YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kuruma kesilen idari para cezasının ilgilere rücu edilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

Kuruma kesilen idari para cezasının ilgilere rücu edilmesi gerektiği hk.

Karar

 

 

Kamu İdaresi Türü          Diğer Özel Bütçeli İdareler         

 

Yılı         2017    

 

Dairesi  8           

 

Dosya No           46279  

 

Tutanak No        49906  

 

Tutanak Tarihi   14.7.2021         

 

Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar        

 

Konu: İdari Para cezasının kurum bütçesinden ödenmesine rağmen cezaya sebebiyet veren sorumlulara rücu edilmemesi.

 

192 sayılı İlamın 12. maddesiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102’nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilen idari para cezasının Kurum bütçesinden ödenmesine rağmen cezaya sebebiyet veren sorumlulara rücu edilmemesi sonucu oluşan kamu zararı tutarı ....TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

 

Harcama Yetkilisi ....’ın temyiz dilekçesinde özetle;

 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde yer alan düzenlemeye istinaden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından idari para cezası uygulanmışsa da anılan bende 04/04/2015 tarih ve 6645 sayılı Kanunun 48. maddesi ile eklenen paragrafta 4. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan sigortalıların hizmet bilgilerinin 100. madde kapsamında Kurumca oluşturulan yazılım programına bilgi girişi yapması gereken işyerlerince, Kurumca belirlenen süre içinde elektronik ortamda Kuruma hiç gönderilmemesi halinde sigortalı başına aylık brüt asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır, düzenlemesi yer aldığından ve HİTAP yazılım programına bilgi girişi yapmakla görevli personelin 01/09/2016 tarihinde görevinden ihracından sonra 9 kalem bilgi girişi işlemi için uygulanan idari para cezasının öğrenilmesi nedeniyle sorumlunun net olarak tespit edilmesi sürecinde rücu işlemi gerçekleştirilemeden kişilerin kusurlarına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla %25 indirim uygulanmak üzere 03.4 Diğer Yasal Giderler harcama kaleminden Kurum bütçesinden ödendiği,

 

Sonuç olarak; bu konuda daha önce yapılan savunmaların da aynen tekrar edildiği belirterek yapılacak yargılama sonucunda daire kararındaki tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği ifade edilmiştir.

 

Başsavcılık Mütalaasında;

 

“.... 2017 yılı hesabının 8 inci Dairede yargılanması sonucunda düzenlenen 31.05.2019 tarih ve 192 nolu ilamın 12 nci maddesinde yer alan tazmin hükmünü temyiz eden …'ın ilgi yazı ekinde gönderilen dilekçesi incelendi.

 

Dilekçede; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102'nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle ödenen idari para cezası ile ilgili olarak, sorguya yapmış olduğu savunma aynen tekrar edilmek suretiyle kamu zararı oluşmadığı ileri sürülmekte ve tazmin hükmünün kaldırılması talep edilmektedir.

 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeni ile oluşan idari para cezasının, Kurum bütçesinden ödenmesinden sonra konunun 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 12 ve 13'üncü maddeleri kapsamında ele alınıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre işlem tesis edilmesi, yani idari para cezasının oluşumunda kusuru olanlar var ise bunlara rücu edilmesi, cezanın oluşumunda personelin herhangi bir kusuru tespit edilemediği takdirde ise cezanın Kurum üzerinde bırakılması gerekmektedir.

 

Kurumca bu değerlendirme işlemine ilişkin süreç başlatılmadığından, talebin reddedilerek Daire kararının tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı mütalaa olunmaktadır.

 

Arz ederim.” Denilmektedir.

 

 

 

Duruşma talebinde bulunan …’a duruşma gününe ilişkin tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmamıştır.

 

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

 

192 sayılı İlamın 12. maddesiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102’nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilen idari para cezasının Kurum bütçesinden ödenmesine rağmen cezaya sebebiyet veren sorumlulara rücu edilmemesi sonucu oluşan kamu zararı tutarı ....TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

 

HİTAP yazılım programına bilgi girişi yapmakla görevli personelin 01/09/2016 tarihinde görevinden ihracından sonra 9 kalem bilgi girişi işlemi için uygulanan idari para cezasının öğrenilmesi sonucu, söz konusu ceza, sorumlunun net olarak tespit edilemesi nedeniyle rücu işlemi gerçekleştirilemeden %25 indirim uygulanmak üzere 03.4 Diğer Yasal Giderler harcama kaleminden Kurum bütçesinden ödenmiştir.

 

İlama konu para cezası kurum adına düzenlendiğinden bu tutarın kurum bütçesinden ödenmesi zaruridir. Bu ödemeyi yapan görevlilerinin de bu ödeme nedeniyle sorumlu tutulması mümkün değildir. Rücu işlemini başlatmakla görevli personelin bu görevini yerine getirmemesi nedeniyle bir sorumluluğu söz konusu olabilir ancak sorumlunun net olarak belirlenememesi durumu söz konusu olduğu için rücu işleminin başlatılmamasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

 

192 sayılı ilamın 12. maddesiyle verilen tazmin hükmünün 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55 inci maddesinin 7 nci fıkrası uyarınca BOZULARAK yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle yeniden hüküm tesisinin temini için dosyanın hükmü veren Daireye TEVDİİNE,(Üyeler …, …., …..,…..,…..,…..’nin aşağıda yazılı karşı oy gerekçelerine karşı) oyçokluğu ile,

 

 

 

Karar verildiği 14.07.2021 tarih ve 49906 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

Karşı oy gerekçesi

 

Üye …’ ın karşı oy gerekçesi ;

 

“Daire kararının tasdikine karar verilmesi gerektiğine ilişkin azınlık görüşündeki üyelerin görüş ve gerekçelerine katılmaktayım.

 

Ancak usul yönünden aşağıda açıkladığım gerekçelerle görüşmelere devam edilmesi gerekirdi.

 

“Sayıştay Yargılamasında ilk derece mahkemesi olarak dairelerce verilen kararlara karşı sorumlular olağan kanun yolu olarak temyiz ve karar düzeltme, olağanüstü kanun yolu olarak ise yargılamanın iadesi yoluna müracaat edebilirler. 6085 Sayılı Kanunun, Temyiz başlıklı 55. Maddesindeki düzenlemeye göre Temyiz Kurulu; temyiz olunan hükmü olduğu gibi veya düzelterek tasdik etmeye, bozma kararı vererek daireye göndermeye ya da Kurul üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile daire kararını tümüyle ortadan kaldırmaya karar verebilir. Kaldırma kararı (doğası gereği Sayıştay dairelerince kamu zararının sorumlularına ödettirilmesi ile yönündeki kararlar hakkında verilebilecek bir karar olup) kamu zararının oluşmadığı dolayısıyla da dairece haklarında hüküm tesis edilen sorumlular hakkında hüküm tesis edilmesi gerekmediği sonucuna ulaşan ve sorumluların beratı anlamına gelen bir hükümdür.

 

Bu düzenlemede yer verilen “kurul üye sayısının üçte iki çoğunluğu ile kaldırılması” şeklindeki kısmın klasik anlamdaki temyiz uygulamalarının dışına taşan bir düzenleme olduğu ortadadır. Hukuk sisteminde ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın kaldırılması ve bunun yerine yeni bir karar verilmesi uygulaması istinaf mahkemeleri aşamasında görülebilen bir uygulamadır. İstinaf mahkemelerince verilen kararlar (İlk derece mahkemesinin kararını kaldıran kararlar dahil) hakkında da belli şartlar altında temyiz yoluna gidilebilmektedir. Oysa Sayıştay Temyiz Kurulunca verilen kaldırma kararına karşı karar düzeltme dışında müracaat edilebilecek bir kanun yolu ve mercii bulunmamaktadır. Türk Hukuk Sisteminde Temyiz İncelemesi sürecinde verilebilecek kararlardan farklı ve temyizi kabil olmayan bir yöntem olarak belirlenmiş olması nedeniyle de 6085 Sayılı Kanunda normal karar çoğunluğundan farklı olarak kaldırma kararı için Kurulun üçte ikisinin çoğunluğu aranmıştır.

 

İlk derecede kamu zararını tazminle yükümlü tutulmuş olan sorumluların haklarında verilmiş olan bu kararın, sorumlular lehine sonuçlanması için en kısa ve kesin olan yol dairece verilmiş olan tazmin kararının kaldırılması olup sorumluların temyiz başvuruları da çoğunlukla “kararın kaldırılması veya bozulması” şeklinde bir taleple sonlandırılmaktadır. Bu sebeple temyiz başvurusunda taraflarca kaldırma talep edilmişse öncelikle bu talebin görüşülmesi ve sonuçlandırılması gereklidir.

 

Ancak kaldırma kararının alınabilmesi için bozma veya tasdik kararlarından farklı bir çoğunluk (Kurulun üçte ikisinin oyu) aranmakta olduğundan bunun altında kalan oylama sonuçlarında bozma kararı verildiği kabul edilemeyeceğinden sonuca ulaşmak üzere müzakere ve oylamaya devam edilmesi gerekmektedir.

 

Kaldırma talebine yönelik müzakereler sonrasında yapılan oylamada Kurulun üçte iki çoğunluğu ile kaldırma kararı çıkmadığı halde kaldırma yönünde kullanılan oyların karar çoğunluğuna ( 9 ile 13 arasında bir oya) ulaştığı gerekçe gösterilerek müzakerelere devam edilmemiş ve kaldırma gerekçelerine dayalı olarak bozma kararı verildiği sonucuna ulaşılmıştır.

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle kaldırma kararının oylandığı ancak bu kararın gerektirdiği üçte iki çoğunluğa ulaşılmadığı halde kurulun çoğunluğunun kaldırma yönünde oy kullandığı gerekçesiyle kaldırma gerekçeli bozma kararı verildiği sonucuna ulaşılamaz. Açıklanan nedenlerle müzakerelere devam edilerek kaldırma kararı dışındaki seçenekler üzerinde görüşme yapılmalı, tasdik veya bozma kararları oylanmalıdır.”

 

Üyeler …, …, …, …, …’nin karşı oy gerekçesi:

 

192 sayılı İlamın 12. maddesiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102’nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilen idari para cezasının Kurum bütçesinden ödenmesine rağmen cezaya sebebiyet veren sorumlulara rücu edilmemesi sonucu oluşan kamu zararı tutarı ....TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102’nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendine 04/04/2015 tarih ve 6645 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ile eklenen paragrafta “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan sigortalıların hizmet bilgilerinin 100 üncü madde kapsamında Kurumca oluşturulan yazılım programına bilgi girişi yapması gereken işyerlerince, Kurumca belirlenen süre içinde elektronik ortamda Kuruma hiç gönderilmemesi hâlinde sigortalı başına aylık brüt asgari ücretin beşte biri, geç gönderilmesi hâlinde ise sigortalı başına aylık brüt asgari ücretin onda biri tutarında, idari para cezası uygulanır. Ancak, idari para cezası ilgili yılın aralık ayında geçerli olan brüt asgari ücretin yirmi dört katını geçemez.” denilmiştir.

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun; Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları başlıklı 10’uncu maddesinin birinci fıkrasında; “Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar.”

 

Kişisel sorumluluk ve zarar başlıklı 12’nci maddesinde ise; “Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar. Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. …” hükümlerine yer verilmiştir.

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Harcama yetkisi ve yetkilisi” başlıklı 31’inci maddesinde, bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu, “Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinin birinci fıkrasında; bütçelerden harcama yapılabilmesinin harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkün olduğu, ikinci fıkrasında ise; harcama yetkililerinin, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumlu olduğu ifade edilmiştir.

 

Yine, anılan Kanunun “Kamu zararı” başlıklı 71’inci maddesinin birinci fıkrasında kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması şeklinde tanımlanmış olup, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Kamu zararının belirlenmesi” başlıklı 6’ncı maddesinde ise; kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesi kamu zararı olarak değerlendirilmiştir.

 

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102’nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sonucu Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Yüksek Kuruma tahakkuk ettirilen idari para cezasının bu cezaya sebebiyet veren kişiler tarafından karşılanması gerekmektedir.

 

Sözkonusu cezanın Kurum bütçesinden ödendiği ve bu cezaya sebebiyet veren kişiler hakkında gerekli rücu işlemlerinin başlatılmadığı anlaşılmıştır.

 

Bu itibarla, 192 sayılı İlamın 12. maddesiyle Yüksek Kurum Bütçesinden ödenen idari para cezası ile ilgili olarak bu cezaya sebebiyet veren kişilere rücu edilmesi gerekirken rücu işleminin yapılmaması sonucu oluşan ....TL’ye verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE karar verilmesi gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 151 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor