YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İhmali davranışla (ödeme emrine gerekli belgelerin eklenmemesi sonucu) kamu zararına yol açılması hakkında açıklayıcı kr.

Karar Özeti

 

Anılan mahkeme kararında, kamulaştırma işlemleri yapılırken tapu aslının görülmediği, öyle ki bazen hiç olmayan bir taşınmazın kamulaştırılmasının yapıldığı, bazen daha önce zaten belediye tarafından kamulaştırılan ve tapu kaydı getirtilse tapuda belediye adına kayıtlı olan bir taşınmazın kamulaştırılmasının yapıldığı, bu dosyalarda olması gereken ve normal kamulaştırma dosyalarında olan bedel tespit komisyonu raporu ya da kıymet takdiri raporu ve enkaz bedel raporu gibi belgelerin dosyada bulunmadığı, dolayısıyla sanıkların bu şekilde ihmali davranışları sonucunda belediyenin kamu zararına uğradığı belirtilmiştir.

Karar

 

Kamu İdaresi Türü          Belediyeler ve Bağlı İdareler     

 

Yılı         2012    

 

Dairesi  6           

 

Dosya No           46767  

 

Tutanak No        49914  

 

Tutanak Tarihi   14.7.2021         

 

Kararın Konusu Çeşitli Konuları İlgilendiren Kararlar      

 

Konu: Kentsel dönüşüm kapsamında gerçekleştirilen kamulaştırma işlemlerinde, malik olmayan kişilere kamulaştırma bedeli ödenmesi.

 

1) 317 sayılı Asıl İlam’ın 18. maddesiyle, kentsel dönüşüm kapsamında gerçekleştirilen kamulaştırma işlemlerinde, malik olmayan kişilere kamulaştırma bedeli ödenmesi dolayısı ile kamu zararına sebebiyet verildiği konusunda, adli yargı sürecinin sona ermesini takiben yapılacak yeniden değerlendirme sonrası düzenlenecek ek raporun Dairesine intikal ettirilmesine değin konunun hüküm dışı bırakılmasına karar verilmiştir.

 

Sonra, 447 sayılı Ek İlam’ın 2. maddesiyle (317 sayılı Asıl İlam’ın 18. maddesine ilişkin olarak), Derdest olan davalar açısından yerel mahkemelerin kararlarının ... Büyükşehir Belediyesi lehine çıkması durumunda ve bununla birlikte tahsilata ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesine kadar 317 sayılı İlamın 18. maddesiyle verilen hüküm dışı kararının devamına karar verilmiştir.

 

Daha sonra, 532 sayılı Ek İlam’ın 2. maddesiyle; malik olmayan kişilere kamulaştırma bedeli ödenmesi nedeniyle ... TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

 

Söz konusu tazmin hükmüne karşı, Temyiz Kurulunun 10.04.2019 tarihli ve 46084 tutanak sayılı İlamının 2’nci maddesinde, verilen tazmin hükmünün esas yönünde hukuka uygun olduğunu belirtildikten sonra konuyu sorumluluk yönüyle irdelemiş ve sonuçta; duruşma esnasında ibraz edilen ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.11.2016 tarih ve ... no.lu gerekçeli mahkeme kararı da incelenerek İlama konu kamulaştırma işlemlerinin başlangıcından sonuna kadar süreçte ihmali olan başka kamu görevlilerinin olup olmadığının araştırılması, sorumlu ...’ün temyiz dilekçesindeki itirazları dikkate alınarak kendisi gibi kamulaştırma işlemlerinde imzası olan kişilerin sorumluluktan çıkartılmalarına rağmen kendisinin sorumluluğa dahil edilme sebeplerinin belirlenerek ...’ün kamu zararına sebep olan kamulaştırma sürecinde hazırlanan başka belgelerde imzasının olup olmadığının araştırılması, ... Büyükşehir Belediyesinin izlediği olağan kamulaştırma sürecinin dışına çıkılarak kanuna aykırı kamulaştırma yapılmasına sebep olan kamu görevlileri ile ihmali olan diğer kamu görevlilerinin araştırılmasının gerektiği gerekçesiyle, söz konusu tazmin hükmü sorumluluk yönünden bozularak dosyanın Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

 

Bu defa Temyizen incelemesi talep edilen 578 sayılı İlamın 2’inci maddesinde Daire kararında ısrar edilerek;

 

İlama konu kamulaştırma işlemlerinde; tespit tutanaklarını düzenleyen kişinin ... olduğu, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı ..., Toplu Konut ve Şube Müdürü ... ile İnşaat Teknikeri ...’in ise düzenlenen bu tespit tutanaklarını imzaladıkları ve bu işlemleri ile kamu zararına neden oldukları ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi ... Esas ... Karar No.lu kararı ile sabit hale geldiği, kamu zararının bir kısmı ahizlerinden bütçe yılı içerisinde tahsil edildiğinden tahsil edilen bu tutar için ilişilecek husus bulunmadığına, bir kısmı ise ahizinden bütçe yılından sonra tahsil edildiğinden tahsil edilen bu tutar için ilişilecek husus kalmadığına, geriye kalan ... TL’nin ise Harcama Yetkilisi ve Encümen Üyesi olarak sorumluluğu bulunan ... (İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı), Gerçekleştirme Görevlileri ... (Emlak ve Kamulaştırma Şube Müdürü) ve ... (İnşaat Teknikeri) ile ...’ya (Teknik Ressam- İşçi) ödettirilmesine,

 

Denetçi tarafından düzenlenen esas sorguda Harcama Yetkilisi ve Encümen Üyesi olarak sorumlu tutulan ...(Genel Sekreter), ...(Mali Hizmetler Daire Başkanı), ...(Seçilmiş Üye), ...(Seçilmiş Üye), ...(Seçilmiş Üye), ...(Seçilmiş Üye), ... (Seçilmiş Üye), ...(Fen İşleri Daire Başkanı) ve Mehmet ...(Kültür ve Sosyal İşler Daire Bşk.) ile Gerçekleştirme Görevlisi ...’nin (İnşaat Mühendisi) ise oluşumunda herhangi bir dahilleri bulunmadığından kamu zararından sorumlu tutulmamalarına,

 

Karar verilmiştir.

 

Gerçekleştirme Görevlisi ... ve Harcama Yetkilisi ...’nin aynı mahiyetteki temyiz dilekçelerinde özetle;

 

1- Öncelikle; ... Büyükşehir Belediyesinin 2012 yılı hesabının Sayıştay Altıncı Dairesince yargılaması sonucunda verilen 532 sayılı ek ilam hükmüne karşı tarafımdan yapılan temyiz başvurusu üzerine, dosyanın Temyiz Kurulunca incelenmesi sonucu; " ... Büyükşehir Belediyesinin izlediği olağan kamulaştırma sürecinin dışına çıkılarak kanuna aykırı kamulaştırma yapılmasına sebep olan kamu görevlileriyle diğer kamu görevlilerinin araştırılması gerekmektedir. " gerekçesiyle TEMYİZ KURULUNUN 10.04.2019 TARİH VE 43784 DOSYA NOLU KARARIYLA 532 SAYILI EK İLAMIN BOZULMASINA KARAR VERİLDİĞİ HALDE, SAYIŞTAY ALTINCI DAİRESİ 532 SAYILI KARARINDA ISRAR EDEREK , Temyiz Kurulunun bozma gerekçesinde belirtilen, olağan kamulaştırma sürecinin dışına çıkılarak kanuna aykırı kamulaştırma yapılmasına sebep olan kamu görevlileriyle diğer kamu görevlilerinin araştırılması gerektiği hususunda 6. Dairece herhangi bir inceleme yapılmadan SAYIŞTAY 6. DAİRESİNİN 07.11.2019 TARİH VE 695 NOLU KARARI VE 13 OCAK 2020 TARİH VE 578 NOLU EK İLAMINA karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, Bozma gerekçesi doğrultusunda inceleme yapılmadan eksik inceleme sonucu verilen bu kararın birinci maddesi hariç, 2, 3 ve 4. maddeleri usul ve yasaya aykırı olup, bu nedenle de, bozulması gerektiği,

 

2- Kamu Zaralarının tazmini için ... 1, 2 ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerinde açmış oldukları üç dava dosyası mevcut olup derdest olduğu, Yargılaması devam eden davaların; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/87E. Sayılı dosyası (Bu esas üzerinden birleşen dosyalar: 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/86, 88, 92, 93, 94 E. sayılı 5 dosya.) ; ... 2, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/90 E. Sayılı dosyası (Bu esas üzerinden birleşen dosyalar: ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/85, 86,87,89 ve 91 E. sayılı 5 Adet dosya.) ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/87E. sayılı dosyası (Bu esas üzerinden birleşen dosyalar: ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/88, 89,91 ve 92 E. sayılı 4 Adet dosya.) olmak üzere üç adet davadan ibaret olduğu,

 

Bu davalar halen derdest olup ekte sunulan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/90 E. Sayılı dosyasının 10.10.2019 tarihli duruşma tutanağında "Ağır Ceza Mahkemesinin dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesine, duruşmanın 11.02.2020 tarihine bırakılmasına kararı verilmiş, aynı dava dosyasının 11.02.2020 tarihli duruşma tutanağında ise "Yine Ağır Ceza Mahkemesi dosyası ve içeriği ile 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde alınan bilirkişi raporları dikkate alınarak rapor tanziminin istenilmesine bu nedenle duruşmanın 14.04.2020 tarihine bırakılmasına karar verildiği,

 

Keza, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/87 E. Sayılı dosyasının 11.02.2020 tarihli duruşma tutanağında " Bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere iki hafta süre verilmesine bu nedenle duruşmanın 26.03.2020 gününe bırakılmasına karar verildiği,

 

Yine, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/87 E. Sayılı dosyasının 27.12.2019 tarihli duruşma tutanağında " Tebligat yapılmayan davalılara tebligat yapılmasına, birleştirme ve tefrik talebinin reddine bu nedenle duruşmanın 26.03.2020 gününe bırakılmasına karar verildiği,(EK 1)

 

Yukarıda da belirtildiği üzere; asıl parayı alan, yolsuzluk yapan kişiler aleyhine 2013 yılında kamu zararlarının tazmin edilmeyen kısmı için açılan (kamu zararlarının büyük kısmı tazmin edilmiştir) davalar ile yine bu hususta Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden dosyasının henüz kesinleşmemiş olması, haklı olarak Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmekte olan mezkur davalarda bekletici mesele yapılmakta olduğu,

 

Hal böyle iken; yani gerek Asliye Hukuk Mahkemelerinde devam eden davalar karara çıkıp kesinleşmemişken ve gerekse Ağır Ceza Mahkemesindeki ceza davası kesinleşmeden kamu zararlarının tazmini kurum açısından mümkün olmadığından, bu konudaki zarara sebebiyet veren gerçek kişilerden tahsilat yapılamayacağından, aynı mantık ve hukuki gerekçe ile Sayıştay'ın da bozma kararında olduğu üzere, kamu zararlarının tazminini Ağır Ceza Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi kararlarının verilmesi ve bu kararların kesinleşmesini bekletmesi gerekirken, Sayıştay 6. Dairesinin, Temyiz Kurulunun Bozma Kararına aykırı olarak önceki kararında ısrar ederek, kamu zararının tazminine hükmetmesi usul ve yasaya aykırı olup, 6. Dairenin temyize konu iş bu ek ilamının 2,3 ve 4. Maddelerinin bu yönden de BOZULMASI gerektiği,

 

3- Temyize konu Ek İlamının 2. Maddesine ilişin 27. Sayfada ve diğer 3 ve 4. Maddelerle ilgili olarak da ilamın diğer sayfalarında; " Kamulaştırma işlemlerinde tespit tutanaklarını düzenleyen kişi ... dur. İmar ve Şehircilik Daire Başkanı ... toplu konut şube müdürü ... ile inşaat teknikeri ... tespit tutanaklarını imzalamışlardır" denilmekte ise de; ekte sunulan 28.12.2011 tarihli tutanaklardan görüldüğü üzere, tutanakların hiç birisinde şahsıma ait (...) hiçbir imza bulunmamaktadır. Sadece, 28.12.2011 tarih ve 854 sayılı İller Bankasına yazılan yazıda parafım bulunmakta olup, bu yazının da mezkur tutanakların ilgili kuruma gönderilmesini içeren bir üst yazı olduğu, Dolayısıyla, mezkur tutanaklardan dolayı tarafına herhangi kusur atfedilmesi hukuken mümkün olmadığı, Bu nedenle de; 6. Dairenin temyize konu iş bu ek ilamının 2,3 ve 4. Maddelerinin BOZULMASI gerektiği, (EK 2)

 

4- Ayrıca, temyize konu ek ilamın 2,3 ve 4. Maddelerinde; " Duruşmaya katılanlar: talepte bulunulmadığından duruşma yapılmamıştır" denilmekte olduğu, Usul hukuku açısından duruşma tarihinin taraflara tebliğ edilmesi gerektiği, Ancak, Sayıştay 6. Dairesi tarafından duruşma gününü belirten bit tebligat yapılmadığından, duruşmaya katılamamam nedeniyle tarafımca yeterli savunma yapılamadığı, Bu nedenle de 6. Dairenin temyize konu iş bu ek ilamının 2,3 ve 4. Maddelerinin BOZULMASI gerektiği,

 

Yukarıda arz edilen ve Sayın Dairenizce re'sen nazara alınacak diğer nedenler ile üstte belirtildiği üzere, kamu zararlarının tazmini için ... Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan ve ... 1, 2 ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerinde yargılaması devam eden (bilirkişi raporları ve dosya münderecatından bu davaların Belediye lehine sonuçlanacağı kuvvetle muhtemeldir.) dosyalarda karar verilmeden ve bu kararlar kesinleşmeden, aynı gerekçe ile Ağır Ceza Mahkemesi kararı kesinleşmeden henüz tazmin edilmeyen (zararların çok büyük bir kısmı tazmin edilmiştir) kamu zararlarının tazmini mümkün olmadığından, tarafımızdan Sayıştay kararı ile tazmin olunmasına hükmü zamanlama açısından olduğu gibi, hak hukuk ve adalet ilkeleri açısından da doğru olmayıp, bu nedenle bozulmasının talep zarureti hasıl olduğu,

 

Netice ve Talep: Yukarıda arz edilen ve Dairenizce re’sen nazara alınacak diğer nedenlerle; Sayıştay 6. Dairesinin 07.11.2019 tarih ve 695 Nolu kararı ve 13 Ocak 2020 tarih ve 578 Nolu Ek İlamının 1. Maddesi (ilk Sayıştay İlamının 17 nci maddesinde ver alan mülkiyeti Belediyeye ait gayrimenkullerin 2886 sayılı Devlet İhale Kanuna’na göre ihale yoluyla satışı .) lehe olduğundan, bu maddedeki konuyu temyiz dışı bırakıldığı, Bu nedenle, ilamın 1. maddesi hariç, kamu zararlarının tazmini için ... Büyükşehir Belediyesi tarafında açılan ve ... 1,2 ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerinde yargılaması devam eden (bilirkişi raporları ve dosya münderecatından bu davaların Belediye lehine sonuçlanacağı kuvvetle muhtemeldir.) dosyalarda karar verilmeden ve bu kararlar kesinleşmeden, aynı gerekçe ile Ağır Ceza Mahkemesi kararı kesinleşmeden henüz tazmin edilmeyen (zararların çok büyük bir kısmı tazmin edilmiştir) kamu zararlarının tazmini mümkün olmadığından temyize konu İş bu ek ilamının 2,3 ve 4. Maddeleri yönünden BOZULMASINA, mürafaa talebinin kabulü ile tazmin edilen kamu zararı açısından beraatine, karar verilmesi belirtilmiştir.

 

Sorumlu Gerçekleştirme Görevlisi ... adına Av. ...temyiz dilekçesinde özetle;

 

... Büyükşehir Belediyesinin 2012 yılı hesabı ile ilgili Dairesince yapılan yargılama sonucunda; anılan raporun 18, 19 ve 20. maddelerinde belirtilen kamulaştırma işlemlerinden dolayı kendisinin sorumlu tutulduğunu ve bu 3 maddeden toplamda ... TL müştereken ve müteselsilen ödemesinin karara bağlandığını, öncelikle bu miktarda bir tutardan sorumlu tutulmasının hukuk devleti ve hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayan bir husus olduğunu, kaldı ki bu zararın oluşmasında bir kusur veya ihmalinin olmadığının da aşağıda açıklandığını,

 

Temyize konu karar incelendiğinde sorumlu tutulmasının 3 sebebe dayandığının anlaşılacağını, ancak bu sebeplerin hiçbirinin hüküm kurmaya elverişli olmadığını, şöyle ki bu sebeplerin;

 

1. Tarafının gerçekleştirme görevlisi olduğunun iddia edilmesi,

 

2. Tespit Tutanaklarında imzasının olduğu iddiası,

 

3. ... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin ihmalinin olduğuna ilişkin kararı olduğunu,

 

Bu hususları açıklamak gerekirse;

 

Sayıştay özel daire kararında müvekkilimizin 2,3 ve 4. Maddede belirtilen sahte kamulaştırma işlemlerinde gerçekleştirme sorumlusu olduğu belirtilmektedir. Oysa 02 Şubat 2018 tarih ve 532 Sayılı İlama ilişkin temyiz dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz belgeden de anlaşıldığı gibi;

 

oysa ekte (EK1) sunmuş olduğu belgeden de anlaşıldığı gibi tarafının İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı altında bulunan İmar ve Şehircilik Şube Müdürlüğü'nde görev yaptığını, belirtilen sahte kamulaştırma işlemlerinin ise İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı altında bulunan Toplu Konut ve Gecekondu Şube Müdürlüğü tarafından yapıldığını, bu sahte kamulaştırma işlemlerinde hiçbir görevi olmadığı gibi gerçekleştirme sorumlusu da olmadığını, ayrıca görev tanımında da böyle bir husus olmadığı gibi kamulaştırma işlemleri için de herhangi bir eğitim veya sertifikasının da bulunmadığını, gerçekleştirme sorumlusu olmadığı için söz konusu sahte kamulaştırma işlemlerinin hiçbir aşamasında müdahalesinin bulunmadığını, bütün bu sahte evrakların ağır ceza yargılaması ve yine Sayıştay Daire kararından da anlaşıldığı gibi ... tarafından hazırlandığını, benim sadece iller bankasına giden evraklarda imzasının bulunduğunu, yani hiçbir kamulaştırma evrağında imzasının bulunmadığını, İller bankasına giden bu evrakların kamulaştırma işlemlerine hiçbir etkisinin bulunmadığını, İller bankasına, belediyece sonuçlandırılmış kamulaştırma evrakları sadece kredi kullanmak için gittiğini, diğer bir anlatımla sahte kamulaştırma işlemlerinde hiçbir rolünün olmadığını, eğer bu ödemeler belediyenin kasasında para olsaydı ve bu kasadan yapılacak olsaydı iller bankasına hiç yazı gitmeyecekti ve kendisinin de hiçbir evrakta imzasının olmayacağını, yani evraklar önüne geldiğinde kamulaştırma işlemlerinin zaten sonuçlandığını, (Örnek olarak yine sahte kamulaştırma dosyalarından ...dosyasına ödeme doğrudan belediyeden yapılmış, iller bankasından kaynak teminine gidilmemiştir. Bu hususa ilişkin yazı ekte mevcuttur. Ayrıca zaten özel dairece bu tutardan müvekkil sorumlu tutulmamıştır. Bu husus dahi müvekkilin gerçekleştirme görevlisi olmadığı hususunu ispatlamaktadır.) imzası olan evrakların sonuçlanmış kamulaştırma işlemleri için kaynak teminine ilişkin evraklar olduğunu, bu evrakların Sayıştay Dairesince (EK5) tespit tutanağı gibi algılandığını Tespit tutanağına ilişkin husus biraz daha açıklanacak olursa; 

 

Kamulaştırma işleminde uygulanan yolun şu şekilde olduğunu;

 

1. Öncelikle Belediye Meclisinde Kamulaştırılacak Bölge'ye ilişkin genel bir kamulaştırma kararı alındığını,

 

2. Hak sahibi kişi kamulaştırma birimine (Toplu Konut ve Gecekondu Şube Müdürlüğü) dilekçe ile kamulaştırma talebinde bulunduğunu,

 

3. Kamulaştırma birimi (Toplu Konut ve Gecekondu Şube Müdürlüğü) hak sahibini uzlaşmaya çağırdığını,

 

4. Uzlaşma sağlandığı zaman aynı birim encümene yazı ile bu hususu bildirdiğini,

 

5. Encümen Meclisi kamulaştırmaya ilişkin nihai kararı aldığını,

 

6. Bu karara istinaden hak sahibi taşınmazın tapuda terkinini verdiğini,

 

7. Tapuda terkin verildikten sonra tapu senedi belediyeye ulaştıktan sonra ödeme kişiye yapıldığını,

 

8. Eğer belediyenin ödemeye ilişkin kaynağı yok ise kredi kapsamında ödenmesi için iller bankasına yazı yazıldığını,

 

Sahte kamulaştırmaya ilişkin evraklar incelendiği zaman yukarıda sayılan bu evrakların hiçbirinde imzasının olmadığının anlaşılacağını (Ne bir hazırlık evrağında, ne bir havale evrağında, ne de herhangi bir sahte kamulaştırma işleminde imzasının olmadığını), sadece kamulaştırma işlemlerinin sonuçlanıp kamulaştırma bedelinin iller bankasından kullanılacak kredi kapsamında ödenmesi için iller bankasına gönderilen listede imzasının bulunduğunu, yani sadece 8 nolu aşamada imzasının bulunduğunu, bu listeler gerek Sayıştay Daire kararında gerekse de ağır ceza mahkemesinde kendini düzgün ifade edemediği için tespit tutanağı olarak algılandığını, listelerdeki bu imzalarının açıklaması ise şöyle olduğunu;

 

Önüne sahte olduğunu bilmediği tamamlanmış bir dosya geldiğini, bu dosyanın içerisinde sahte olduğunu bilmediği ekte mevcut tapu suretleri ve sahte olmayan ekte mevcut encümen kararları mevcut olduğunu, bu hususun ...imzalı iller bankasına gönderilen mevcut üst yazıdaki ekler bölümünden açıkça anlaşıldığını, yani kendi önüne gelen dosyada bu tapu kayıtları ve encümen kararından başka bir şey mevcut olmadığını, ilk önce görevi olmadığı ve önceki aşamalarda bulunmadığı için bu listeyi imzalamak istemediğini, ancak amiri ... tarafından bu işin acil olduğu, imzalayacak kimsenin olmadığı baskısı sonucu bu evrakları imzaladığını, bu olaylardan önce de amiri ... tarafından devamlı mobbinge (02 Şubat 2018 Tarih ve 532 Sayılı ilama ilişkin Temyiz Dilekçe Ekinde Sunulmuştur.) maruz kaldığı için, bu baskıya fazla dayanamadığını ve evrakları inceleyerek listeleri imzaladığını, ancak evrakların sahteliğini anlayamadığı ve usulüne uygun bir dosya olarak gördüğü için listeleri imzaladığını, burada ihmalinin bulunmadığını, aksi takdirde encümen üyelerinin de kusurunun kabul edilmesi gerektiğini, (Yargıtay4.HukukDairesi'nin 2013/2632 esas, 2013/20654 Karar, 26.12.2013 tarihti kararı) Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmesi, soruşturma açılmasına izin verilmemesi veya beraat etmelerinin bu kişilerin tazminat sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, kaldı ki encümenin kamulaştırma kararı almasının 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 35. maddesine göre asli görevi iken belirtilen listeyi imzalamasının asli görevi olmadığını,

 

Bu halde tarafı kusurlu kabul edilerek encümen üyelerinin kusursuz kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yine aynı listeyi kendisiyle imzalayan ...’a da kusur atfedilmemiş olup bu husus da eşitlik ilkesine aykırı olduğunu,

 

Her ne kadar 578 Sayılı ek ilamda ...'ın imzaladığı tutanakta ödeme yapılmasının öngörülmediği belirtilmiş ise de; 578 sayılı ek ilamda da bu hususa ilişkin kısımlar incelendiğinde; tutanağın dayanak olarak gösterilen kısmının "Büyükşehir Belediyesi ... ilinin muhtelif bölgelerinde kamulaştırma alanı İçerisinde bulunan taşınmazların bedellerinin mülk sahiplerine ödenmesi İçin kredi talep edilmiştir. ..." şeklinde başladığı ve iki paragraf halinde devam ettiği, ilk paragraf bittikten sonra bu kısmın ... tarafından imzalandığı ancak ikinci paragrafta yer alan ödeme yapılmasına ilişkin kısmın imzalanmadığının İleri sürüldüğü, Öncelikle aynı tutanağı imzalayan kişilerin farklı ifadeleri imzaladığının kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, Nitekim ...' a ait olan imza da tıpkı ...’ün imzası gibi tutanağın alt kısmında bulunmakta olup, ...'ın tüm tutanağa imza attığı

 

Öte yandan ek ilamda bahsi geçen ve ekte suretleri sunulan tutanaklar incelendiğinde; ..., ... ve ... tarafından imzalanan 05.04.2012 tarihli tutanakta her ne kadar ödemelere ilişkin bir ibare bulunmasa da ; "...Kamulaştırma alanı içinde bulunan gayrimenkullere ait pafta, ada, parsel numaralarına göre adı yazılı bulunan mülk sahipleri tapulu ve tapusuz taşınmaz mallarını ... Büyükşehir Belediyesi adına terkin ettirdiği tespit edilmiştir, "ibaresinin mevcut olduğu, Taşınmaz bedellerini içeren ve ... ile ... imzasını taşıyan tutanağın da yine 05.04.2012 tarihli olduğu, Yani yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere ..., ... ve ... tarafından imzalanan tutanakta kamulaştırma işlemine ilişkin terkin yapılmış olup, bu aşamadan sonra hak sahiplerine ödeme yapılacağı, Dolayısıyla taşınmaz bedellerini içeren tutanak terkin işlemlerinin dahi yapılmış olmasına duyulan güven ile imzalandığı,(Dosya içerisindeki sahte tapu senetlerinin ...’ü aldattığı). Tüm bunlara rağmen ...’ün kusurlu bulunup, ...'a kusur atfedilmemesi hakkaniyete ve eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği, 

 

Temyiz Kurulunun bozma ilamında ...'ün kamu zararına sebep olan kamulaştırma sürecinde hazırlanan başka belgelerde imzasının olup olmadığının araştırılması belirtilmiş olup, bundan kastın müvekkilimizin belediyenin ödemeye ilişkin kaynağı olmaması nedeniyle kredi kapsamında ödenmesi için iller bankasına yazı yazılması aşaması dışında bir aşamada söz konusu sahte kamulaştırma dosyalarında herhangi bir belgede imzası olup olmadığı olduğu, 578 sayılı ilamda ise yukarıda bahsi geçen iki tutanak ileri sürülerek müvekkilimizin iki ayrı tutanakta imzası olması nedeniyle kamu zararına sebep olduğu ileri sürüldüğü, Söz konusu iddianın da kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bahsi geçen tutanakların aynı tarihli olup, bu iki tutanak muhteviyat açısından birebir örtüşen, sadece birinde ödeme tutarları yazan, birinde yazmayan aynı anda hazırlanmış iki farklı tutanaklar olduğu, İçerik itibari ile ödeme talebinde ... ödeme yapacak kurumun memuru olduğu için ödeme talebini imzalamadığı, Ancak önemli olanın ödeme talebi değil, taşınmazların terkin edildiğini tespit eden tutanak olup bunda da imzası olduğu. Yani bu iki tutanak müvekkilin gerçekleştirme görevlisi olduğunu ispatlamamakta olduğu, müvekkilinin gerçekleştirme görevlisi olmadığı, kamulaştırmaya İlişkin tüm işlemler tamamlandıktan sonra, sadece belediyenin ödemeye ilişkin kaynağı olmaması nedeniyle kredi kapsamında ödenmesi için iller bankasına yazı yazılması aşamasındaki evrakta imzasının olduğu, Kaldı ki bu aşamada da önüne gelen evrakın sahte olduğunu bilmediği gibi bilebilecek bir durumda da olmayıp, işyerinde uygulanan mobing nedeniyle imza attığı, Nitekim bahsi geçen evrakın sahteliğinin kamulaştırmanın diğer aşamalarında sorumlu olan kişiler tarafından da anlaşılamadığı,

 

yine kamulaştırma işlemlerinde ...gibi birçok başka kişinin de imzası olmasına rağmen onlara da kusur atfedilmemiş sadece tarafının günah keçisi seçildiğini, somut olayda belediyede herkes kenara çekilmiş olup, tabiri caiz ise kendisinin yukarıda saydığı hususlarda ağır ceza mahkemesinde düzgün savunamadığı için olay üzerine yıkılmış ve kusursuz olmasına rağmen görevi ihmalden ağır ceza mahkemesinde ...TL adli para cezasına mahkum edildiğini, Mahkemece de bu tutarın ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak taksitlere bölündüğünü,

 

Bütün bu hususlara rağmen, Sayıştay Dairesince, sahte işlemleri yapan ... ile aynı kefeye koyulmasının ve yine kendilerine menfaat sağlayan ve bu bedelleri alan 17 kişi hiç dikkate alınmadan, ihmali olduğu tespit edilen ve kendisinden daha çok adli para cezası alan diğer kişilerin durumu dikkate alınmadan herkesle aynı kefeye koyularak (hatta 17 kişi hiç dikkate alınmadan) kamunun tüm zararının (... TL) müştereken ve müteselsilen tazmini ile karşı karşıya bırakıldığını, bu kararın tekniker olduğu ve cüzzi bir maaş ile geçindiği için tüm hayatını altüst edeceğinin ortada olduğunu, bu sonuç hakkaniyete uygun olmadığı gibi sosyal devlet ilkesi ile de uyuşmayacak bir sonuç olduğunu,

 

Kaldı ki önüne gelen dosyanın, sahte olarak tekemmül etmiş bir dosya olduğunu, aynı şekilde bu sahte evraklara istinaden encümen üyelerinin de karara imza attığını, Encümen üyelerinin aldatıldıklarını varsayarak kusursuz kabul etmek, fakat tarafını kusurlu kabul etmek ise Anayasanın eşitlik ilkesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, kaldı ki tarafına bu dosya ekte de belirttiği encümen kararlarından sonra gelmiş olup, zaten bunun aksine hareket etmesinin mümkün olmadığını,

 

Tüm bunlara ek olarak yine ekte sunulan tutanak suretleri incelendiğinde, listelerdeki x, /, +, ı/ gibi işaretlemelerin İlbank tarafından yapılmış olup, bu durum İlbankın sadece kendilerine gönderilen rakamları ödemediğini, listelerdeki taşınmazlara ilişkin kontroller ve yazışmalar yaptığını, listelerdeki taşınmazların tapusu olup olmadığını araştırdığını açıkça gösterdiği, Yine ekte sunulan Encümen kararının altına İlbank tarafından yazılan nottan anlaşılacağı üzere ilbank listelerdeki taşınmazların elektrik borcunu dahi bilecek kadar detaylı araştırma yaptığı, Yine 24.04.2012 tarihli tutanağın tablo kısmında 4 numaranın yanına "tapu yok" diye not düşüldüğü, Bu notun mefhum-u muhalifinden anlaşıldığı gibi diğer sahte kamulaştırma dosyalarında sahte tapu senetleri bulunduğu, Yani müvekkilin önüne gelen sahte dosyaları ayırt etmesinin mümkün olmadığı, Özetle söz konusu ödemelerin sadece müvekkilinin imzası bulunan listelere göre ödenmemekte olup, müvekkilin tapu senetlerine, encümen kararına güvenerek ve iradesi sakatlanarak söz konusu üsteleri imzalamış ve ilbank tarafından ödeme yapılmadan detaylı olarak araştırma yapıldığı,. Dolayısıyla müvekkilin imzasının tek başına herhangi bir kamu zararına sebep olamayacağ, Tüm bunlara rağmen müvekkilimize kusur atfedilmesi hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğu, her birisi ayrı sahte kamulaştırma dosyası olan 17 dosya içerisinde hiçbir yerde müvekkilin imzası olmadığı, Müvekkilin imzasının sadece tüm dosyaların birlikte yer aldığı listelerin sonlarında olduğu, Her biri ayrı tek dosya olan kamulaştırma dosyalarında müvekkilin imzasının olmaması hususu zaten müvekkilin söz konusu sahte kamulaştırma dosyalarında gerçekleştirme görevlisi olmadığını ispatladığı, yine sahte kamulaştırma dosyalarından ...dosyasına ödeme doğrudan belediyeden yapılmış, iller bankasından kaynak teminine gidilmediği, Bu hususa ilişkin yazı ekte mevcuttur. Ayrıca zaten özel 'dairece bu tutardan müvekkilin sorumlu tutulmadığı, Bu hususun dahi müvekkilin gerçekleştirme görevlisi olmadığı hususunu ispatladığı, Özel dairenin müvekkilin gerçekleştirme görevlisi olmadığının bu dosyadan tespit etmesine rağmen diğer dosyalarda müvekkili gerçekleştirme görevlisi olarak kabul etmesinin çelişkili bir durum olduğu, Kaldı ki bu kadar sahte belgeyi hazırlayan ...’nun müvekkilin imzasının olduğu söz konusu listelerde de oynama yapmış olabileceği, Söz konusu listelerin sadece son sayfasında imzaların mevcut olup ön sayfalarda imzaların olmadığı,

 

Kusur ve ihmali olduğu hususunu kabul etmemekle beraber, belediyece bu sahte kamulaştırma işlemlerini gerçekleştiren ... ve menfaat sağlayan diğer kişiler aleyhine açılan ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/87 Esas, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2013/90 Esas (EKS) ve yine ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/87 Esas numaralı dosyalar halen derdest (bu hususa ilişkin duruşma zaptı EK8 olarak ektedir) olup bu kişilerden bu bedellerin dava sonunda tahsil edileceğinin aşikar olduğunu, ayrıca bu kişiler hakkında ceza davasının da devam ettiğini, bu nedenle öncelikle Sayıştay'ın Hüküm Dışı Bırakılması kararının, bu konuda açılan davaların ve takiplerinin sonuçlanmasına kadar devam ettirilmesi gerektiğini ve konunun hükme bağlanmaması gerektiğini,

 

Yukarıda arz edilen ve Kurulunuzca re'sen nazara alınacak diğer nedenlerle; murafaa (duruşma) talebininin kabulüne, öncelikle yukarıda saydığı nedenlerle Sayıştay Kararının kaldırılarak veya bozularak "TAZMİN KARARININ TEMYİZEN İNCELENEREK KALDIRILMASINA VE KAMU ZARARINDAN SORUMLU TUTULMAMAMA" kararı verilmesine, Kurul aksi kanaatte olacak olursa, Sayıştay'ın Hüküm Dışı Bırakılması kararının, bu konuda açılan davaların ve takiplerinin sonuçlanmasına kadar devam ettirilmesi gerektiğini ve konunun hükme bağlanmaması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına, ayrıca bu hususta açılan takipler ve davalar devam ettiği gibi, kamulaştırma işlemlerinden dolayı belediye hesaplarına aktarılan ... TL tazmin edildiğinden tazmin edilen kamu zararı açısından ilişilecek husus kalmadığı hususuna da değinilmesine karar verilmesini talep ettiğini,

 

belirtmiştir.

 

Başsavcılık Mütalaasında;

 

“Ek İlamın aynı mahiyetteki 2, 3 ve 4. maddeleriyle ilgili olarak;

 

Dairesince, kentsel dönüşüm kapsamında gerçekleştirilen kamulaştırma işlemlerinde malik olmayan kişilere sahte belgelerle kamulaştırma bedeli ödenmesi sonucu oluşan kamu zararının sorumlularından tazminine hükmolunmuştur.

 

Sorumlu savunmasında, söz konusu kamu zararıyla ilgili hatalı ödeme yapılanlar hakkında ... 1, 2 ve 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde çeşitli davaların açıldığını, bu davaların derdest olduğunu, kamu zararının bir kısmının tahsil edildiğini, kalan kısmının ise bu husustaki Ağır Ceza Mahkemesinin ve Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davaların kesinleşmesi gerektiğini, duruşma günü kendisine iletilmediğinden duruşmaya katılamadığını belirtilerek, tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

 

Söz konusu kamu zararı ile ilgili olarak sahte belgelerle kamulaştırma yapılan taşınmazlarla ilgili olarak açılan kamu davalarında, sanıkların bir kısmına berat, bir kısmına hapis bir kısmına adli para cezası kararı verildiği, malik olmadığı halde kendilerine kamulaştırma bedeli ödenen kişiler hakkında da hukuk mahkemesinde alacak davası açıldığı belirtilmekte ise de söz konusu kamu zararının tahsil edildiğine dair bir belge ibraz edilmediğinden, ayrıca sorumlunun yargılamada duruşma talebi olmadığından, yarılama günü kendisine bildirilmemiş olduğundan, talebinin ret edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

 

Bu nedenle, gerekçeli Daire kararının tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

 

Arz olunur.” Denilmektedir.

 

Duruşma talebinde bulunan ...’e duruşma gününe ilişkin tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmamıştır.

 

 

 

Duruşma talebinde bulunan ..., ... adına Av. ...ile Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

Gereği Görüşüldü

 

578 sayılı Ek İlamın 2. maddesiyle kentsel dönüşüm kapsamında gerçekleştirilen kamulaştırma işlemlerinde malik olmayan kişilere sahte belgelerle kamulaştırma bedeli ödenmesi sonucu oluşan ...-TL tutarında kamu zararının sorumlularından tazminine hükmolunmuştur.

 

Usül Yönünden İnceleme:

 

Sorumlularca, temyize konu ek ilamın 2,3 ve 4. Maddelerinde; " Duruşmaya katılanlar: talepte bulunulmadığından duruşma yapılmamıştır" denilmekte olduğu, Usul hukuku açısından duruşma tarihinin taraflara tebliğ edilmesi gerektiği, Ancak, Sayıştay 6. Dairesi tarafından duruşma gününü belirten bit tebligat yapılmadığından, duruşmaya katılamamam nedeniyle tarafımca yeterli savunma yapılamadığı, Bu nedenle de 6. Dairenin temyize konu iş bu ek ilamının 2,3 ve 4. Maddelerinin BOZULMASI gerektiği ifade edilmişse de;

 

"Sayıştay Başkanlığı Temyiz İlamı Tebliğ Belgesi"nin incelenmesinde; Temyiz Kurulu’nun 10.04.2019 tarihli ve 46084 tutanak sayılı Kararının, 8.8.2019 tarihinde sorumlulardan ... tarafından, 6.7.2019 tarihinde ... tarafından, 7.08.2019 tarihinde ... tarafından tebellüğü edildiği anlaşılmıştır. Bunun yanında, sorumlular ve kamu zararı açısından ilam konusunun mahiyeti değişmediğinden sorumluların yeniden savunması alınmamış, konuya ilişkin 532 sayılı Ek İlamda yer alan savunmaları 578 sayılı EK İlamda kullanılmıştır. 578 sayılı Ek İlam da kendilerine tebliği edilmiştir. Dolayısıyla dilekçinin temyiz ilamı kendilerine tebliği edilmediğinden dairede temyizin bozma kararı üzerine yapılan yargılamadan haberlerinin olmadığı bu sebeple de savunma haklarını kullanamadıklarına ilişkin iddiası dayanaktan yoksundur.

 

Esas Yönünden İnceleme:

 

Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin “Kamulaştırma bedelleri” başlıklı 41. maddesinde;

 

“(1) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu uyarınca yapılacak kamulaştırma bedellerinin ödenmesinde;

 

a) Satın alma usulü uygulanarak yapılacak kamulaştırmalarda;

 

1) Kamulaştırma kararı,

 

2) Kıymet takdir komisyonu kararı,

 

3) Malik veya yetkili temsilcisi ve uzlaşma komisyonu tarafından imzalanmış tutanak,

 

4) Taşınmazın idare adına ferağının verildiğine ilişkin resmi senedin onaylı örneği

 

ödeme belgesine eklenir.

 

b) Satın alma usulünün uygulanmadığı kamulaştırmalarda;

 

1) Kamulaştırma kararı,

 

2) Kıymet takdir komisyonu kararı,

 

3) Bedelde taraflarca mahkemede anlaşmaya varıldığı durumlarda, idarenin anlaşma yapıldığına ilişkin yazısı,

 

4) Tarafların bedelde anlaştığı veya tarafların anlaşamaması halinde hakim tarafından tespit edilen kamulaştırma bedelinin (bedeli taksitle ödenmek üzere yapılan kamulaştırmalarda ilk taksitin) hak sahibi veya zilyedi adına bankaya yatırılması veya ileride belli olacak veya hak sahipliğini ispat edecek kişi adına bankada bloke edilmesi hususunda idareye süre verildiğine ilişkin mahkeme talimatı

 

ödeme belgesine eklenir.”

 

Denilmektedir.

 

Yukarıda yer alan mevzuat hükmünün aksine, kentsel dönüşüm kapsamında gerçekleştirilen kamulaştırma işlemlerine ilişkin rapor dosyası eki ödeme emri belgelerinin ekinde; malik veya yetkili temsilcisi ve uzlaşma komisyonu tarafından imzalanmış tutanağının, taşınmazın idare adına ferağının verildiğine ilişkin resmi senedin onaylı örneğinin bulunmadığı, tapu aslı veya onaylı sureti olmadan tapu fotokopilerine binaen kişilere, kamulaştırma bedellerinin ödendiği anlaşılmış, Belediye Teftiş Kurulu Başkanlığınca ilgililer hakkında yapılan soruşturma üzerine Belediye Başkanlığı tarafından ... Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunulmuş ve Savcılık tarafından bu hususta 2012/11629 sayılı Hazırlık Dosyası ile soruşturma açılmış, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise 24.11.2016 tarih ve ... nolu kararını vermiştir.

 

Anılan mahkeme kararında, kamulaştırma işlemleri yapılırken tapu aslının görülmediği, öyle ki bazen hiç olmayan bir taşınmazın kamulaştırılmasının yapıldığı, bazen daha önce zaten belediye tarafından kamulaştırılan ve tapu kaydı getirtilse tapuda belediye adına kayıtlı olan bir taşınmazın kamulaştırılmasının yapıldığı, bu dosyalarda olması gereken ve normal kamulaştırma dosyalarında olan bedel tespit komisyonu raporu ya da kıymet takdiri raporu ve enkaz bedel raporu gibi belgelerin dosyada bulunmadığı, dolayısıyla sanıkların bu şekilde ihmali davranışları sonucunda belediyenin kamu zararına uğradığı belirtilmiştir.

 

Sorumluluk Yönünden İnceleme:

 

578 sayılı Ek İlamın 2’nci maddesiyle de, İlama konu kamulaştırma işlemlerinde; tespit tutanaklarını düzenleyen kişinin ... olduğu, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı ..., Toplu Konut ve Şube Müdürü ... ile İnşaat Teknikeri ...’in ise düzenlenen bu tespit tutanaklarını imzaladıkları ve bu işlemleri ile kamu zararına neden oldukları ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin ... Esas ... Karar No.lu kararı ile sabit hale geldiği, kamu zararının bir kısmı ahizlerinden bütçe yılı içerisinde tahsil edildiğinden tahsil edilen bu tutar için ilişilecek husus bulunmadığına, bir kısmı ise ahizinden bütçe yılından sonra tahsil edildiğinden tahsil edilen bu tutar için ilişilecek husus kalmadığına, geriye kalan ... TL’nin ise Harcama Yetkilisi ve Encümen Üyesi olarak sorumluluğu bulunan ... (İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı), Gerçekleştirme Görevlileri ... (Emlak ve Kamulaştırma Şube Müdürü) ve ... (İnşaat Teknikeri) ile ...’ya (Teknik Ressam- İşçi) ödettirilmesine,

 

karar verilmiştir.

 

Kamulaştırma işlemlerinde düzenlenen tespit tutanaklarında kentsel dönüşüm alanı kapsamında bulunan gayrimenkullere ait pafta, ada, parsel bilgileri, ödeme yapılacak mülk sahiplerine ait bilgiler ile bu taşınmazların ... Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiğine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Tespit tutanağında yer alan bilgilerin doğruluğundan doğal olarak bu tutanaklara imza atanlar sorumludur. Ayrıca bu tutanaklarda işçi olarak çalışan ... teknik ressam olarak imza atmıştır. Daha açık ifadeyle işçi statüsünde çalışan bir işçinin teknik ressam sıfatıyla tutanakları imzalamasına izin verilmiştir.

 

Kamulaştırma işlemlerinde tespit tutanaklarını düzenleyen kişi ...’dur. İmar ve Şehircilik Daire Başkanı ..., Toplu Konut ve Şube Müdürü ... ile İnşaat Teknikeri ... tespit tutanaklarını imzalamışlardır.

 

Sahte belgelerle kamulaştırma yapılan taşınmazlara ilişkin olarak ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 14 sanık hakkında kamu davası açılmış, açılan bu dava sonucunda sanıkların bir kısmı hakkında beraat, bir kısmı için hapis, bir kısmı için de adli para cezası kararı verilmiş ve böylece somut olayda kimin kusurlu olduğu ve bu kusurlu davranışıyla kamu zararına neden olduğu ortaya konmuştur.

 

 

 

... adı geçen kişi tarafından kendisinin sadece İller Bankasına giden evraklarda imzasının olduğu, bu evraklarda imzası bulunan ...’ın sorumlu tutulmadığı, bu evrak dışında da başka bir evrakta imzasının olmadığı, belirtilmişse de; Adı geçen sorumlu tarafından savunmasının ekinde iki ayrı şekilde düzenlenen iki ayrı tutanağın sunulduğu, bu tutanaklardan; “Büyükşehir Belediyesi ... ilinin muhtelif bölgelerinde kamulaştırma alanı içerisinde bulunan taşınmazların bedellerinin mülk sahiplerine ödenmesi için kredi talep etmiştir.Genel müdürlüğümüzün 18.04.2012 tarih ve 13268 sayılı yazısı üzerine Bölgemiz ve Belediye elemanlarıyla oluşturulan heyetçe söz konusu bölgelerde kamulaştırma alanı içinde bulunan gayrimenkullere ait pafta, ada, parsel numaralarına göre adı yazılı bulunan mülk sahipleri tapulu ve tapusuz taşınmaz mallarını ... Büyükşehir Belediyesi adına terkin ettirdiği tespit edilmiştir.” şeklindeki ifadeyi içerenlerin ..., ... ve ... tarafından imzalandığı,

 

“Büyükşehir Belediyesi (...) ... ... ...mahallelerindeki Kentsel Dönüşüm Projesi uygulaması içinde bulunan taşınmazların bedellerinin mülk sahiplerine ödenmesi için kredi talep etmiştir. Söz konusu Mahallelerde Kentsel Dönüşüm Alanı içinde bulunan gayrimenkullere ait pafta, ada, parsel numaraları, mülkiyet sahipler, tapulu, taşınmazlarını Belediyemiz adına tescil etmiştir. Aşağıda anlaşma sağlayan mülkiyet sahiplerinin adına olmak üzere ... TL’nin aşağıda ilgili banka şubesindeki hesap numaralarına yatırılması gerekmektedir.” şeklindeki ifadeyi içerenlerin ise ... ve ... tarafından imzalandığı, görülmüştür.

 

...’ün iddiasının aksine iki ayrı tutanakta imzası bulunmaktadır. Ayrıca ...’ün sorumlu tutulmama sebebini sorguladığı ...’ın imzaladığı tutanakta ödeme yapılması öngörülmemiştir. Ödeme yapılması öngörülen tutanaklarda ... ve ...’in imzası bulunmakta olup her ikisi de kamu zararından sorumlu tutulmuştur.

 

Sonuç olarak; anılan Mahkeme bütün delilleri değerlendirdikten sonra ... Esas ... Karar No.lu kararı ile kamulaştırma işlemlerinde malik olmayan kişilere kamulaştırma bedeli ödenmesi nedeniyle ... (işçi) hakkında kamu zararına dolandırıcılık suçu; suç konusunun önem ve değeri ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı sebebiyle hapis ve adli para cezasına hükmetmiş ve hapis cezasını ... -TL tutarında para cezasına çevirmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçundan ise suçun işleniş şekli ve suç konusunun önem ve değerinin yüksekliği nedeniyle 5 yıl hapis cezası verilmiştir.

 

Yine aynı kararda malik olmayan kişilere kamulaştırma bedeli ödenmesi nedeniyle; İmar ve Şehircilik Daire Başkanı ..., İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığına bağlı Toplu Konut ve Gece Kondu Şube Müdürü ... ve İnşaat Teknikeri ... hakkında, sabit görülen görevi ihmal suçundan dolayı hapis cezasına hükmedilmiş, ancak sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurularak hapis cezası adli para cezasına çevrilmiştir. Adli para cezası tutarı ... için ... TL, ... için ... TL, ... için ise ...TL’dir.

 

Özetle, somut olayda kamu zararına ..., ..., ... ve ...’ün neden oldukları ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi ... Esas ... Karar No.lu kararı ile sabit hale gelmiştir.

 

Bu itibarla, 578 sayılı Ek İlamın 2 maddesiyle verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE (8. Daire Başkanı ... , 7. Daire Başkanı ... , 5. Daire Başkanı ... Üyeler ... , ... , ... ’nin aşağıda yazılı karşı oy gerekçesine karşı) oyçokluğu ile,

 

 

 

Karar verildiği 14.07.2021 tarih ve 49914 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

Karşı oy gerekçesi

 

8. Daire Başkanı ... , 7. Daire Başkanı ... , 5. Daire Başkanı ... Üyeler ... , ... , ... ’nin karşı oy gerekçesi:

 

Kentsel dönüşüm kapsamında gerçekleştirilen kamulaştırma işlemlerine ilişkin rapor dosyası eki ödeme emri belgelerinin ekinde; malik veya yetkili temsilcisi ve uzlaşma komisyonu tarafından imzalanmış tutanağının, taşınmazın idare adına ferağının verildiğine ilişkin resmi senedin onaylı örneğinin bulunmadığı, tapu aslı veya onaylı sureti olmadan tapu fotokopilerine binaen kişilere, kamulaştırma bedellerinin ödendiği anlaşılmış, Belediye Teftiş Kurulu Başkanlığınca ilgililer hakkında yapılan soruşturma üzerine Belediye Başkanlığı tarafından ... Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunulmuş ve Savcılık tarafından bu hususta 2012/11629 sayılı Hazırlık Dosyası ile soruşturma açılmış, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise 24.11.2016 tarih ve ... nolu kararını vermiştir.

 

Belediyece hukuken yapılması gerekenlerin yapılarak; İlama konu taşınmazlar ile ilgili olarak, çoğunluğunda muhatap kişi veya şirketlerden tahsilat yapılmışsa da, itiraz edenlere karşı Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılarak kamu zararının hukuk güvencesi altına alındığı, kamu zararının tazmini için ... 1, 2 ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan davalarda Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden dosyasının henüz kesinleşmemiş olması sebebiyle bekletici mesele yapıldığı, Asliye Hukuk Mahkemelerinde devam eden davaların karara çıkıp kesinleşmediği anlaşıldığından, adli mercilerce takibi yapılan bu konu için verilen tazmin hükmünün kaldırılması gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 159 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor