YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Fazla ödenen sosyal denge tazminatı nedeni ile belediye başkanının sorumlu tutulacağı hk.

Karar Özeti

Fazla ödenen sosyal denge tazminatı nedeni ile belediye başkanının sorumlu tutulacağı hk.

Karar

 

 

Kamu İdaresi Türü          Belediyeler ve Bağlı İdareler     

 

Yılı         2015    

 

Dairesi  5           

 

Dosya No           46584  

 

Tutanak No        49759  

 

Tutanak Tarihi   23.6.2021         

 

Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar        

 

 

Konu: Memurlara yasayla belirlenen limitlere uyulmaksızın sosyal denge tazminatı ödenmesi.

 

336 sayılı ilamın 1’inci maddesiyle; ... Belediyesi ... Sen arasında 26.06.2014 tarihinde imzalanan ve 01.04.2014.-31.12.2015 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi ile memurlara yasayla belirlenen limitlere uyulmaksızın sosyal denge tazminatı ödenmesi suretiyle ... TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

 

….

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

 

... Belediyesi ... Sen arasında 26.06.2014 tarihinde imzalanan ve 01.04.2014.-31.12.2015 dönemini kapsayan Sosyal Denge Sözleşmesi ile memurlara yasayla belirlenen limitlere uyulmaksızın sosyal denge tazminatı ödenmesi nedeniyle kamu zararı oluşmuştur.

 

30.06.1989 tarih ve 20211 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 15’inci maddesinde,

 

“Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir” denilmektedir.

 

4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32’nci maddesinde “27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir…” hükmü yer almaktadır.

 

Aynı Kanunun Geçici 14’üncü maddesinde “15/03/2012 tarihinden önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi kapsamındaki idareler ile ilgili sendikalar arasında toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme, sosyal denge sözleşmesi ve benzer adlar altında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilir Anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem için 32 nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca sözleşme yapılamaz. Söz konusu sözleşmeleri 31/12/2015 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir. Ancak 32 nci madde uyarınca toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarın, unvanlar itibarıyla ilgili personele söz konusu sözleşmeler uyarınca yapılmakta olan ortalama aylık ödemenin altında kalması halinde; üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri esas alınarak 31/12/2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmelerde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilir. Bu şekilde yapılacak ödemeler kazanılmış hak sayılmaz” hükümlerine yer verilmiştir.

 

Bununla birlikte 23.08.2015 tarih ve 29454 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan Üçüncü Dönem Toplu Sözleşmenin yerel yönetim hizmet koluna ilişkin düzenlemeleri içeren dördüncü bölümünün 1’inci maddesinde; “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %100’üdür.”

 

7’nci maddesinde ise; “4688 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinde yer alan "31/12/2015" ibaresi "31/12/2017" şeklinde uygulanır.” denilmektedir.

 

Buna göre 15.03.2012 tarihinden önce bir sözleşme imzalanmışsa, bu sözleşme, süresi bitinceye kadar geçerli olacaktır. Söz konusu sözleşmenin çeşitli sebeplerle 31.12.2015 (veya 31.12.2017) tarihinden önce sona ermesi durumunda 31.12.2015 (veya 31.12.2017) tarihine kadar yeni bir sözleşme imzalanabilecek, ancak eski sözleşmede unvanlar itibariyle belirlenen tutarın 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmesi durumunda bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yani 11.04.2012 tarihinde uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilecektir.

 

Başka bir deyişle, 31.12.2015 (veya 31.12.2017) tarihine kadar ki dönemde, yenilenen sözleşme ile ilgili personele ödenen meblağ, toplu sözleşme ile belirlenen tavan tutardan yüksek ise, yüksek olan bu tutarların artırılması mümkün değildir. Diğer taraftan aynı dönemde, bir önceki sözleşmede öngörülen sosyal denge tazminatı tutarı, yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutardan düşük ise, bu defa yeni yapılacak sözleşmede öngörülebilecek en yüksek tutar, toplu sözleşmede belirlenen tavan tutar kadar olabilecektir.

