YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Meclis üyelerinden başkan yardımcısı olarak atananlara, sosyal denge yardımı ödenebilir mi?

Karar Özeti

 

 

Netice itibariyle, anılan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar doğrultusunda; belediyeler ve bağlı kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlisinden kastedilen, söz konusu idarelerin kadrolu memurları ve ilgili pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personelleridir. Belediye Meclis Üyeleri ve bu üyeler arasından seçilen Belediye Başkan Yardımcıları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi kamu görevlisi statüsünde ve Belediye idaresinin herhangi bir kadro veya pozisyonunda istihdam edilen kamu görevlisi olmadıkları; dolayısıyla 4688 sayılı Kanun kapsamında yer almadıklarından, Kanunun ilgili maddeleri uyarınca, belediyeler ile sendikalar arasında imzalanacak sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin sözleşmeler ile kendilerine sosyal denge tazminatı ödenmesi mümkün değildir.

Karar

 

Kamu İdaresi Türü          Belediyeler ve Bağlı İdareler     

 

Yılı         2018    

 

Dairesi  8           

 

Dosya No           46616  

 

Tutanak No        49942  

 

Tutanak Tarihi   8.9.2021            

 

Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar        

 

 

Konu: Belediye meclisi üyeleri arasından belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirilen şahıslara sosyal denge tazminatı ödenmesi.

 

6 sayılı ilamın 2’nci maddesi ile; Belediye meclisi üyeleri arasından belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirilen ... ve ...’a sosyal denge tazminatı ödenmesi sonucu oluşan ... TL kamu zararının sorumlulardan tazminine hükmedilmiş ve Daire Kararı 18.11.2020 tarih ve 48504 tutanak numaralı Karar ile tasdik edilmiştir.

 

Temyiz kurulunun mezkur kararına istinaden sorumlularca karar düzeltme kanun yoluna başvurulmuştur.

 

Karar Düzeltme Dilekçesi;

 

Sorumluluğuna hükmedilen ... adına AV. ... ve Av. ... tarafından sunulan aynı mahiyetteki karar düzeltme dilekçesinde özetle;

 

... Belediye Başkanı tarafından iki meclis üyesinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49 uncu maddesinin 7 nci fıkrasında yer alan hükme dayanılarak başkan yardımcısı olarak görevlendirildiği; bu şekilde görevlendirilen başkan yardımcılarının norm kadroda bulunan başkan yardımcılarından yetki ve sorumluluk açısından herhangi bir farkının bulunmadığı; cezai ve hukuki sorumlulukları aynı olan başkan yardımcılarından birine sosyal denge tazminatı ödenirken diğerine ödenmemesinin Anayasal bir ilke olan kanun önünde eşitlik ilkesine aykırılık oluşturacağı,

 

Görevlerini yaparken işledikleri iddia edilen bir suçla ilgili olarak 4483 sayılı Devlet Memurları ile Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna tabi olan meclis üyeleri arasından belirlene başkan yardımcılarının, gerek personel rejimini düzenleyen gerekse ceza sorumluluğunu düzenleyen mevzuat açısından ''kamu görevlisi'' sıfatına haiz oldukları,

 

Belediye Kanunu'nun 49/7 nci maddesinin kendine özgü bir pozisyon ihdas etmesi nedeniyle; ilamda yer alan, 375 sayılı KHK'nın Ek 15 nci maddesinde geçen ''kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlisi'' ifadesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülen dört istihdam şeklinden ''memur ve sözleşmeli personelin'' kastedildiği sonucuna varılmış olmasının, hukuken yerinde olmadığı ileri sürülmekte ve karar düzeltme talebinin kabul edilerek, 8. Dairenin 06 nolu ilamının 2 nci maddesi ile verilen tazmin hükmünün kaldırılması talep edilmektedir.

 

Başsavcılık Mütalaası:

 

Muhasebe Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... tarafından sunulan karar düzeltme dilekçesine istinaden verilen mütalaada;

 

“Dosya içeriğinin incelenmesi sonucunda; Karar düzeltme talebinde ileri sürülen hususlar sorgu üzerine yapılan savunma ile 6. Dairenin ilam hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunda ileri sürülen hususlar ile benzer olup, söz konusu hususlar 6. Daire ve Temyiz Kurulunun ilamlarında karşılanmıştır.

 

Bu nedenle, dilekçede yer alan açıklamalar bu haliyle karar düzeltme talebini gerektirir nitelikte olmadığından, karar düzeltmesine mahal bulunmadığı yönünde karar verilmesi uygun olur.”

 

Denilmektedir.

 

Dosya ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde;

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ;

 

6 sayılı İlamın 2. maddesi ile ... ... Belediyesince Belediye meclisi üyeleri arasından belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirilen kişilere, kişilerin belediyenin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilmemeleri nedeniyle, sosyal denge tazminatı ödenemeyeceğine rağmen sosyal denge tazminatı ödenmesi sonucu oluşan kamu zararının sorumlulardan tazminine hükmedilmiş ve Daire Kararı 18.11.2020 tarih ve 48504 tutanak numaralı Karar ile tasdik edilmiştir.

 

Dilekçilerce karar düzeltme dilekçesinde, kararın esası olan “kamu görevlisi” vasfının tanımlanması ve bu tanımlanma doğrultusunda aynı görev, yetki ve sorumluluğa sahip olduğu iddia edilen atanmış ve seçilmiş belediye başkan yardımcıları arasında farklı hukuki neticeye varmanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülen dört istihdam şeklinden ''memur ve sözleşmeli personelin'' kastedildiği sonucuna varılmış olmasının hukuka uygun olmadığı ifade edilmektedir.

 

Esas Yönünden İnceleme;

 

Başkan yardımcısı olarak görevlendirilen ilgili Belediye Meclis Üyelerine sosyal denge tazminatı ödenmesi sonucu kamu zararına sebebiyet verilmesi ile ilgili olarak; hukuki uyuşmazlık konusu hususa ilişkin hukuki düzenlemeler şu şekildedir;

 

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 15’inci maddesinde;

 

“Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” denilmektedir.

 

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun; “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde;

 

“Bu Kanun, Devletin veya diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle görevli oldukları kamu hizmetlerinin görüldüğü genel, katma ve özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı kuruluşlarda kamu iktisadî teşebbüslerinde, özel kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle ya da bunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan banka ve teşekküller ile bunlara bağlı kuruluşlarda ve diğer kamu kurum veya kuruluşlarında işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlileri hakkında uygulanır.” hükmüne yer verilmiş olup,

 

Aynı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinin (a) bendinde ise; “Kamu Görevlisi” teriminin;

 

“Bu Kanun kapsamında yer alan kurum ve kuruluşların kadro veya pozisyonlarında istihdam edilenlerden işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlilerini” ifade ettiği belirtilmiştir.

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, “İstihdam Şekilleri” başlıklı 4’üncü maddesinde, kamu hizmetlerinin memur, sözleşmeli personel, geçici personel (20/11/2017 tarih ve 696 sayılı KHK’nın 17 maddesi ile mülga edilmiştir.) ve işçiler eliyle gördürüleceği ve anılan Kanunun 5’inci maddesinde ise; bu Kanuna tabi kurumların, dördüncü maddede yazılı dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramayacakları vurgulanmıştır.

 

5393 sayılı Belediye Kanununun “Norm Kadro ve personel istihdamı” başlıklı 49’uncu maddesinin 7’nci fıkrasında;

 

“Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50.000'e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50.001-200.000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200.001-500.000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500.000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin 2/3'ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dâhil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik prim ve benzeri giderlerden kurum karşılıkları belediye bütçesinden karşılanır.” denilmektedir.

 

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, sosyal denge tazminatı ödenmesine kaynak teşkil eden gerek 375 sayılı KHK gerekse de 4688 sayılı Kanunda bahsi geçen “belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlisi” ifadesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda öngörülen 4 istihdam şekli içerisinden memur ve sözleşmeli personelin kastedildiği açıktır. Buna göre, başkan yardımcısı olarak görevlendirilen meclis üyelerinin 4688 sayılı Kanunda bahsedilen “kamu görevlisi” kapsamında değerlendirilerek kendilerine sosyal denge tazminatı ödenmesi mümkün değildir. Ayrıca, meclis üyeleri arasından görevlendirilen başkan yardımcılarına görevlerinin başlarında bulundukları sürece 5393 sayılı Belediye Kanununun 49’uncu maddesi hükmü uyarınca verilen ödenek, aylık olarak değerlendirilemeyeceğinden bu kişilere 657 sayılı Kanun hükümlerinin kıyas yapılmak suretiyle uygulanması ve bu suretle de sosyal denge tazminatı ödenmesi imkânı bulunmamaktadır.

 

... Belediyesi ile ... Sendikası (...) arasında 26.12.2017 tarihinde imzalanan ve 01.01.2018-31.12.2019 tarihleri arasında geçerli olan sözleşmenin “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinin (f) bendinde; “çalışan” kavramı; ... Belediyesi’nde 657 sayılı Kanuna tabi çalışan ... üyesi devlet memurları olarak tanımlanmış olup, anılan Sözleşmenin “Sözleşmenin Kapsamı ve Yararlanma Koşulları” başlıklı 5’inci maddesinde; bu sözleşmenin 657 sayılı Kanuna tabi çalışan ... üyesi devlet memurlarını kapsadığı ve sözleşme hükümlerinden bu kişilerin yararlanacağı belirtilmiştir.

 

Anılan Sözleşmenin “Mali Haklar” başlıklı 6’ncı Bölümünün “İyileştirme Zammı” alt başlıklı 27’nci maddesinde de; 657 sayılı Kanuna tabi ... üyesi devlet memurlarına halen almakta oldukları aylıklarına ilaveten her ay net ... TL iyileştirme zammı ödeneceği belirtilmek suretiyle, işbu Sözleşme kapsamında yapılan ödemelerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi ... üyesi devlet memurlarını kapsadığı vurgulanmıştır.

 

Ancak söz konusu sözleşmenin ‘İyileştirme Zammı’ başlıklı 27’nci madde hükmünde;

 

“657 sayılı Kanuna tabi ... üyesi Devlet Memuru çalışanların halen almakta oldukları aylıklarına ilaveten her ay net ... TL ödenir.

 

...

 

b)Belediyemizde, atanmış ve seçilmiş başkan yardımcıları... iyileştirme zammından ayrıca, net … TL daha sorumluluk ücreti ödenir.” hükmü yer almaktadır.

 

Memur statüsünde olmayan, meclis üyeleri arasından seçilen belediye başkanlarına sosyal denge ödemesi çerçevesinde yapılan ödemeler hukuki işlemi konu ve amaç bakımından hukuka aykırı hale getirmektedir.

 

Dilekçilerce dilekçelerinde yer verilen atanmış belediye başkan yardımcılarına sosyal denge ödemesi yapılabilecek iken meclis üyelerinden seçilen belediye başkan yardımcılarına bu ödemenin yapılamayacağına hükmedilmesinin Anayasada belirtilen eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddiasına ilişkin olarak;

 

Anayasa’nın 10’uncu maddesinde öngörülen eşitlik ilkesi, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusu olup bu ilke ile eylemsel değil hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasa karşısında ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğundan, durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları gerekli kılabilecektir. Dolayısıyla, 375 sayılı KHK gerekse de 4688 sayılı Kanunda bahsi geçen “belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlisi” ifadesi mucibince sosyal denge tazminatı ödenmesinde, belediye başkan yardımcıların arasında, belediyenin kadro ve pozisyonunda istihdam edilip edilmemesine göre ayrım yapılmak suretiyle sosyal denge ödemesinde farklılığa gidilmesi yasal olarak ayrı şart ve koşulda bulunan kişilere farklı muamele öngörülebileceğinden, Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesi ihlâli söz konusu değildir.

 

Netice itibariyle, anılan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar doğrultusunda; belediyeler ve bağlı kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlisinden kastedilen, söz konusu idarelerin kadrolu memurları ve ilgili pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personelleridir. Belediye Meclis Üyeleri ve bu üyeler arasından seçilen Belediye Başkan Yardımcıları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi kamu görevlisi statüsünde ve Belediye idaresinin herhangi bir kadro veya pozisyonunda istihdam edilen kamu görevlisi olmadıkları; dolayısıyla 4688 sayılı Kanun kapsamında yer almadıklarından, Kanunun ilgili maddeleri uyarınca, belediyeler ile sendikalar arasında imzalanacak sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin sözleşmeler ile kendilerine sosyal denge tazminatı ödenmesi mümkün değildir.

 

HÜKÜM

 

Yukarıda yer verilen hukuki düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde;

 

Dilekçiler tarafından ileri sürülen iddia ve itirazların tamamının Temyiz Kurulu Kararında karşılandığı ve kararın kanuna aykırı bir yönünün bulunmadığı anlaşıldığından ve ayrıca Kararın düzeltilmesini icap ettiren başka bir husus da ileri sürülmediğinden; (6 sayılı İlamın 2. maddesiyle verilen tazmin hükmünü tasdik eden) söz konusu 18.11.2020 tarihli ve 48504 tutanak sayılı Temyiz Kurulu Kararında KARAR DÜZELTİLMESİNE MAHAL OLMADIĞINA (.... Daire Başkanı ... ve Üye ...’in Daire kararının kaldırılması gerekir şeklindeki ayrışık görüşüne karşı) oyçokluğuyla,

 

 

 

Karar verildiği 08.09.2021 tarih ve 49942 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

Karşı Oy Gerekçeleri

 

.... Daire Başkanı ...’in karşı oy gerekçesi;

 

Anayasanın 128 inci maddesinde: “Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür” denilmektedir.

 

657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmektedir. Kanunun 5 inci maddesinde ayrıca: “Bu Kanuna tabi kurumlar, dördüncü maddede yazılı dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramazlar” denilmektedir.

 

Buna göre Anayasa’da yer alan “kamu görevlisi” ifadesi memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçileri kapsamaktadır.

 

Bununla birlikte 4688 sayılı Kanunun “tanımlar” kenar başlıklı 3 üncü maddesinde kamu görevlisi; 4688 sayılı Kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında istihdam edilenlerden, işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlileri olarak tanımlanmıştır.

 

Anayasa, 657 sayılı Kanun ve 4688 sayılı Kanun bir arada değerlendirildiğinde, sosyal denge tazminatı bakımından kamu görevlisi; anılan kanun kapsamında yer alan kurum ve kuruluşların kadro veya pozisyonlarında istihdam edilenlerden işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlilerini ifade etmektedir.

 

Özetle, sosyal denge tazminatı ödenebilecek kamu görevlilerinin belirlenmesinde:

 

-İlgilinin görev yaptığı kurumun 4688 sayılı Kanun kapsamında olması,

 

-İlgilinin, bu kurumun her hangi bir kadro veya pozisyonunda istihdam ediliyor olması,

 

-İlgilinin işçi statüsünde çalışmıyor olması gerekmektedir.

 

Yukarıda verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar doğrultusunda, İlama konu uygulamada, 5393 sayılı Kanunun “norm kadro ve personel istihdamı” başlıklı 49 uncu maddesine göre atanan başkan yardımcılarının, 4688 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan kamu görevlisi kapsamında olduğu değerlendirilmektedir.

 

Bu gerekçelerle Daire kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

 

Üye ...’in karşı oy gerekçesi;

 

Karar esas yönünden iştirak edilmekle birlikte sorumluluk yönünden yapılan inceleme neticesinde;

 

Hukuki uyuşmazlık konusu husus; Sosyal Denge Sözleşmesi ile kayıt altına alınan mevzuata aykırı bir düzenleme neticesinde yapılan bir ödemedir. Bu çerçevede, sözleşmenin akdedilmesi sürecinde karar alıcı konumda olmayan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin sözleşmeye uygun ödeme yapmaları neticesinde sorumlu tutulamayacağı, sözleşmede idareyi temsilen taraf olan Belediye Başkanının münhasıran sorumlu olması gerektiği açıktır.

 

Bu itibarla, kararın sorumluluk yönünden tetkikinin sağlanmasını teminen, karar düzeltmeye mahal olduğuna karar verilmek suretiyle, Daire kararının sorumluluk yönünden bozulmasına hükmedilmesi gerekmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 175 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor