAL OLMADIĞINA (7. Daire Başkanı ..., Üye ..., ... ve ...’ın karar düzeltilmesine mahal vardır şeklindeki ayrışık görüşlerine karşı) oyçokluğuyla
Karar verildiği 24.03.2021 tarih ve 49316 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı Oy Gerekçeleri;
7. Daire Başkanı ... ve Üye ... karşı oy gerekçesi:
İlgili Daire kararı ile ... Belediyesince yemek yardımından yararlanan personelden yemek maliyetinin yarısından daha az tutarlarda kesinti yapılması sonucu oluşan kamu zararının ilişikli ödeme emri belgelerinde imzası bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinden tazminine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
İlama konu dosya ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde,
İdare tarafından Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen asgari tutarların yemek yiyen personelden tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
Söz konusu bu tutar dışında idarece yemek yiyen personelde yapılmayan kesintiye ilişkin kamu zararı denilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bu itibarla söz konusu tutar dışında yemek yardımından yararlanan personelden kesilmesi gerekirken kesilmemesi gerekçe gösterilerek verilen tazmin hükmünün yasal dayanağı bulunmamakta olup daire kararı ile verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Üye ...’in karşı oy gerekçesi:
İlam hükmü ve dosyalar üzerinde yapılan inceleme neticesinde;
İlgili ilam hükmü ile yiyecek yardımından yararlanan memur ve sözleşmeli personellerden yiyecek yardımı maliyetinin yarısının kesilmesi gerekirken Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliğinde belirtilen oranda ilgili personelden kesinti yapıldığı kalan tutar için tazmin hükmü verildiği anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 212’nci maddesinde: “Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlayacakları bir yönetmelik ile tespit olunur.” hükmüne yer verilmiş ve bu hüküm uyarınca hazırlanan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nin “Amaç” başlıklı 1 inci maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının, Devlet Memurlarının yiyecek yardımından hangi hallerde, ne şekilde faydalanacaklarını ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esasları belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinde, bu Yönetmeliğin 657 sayılı Kanuna tabi memurlar hakkında uygulanacağı; “Yardım Şekli” başlıklı 3 üncü maddesinde, yiyecek yardımının yemek verme şeklinde yapılacağı, bu yardım karşılığında nakden bir ödemede bulunulamayacağı; “Yardımın Şartları” başlıklı 5 inci maddesinde; Kurum bütçelerine yiyecek yardımı karşılığı olarak konulan ödeneğin, memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluşa ödeneceği, yemek servisi, yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması ve yemekhane için elverişli yer bulunması şartıyla atamaya yetkili amirin onayı ile kurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Söz konusu Yönetmelikte yer alan düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, 657 sayılı Kanuna tabi personele yiyecek yardımı, belli şartların gerçekleşmesi durumunda kurulacak yemek servisi aracılığıyla “yemek verme” şeklinde yapılabilecek bir yardım olup, kupon, kart, fiş, ticket gibi para temsili araçlar sağlanarak dışarıdan temin edilerek yapılması mümkün değildir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinde, mal veya hizmet alımları ile yapım işleri ihalelerinin bu Kanun hükümlerine göre yürütüleceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde de, “Bu Kanunun uygulanmasında Hizmet: Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, meslekî eğitim, fotoğraf, film, fikrî ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetlerini, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanmasını ve benzeri diğer hizmetleri, (...) ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. İhale dokümanında yer alan bilgilere göre, para temsili araçlar ile yemek ihtiyacının dışarıdan karşılanmasının, Kamu İhale Kanununun yukarıya alınan hizmet tanımında yer alan “yemek hazırlama ve dağıtım” hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Kaldı ki 4734 sayılı Kanun, kamu idarelerinin hangi tür harcamaları yapabileceklerini düzenleyen ve bunlara izin veren bir kanun değildir. “Mal” ve “hizmet” alımları ile “yapım” işlerinin ihalelerini kapsayan Kanunun 4 üncü maddesinde tanımlanan hizmet kavramı kapsamında “yemek hazırlama ve dağıtım” hizmetinin sayılmış olması, idarelere sınırsız bir şekilde bu hizmeti diledikleri gibi (yiyecek yardımının, restoran, cafe, market vb. yerlerde para yerine geçen bir ödeme aracı olan kart ile yapılması şeklinde) ihale ile tedarik edebilecekleri anlamına gelmemektedir. Kanunun 4 üncü maddesindeki tanımlamalarda, idarelerce alım yapılması planlanan ihtiyaçların, hangi alım türünün (mal, hizmet veya yapım) kapsamına girdiği ortaya konulmakta olup, ihtiyaca uygun alım türüne göre ihaleye hazırlık yapılması ve ihalenin gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret edilmektedir. Yani idarelerce örneğin “yemek hazırlama ve dağıtım” ihtiyacının, bu Kanun kapsamında ancak “hizmet” olarak ihaleye çıkarılabileceği; aksine idarelerin bu ihtiyaç için örneğin “mal” veya “yapım” ihalesi yapamayacakları vurgulanmaktadır. İlama konu olayda ihalesi yapılan “yemek” yardımının tedarik yöntemi, kapsamı ve içeriği, 657 sayılı Kanun ve Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinde belirlenmiştir. İdareler bu iki mevzuatta belirlenen içerik ve tedarik yöntemlerine uyulmak kaydıyla, yemek hizmetini 4734 sayılı Kanun çerçevesinde ihale yaparak veya kendi kurumsal imkânlarıyla yemek hazırlayarak karşılayabilecektir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda, yiyecek yardımının, restoran, cafe, market vb. yerlerde para yerine geçen bir ödeme aracı olan kart ile yapılması mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.
5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesi 1 inci fıkrasında kamu zararı tanımlanmış, 2 nci fıkrasında da bu zararın belirlenmesinde esas alınacak kriterler düzenlenmiştir. 5018 sayılı Kanunda, “Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” da kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak kriterlerden birisi olarak sayılmıştır. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, para temsili araçlar ile yemek ihtiyacının dışarıdan karşılanması ile ilgili idare işlemi, Yiyecek Yardımı Yönetmeliği ve Kamu İhale Kanununa aykırı olduğundan, bu işlem neticesi yapılan ödeme, mevzuatta öngörülmeyen bir ödeme mahiyetindedir.
Bu itibarla, para temsili araçlar ile yemek ihtiyacının dışarıdan karşılanması ile ilgili idare işlem çerçevesinde yapılan ödemenin tamamının kamu zararı olması sebebiyle tazmin hükmünün bozularak dosyanın hükmü veren daireye gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
Üye ...’ın karşı oy gerekçesi:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Yiyecek yardımı” başlıklı 212 nci maddesinde;
“Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlıyacakları bir yönetmelik ile tesbit olunur.”
Hükmüne yer verilmiş ve bu maddeye göre yürürlüğe konulan DEVLET MEMURLARI YiYECEK YARDIMI YÖNETMELİĞİ’ nin
3 üncü maddesinde yiyecek yardımının sadece yemek verme şeklinde yapılacağı, nakten veya kupon, kart, fiş, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı verilmek suretiyle yapılamayacağı, 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin, yemek maliyetlerinin Ankara, İstanbul ve İzmir illeri için üçte ikisini, diğer iller için yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanacağı, üçüncü fıkrasında yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmının yemek yiyenlerden alınacağı, 5 inci maddesinde, Kurum bütçelerine yiyecek yardımı karşılığı olarak konulan ödeneğin memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluşa ödeneceği, yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin sadece yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluş tarafından yapılacağı, yemek servisinin, yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması ve yemekhane için elverişli yer bulunması şartıyla atamaya yetkili amirin onayı ile kurulabileceği, yiyecek yardımının bu şekilde kurulan yemek servislerinde yapılacağı, yemek servisi için gerekli bina, tesis ve demirbaş eşyanın kurumlarca sağlanacağı, bunlara karşılık memurlardan ücret alınmayacağı, 7 nci maddesinde, yemek servisinin yönetiminden kurumun idari ve mali işlerle görevli biriminin sorumlu olduğu, servis hizmetlerinin biri müdür, biri satın alma veya ambar memuru ve biri de muhasebe memuru olmak üzere en az üç kişilik bir komisyonca yürütüleceği, ayrıca hizmetin gerektirdiği diğer personelin kurum içinden sağlanabileceği, 9 uncu maddesinde de, bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin uygulanmasında, kurum kadrolarında olup, yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri kira, amortisman, su, elektrik ve havagazı giderlerinin yemek maliyetine dahil edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde yemek yardımının Kurum bütçelerine yiyecek yardımı karşılığı olarak konulan ödeneğin memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluşa ödeneceği, yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin sadece yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluş tarafından yapılacağı belirtilmiş ancak “yemek servisi” olarak ifade edilen ve “kuruluş” olarak da isimlendirilen birimin sadece yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması ve yemekhane için elverişli yer bulunması şartıyla atamaya yetkili amirin onayı ile kurulabileceği ve yiyecek yardımının da bu şekilde kurulan yemek servislerinde yapılacağı ifade edilmiştir. (5 inci madde) Şu halde Kurumda yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olmaması veya yemekhane için elverişli yer bulunmaması durumunda yemek servisi kurulamayacaktır. Bu gibi durumlarda Yönetmelik yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluş tarafından yapılabilmesine cevaz vermekte ise de bu halde yemek maliyetlerinin nasıl hesaplanacağının belirtilmesi bir yana, bu amaca hizmet edecek bir dernek, sandık vs. nin kurulmaması halinde yardımın nasıl yapılabileceğine yönelik bir düzenlemeye de yer vermemektedir. Bu durumda personelin yemek yardımından faydalanamayacak olması düşünülebilirse de bu halde de memurun yasanın verdiği bir haktan idarenin eksik bir düzenlemesi nedeniyle yararlanamaması durumu ortaya çıkmaktadır. Zira 657 sayılı Kanunun 212 inci maddesi hangi devlet memurlarının değil, bütün devlet memurlarının hangi durumlarda yemek yardımından yararlanacağını belirleme yetkisini idareye bırakmaktadır. Diğer bir ifade ile Kanun Devlet Memurlarına yiyecek yardımı yapılmasını öngörürken, idari düzenleme bu yardımın ancak; asgari 50 personelin olması şartına bağlı olan yemek servisinin kurulması ya da yemek vermek üzere kurulmuş olan dernek, sandık gibi kuruluşların bulunması şartına bağlamak suretiyle sınırlandırmıştır ki, Kanunun idareye böyle bir sınırlandırma için cevaz vermediği açıktır.
Diğer yandan Yönetmelik yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin, yemek maliyetlerinin Ankara, İstanbul ve İzmir illeri için üçte ikisini, diğer iller için yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanacağını, yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmının ise yemek yiyenlerden alınacağını ifade ettikten sonra (4. Md.) yemek servisi için gerekli bina, tesis ve demirbaş eşyanın kurumlarca sağlanacağını ve bunlara karşılık memurlardan ücret alınmayacağını, Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin uygulanmasında, kurum kadrolarında olup, yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri ile kira, amortisman, su, elektrik ve havagazı giderlerinin yemek maliyetine dahil edilmeyeceğini (9.md.) belirterek yemek maliyetine nelerin dahi edileceğine dair bir düzenlemeye de yer vermiştir. Bu durumda Yönetmeliğin yemek maliyetini, yemek yardımının yemek servisince yapılması durumuna göre ön gördüğü söylenebilir. Bu durumda ihale bedelini yemek maliyeti olarak kabul ederek buna göre bir kamu zararı hesaplamak da esasen Yönetmelik düzenlemesine aykırı olacaktır.
Şu halde;
Anayasanın 138 inci maddesi gereğince iş ve işlemlerin Kanuna aykırı Yönetmelik hükmü yerine doğrudan Kanuna uygunluğunun denetlenmesi gerekmektedir. Devlet memurlarının yiyecek yardımından yararlandırılması Kanunun idarelere yüklediği bir görev olup idarenin de bu yükümlülüğünü yasaların kendisine verdiği usuller dâhilinde yerine getirmiş olması ve yardımın ihale yolu ile yapılması sırasında ihale işlemlerinde bir yasaya aykırılık durumu ve kamu zararı da uyuşmazlık konusu edilmediğinden sorumluların temyiz talebi kabul edilerek verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.