 

Esas Yönünden İnceleme

 

11.04.2012 tarihinde uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınacağından 31.12.2015 tarihine kadarki dönemde yenilenen sözleşme ile ilgili personele ödenen meblağ, toplu sözleşme ile belirlenen tavan tutardan yüksek olamayacaktır. Yüksek olarak ödenen miktar mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.

 

Yapılan incelemede, 26.06.2014 tarihinde imzalanan ve 01.04.2014.-31.12.2015 dönemini kapsayan sosyal denge sözleşmesinde, ilgili personele yeni mali haklar getirildiği ve 09.08.2011 tarihli sözleşme ile belirlenen mali hakları aşacak şekilde ödeme yapıldığı görülmektedir.

 

09.08.2011 tarihli ve 01.01.2011-31.12.2012 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesinin “Aylık Toplu İş Sözleşmesi Yardım Miktarları” başlıklı 15 inci maddesi ile başkan yardımcıları ve harcama yetkilileri için aylık net ... TL, diğer çalışanlara ise aylık net ... TL tutarında ödeme yapılması ayrıca Ramazan ve Kurban bayramları ile Yılbaşında da memurlara ... TL ikramiye ödeme yapılması kararlaştırılmıştır.

 

26.06.2014 tarihinde imzalanan ve 01.04.2014.-31.12.2015 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesinin “Mali Haklar” başlıklı 22 inci maddesinde; “Sözleşme gereği her ayın maaş günü Unvanlı, Unvansız her memur ve sözleşmeli personele; 1.yıl için ... TL, 2.yıl için ... TL maaş ile birlikte net olarak ödenir. Ayrıca İşveren Ramazan ve Kurban Bayramlarında bulunduğu dönem içinde ödenen ... TL ikramiyeyi net olarak öder. İşveren, İşçi ve Emekçilerin Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü olan 1 Mayıs’ta aynı şekilde bulunduğu dönem içinde ödenen ... TL ikramiye net olarak ödenir. İşveren, Eğitim Yardımı olarak aynı şekilde tüm çalışanlara eşit olarak bulunduğu dönem Eylül ayı içinde ödenen ... TL ikramiye net olarak ödenir. İşveren, Yılbaşında da aynı şekilde bulunduğu dönem içinde ödenen ... TL ikramiye net olarak ödenir. Engelli personele yılda bir defaya mahsus olmak üzere ... TL ikramiye net olarak ödenir. Aile içi şiddete ilişkin kanunlar kapsamında yetkili mahkemece verilmiş olan karar süresince toplu sözleşme ödemesi şiddet gören tarafa sendikaya bilgi verilmesi ve kuruma ilgili belgelerle beyanı halinde ödenir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesine tabi sözleşmeli olarak çalışan personele mali hakların yarısı ödenir. Çalışan memur personelin engelli çocuğu olması ve bunu raporla belgelemesi (en az %50 engelli) durumunda yılda bir defaya mahsus olmak üzere denge ücreti kadar ikramiye net olarak ödenir. Başkanlık Makamının onayı alınmak şartıyla; 657 sayılı Yasa’ya tabi olan tüm personele çalışma saatleri dışında görev yaptıkları her gün için net ... TL, yarım gün için net ... TL ek ödeme yapılır. Sözleşme kapsamı içerisinde hazırlanan ve harcama yetkilileri tarafından imzalanan sözleşme bordroları en geç her ayın 10’unda Mali hizmetler Müdürlüğüne teslim edilir. Çalışanlardan daha önce alacakları olanlara bir ödeme planı etrafında ödemeleri yapılır. Doğum sonrası yasal doğum izni alan (ücretsiz izin hariç) personel yardımlardan faydalanmaya devam eder.” denilmektedir.

 

Yapılan incelemede, mevzuat hükümleri çerçevesinde “tavan” olarak kabul edilen ve 2012 yılında ilgili personele unvanlar itibariyle ödenen ortalama aylık tutarın artırılması mümkün değilken, 2014 yılında imzalanan sözleşmede, bu tavan tutardan daha fazla ödeme yapılması ve yeni sözleşmenin çalışan personel lehine yeni mali haklar içermesi sebebiyle bu düzenlemelerin 4688 sayılı Kanunun Geçici 14 üncü maddesine aykırılık teşkil ettiği görülmektedir.

 

Sorumluların dilekçelerinde, sözleşmenin ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve kararların gereğinin tam ve eksik olarak yerine getirilmesinin zorunluluk arz ettiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde tesis edildiği, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 15’inci maddesi ile getirilen “Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere” hükmünün, sendikal örgütlülüğün ayrılmaz bir parçası olan toplu iş sözleşmesi hakkının kullanımına yönelik kısıtlama getirdiği, bu durumun ILO’nun 87, 98 ve 151 sayılı sözleşmelerine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 23’üncü maddesine, Avrupa Sosyal Haklar Sözleşmesinin 6’ncı maddesine, Yerel Yönetimlerde Mali ve İdari Özerkliği düzenleyen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesine açıkça aykırılık teşkil etmesi nedeniyle, Türkiye’nin taraf olduğu ve usulüne uygun bir şekilde onaylanan Uluslararası sözleşmeler ile yasal mevzuatın çelişmesi halinde Uluslararası Sözleşme hükümlerinin belirleyici olduğu belirtilmiştir.

 

Oysa ki, 2010 yılı öncesinde kamu görevlisi olan memurların toplu sözleşme hakkı bulunmamakta, sadece yetkili sendika ile hükümet arasında toplu görüşmeler yapılmaktayken, Anayasanın “Toplu İş Sözleşmesi ve Sözleşme Hakkı” başlıklı 53’üncü maddesinde; 2010 yılında yapılan değişiklik sonucunda ilgili madde; “Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir” şeklinde değiştirilmiştir.

 

Söz konusu Anayasa değişikliği ile yapılan düzenlemenin gerekçesinde, Anayasa’nın 51’inci maddesinin dördüncü fıkrasının, sendika özgürlüğünü iş kolu ile sınırlamakta ve aynı zamanda aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamayacağının hükme bağlamakta olduğu, bu düzenlemenin ILO sendika özgürlüğüne ve örgütlenme hakkının korunmasına ilişkin 87 sayılı sözleşmesine aykırı olması sebebiyle 51’inci maddenin dördüncü fıkrasının yürürlükten kaldırıldığı belirtilmektedir. Bu itibarla, memurların toplu sözleşme hakkı mevcut olup, 2010 Anayasa değişikliği ile ve akabinde buna uygun olarak düzenlenen 4688 sayılı Kanun ile durum çözüme kavuşturulmuş, iç hukuk düzeni ile uluslararası antlaşmalar arasında ihtilaf olabilecek bir husus kalmamıştır.

 

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi sonucu; ... Belediyesi ... Sen arasında 15.03.2012 tarihinden sonra imza edilen 26.06.2014 tarihli sözleşme ile yeni mali hükümlerin ihdas edilmesi ve 09.08.2011 tarihli sözleşme ile mevzuatın öngördüğü tutardan daha yüksek tutarda sosyal denge tazminatı ödemesi yapılması sonucu ... TL kamu zararına sebebiyet verilmiştir.

 

Sorumluluk Yönünden İnceleme

 

İlamda, üst yönetici olarak sosyal denge sözleşmesini imzalayan Belediye Başkanı, harcama yetkilileri, gerçekleştirme görevlileri kamu zararından sorumlu tutulmuşlardır.

 

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32. maddesinde;

 

“27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir...” denilmektedir.

 

Yukarıdaki mevzuat hükmüne göre, belediyelerde toplu sözleşme yapma yetkisi belediye başkanına aittir.

 

Somut olayda, sosyal denge sözleşmesini sadece Belediye Başkanının imzaladığı görülmektedir. Belediye Başkanının, mevzuata aykırı hükümler içeren sözleşmenin akdedilmesi işlemi ile bu sözleşme hükümlerine istinaden yapılan ödeme neticesinde kamu zararı oluşması nedeniyle, sorumluluğu bulunmaktadır.

 

Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu değerlendirildiğinde;

 

Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin yasal sorumluluk ve yükümlülükleri 5018 sayılı Kanunun 32 ve 33’üncü maddelerinde düzenlenmektedir.

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun “Harcama Talimatı ve Sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinde;

 

“Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır. Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, Ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.”,

 

“Giderlerin Gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinde;

 

“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır. Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.” hükümlerine yer verilmektedir.

 

5393 sayılı Belediye Kanunun “Belediye Başkanı” başlıklı 37 nci maddesinde; Belediye Başkanının belediye idaresinin başı ve Belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olduğu ifade edilmiştir.

 

Kamu zararından sosyal denge sözleşmesini imzalayan belediye başkanının yanı sıra ödeme emrinde imzası bulunan harcama yetkilisi ile gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu bulunmaktadır.

 

Bu itibarla, 336 sayılı ilamın 1’inci maddesiyle; ... Belediyesi ... Sen arasında 26.06.2014 tarihinde imzalanan ve 01.04.2014.-31.12.2015 dönemini kapsayan Sosyal Denge Sözleşmesi ile memurlara yasayla belirlenen limitlere uyulmaksızın sosyal denge tazminatı ödenmesi suretiyle ... TL’ye verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE (.... Daire Başkanı ..., Üyeler ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın aşağıda yazılı ayrışık görüşlerine karşı) oy çokluğuyla

 

Karar verildiği 23.06.2021 tarih ve 49759 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

Karşı oy gerekçesi

 

.... Daire Başkanı ..., Üyeler ..., ... ve ...’ın karşı oy gerekçesi:

 

İlamda, üst yönetici olarak sosyal denge sözleşmesini imzalayan Belediye Başkanı, harcama yetkilileri, gerçekleştirme görevlileri kamu zararından sorumlu tutulmuşlardır.

 

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32. maddesinde;

 

“27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir...” denilmektedir.

 

Yukarıdaki mevzuat hükmüne göre, belediyelerde toplu sözleşme yapma yetkisi belediye başkanına aittir.

 

Belediye Başkanının, mevzuata aykırı hükümler içeren sözleşmenin akdedilmesi işlemi ile bu sözleşme hükümlerine istinaden yapılan ödeme neticesinde kamu zararı oluşması nedeniyle, sorumluluğu bulunmaktadır.

 

Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu değerlendirildiğinde;

 

Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin yasal sorumluluk ve yükümlülükleri 5018 sayılı Kanunun 32 ve 33’üncü maddelerinde düzenlenmektedir.

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun “Harcama Talimatı ve Sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinde;

 

“Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır. Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, Ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.”,

 

“Giderlerin Gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinde;

 

“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır. Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.” hükümlerine yer verilmektedir.

 

5393 sayılı Belediye Kanunun “Belediye Başkanı” başlıklı 37 nci maddesinde; Belediye Başkanının belediye idaresinin başı ve Belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olduğu ifade edilmiştir.

 

Bu hükümler bağlamında, somut olayda harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu, ödeme emrine konu ödemeye dayanak olan yürürlükteki Sosyal Denge Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde harcama yapmaktır. 4688 sayılı Kanun ve 5393 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri mucibince akdedilecek sosyal denge sözleşmesinin içeriğinin düzenlenmesine ilişkin kendilerine sorumluluk yüklenebilecek bir yasal yetki ve görevleri bulunmamaktadır.

 

Netice itibariyle, sosyal denge sözleşmesinin akdedilme aşamasında herhangi bir yetki ve sorumluluğu bulunmayan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin, sadece ilişikli ödeme emri belgeleri üzerinde imzası bulunması hasebiyle sorumluluğuna hükmedilmesi mümkün değildir.

 

4688 sayılı Kanun ve yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde Belediye Kanunu uyarınca Belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olan Belediye Başkanı, imzaladığı sözleşme ile Belediyeyi yükümlülük altına sokmuştur. Yani Belediye Başkanının imzaladığı sözleşme, temsilcisi olduğu idare için bağlayıcılık taşımaktadır.

 

Bahsedilen nedenlerle, 01.04.2014.-31.12.2015 tarihlerini kapsayan sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin sözleşmede, sözleşmeyi imza eden Belediye Başkanının mevzuata aykırı hükmüler içeren sözleşmenin akdedilmesi işlemi ile bu sözleşme hükümlerine istinaden yapılan ödeme neticesinde kamu zararına sebebiyet verildiğinden tek başına sorumluluğu bulunmaktadır.

 

Bu itibarla, 336 sayılı ilamın 1. maddesiyle verilen tazmin hükmünün, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda sorumluluk yönünden BOZULMASINA karar verilmesi gerekir.

 

Üyeler ..., ..., ... ve ...’ın karşı oy gerekçesi:

 

İlamda, üst yönetici olarak sosyal denge sözleşmesini imzalayan Belediye Başkanı, harcama yetkilileri, gerçekleştirme görevlileri kamu zararından sorumlu tutulmuşlardır.

 

336 sayılı İlam hükmünde, Belediye Başkanı, Harcama Yetkilisi ve Gerçekleştirme Görevlileri, oluşan kamu zararından sorumlu tutulmuş olup, Daire kararı bu yönüyle de yerindedir.

 

Ancak bahsi geçen sorumlulara ilave olarak, sözleşmede Belediye Başkanıyla birlikte imzası bulunan diğer kişilerin de sorumluluğa dahil edilmesi gerekmektedir. Şöyle ki;

 

Öncelikle üst yönetici konumunda olan Belediye Başkanının, sözleşmenin hazırlanması ve içeriği ile ilgili hukuki ve mali mevzuatı bütün yönleriyle bilmesi gerektiğini, belediye adına tek başına toplu sözleşme görüşmelerine katıldığını, sözleşme taslağının hazırlanmasında tek başına katkı verdiğini düşünmek hayatın olağan akışına aykırıdır.

 

Uygulamada belediye başkanı, bu konudaki hukuki ve mali mevzuata hakim belediye personeliyle birlikte görüşmeleri yürütmekte, bu personelin katılımıyla hazırlanan sözleşmeyi mevzuata uygun olduğu düşüncesiyle imzalaması üzerine sözleşme yürürlüğe girmektedir.

 

Rapor konusu sözleşme görüşmelerinde de sürecin bu şekilde işlediği, görüşmelere Başkan Yardımcısı, Hukuk İşleri Müdürü, Mali Hizmetler Müdürü ve İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürünün de katıldığı, sözleşme taslağının hazırlanması sürecinde görev aldıkları, Belediye Başkanıyla birlikte sözleşmeyi imzalamış olmalarından anlaşılmaktadır.

 

Söz konusu kişilere baktığımızda, her birinin belediyede harcama yetkilisi pozisyonunda olduğu, görevleri itibariyle sözleşmenin içeriği konusunda mali ve hukuki bilgiye sahip bulundukları görülmektedir. Bununla birlikte sözleşmenin tavan tutar dikkate alınmaksızın hazırlanmasında kusurlu oldukları, tavan tutar dikkate alınarak sözleşme hazırlansaydı kamu zararının ortaya çıkmayacağının açık olduğu, bu nedenlerle oluşan kamu zararından sözleşmede imzası bulunan beş kişinin de sorumlu tutulması gerektiği düşünülmektedir.

 

Bu itibarla, 336 sayılı İlamın 1 inci maddesi hükmünün sorumluluk yönünden diğer dört kişinin de sorumluluğa dahil edilmesi gerektiği gerekçesiyle Bozularak, yeniden hüküm tesisini teminen dosyanın Dairesine Gönderilmesine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 146 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor