YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sosyal denge ödemesinin kanunda belirlenen üst sınırı aşamayacağı hk.

Karar

 

 

Kamu İdaresi Türü          Belediyeler ve Bağlı İdareler     

Yılı         2018    

Dairesi  5           

Dosya No           47470  

Tutanak No        49652  

Tutanak Tarihi   2.6.2021            

Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar        

 

 

Konu: Sosyal denge tazminatı

 

1-95 sayılı ilamın 1’nci maddesi ile; ... Belediyesi ile ... arasında 28.12.2017 tarihinde imzalanan ve ... – ... dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi ile memurlara, sosyal denge tazminatının yasayla belirlenen limitlerine uyulmaksızın sosyal denge tazminatı ödemesi suretiyle ... TL kamu zararının sorumlulardan tazminine hükmedilmiştir.

 

Temyiz Dilekçesi

 

Sorumlularca sunulan temyiz dilekçelerinde özetle;

 

“Uluslararası antlaşmalara, sözleşmelere ve ayrıca AİHM kararlarına yer vererek toplu sözleşme yapma hakkını savunmuş ve Anayasanın ilgili maddelerinden bahsederek, bu açıklamalar ışığında toplu sözleşmenin kamu görevlileri için de Anayasa ve Uluslararası Sözleşmeler ile tanınmış temel hak ve özgürlüklerden biri olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca dilekçede; "... Belediye Başkanlığı ile yetkili sendika arasında 15.03.2012 tarihinden önce sözleşme imzalanmış olup, iş bu karara konu olan sözleşme ise, daha önce imzalanmış olan sözleşmenin bir aylık süreye riayet edilerek tekrar imzalanarak, mali haklar ile bu hakların yıllık artış oranlarının korunması ve revize edilerek yenilenmesi suretiyle devamı niteliğindedir Bu itibarla aylık tavan tutar uygulamasının bu sözleşme açısından bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahalli idarelerde yapılacak toplu sözleşmelere getirilmiş olan miktar sınırının eldeki sözleşme için uygulanabilir olmadığı ortadadır.

 

Bilindiği üzere harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi "belediye bütçesi ile tahsis edilen ödenek" ile sınırlı olarak ödeme yetkisine sahiptir. Belediye Başkanın teklifi ve Belediye Meclisi Kararı sonrasında imzalanan sözleşmeye istinaden Belediye bütçesine konan ödeneğin ilgili kişilere ödenmesi şeklinde tarafımca kullanılan yetkinin 5018 sayılı Kamu Mali Kontrol Kanunu kapsamında kamu zararı olarak nitelendirmek mümkün değildir. 

 

... mali yılına ilişkin denetim neticesinde Sayıştay 5. Dairesi tarafından tesis edilen tazmin hükmünün temyizen incelenerek öncelikle kaldırılmasına, kaldırmaya karar verilmesinin mümkün olmaması halinde ise eksikliklerin giderilmesi için bozularak Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim." denilmektedir.

 

Sorumlunun savunmasında ileri sürdüğü hususlar ve açıklamalar Daire yargılamasında ayrıntılı bir şekilde karşılanmış olup, savcılığımızın görüşüne kısaca aşağıda yer verilmiştir.

 

Anayasanın 128 inci maddesinde memurların ve diğer kamu görevlilerinin niteliklerinin, atanmalarının, görev ve yetkilerinin, hakları ve yükümlülüklerinin, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. Memurlara toplu sözleşme hakkı verilmekle birlikte; memurların yapılacak sözleşmelerin yine kanunlarla belirlenen usul ve esaslara uygun olması gerekmektedir.

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Toplu İş Sözleşmesi ve Sözleşme Hakkı" başlıklı 53 üncü maddesinde; "İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir" hükümleri yer almaktadır.

 

Anayasanın mezkur 53 üncü maddesi hükmü doğrultusunda; 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 15 inci maddesinde, "Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir"

 

denilmektedir.

 

Başsavcılık Mütalaasında

 

Sorumlularca sunulan temyiz dilekçelerine istinaden verilen mütalaada aynen;

 

“4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun "Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması" başlıklı 32'nci maddesinde; "27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir." denilmektedir.

 

Aynı Kanunun Geçici 14'üncü maddesinde; "15/03/2012 tarihinden önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi kapsamındaki idareler ile ilgili sendikalar arasında toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme, sosyal denge sözleşmesi ve benzer adlar altında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilir Anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem için 32 nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca sözleşme yapılamaz. Söz konusu sözleşmeleri 31/12/2015 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir. Ancak 32 nci madde uyarınca toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarın, unvanlar itibarıyla ilgili personele söz konusu sözleşmeler uyarınca yapılmakta olan ortalama aylık ödemenin altında kalması halinde; üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri esas alınarak 31/12/2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmelerde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilir. Bu şekilde yapılacak ödemeler kazanılmış hak sayılmaz" hükmüne yer verilmiştir.

 

Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin ... ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmenin yerel yönetim hizmet koluna ilişkin düzenlemeleri içeren dördüncü bölümünün 1'inci maddesinde; "Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %100'üdür."

 

4688 sayılı Kanunun Geçici 14 üncü maddesine göre düzenlenen yeni sözleşmede unvanlar itibariyle ilgili personele ödenen ortalama aylık ücret aynı Kanununun 32 nci maddesine göre toplu sözleşmede belirtilen tavan tutarı aşıyorsa, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte sözleşmedeki personele ödenen ortalama aylık ücret tavan tutar olarak esas alınabilecektir.

 

Toplu İş Sözleşmesi hükümleri incelendiğinde, Sözleşmede belirlenmiş sosyal denge tazminatı kapsamındaki toplam ödemelerin aylık tutarının 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı aştığı anlaşılmaktadır.

 

Geçici 14 üncü maddenin 1 inci fıkrasının üçüncü cümlesinde; "Söz konusu sözleşmeleri 31/12/2015 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir." denilerek 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerini dikkate almadan sözleşme yapabilme-yenileyebilme olanağı sağlanmıştır, ancak bu düzenleme tavan tutarı aşma hakkını sağlamadığı değerlendirilmektedir.

 

Dilekçede sorumluluğa da itiraz edilmekte olup, harcama yetkililerinin ve gerçekleştirme görevlilerinin yapılan ödemeler karşısındaki sorumlulukları 5018 sayılı Kanunun 32 ve 33 üncü maddelerinde açıklanmıştır.

 

Buna göre, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun "Harcama Talimatı ve Sorumluluk" başlıklı 32 inci maddesinde; "... Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur." hükmü yer almaktadır.

 

Söz konusu hüküm uyarınca ödemeye ilişkin hususlarda bütçe ilke esaslarına ve ödenek durumuna uygun hareket edilmiş olunması sorumluluğu ortadan kaldırmak için yeterli değildir. Sorumluların mali iş ve işlemlerinde diğer ilgili mevzuat hükümlerine de uygun hareket etmesi gerekmektedir.

 

5018 sayılı Kanunun "Giderin gerçekleştirilmesi" başlıklı 33 üncü maddesinde; "Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir" denilmekte ve gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli olan belgelerin hazırlanması görevlerini yürütecekleri hüküm altına alınmıştır. Maddenin devam eden fıkrasında ise gerçekleştirme görevlilerinin bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumlu oldukları belirtilmiştir.

 

Sonuç olarak, 5018 sayılı Kanunun ilgili madde hükümleri gereği, her ne kadar sözleşmeye bağlanmış olsa ve bütçesinde ödeneği bulunsa da, mevzuat hükümlerine aykırı olarak tavan tutarın üzerinde sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin harcama yetkilileri tarafından verilen harcama talimatı ve bu talimat doğrultusunda ödemeye ilişkin işlemleri gerçekleştiren gerçekleştirme görevlilerinin bu ödemelere ilişkin sorumlulukları bulunduğu

 

Ayrıca, Belediye Başkanının imzaladığı sözleşme, temsilcisi olduğu idare için bağlayıcılık taşımaktadır. Bahsedilen nedenlerle, ... ile ... tarihlerini kapsayan sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin sözleşmede sözleşmeyi imza eden Belediye Başkanının da sorumluluğu bulunduğu,

 

... - ... dönemini kapsayan Sözleşme ile memurlara, sosyal denge tazminatının yasayla belirlenen limitlerine uyulmaksızın tavan tutarın üzerinde ödenmesi, 5018 sayılı Kanunun 71 nci maddesi gereği kamu zararını oluşturduğu ve tespit edilen sorumlulardan tazminin gerektiği, değerlendirilmektedir.

 

Bu itibarla, talebin reddedilerek Daire kararının onaylanmasına karar verilmesinin yerinde olacağı düşülmektedir.”

 

Denilmektedir.

 

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

 

95 sayılı ilamın 1. Maddesi ile; ... Belediyesi ile ... arasında 28.12.2017 tarihinde imzalanan ve ... – ... dönemini kapsayan Sosyal Denge Sözleşmesi ile memurlara yasayla belirlenen limitlerine uyulmaksızın sosyal denge tazminatı ödemesi suretiyle ... TL kamu zararına sebebiyet verildiği hususu ile ilgili olarak;

 

Uluslararası Çalışma Örgütünün değişik tarihlerde gerçekleştirdiği Genel Konferanslarında kabul edilen ve Türkiye Büyük Millet Meclisince de birer kanunla onaylanmasının uygun bulunması üzerine tasdik edilen sözleşmelerle, kamu hizmetlerinde çalışanların örgütlenme hakkı ve istihdam koşullarının belirlenme yöntemleri konularında bazı hakların sağlanması yoluna gidildiği görülmektedir. Her ne kadar Anayasamızın 90 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca, usulüne uygun olarak yürürlüğe konmuş uluslararası antlaşmalar kanun hükmünde olup bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulamamakta ise de, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 7 nci maddesine göre " Yasama yetkisi " Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir ve bu yetki devredilemez. Anayasanın 128 inci maddesinde ise memurların ve diğer kamu görevlilerinin niteliklerinin, atanmalarının, görev ve yetkilerinin, hakları ve yükümlülüklerinin, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. 08.08.1951 tarih ve 5834 sayılı Yasayla onaylanması uygun bulunan ve 14.08.1951 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 98 no.lu ILO sözleşmesinde, çalışanlara toplu pazarlık ve toplu sözleşme hakkı getirilmiştir; ancak çalışanlara tanınacak mali hakların sözleşme ile serbestçe belirlenebileceği ve imzalanacak bu sözleşmenin de normlar hiyerarşisine göre Kanun hükümlerinin üzerinde olacağına dair bir hüküm yer almamaktadır. Anayasanın 90 ıncı maddesi bir Anayasa hükmü olduğu gibi 128 inci maddesi de bir Anayasa hükmüdür. Dolayısıyla her iki hükmün beraber değerlendirilerek memurlara toplu sözleşme hakkı verilmekle birlikte; memurların yapılacak sözleşmelerin yine kanunlarla belirlenen usul ve esaslara uyması gerekmektedir.

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Toplu İş Sözleşmesi ve Sözleşme Hakkı” başlıklı 53 üncü maddesinde; “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.

 

Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir” hükümleri yer almaktadır.

 

Anayasanın mezkûr 53 üncü maddesi doğrultusunda; 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 15 inci maddesinde, “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir” denilmektedir.

 

4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun “Mahalli idarelerde sözleşme imzalanması” başlıklı 32 nci maddesinde “27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir…” denilmekle birlikte aynı Kanunun Geçici 14 üncü maddesinde “15/03/2012 tarihinden önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi kapsamındaki idareler ile ilgili sendikalar arasında toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme, sosyal denge sözleşmesi ve benzer adlar altında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilir Anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem için 32 nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca sözleşme yapılamaz. Söz konusu sözleşmeleri 31.12.2015 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir. Ancak 32 nci madde uyarınca toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarın, unvanlar itibarıyla ilgili personele söz konusu sözleşmeler uyarınca yapılmakta olan ortalama aylık ödemenin altında kalması halinde; üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri esas alınarak 31.12.2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmelerde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilir. Bu şekilde yapılacak ödemeler kazanılmış hak sayılmaz” hükümlerine yer verilmiştir.

 

Bununla birlikte 25.08.2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin ... ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme” nin yerel yönetim hizmet koluna ait düzenlemeleri içeren dördüncü bölümünün 1 inci maddesinde; “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32’nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek devlet memuru aylığının (Ek gösterge dahil) %100’üdür.” denilmekte, 7 nci maddesinde ise; “4688 Sayılı Kanunun Geçici 14 üncü maddesinde yer alan “31.12.2015”ibaresi “31.12.2019” şeklinde uygulanır.” denilmektedir.

 

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre imzalanan ve ... ve 2019 yıllarını kapsayan Toplu İş Sözleşmesinde sosyal denge tazminatının tavan tutarı ... yılı için;

 

-... tarihleri arasında aylık ... TL (… x ...),

 

-... tarihleri arasında ise aylık ... TL (… x …)

 

olarak tespit edilmiştir.

 

... ... Belediyesi ile ... Sendikasi (...) arasında ... tarihinde imzalanan ...- ... dönemini kapsayan Toplu Sözleşmenin altıncı bölümünde mali haklar yer almakta olup 27 inci maddesinde iyileştirme zammı, 28 inci maddesinde ikramiye ödemeleri düzenlenmiştir. Buna göre 2012 yılında geçerli olan sosyal denge sözleşmesinde yer alan ödemeler şu şekildedir:

 

İyileştirme Zammı:

 

* ... üyesi 657 sayılı yasa gereği çalışanlara halen almakta oldukları aylıklarına ilaveten her ay net ... TL ödenir. Ayrıca fiilen müdürlük yapıp özel hizmet ve yan ödeme farkı alamayan müdürlere aylık iyileştirme zammına ilaveten ... TL ödenir.

 

* Vergi ayı olan Kasım ve Mayıs aylarında gelir biriminde görev yapan memurlara aylık iyileştirme zammına ilaveten net ... TL ödenir.

 

* 657 sayılı Devlet Memurları Yiyecek Yönetmeliğine göre verilen yemek servisinden Zabıta memurlarından kesinti yapılmayacaktır.

 

* ... üyesi ve görev gereği toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanalar hariç tüm memur personele aylık net ... TL ulaşım bedeli ödenir.

 

İkramiye: Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 1 Mayıs ve yılbaşından önce ... üyesi 657 sayılı yasa gereği çalışan memurlara net ... TL ikramiye verilir.

 

“Yürürlük ve süre” başlıklı 8 inci maddesinde ise;

 

“…Bu Toplu İş Sözleşmesinin imzalandığı tarihten itibaren her yıl için tüm nakit ödemeye, diğer yardım ve alacaklara ÜFE oranında zam uygulanır.

 

Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde; öngörülen ödemelerin aylık ortalaması (ÜFE güncellemesi dahil iyileştirme zammı brüt ... TL, ikramiye brüt ... TL olmak üzere ...) Dolayısıyla, ... Belediyesi ile ... arasında imzalanan ve ...- ... dönemini kapsayan sosyal denge sözleşmesine göre enflasyon güncellemesi dahil hesap edilen aylık tavan tutar (... TL) 4688 sayılı Kanuna göre yapılan toplu sözleşme ile belirlenen tavan tutarın (…-… tarihleri arasında ... TL; …-… tarihleri arasında ... TL) altında kaldığından unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutarlar tavan tutarın hesabında 4688 sayılı Kanuna göre yapılan toplu sözleşme ile belirlenen tavan tutar esas alınacaktır.

 

Diğer yandan ... Belediyesi ile ... arasında … tarihinde imzalanan ve … – … dönemini kapsayan Sosyal Denge Sözleşmesinin “Mali Haklar” başlıklı altıncı bölümünde,

 

“Madde 26- Mali Haklar:

 

a) Çalışanlara her ay 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre verilen ücrete ilave olarak işverence memurlara net ... TL Toplu Sözleşme Ücreti Ödenir. Ayrıca fiilen müdürlük yapan vekil müdürlere … TL vekalet ücreti maaş ödemesi ile birlikte peşin olarak ödenir. Bu ödemelerin artışı Sözleşmenin 29 uncu maddesi doğrultusunda hesaplanarak ödenir.

 

b) Vergi ayları olan Mayıs ve Kasım aylarında Gelir Biriminde görev yapan memurlara aylık sözleşme ücretine ilaveten … TL ödenir.

 

c) Görevi gereği toplu ulaşımdan ücretsiz yararlananlar hariç tüm sözleşmeli memurlara aylık ulaşım bedeli dahil net … TL ödenir.

 

d) İşveren memurun kendisinin, eşinin çocuklarının ve bakmakla yükümlü olduğu anne ve babalarının ölümü halinde ölen memurların mirasçılarına toplam … TL ölüm yardımı öder.”

 

hükümleri yer almaktadır.

 

Aynı Sözleşme’nin “Yürürlük ve süre” başlıklı 29 uncu maddesinde ise;

 

“a) İşveren, bu toplu iş sözleşmesinin imzalanmasından itibaren, tüm nakdi ödemeye tabi diğer yardım ve alacaklar için yıllık Y-ÜFE + Enflasyon farkı ve memur maaş katsayı (Yıl içerisinde) artışındaki zam oranı eklenerek ödemeye devam eder.”

 

denilmektedir.

 

Sosyal Denge Sözleşmesi hükümleri incelendiğinde, Sözleşmede belirlenmiş sosyal denge tazminatı kapsamındaki toplam ödemelerin aylık tutarının 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı aştığı görülmüştür.

 

Dilekçiler tarafından 4688 sayılı Kanunun Geçici 14 üncü maddesi ile 15.03.2012 tarihinden önce yapılan sözleşmelerin 31.12.2019 tarihine kadar yine 32 nci madde çerçevesinde sözleşme yapabilme-yenileyebilme olanağı sağladığı ifade edilmiştir.

 

Geçici 14 üncü maddenin 1 inci fıkrasının üçüncü cümlesinde;

 

“Söz konusu sözleşmeleri 31/12/2015 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir.” denilerek 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerini dikkate almadan sözleşme yapabilme-yenileyebilme olanağı sağlanmıştır, ancak bu düzenleme tavan tutarı aşma hakkını sağlamamaktadır.

 

Yine dilekçiler tarafından Belediye Başkanının teklifi ve Belediye Meclisi Kararı sonrasında imzalanan sözleşmeye istinaden konulan ödenek doğrultusunda yapılan ödemeler neticesinde harcama yetkililerinin ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumlu tutulamayacağı ileri sürülmüştür.

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Harcama Talimatı ve Sorumluluk” başlıklı 32 inci maddesinde; “… Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu hüküm uyarınca ödemeye ilişkin hususlarda bütçe ilke esaslarına ve ödenek durumuna uygun hareket edilmiş olunması sorumluluğu ortadan kaldırmak için yeterli değildir. Sorumluların mali iş ve işlemlerinde diğer ilgili mevzuat hükümlerine de uygun hareket etmesi gerekmektedir.

 

5018 sayılı Kanunun “Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33 üncü maddesinde; “Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir” denilmekte ve gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli olan belgelerin hazırlanması görevlerini yürütecekleri hüküm altına alınmıştır. Maddenin devam eden fıkrasında ise gerçekleştirme görevlilerinin bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumlu oldukları belirtilmiştir.

 

İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Ön mali kontrolün kapsamı” başlıklı 10 uncu maddesinde;

 

“Ön mali kontrol görevi, idarelerin yönetim sorumluluğu çerçevesinde harcama birimleri ve mali hizmetler birimi tarafından yerine getirilir.

 

Ön mali kontrol harcama birimleri tarafından yapılan kontroller ile mali hizmetler birimi tarafından yapılan kontrollerden oluşur…

 

Gelir, gider, varlık ve yükümlülüklere ilişkin mali karar ve işlemler, harcama birimleri ve mali hizmetler birimi tarafından idarenin bütçesi, bütçe tertibi, kullanılabilir ödenek tutarı, ayrıntılı harcama veya finansman programları, merkezi yönetim bütçe kanunu ve diğer mali mevzuat hükümlerine uygunluk yönlerinden kontrol edilir. Mali karar ve işlemler harcama birimleri tarafından kaynakların etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılması açısından da kontrol edilir” hükümleri yer almaktadır.

 

5018 sayılı Kanunun ilgili maddeleri ve söz konusu Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında; mali karar ve işlemlerin merkezi yönetim bütçe kanunu ve diğer mali mevzuat hükümlerine uygunluk yönünden kontrolü, harcama birimlerine verilen bir sorumluluktur ve bu sorumluluk harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin uhdesindedir.

 

Netice itibariyle her ne kadar sözleşmeye bağlanmış olsa ve bütçesinde ödeneği bulunsa da, mevzuat hükümlerine aykırı olarak tavan tutarın üzerinde sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin harcama yetkilileri tarafından verilen harcama talimatı ve bu talimat doğrultusunda ödemeye ilişkin işlemleri gerçekleştiren gerçekleştirme görevlilerinin bu ödemelere ilişkin sorumlulukları bulunmaktadır.

 

Diğer yandan konunun 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesi kapsamında kamu zararı olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Dilekçilerin iddia ettiği gibi bu maddede kamu zararının sadece mal ve hizmet alımlarına münhasır olduğu şeklinde bir hükme yer verilmemiştir.

 

5393 sayılı Belediye Kanunun “Belediye Başkanı” başlıklı 37 nci maddesinde; Belediye Başkanının belediye idaresinin başı ve Belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olduğu ifade edilmiştir. 4688 sayılı Kanun ve yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde Belediye Kanunu uyarınca Belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olan Belediye Başkanı, imzaladığı sözleşme ile Belediyeyi yükümlülük altına sokmuştur. Yani Belediye Başkanının imzaladığı sözleşme, temsilcisi olduğu idare için bağlayıcılık taşımaktadır. Bahsedilen nedenlerle, ... ile ... tarihlerini kapsayan sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin sözleşmede sözleşmeyi imza eden Belediye Başkanının sorumluluğu da bulunmaktadır.

 

Bu itibarla, 95 sayılı ilamın 1. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE( …. Daire Başkanı ..., …. Daire Başkanı …, Üye …, …, …, …’nın ayrışık görüşlerine karşı) oyçokluğuyla,

 

Karar verildiği 02.06.2021 tarih ve 49652 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

Karşı Oy Gerekçesi

 

…. Daire Başkanı ... ve …. Daire Başkanı … ile Üye …, …, … ve …’nın karşı oy gerekçesi;

 

95 sayılı İlamın 1 inci maddesi hükmünde üst yönetici Belediye Başkanı, harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin kamu zararından sorumlu tutuldukları görülmektedir. Bu yönüyle hükmün mevzuata aykırı olduğu, sözleşmeyi imzalayan Belediye Başkanının tek başına sorumlu tutulması gerektiği değerlendirilmektedir.

 

... – ... dönemini kapsayan Sosyal Denge Sözleşmesinde imzası bulunan, Belediye Başkanının, 5018 sayılı Kanun, 5393 sayılı Kanun ve 4688 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümlerine göre, ... yılı içerisinde sosyal denge tazminatlarının üst sınırın üzerinde ödenmesi suretiyle oluşan kamu zararının tamamından üst yönetici olarak sorumluluğu bulunmaktadır.

 

Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu bulunmaması

 

Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin yasal yükümlülük ve sorumlulukları 5018 sayılı Kanunun “harcama talimatı ve sorumluluk” kenar başlıklı 32 nci maddesi ve “giderlerin gerçekleştirilmesi” kenar başlıklı 33 üncü maddesinde düzenlenmiştir.

 

Bu 32 ve 33 üncü maddelerin hükümleri bağlamında, İlama konu uygulamada harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu, ödeme emrine konu ödemeye dayanak olan yürürlükteki sosyal denge sözleşmesi hükümleri çerçevesinde harcama yapmaktır. Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin, 4688 sayılı Kanun ve 5393 sayılı Kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde akdedilecek sosyal denge sözleşmesinin içeriğinin düzenlenmesinde kendilerine sorumluluk yüklenebilecek yetki ve görevleri bulunmamaktadır.

 

Dolayısıyla, hukuki uyuşmazlık konusuna esas sosyal denge sözleşmesinin akdedilme aşamasında herhangi bir yetki, görev ve sorumluluğu bulunmayan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin, sözleşmenin uygulanmasının sonucu olarak ödeme emri belgeleri üzerinde imzaları bulunması nedeniyle sorumluluğuna hükmedilmesi mevzuata uygun olmayacaktır. Çünkü harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlileri tarafından, 5018 sayılı Kanun’un 32 ve 33 üncü maddeleri çerçevesinde harcama talimatının verilmesi ve giderin gerçekleştirilmesi, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi mahiyetindedir. Oluşan kamu zararının sebebi sözleşme hükümleridir, sözleşmeye uygun olarak harcama talimatı verilmesi ve giderin gerçekleştirilmesi değildir. Ayrıca sözleşmenin Belediye Başkanı tarafından imzalanarak sözleşmeye hukuken geçerlilik kazandırılması, bu sözleşmeye dayanılarak yapılan ödemelere ait belgeleri imzalayan Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlilerinin eylemleri ile kamu zararının oluşması sonucu arasındaki illiyet bağını kesmektedir. Zira bahsi geçen sorumluların ödemeye dayanak teşkil eden sözleşmenin hukuken geçerlilik kazanmasında bir dahli mevcut değildir.

 

Buna göre, ... yılında Belediye personeline sosyal denge tazminatı ödenmesinde üst sınır olan 2012 yılında geçerli olan sözleşmede yer alan unvanlar itibariyle ödenen ortalama aylık tutarın aşılması hükümlerini içeren sözleşmeye uygun olarak harcama talimatının verilmesi ve giderin gerçekleştirilmesinde görevli olan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin, mevzuata aykırı sözleşme hükümleri dolayısıyla oluşan kamu zararından sorumlulukları bulunmadığı değerlendirilmektedir.

 

Bu itibarla, 95 sayılı İlamın 1 inci maddesi hükmünün sorumluluk yönünden, ... – ... dönemini kapsayan Sosyal Denge Sözleşmesinde imzası bulunan Belediye Başkanının tek başına sorumlu tutulması gerektiği, harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğa iştiraki bulunmadığı gerekçesiyle bozularak, yeniden hüküm tesis edilmek üzere dosyanın dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 164 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor