Anılan işe ilişkin olarak İdarece düzenlenen teknik şartnamede; salon kitaplığının ölçülerinin 297 (157+140)*254 cm olacağı belirtilmiştir. Ancak, mobilya imalat sektöründe köşeli ürün imalatında ürün ebatları belirlenirken ölçülerin köşeden köşeye alındığı, bunun nedeninin ise köşeli ürünlerin yapımının seri üretimi geciktirdiği ve ekstra işçilik maliyetinin oluşmasına neden olduğu gerekçesiyle (L) şeklinde olan imalatlarda ürünün kesişme noktalarının mükerrer olarak ölçüye dâhil edildiği ve teklif veren firmaların yerinde ölçü almak suretiyle gerçek ölçülere göre fiyat verdiği anlaşıldığından mobilya sektöründe köşeden köşeye alınan ölçülere göre ödeme yapılmasında kamu zararına sebebiyet verilmemiştir.
Bu itibarla, 192 sayılı ilamın 14. maddesiyle verilen tazmin hükmünün 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55 inci maddesinin 7 nci fıkrası uyarınca BOZULARAK yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle yeniden hüküm tesisinin temini için dosyanın hükmü veren Daireye TEVDİİNE,(Üyeler …, …, …, ...., …, …’nin aşağıda yazılı karşı oy gerekçelerine karşı) oyçokluğu ile,
Kamu İdaresi Türü Diğer Özel Bütçeli İdareler
Yılı 2017
Dairesi 8
Dosya No 46264
Tutanak No 49907
Tutanak Tarihi 14.7.2021
Kararın Konusu İhale Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Konu: Şartnamede belirtilen ölçüden daha kısa olan kitaplığa yapılan ödeme.
192 sayılı İlamın 14. maddesiyle ....Tic. Ltd. Şti.’nin yükleniminde bulunan ... TL sözleşme bedelli “Ek Hizmet Binası Olarak Kullanılan Daire İçin Büro ve İşyeri Mefruşatı Alımı İşi” kapsamında alımı yapılan salon kitaplığının ölçülerinin, mahallinde yapılan incelemede 270 (111+159)* 254 cm olarak tespit edilmesine rağmen ödemenin 297 (157+140)*254 cm ölçüleri üzerinden yapılması sonucu oluşan kamu zararı tutarı ....TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Harcama Yetkilisi ...., Gerçekleştirme Görevlisi ....ile Diğer Sorumlular ...., ...., ...., ....’nın aynı mahiyetteki temyiz dilekçelerinde özetle;
TEMYİZ NEDENLERİ:
... Kurumu tarafından ek hizmet binası olarak kullanılan daire için büro ve işyeri mefruşatı alımı yapılırken, imalatı yapılacak ürünlere ait ölçülerin İdare tarafından alındığı ve teknik şartnamede belirtildiği, Söz konusu kitaplığın yapılacağı yer “L” şeklinde bir duvar önü olup, kitaplığın da bu duvar boyutlarıyla eşit ölçülerde yapıldığı, Tazmin hükmüne konu edilen kısım ise aşağıdaki şekilde görüldüğü üzere köşeye isabet eden 30 cm ile ilişkilendirildiği,
ŞEKİL: KİTAPLIK
Taraflarınca yapılan araştırmalarda, mobilya imalat sektöründe köşeli ürün imalatında ürün ebatları belirlenirken ölçülerin köşeden köşeye alındığı, bunun nedeninin ise köşeli ürünlerin yapımının seri üretimi geciktirdiği ve ekstra işçilik maliyetinin oluşmasına neden olduğu gerekçesiyle (L) şeklinde olan imalatlarda ürünün kesişme noktalarının mükerrer olarak ölçüye dâhil edildiği, Bu kapsamda imalatı yapılan kitaplığın ölçülerinin teknik şartnameye uygun olarak gerçekleştiği,
Sonuç olarak; bu konuda daha önce yapılan savunmaların da aynen tekrar edildiği belirterek yapılacak yargılama sonucunda daire kararındaki tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği ifade edilmiştir.
Başsavcılık Mütalaasında;
.... 2017 yılı hesabının 8 inci Dairede yargılanması sonucunda düzenlenen 31.05.2019 tarih ve 192 nolu ilamın 14 üncü maddesinde yer alan tazmin hükmünü temyiz eden ...., ...., ...., ...., .... ve ....'nın ilgi yazı ekinde gönderilen dilekçeleri incelendi.
Dilekçede; ... Kurumu tarafından "Ek Hizmet Binası Olarak Kullanılan Daire İçin Büro ve İşyeri Mefruşatı Alımı İşi" kapsamında alımı yapılan salon kitaplığının ölçülerinin, mahallinde yapılan incelemede 270 (111 + 159)* 254 cm olarak tespit edilmesine rağmen ödemenin 297 (157+140)*254 cm ölçüleri üzerinden yapıldığı gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiş ise de sorguya yapmış oldukları savunma aynen tekrar edilmek suretiyle kamu zararı oluşmadığı ileri sürülmekte ve tazmin hükmünün kaldırılması talep edilmektedir.
Anılan işe ilişkin olarak İdarece düzenlenen teknik şartnamede; L şeklindeki köşeli salon kitaplığının kesişen iki duvarı kapsayacak şekilde 297 (157+140) *254 cm ebatlarında yapılacağı öngörülmüş olup, şartnamede belirtilen ölçüden daha kısa olan kitaplığa ödemede bulunulması nedeniyle kamu zararına yol açılmıştır.
Bu nedenle talebin reddedilerek Daire kararının tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı mütalaa olunmaktadır.
Arz ederim.” denilmektedir.
Duruşma talebinde bulunan ...., ...., ...., ...., .... duruşma gününe ilişkin tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmamışlardır.
Duruşma talebinde bulunan ....ile Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
192 sayılı İlamın 14. maddesiyle ....Tic. Ltd. Şti.’nin yükleniminde bulunan ... TL sözleşme bedelli “Ek Hizmet Binası Olarak Kullanılan Daire İçin Büro ve İşyeri Mefruşatı Alımı İşi” kapsamında alımı yapılan salon kitaplığının ölçülerinin, mahallinde yapılan incelemede 270 (111+159)* 254 cm olarak tespit edilmesine rağmen ödemenin 297 (157+140)*254 cm ölçüleri üzerinden yapılması sonucu oluşan kamu zararı tutarı ....TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Anılan işe ilişkin olarak İdarece düzenlenen teknik şartnamede; salon kitaplığının ölçülerinin 297 (157+140)*254 cm olacağı belirtilmiştir. Ancak, mobilya imalat sektöründe köşeli ürün imalatında ürün ebatları belirlenirken ölçülerin köşeden köşeye alındığı, bunun nedeninin ise köşeli ürünlerin yapımının seri üretimi geciktirdiği ve ekstra işçilik maliyetinin oluşmasına neden olduğu gerekçesiyle (L) şeklinde olan imalatlarda ürünün kesişme noktalarının mükerrer olarak ölçüye dâhil edildiği ve teklif veren firmaların yerinde ölçü almak suretiyle gerçek ölçülere göre fiyat verdiği anlaşıldığından mobilya sektöründe köşeden köşeye alınan ölçülere göre ödeme yapılmasında kamu zararına sebebiyet verilmemiştir.
Bu itibarla, 192 sayılı ilamın 14. maddesiyle verilen tazmin hükmünün 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55 inci maddesinin 7 nci fıkrası uyarınca BOZULARAK yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle yeniden hüküm tesisinin temini için dosyanın hükmü veren Daireye TEVDİİNE,(Üyeler …, …, …, ...., …, …’nin aşağıda yazılı karşı oy gerekçelerine karşı) oyçokluğu ile,
Karar verildiği 14.07.2021 tarih ve 49907 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı oy gerekçesi
Üye …’ ın karşı oy gerekçesi ;
“Daire kararının tasdikine karar verilmesi gerektiğine ilişkin azınlık görüşündeki üyelerin görüş ve gerekçelerine katılmaktayım.
Ancak usul yönünden aşağıda açıkladığım gerekçelerle görüşmelere devam edilmesi gerekirdi.
“Sayıştay Yargılamasında ilk derece mahkemesi olarak dairelerce verilen kararlara karşı sorumlular olağan kanun yolu olarak temyiz ve karar düzeltme, olağanüstü kanun yolu olarak ise yargılamanın iadesi yoluna müracaat edebilirler. 6085 Sayılı Kanunun, Temyiz başlıklı 55. Maddesindeki düzenlemeye göre Temyiz Kurulu; temyiz olunan hükmü olduğu gibi veya düzelterek tasdik etmeye, bozma kararı vererek daireye göndermeye ya da Kurul üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile daire kararını tümüyle ortadan kaldırmaya karar verebilir. Kaldırma kararı (doğası gereği Sayıştay dairelerince kamu zararının sorumlularına ödettirilmesi ile yönündeki kararlar hakkında verilebilecek bir karar olup) kamu zararının oluşmadığı dolayısıyla da dairece haklarında hüküm tesis edilen sorumlular hakkında hüküm tesis edilmesi gerekmediği sonucuna ulaşan ve sorumluların beratı anlamına gelen bir hükümdür.
Bu düzenlemede yer verilen “kurul üye sayısının üçte iki çoğunluğu ile kaldırılması” şeklindeki kısmın klasik anlamdaki temyiz uygulamalarının dışına taşan bir düzenleme olduğu ortadadır. Hukuk sisteminde ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın kaldırılması ve bunun yerine yeni bir karar verilmesi uygulaması istinaf mahkemeleri aşamasında görülebilen bir uygulamadır. İstinaf mahkemelerince verilen kararlar (İlk derece mahkemesinin kararını kaldıran kararlar dahil) hakkında da belli şartlar altında temyiz yoluna gidilebilmektedir. Oysa Sayıştay Temyiz Kurulunca verilen kaldırma kararına karşı karar düzeltme dışında müracaat edilebilecek bir kanun yolu ve mercii bulunmamaktadır. Türk Hukuk Sisteminde Temyiz İncelemesi sürecinde verilebilecek kararlardan farklı ve temyizi kabil olmayan bir yöntem olarak belirlenmiş olması nedeniyle de 6085 Sayılı Kanunda normal karar çoğunluğundan farklı olarak kaldırma kararı için Kurulun üçte ikisinin çoğunluğu aranmıştır.
İlk derecede kamu zararını tazminle yükümlü tutulmuş olan sorumluların haklarında verilmiş olan bu kararın, sorumlular lehine sonuçlanması için en kısa ve kesin olan yol dairece verilmiş olan tazmin kararının kaldırılması olup sorumluların temyiz başvuruları da çoğunlukla “kararın kaldırılması veya bozulması” şeklinde bir taleple sonlandırılmaktadır. Bu sebeple temyiz başvurusunda taraflarca kaldırma talep edilmişse öncelikle bu talebin görüşülmesi ve sonuçlandırılması gereklidir.
Ancak kaldırma kararının alınabilmesi için bozma veya tasdik kararlarından farklı bir çoğunluk (Kurulun üçte ikisinin oyu) aranmakta olduğundan bunun altında kalan oylama sonuçlarında bozma kararı verildiği kabul edilemeyeceğinden sonuca ulaşmak üzere müzakere ve oylamaya devam edilmesi gerekmektedir.
Kaldırma talebine yönelik müzakereler sonrasında yapılan oylamada Kurulun üçte iki çoğunluğu ile kaldırma kararı çıkmadığı halde kaldırma yönünde kullanılan oyların karar çoğunluğuna ( 9 ile 13 arasında bir oya) ulaştığı gerekçe gösterilerek müzakerelere devam edilmemiş ve kaldırma gerekçelerine dayalı olarak bozma kararı verildiği sonucuna ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kaldırma kararının oylandığı ancak bu kararın gerektirdiği üçte iki çoğunluğa ulaşılmadığı halde kurulun çoğunluğunun kaldırma yönünde oy kullandığı gerekçesiyle kaldırma gerekçeli bozma kararı verildiği sonucuna ulaşılamaz. Açıklanan nedenlerle müzakerelere devam edilerek kaldırma kararı dışındaki seçenekler üzerinde görüşme yapılmalı, tasdik veya bozma kararları oylanmalıdır.”
Üyeler …, …, ...., …, …’nin karşı oy gerekçesi:
“192 sayılı İlamın 14. maddesiyle ....Tic. Ltd. Şti.’nin yükleniminde bulunan ... TL sözleşme bedelli “Ek Hizmet Binası Olarak Kullanılan Daire İçin Büro ve İşyeri Mefruşatı Alımı İşi” kapsamında alımı yapılan salon kitaplığının ölçülerinin, mahallinde yapılan incelemede 270 (111+159)* 254 cm olarak tespit edilmesine rağmen ödemenin 297 (157+140)*254 cm ölçüleri üzerinden yapılması sonucu oluşan kamu zararı tutarı ....TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Yapım İşleri Genel Şartnamesinin sözleşme ve eklerine uymayan işler başlıklı 24’üncü maddesinde; “Yüklenici projelerde kendiliğinden hiç bir değişiklik yapamaz. Proje ve şartnamelere uymayan, eksik ve kusurlu oldukları tespit edilen işleri yüklenici, yapı denetim görevlisinin talimatı ile belirlenen süre içinde bedelsiz olarak değiştirmek veya yıkıp yeniden yapmak zorundadır. Bundan dolayı bir gecikme olursa sorumluluğu yükleniciye aittir. Bununla birlikte, yüklenici tarafından proje ve şartnameden farklı olarak yapılmış olan işlerin, fen ve sanat kurallarına ve istenen özelliklere uygun oldukları idarece tespit edilirse, bu işler yeni durumları ile de kabul edilebilir. Ancak bu takdirde yüklenici, daha büyük boyutta veya fazla miktarda malzeme kullandığını ve daha fazla emek harcadığını öne sürerek fazla bedel isteyemez. Bu gibi hallerde hakediş raporlarına, proje ve şartnamelerde gösterilen veya yazılı talimatla bildirilen boyutlara göre hesaplanmış miktarlar yazılır. Bu şekilde yapılan işlerin boyutları, emeğin değeri ve malzemesi daha az ise bedeli ona göre ödenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Şartnamenin “Yüklenicinin bakım ve düzeltme sorumlulukları” başlıklı 25’inci maddesinin 4’üncü fıkrasında ise; “Yapım işlerinde yüklenici ve alt yükleniciler, yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılması ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı gibi, kesin kabul onay tarihinden itibaren de on beş yıl süreyle müteselsilen sorumludur. Bu zarar ve ziyan genel hükümlere göre yüklenici ve alt yüklenicilere ikmal ve tazmin ettirilir. …” denilmek suretiyle hatalı, eksik veya kusurlu imalatların bedellerinin yükleniciye yapılacak ödemelerden kesileceği hükme bağlanmıştır.
Yine, anılan işe ilişkin olarak İdarece düzenlenen teknik şartnamede; L şeklindeki köşeli salon kitaplığının kesişen iki duvarı kaplayacak şekilde 297 (157+140) *254 cm ebatlarında yapılacağı öngörülmüştür. Ancak, mahallinde yapılan incelemede, söz konusu L şeklindeki kitaplığın ölçülerinin 270 (111+159)*254 cm ebatlarında olduğu, ancak köşe bölgesinin ölçüsünün mükerrer alınması nedeniyle ödemenin 297 (157+140)*254 cm üzerinden yapıldığı tespit edilmiştir.
Sorumlular temyiz dilekçesinde, sorguya yapmış oldukları savunmayı aynen tekrar ederek, Birim Fiyat Teklif Cetvelindeki ölçülerin hatalı olduğunu, teklif veren firmaların yerinde ölçü almak suretiyle gerçek ölçülere göre fiyat verdiğini, ayrıca mobilya sektöründe ölçülerin köşeden köşeye alındığını ifade etmişlerde de, yapılan işin birim fiyat usulü ile yapıldığı göz önüne alınarak, şartnamede belirtilen ölçüden daha kısa olan kitaplığa ödemede bulunulması nedeniyle kamu zararına yol açılmıştır.
Bu itibarla, 192 sayılı İlamın 14. maddesiyle verilen tazmin hükmünün tasdikine karar verilmesi gerekir.”