Dolayısıyla, 257 sayılı Ek İlamın 83-103 üncü sayfalarında yer alan maddesinin sorumluluk yönünden incelenmesinde, 2011 yılının ilk sekiz ayında oluşmuş olan kamu zararından Belediye Başkanı ...’ın münferiden sorumlu tutulmuş olmasının mevzuata uygun olduğu değerlendirilmektedir; 2011 yılının dokuzuncu ayından itibaren oluşan kamu zararından Belediye Başkanı ... ve İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü ...’ın sorumlu tutulmuş olmasının mevzuata uygun olduğu değerlendirilmektedir
BU İTİBARLA, asilde aranan şartları taşımayan ve Belediyede hal müdür vekili olarak görev yapan ve sonrasında bu göreve asaleten atanan ...’e 2011 yılı içerisinde ödenen maaş kapsamında ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı şekilde oluşan kamu zararının Belediye Başkanı ... ve İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü ...’a ödettirilmesine yönelik 330 Karar-257 Ek İlam sayılı Daire Kararının 83-103 üncü sayfalarında yer alan maddesinin TASDİKİNE (Üyeler ..., ..., ...’nin aşağıda yer alan ilave gerekçeleriyle birlikte; … .Daire Başkanı ..., Üyeler ..., ..., ..., ..., ...’ın aşağıda yer alan karşı oy gerekçesi karşısında), oy çokluğuyla,
Kamu İdaresi Türü Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı 2011
Dairesi 5
Dosya No 46354
Tutanak No 50189
Tutanak Tarihi 29.9.2021
Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Konu: Asilde aranan şartları taşımadığı halde yapılan asaleten veya vekaleten atamalar
1. 193 sayılı İlamın 2 nci maddesinde, veri hazırlama kontrol işletmeni kadrosunda görev yapan ...’un kadronun gerektirdiği sınav şartını gerçekleştirmediği halde Şef kadrosuna atanması neticesinde oluşan ...-TL tutarındaki kamu zararının gerçekleştirme görevlisi, harcama yetkilisi ve Üst Yönetici ... (Belediye Başkanı-Atamaya Yetkili Üst)’a müştereken ve müteselsilen ödettirilmesine hükmedilmiştir.
18.10.2017 tarih ve 43525 tutanak sayılı Temyiz Kurulu Kararında, 193 sayılı İlamın 2 nci maddesi ile ilgili olarak: “tazmin hükmünün sorumluluk yönünden BOZULMASINA ve yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda; Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlilerinin sorumluluklarının kaldırılmasını ve mevzuata aykırı atamaları yapan Belediye Başkanı ile birlikte atama onay belgelerinde atama teklifinde bulunan kamu personelinin de tespit edilerek sorumluluğa dâhil edilmesini teminen yeniden hüküm tesisi için dosyanın ilgili DAİRESİNE TEVDİİNE” karar verilmiştir.
257 sayılı Ek İlamın 2-21 inci sayfalarında yer alan maddesinde, veri hazırlama kontrol işletmeni kadrosunda görev yapan ...’un 20.08.2007 tarihinden itibaren kadronun gerektirdiği sınav şartını gerçekleştirmediği halde Şef kadrosuna atanması neticesinde oluşan ... TL tutarındaki kamu zararının (Belediye Başkanı) ...’a münferiden ödettirilmesine hükmedilmiştir.
Hükümde üst yönetici sıfatıyla sorumlu tutulan Belediye Başkanı ... tarafından gönderilen temyiz dilekçesi 193 sayılı İlamın 2, 4, 6, 8, 9, 10, 13, 14, 15 inci maddelerine ilişkin ortak dilekçe olup, bu maddelerde yer alan uygulamalar hakkında 257 sayılı Ek İlamda sırasıyla sayfa 2-21; sayfa 22-39; sayfa 40-45; sayfa 46-64; madde no 5; sayfa 83-103; sayfa 104-121; madde no 8; sayfa 140-157’de karar verilmiştir.
Sorumlu Belediye Başkanı ... tarafından gönderilen temyiz dilekçesinde özetle:
TEMYİZ SEBEPLERİ,
I-TAZMİN KARARI VERİLEN FAZLA ÖDENEN MAAŞ FARKLARININ “KAMU ZARARI” KAPSAMINDA SAYILAMAYACAĞI,
“Kamu zararı”nın, 5018 sayılı kanun 71. maddesinde “Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olmasıdır” şeklinde tanımlandığı, Atamalarda adı geçen memurların, insan kaynakları müdürlüğünün teklifi üzerine esasen uzun süreden beri vekaleten çalıştığı kadrolara atandığı, Atanan bu memurların, atanmış oldukları kadrolardaki görevlerini yıllarca mevzuata uygun ve kusursuz yürütmüş olduğu, İç denetçi ve mülkiye denetçilerinin düzenledikleri denetim raporlarında atama işlemleri de dahil mevzuata aykırılık tespit edilmemiş olduğu, (Mülkiye müfettişi …’in 1.8.2008-5.7.2011 arası, Mahalli idareler denetçileri … ve …'ın 31.8.2006 tarihli, Mülkiye başmüfettişi …’nin 1.8.2008 tarihli raporları)
Atanan memurların esasen bu görevlerini uzun süreden beri iç denetim raporları ile de doğrulanan hatasız, mevzuata uygun yürütmüş olmaları karşısında “sınav” şartının bir şekil şartından ibaret olduğunun kabulünün gerektiği,
Bu önemsiz şekil eksikliğinin, kadrodaki görevini eksiksiz ve başarılı bir şekilde yıllarca sürdürmüş bulunan memurun “sınavsız atandığı ” gerekçesi ile “daha ucuza çalıştırılmasına devam edilmemiş olması" ve buna son veren atama işleminin sınavsız yapılmış olması, maaşındaki küçük bir farkın "kamu zararı” olarak nitelenmesinin, hakkaniyete uygun olmadığı gibi Anayasa m.18’deki angarya yasağının ihlali anlamını taşıdığı, Bu nedenle, görev yaptığı kadrodaki görevini vekaleten sürdürmesini önleyen atama kararının şekil eksikliği nedeniyle geçersiz olduğu ileri sürülerek aradaki maaş farkının kamu zararı olarak nitelendirilmemesi gerektiği, (Bu yöndeki savunmanın, dosyada mevcut yargı kararları ile doğrulandığı, Danıştay 11. Dairesinin 8.10.2001 T. 2001/2197 sayılı kararındaki “fiilen yürütülen bir hizmet varsa Anayasanın angarya yasası gereği çalıştığı süre için ödeme yayılmasının hukuksuz olmadığına” dair kararı ve yine Danıştay 11. Dairesi 8.10.2001 tarih 2001/2197 sayılı kararında “memur vekaleten de olsa kadrosuna uygun esas maaşı alması gerekir. Kamu zararı yoktur.” Değerlendirmelerini içeren kararı)
Ayrıca, üye ...’in azınlık oyunda belirtildiği üzere denetim yılından önce sorumlu bulunduğu ileri sürülen Belediye Başkanlığı görevinden ayrılmış olduğu, usulsüz olduğu iddia edilen atamalardaki memurların önceki görevlerine iade edilmiş olmaları nedeniyle de kamu zararının söz konusu olamayacağı,
Sonuç olarak,
Atanan memurların yıllarca vekaleten görevin gereklerine uygun yürüttükleri görevlerine asaleten atanmakla kadronun gerektirdiği artış ile meydana gelen maaş farklarının, kamu hizmetinin ilgili memurlar tarafından eksik, hatalı, kusurlu yerine getirildiği/yetersiz olduğu ileri sürülmediğine göre, kamu zararı kapsamında sayılamayacağı, Bu farkın, sonuçta memurun çalışması karşılığında ödenmiş olması nedeniyle zarar olarak nitelenmesinin mümkün olamayacağı,
Aksi düşünce ile bunların hak edilmemiş bir ödeme olduğu düşünüldüğünde, yapılan fazla ödemenin 5018 sayılı kanuna göre atamada sorumlu olanlardan tazmini değil, 6085 sayılı kanun 50. maddesi ile idaresine bildirilerek bizzat atanan memurdan TBK’nun m.77 gereği “sebepsiz zenginleşme” hükümlerine göre iadesi istenmesi gerektiği,
II- FAZLA ÖDEMELER KAMU ZARARI SAYILSA BİLE BELEDİYE BAŞKANI GÖREVİ İLE ARASINDA İLLİYET BAĞININ BULUNMASININ ZORUNLU OLDUĞU,
Siyasi bir kişilik olan üst yönetici Belediye Başkanının atamalarda gözetilecek mevzuat hükümlerini bilmesinin olanaksız olduğu,
Usulsüz olduğu iddia edilen atamaların;
a-Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği Yönetmeliğinin 2. maddesinde; 657 sayılı kanuna tabi görev yapan devlet memurlarını yönetmeliğin 5. maddesinde sayılan kadrolara görevde yükselme ve ünvan değişikliği suretiyle atanacakları kapsadığının belirtildiği, Davaya konu atanan kişilerin, 657 sayılı kanuna tabi memur olup atandıkları görevlerde altı aydan daha uzun süre çalışmış olmaları ve atanılan kadroların Kanunun 5.maddesi kapsamında olmakla “yönetim, araştırma, planlama ve savunma hizmetleri gruplarında gösterilen kadrolara sınavsız atanabilirler," hükmü karşısında usulsüz olduğu ile sürülen atamalardaki atanan memurların önceki görevlerinin daha üst görev olup olmadıkları araştırılmaksızın karar verilmiş olduğu, (Yüksek kurulun bu konudaki kararının ekte sunulduğu,)
b-5018 sayılı Kanunun 11. maddesinde, üst yönetici/Belediye Başkanının, “kaynakları verimli kullanılmasını, kayıp ve kötüye kullanımları önlemek, kanunların kendisine verdiği sorumlulukları yerine getirmesinden dolayı Belediye Meclisine karşı sorumlu oldukları”nın belirtildiği, Kanun koyucunun, Belediye Başkanına yüklemiş bulunduğu bu sorumluluğu yerine getirilmesinde “harcama yetkilileri, gerçekleştirme görevlileri, mali hizmetler yetkilileri ve iç denetçileri”i görevli kıldığı, Buna göre, kanun koyucunun Belediye Başkanlarının mevzuatı bilemeyeceği ön kabulü ile O’nu koruyucu, uyarıcı mekanizmayı kurmayı amaçladığı,
Kanunun kendilerine bu görevleri yüklediği harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerine rağmen Belediye Başkanının “sınavsız atama” yapmış olmasından dolayı sorumlu olabilmesi için Başkanın kendilerine “yazılı emir” vermiş olmasının gerektiği, Buna dair dosyada bir emare dahi bulunmadığı,
Yine,
5393 sayılı kanunun 38 maddesi (J) bendi ile Belediye Başkanına, belediye personeli atamak yetki ve görevi verirken bu yetkisini “İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı ” aracılığı ile kullanacağının bildirilmiş olmasının, O’nu muhtemel bir hata yapmaktan korumaya yönelik olduğu,
Görüldüğü gibi kanun koyucunun Belediye Başkanının yönetim yetkisini kullanırken söz konusu “Harcama yetkilileri, gerçekleştirme görevlileri, İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı” birimlerini emrine vermiş olmasının, O’nun kasıt dışındaki hata veya ihmallerinden sorumsuz olmasını amaçladığı, Aksi halde, söz konusu kurumlara bu görevin verilmemiş olacağı ve Belediye Başkanının ihmallerinde de ona sorumluluk yüklenmesinin sağlanacağı, Kanunda bunun yapılmamış olmasının, başkanın bu hatalı bürokratik detaylardaki ihmali eylemlerinden sorumsuzluğunu sağladığı,
Kısaca, Kanun koyucunun, Başkanın personel atamalarındaki tasarruflarını yerine getirirken emrine verdiği uzman birimlerin, Başkanın mevzuata aykırı tasarrufunu önleme amacında olduğunu gösterdiği, Başkanın siyasi bir kişilik olup mevzuatı bilmeyeceğini peşinen kabul etmiş olan kanun koyucunun, mevzuata uygun olmayan tasarruflarından dolayı mali sorumluluğu olmadığının ve sadece Belediye Meclisine karşı idari sorumluluğu bulunduğunun öngörüldüğü, Diğer bir deyişle, Başkanın atama tasarrufu ile zarar arasında görevi nedeniyle illiyet bağı bulunmadığı,
III- MEVZUATA UYMAYAN ATAMA ONAYI VERMESİ İLE DOĞAN ZARARDAN BAŞKANIN DIŞINDA BUNUN MEVZUATA UYGUNLUĞUNU KONTROL İLE GÖREVLİ BİRİMLERİN SORUMLU OLDUĞU,
Belediye Başkanının sorumsuz olduğu konusunda yukarıda ileri sürülen gerekçelerin, zararın tazmini konusunda “kontrol ve uyarı” görevini yerine getirmeyen harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri ile İnsan Kay.ve Eğt. Daire Başkanlığı görevlilerinin sorumlu olduklarını açıkça ortaya koyduğu, (Bu birimlerin sorumlu olduklarına dair II. betteki savunmaların yinelendiği,)
IV- DAİRENİN 21.3.2016 TARİH 276 SAYILI İLAMINDA DEĞERLENDİRMELERİN ÇELİŞKİLİ OLDUĞU, (Not: 21.3.2016 tarih 276 sayılı İlam Belediyenin 2013 yılı hesabına ilişkindir.)
(2) nolu madde; Belediye Başkanının ... ile ilgili atama onayının “matbu olmayıp makine ile yazılı olması ve ilk maaşına eklendiği diğer maaşlarında bulunmadığı "gerekçesi ile harcama yetkililerinin sorumlu olmayacağı yönündeki kabulün gerçeklerle bağdaşmadığı,
Üye ...’in azlık oyunda belirtildiği üzere ... Belediyesinin çok büyük bir kurum olmaması dolayısıyla görevlilerin bu atamalardan habersiz olduklarının düşünülemeyeceği, Atama onay belgesinin matbu olmayıp el yazılı olması ve ilk maaşına dayanak yapıldığı daha sonraki aşamalarda bulunmadığı bu nedenle sorumluların sonraki aylık maaş ödemelerinde bundan haberdar olmadıklarını söylemenin inandırıcı olmadığı,
Bu maddenin konusunun ... adlı memurun ataması ile ilgili olduğu, Atamanın sınavsız yapıldığını bilemeyecekleri söylenen, sonraki maaş ödemelerini düzenleyen gerçekleştirme görevlileri arasında ...’un kendisinin de yer almış olmasının şaşırtıcı olduğu, Yüksek mahkemenin kabulüne göre “Gerçekleştirme görevlisi ... kendisi hakkında maaş düzenlemesi sırasında harcama yetkililerinden gelen maaş ödemesi ile ilgili evrakları arasında atama onayı bulunmadığı için kendisinin sınavsız atamasından habersizdir” denmesinin gerçekçi olmadığı,
Harcama yetkililerinin ve gerçekleştirme görevlilerinin harcamanın mevzuat hükümlerine uygunluğunu araştırmak ve gerekirse ödemeyi yapmamak konusunda sorumluluğunun bulunduğu,
(4) nolu madde; Belediye Başkanının ... ile ilgili atama onayında; Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin maaş ödeme işlemini gerçekleştirirken ödemenin mevzuata uygunluğunu kontrol etmek ve aksi durumda gerekli uyarı görevini yerine getirmek ve düzeltme işlemini yapmakla yükümlü olduğu, Adı geçen yetkililerin görevinin, bir noter gibi önüne gelen evrakları imzalamaktan ibaret olmadığı, mevzuata uygunluğu kontrol ile görevli olduklarının 5393 sayılı kanunda belirtildiği,
Bundan ayrı olarak küçük bir ilçe belediyesinde 17 memurun vekaleten yürüttükleri kadrolara asaleten sınavsız tayin edildiklerini bilmediklerini söylemenin, yaşamın olağan akışına uygun olmadığı, Memurun vekaleten çalıştığı bir kadroya asaleten atanmasının o memura bir prestij sağladığı, Bunun belediye çalışanlarınca derhal duyulabileceği bir yana, ilgili memurların, tebrikleri kabul etmek ve nezaket gereği ikramlarda bulunmakla bunun derhal duyulmasının sağlandığı, Mahkemenin atama onayının “sınav şartı” yerine getirilmeksizin yapıldığını görevlilerin atama evraklarını kontrol ile tespit etmekle görevli oldukları gibi atamanın sınavsız yapılmış olduğunu da duymadıkları bu nedenle sorumlulukları bulunmadığı yönündeki kararının, yasaya açıkça aykırı olduğu,
(8) nolu madde: Belediye Başkanının ... ile ilgili atama onayında; Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin maaş ödeme işlemini gerçekleştirirken ödemenin mevzuata uygunluğunu kontrol etmek ve aksi durumda gerekli uyarı görevini yerine getirmek ve düzeltme işlemini yapmakla yükümlü olduğu, Adı geçen yetkililerin görevinin, bir noter gibi önüne gelen evrakları imzalamaktan ibaret olmadığı, mevzuata uygunluğu kontrol ile görevli olduklarının 5393 sayılı kanunda belirtildiği,
Bundan ayrı olarak küçük bir ilçe belediyesinde 17 memurun vekaleten yürüttükleri kadrolara asaleten sınavsız tayin edildiklerini bilmediklerini söylemenin, yaşamın olağan akışına uygun olmadığı, Memurun vekaleten çalıştığı bir kadroya asaleten atanmasının o memura bir prestij sağladığı, Bunun belediye çalışanlarınca derhal duyulabileceği bir yana, ilgili memurların, tebrikleri kabul etmek ve nezaket gereği ikramlarda bulunmakla bunun derhal duyulmasının sağlandığı, Mahkemenin atama onayının “sınav şartı” yerine getirilmeksizin yapıldığını görevlilerin atama evraklarını kontrol ile tespit etmekle görevli oldukları gibi atamanın sınavsız yapılmış olduğunu da duymadıkları bu nedenle sorumlulukları bulunmadığı yönündeki kararının, yasaya açıkça aykırı olduğu,
(9) nolu madde: Belediye Başkanının ... ile ilgili atama onayında; Memur ...’ın sınav ve eğitim şartı yerine gelmeden atamasının yapılmış olması nedeniyle mevzuata aykırılığın harcama yetkilileri ile gerçekleştirme görevlileri tarafından bilinmediğini ileri sürmek gerçeklere aykırı olduğu, Çünkü bizzat ... hem İnsan Kay. ve Eğt. Dairesi Müdürü ve hem de maaş ödeme belgelerinde “Harcama yetkilisi ” olarak imzası bulunan kişi olduğu, Atama işleminin sınav şartının yeri getirilmediğini ve getirilmeden atama yapılamayacağını bilmediğinin gerçekçi olmadığı, Ayrıca, aynı şekilde atama işleminde “İnsan Kay ve Eğt. Mdv.” olarak harcama yetkilisi olarak onay vermiş olan ...’un da bunu bilmediğinin söylenemeyeceği,
...’ın kendi kendisinin atama işleminde, sınav şartını yerine getirmediğini bildiği halde ve kontrol ve uyarı görevini ihmal ederek maaş ödemelerine onay vermiş olan adı geçenin kusursuz ve sorumsuz olduğunu ileri sürmek mevzuata ve mantığa aykırı olduğu,
(10) nolu madde; Belediye Başkanının ... ile ilgili atama onayında;
Yüksek mahkemenin gerekçeli kararında, ...’in atamasının yasaya aykırı olduğunun gerekçeli kararda ancak iki sayfada açıklanabilmiş olmasının, atamanın yapılabilmesi için sınavın gerekli olduğu konusunun ne kadar karmaşık olduğunu ortaya koyduğu, Bu karmaşık mevzuatı siyasi bir kişilik olan Belediye Başkanının bilmesinin kendisinden beklenemeyeceği, Bunun için kanun koyucu tarafından harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerini O’nun emrine verdiği, Ancak bu yetkili ve görevlilerin emri altına girdikleri Başkanın işlemlerini uyarı/kontrol görevi ile sorumlu tutulmuş oldukları, Siyasi kişilik olan Başkanın, memurun atamasının mevzuata uygun olmadığı iki sayfayı tutan mevzuat karmaşasını bilmesinin beklenemeyeceği bir konuda, O’nun yapacağı atama işlemi ile harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerini uyarı ve kontrolü ile görevlendirmiş olmasının amacının O’nu mali yönden sorumluluk altına sokmamak olduğu, Elbette maaş ödemelerinde sınav şartı veya diğer şartları yerine getirilip getirilmediğini araştırmaksızın ödemelere izin vermiş olan harcama yetkilileri, gerçekleştirme ve İnsan Kay ve Eğt. Dairesi Md. görevlilerinin sorumsuzluğuna karar verilmesinin mevzuata aykırı olduğu,
Ayrıca,
Atamalar sonrasında maaş ödemelerinde harcama yetkilisi görevinde bizzat atanan ...’in imzası bulunduğu, Uyarı ve kontrol görevini yerine getirmeden kendi atamasını onaylayan görevlinin ...’in bizzat kendisi olduğu, Yani kendisinin sınavsız atandığını bildiği halde uyarı/kontrol görevini yerine getirmeyen memur ...’in zarardan sorumlu olmayacağını ileri sürmekteki çelişkinin apaçık ortada olduğu,
(13) nolu madde; Belediye Başkanının ... ile ilgili atama onayında; harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin maaş ödeme işlemini gerçekleştirirken ödemenin mevzuata uygunluğunu kontrol etmek ve aksi durumda gerekli uyarı görevini yerine getirmek ve düzeltme işlemini yapmakla yükümlü olduğu, Adı geçen yetkililerin görevinin, bir noter gibi önüne gelen evrakları imzalamaktan ibaret olmadığı, mevzuata uygunluğunu kontrol ile görevli olduklarının 5015 sayılı kanunda belirtildiği,
Bundan ayrı olarak küçük bir ilçe belediyesinde 17 memurun vekaleten yürüttükleri kadrolara asaleten sınavsız tayin edildiklerini bilmediklerini söylemenin, yaşamın olağan akışına uygun olmadığı, Memurun vekaleten çalıştığı bir kadroya asaleten atanmasının o memura bir prestij sağladığı, Bunun belediye çalışanlarınca derhal duyulabileceği bir yana, ilgili memurların, tebrikleri kabul etmek ve nezaket gereği ikramlarda bulunmakla bunun derhal duyulmasının sağlandığı, Mahkemenin atama onayının “sınav şartı” yerine getirilmeksizin yapıldığını görevlilerin atama evraklarını kontrol ile tespit etmekle görevli oldukları gibi atamanın sınavsız yapılmış olduğunu da duymadıkları bu nedenle sorumlulukları bulunmadığı yönündeki kararının, yasaya açıkça aykırı olduğu,
(14) nolu madde; Belediye Başkanının ... ile ilgili atama onayında; Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri maaş ödeme işlemini gerçekleştirirken ödemenin mevzuata uygunluğunu kontrol etmek ve aksi durumda gerekli uyarı görevini yerine getirmek ve düzeltme işlemini yapmakla yükümlü olduğu, Adı geçen yetkililerin görevinin, bir noter gibi önüne gelen evrakları imzalamaktan ibaret olmadığı, mevzuata uygunluğu kontrol ile görevli olduklarının 5018 sayılı kanunda belirtildiği,
Bundan ayrı olarak küçük bir ilçe belediyesinde 17 memurun vekaleten yürüttükleri kadrolara asaleten sınavsız tayin edildiklerini bilmediklerini söylemenin, yaşamın olağan akışına uygun olmadığı, Memurun vekaleten çalıştığı bir kadroya asaleten atanmasının o memura bir prestij sağladığı, Bunun belediye çalışanlarınca derhal duyulabileceği bir yana, ilgili memurların, tebrikleri kabul etmek ve nezaket gereği ikramlarda bulunmakla bunun derhal duyulmasının sağlandığı, Mahkemenin atama onayının “sınav şartı” yerine getirilmeksizin yapıldığını görevlilerin atama evraklarını kontrol ile tespit etmekle görevli oldukları gibi atamanın sınavsız yapılmış olduğunu da duymadıkları bu nedenle sorumlulukları bulunmadığı yönündeki kararının, yasaya açıkça aykırı olduğu,
(15) nolu madde; Belediye Başkanının ... ile ilgili atama onayında; Memur ...’in atamasının sınav şartı yerine getirilmemiş olması nedeniyle yasaya uygun bulunmadığı,
Atamalar ve bunun sonucu maaş farkları ile bu son derece karmaşık mevzuatı siyasi bir kişilik olan Belediye Başkanının bilmesinin kendisinden beklenemeyeceği, Bunun için kanun koyucu tarafından harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerini O’nun emrine verildiği, Ancak bu yetkili ve görevlilerin emri altına girdikleri Başkanın işlemlerini uyarı/kontrol görevi ile sorumlu tutuldukları, Kanun koyucunun, O’nun yapacağı atama işlemi ile harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerini uyarı ve kontrolü ile görevlendirmiş olmasının amacının O’nu mali yönden sorumluluk altına sokmamak olduğu, Elbette maaş ödemelerinde sınav şartı veya diğer şartları yerine getirilip getirilmediğini araştırmaksızın ödemelere izin vermiş olan harcama yetkilileri, gerçekleştirme ve İnsan Kay ve Eğt. Md. görevlisinin sorumsuzluğuna karar verilmesinin mevzuata aykırı olduğu,
Ayrıca,
Atamalar maaş ödemelerinde harcama yetkilisi görevinde bizzat görevli ...’in imzası bulunduğu, Uyarı ve kontrol görevini yerine getirmeden kendi atamasını onaylayanın ...’in bizzat kendisi olduğu, Yani kendisini sınavsız atandığını bildiği uyarı/kontrol görevini yerine getirmeyen memur ...’in zarardan sorumlu olmayacağını ileri sürmekteki çelişkinin apaçık ortada olduğu,
İfade edilerek ... Belediyesinde Belediye Başkanı olarak görev yaptığı dönemle ilgili memur atamaları sonucunda bir kamu zararı doğmadığı, varsa eğer bu zararın Belediye Başkanının göreviyle illiyet bağının bulunmadığı, Belediye başkanının sorumluluğu olmadığı yönündeki itirazları çerçevesinde DURUŞMALI yapılacak temyiz incelemesi ile hakkındaki kararın BOZULMASINA karar verilmesi talep edilmektedir.
Başsavcılık mütalaası:
Hükümde üst yönetici sıfatıyla sorumlu tutulan Belediye Başkanı ... tarafından 257 sayılı Ek İlamın sayfa 2-21; sayfa 22-39; sayfa 40-45; sayfa 46-64; madde no 5; sayfa 83-103; sayfa 104-121; madde no 8; sayfa 140-157’e ilişkin gönderilen temyiz dilekçesi üzerine Daire Kararının bu maddeleri için ortak olarak verilen Başsavcılık Mütalaasında:
Dilekçede belirtilen hususlar ve talep özetlendikten sonra,
“Sorumlunun temyiz ettiği maddelerdeki olayların tamamının aynı nitelikte olduğu, çeşitli kadrolarda yer alan personelin yönetmelik hükmü çok açık ve net olmasına rağmen eğitim ve sınav şartlarını yerine getirmeden başka bir kadroya atamalarının yapıldığı anlaşılmakta olup, Daire yargılamasında olay tüm yönleriyle değerlendirilmiş ve mevzuat gerekçeleri ortaya konularak karara bağlanmış olup, Konu hakkındaki savcılığımızın görüşüne kısaca aşağıda yer verilmiştir.
İl Özel İdareleri, Belediyeler ve İl Özel İdareleri ve Belediyelerin Kurdukları Birlik, Müessese Ve İşletmeler İle Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlardaki Memurların Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğin 5, 9 ve 14 üncü madde hükümlerine göre; yönetmelik kapsamında belirlenen görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi kadrolara atama yapılabilmesi için ataması yapılacak personelin kurumlarınca yaptırılacak sınava katılmaları ve sınavda başarılı olmaları gerekmektedir.
Yine, Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik de; görevde yükselmeye tabi kadrolar belirlenerek, görevde yükselme suretiyle atanacaklarda görevde yükselme sınavında başarılı olmaları gerektiği belirtilmiştir.
... belediyesinin 2011 yılı hesabının denetimi sırasında denetçi tarafından yapılan inceleme sonucunda bazı kadrolara çalışan personel arasından yapılan atamalarda yukarıda belirtmiş olduğumuz yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmediği, doğrudan üst yöneticinin onayıyla değişik kadrolara atamaların gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
Belediye tarafından gerçekleştirilen atama işlemleri mevzuata aykırı olduğundan, önceki memuriyet kadrosu ile mevcut kadrosu arasındaki, maaş kalemlerinin toplam tutarı arasındaki farkın kamu zararı olarak hesaplanmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı ve yerinde olduğu değerlendirilmektedir.
Belediye başkanı savunmasında, üst yöneticinin mevzuata uymayan atama onayı vermesi ile doğan zararından başkanın dışında bunun mevzuata uygunluğunu kontrol ile görevli birimlerin sorumlu olması gerektiğini belirtmektedir.
Oysa 5018 sayılı Kanunun "Giderin gerçekleştirilmesi" başlıklı 33 üncü maddesinde; "Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir." hükmü yer almaktadır.
Bir personelin herhangi bir kadroya atanması atama onayıyla gerçekleşmektedir. Atanan personelinin özlük hakları bu atama onayındaki bilgiler çerçevesinde hesaplanarak kendisine ödenmektedir. Ödemenin dayanağını oluşturan belge atama onayıdır. Atama onayını düzenleyen ve onaylayan kişiler 5018 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi hükmü gereği harcama sürecinde yer alan gerçekleştirme görevlileridir. Zira 5018 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinde; gerçekleştirme görevlileri, ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler denilmektedir.
Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin
1 inci maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı, mahalli idarelerde malî işlemlerin gerçekleştirilmesi ve muhasebeleştirilmesi kapsamında, harcamalarda ödeme belgesine bağlanacak kanıtlayıcı belgeleri ve bunlardan bu Yönetmelikte düzenlenmesi gerekenlerin şekil ve türlerini belirlemektir."
4 üncü maddesinde; "Kanıtlayıcı belgeler, kamu harcamalarının belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak yapıldığına ve gerçekleştirildiğine ilişkin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca düzenlenip onaylanan belgelerdir."
"Aylıklar" başlıklı 8 inci maddesinde; "Aylık ve aylıkla birlikte ödenen hakedişler için Aylık Bordrosu (Örnek: 9) ve Personel Bildirimi (Örnek: 10) ile duruma göre ödemenin yapıldığı ilk aya ait ödeme belgesine aşağıda belirtilen belgeler eklenir.
a) İlk atamalarda, atama onayı ve işe başlama yazısı,
" denilmektedir.
Görüldüğü üzere ilk atamalarda Ödeme Emri Belgesine eklenecek belgeler arasında atama onayı yer almaktadır. Atama onayının mevzuata uygun bir şekilde hazırlanarak onaylanması gerekmekte olup, bu belgedeki eksiklikten dolayı bu belgeyi hazırlayanlar ile onaylayan kişilerin sorumlu olması gerektiği, bu çerçevede belgeyi onaylayan Belediye Başkanının da mevzuata aykırı düzenlenen atama onayını onaylamaktan dolayı sorumlu olduğu, değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan, Mahalli İdareler Harcama Yönetmeliği hükmü gereği ilk atamalarda atama onay belgesi Ödeme Emri Belgesine bağlandığından ilk aya ilişkin maaş ödemelerinde ödemeyi yapan Harcama Yetkilisi ile Gerçekleştirme Görevlisi bu belgenin mevzuata uygunluğunu aramak durumunda oldukları için ilk ödemedeki Ödeme Emri Belgesi üzerinde imzası bulunan Harcama Yetkilisi ile Gerçekleştirme Görevlisinin de sorumluluğa dahil edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Bu itibarla, belediye başkanının sorumlu olması gerektiği hususunun yerinde olduğu değerlendirilmekle birlikte, ilk ödemelerdeki harcama yetkilisi ile gerçekleştirme görevlisinin sorumluluğa dahil edilmemiş olması nedeniyle dosyanın Dairesine iadesine karar verilmesi uygun olur.
Arz olunur.”
Denilmektedir.
Duruşma talebinde bulunan Üst Yönetici ...’a usulüne uygun olarak duruşma günü bildirilmiştir. Temyiz eden ... vekili Av....-Av.... tarafından müvekkil ...’ın kol ve kalça kırığı nedeniyle hareket edemez durumda olması dolayısıyla 29.09.2021 tarihinde yapılacak temyiz duruşmasına katılamayacağı bildirilmiştir; Bu nedenle ve ayrıca duruşmanın ertelenmesi talebinde bulunulmamıştır. (29.09.2021 tarihinde görülmekte olan temyiz davası kapsamında ... bizzat başvurmuş olup, bu temyiz davası kapsamında adları belirtilen avukatlar tarafından temsili söz konusu değildir.)
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin beşinci fıkrası hükmü uyarınca, dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
193 sayılı İlamın 2 nci maddesinde, veri hazırlama kontrol işletmeni kadrosunda görev yapan ...’un kadronun gerektirdiği sınav şartını gerçekleştirmediği halde Şef kadrosuna atanması neticesinde oluşan ...-TL tutarındaki kamu zararının gerçekleştirme görevlisi, harcama yetkilisi ve Üst Yönetici ... (Belediye Başkanı-Atamaya Yetkili Üst)’a müştereken ve müteselsilen ödettirilmesine hükmedilmiştir.
18.10.2017 tarih ve 43525 tutanak sayılı Temyiz Kurulu Kararında, 193 sayılı İlamın 2 nci maddesi ile ilgili olarak: “tazmin hükmünün sorumluluk yönünden BOZULMASINA ve yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda; Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlilerinin sorumluluklarının kaldırılmasını ve mevzuata aykırı atamaları yapan Belediye Başkanı ile birlikte atama onay belgelerinde atama teklifinde bulunan kamu personelinin de tespit edilerek sorumluluğa dâhil edilmesini teminen yeniden hüküm tesisi için dosyanın ilgili DAİRESİNE TEVDİİNE” karar verilmiştir.
257 sayılı Ek İlamın 2-21 inci sayfalarda yer alan maddesinde, veri hazırlama kontrol işletmeni kadrosunda görev yapan ...’un 20.08.2007 tarihinden itibaren kadronun gerektirdiği sınav şartını gerçekleştirmediği halde Şef kadrosuna atanması neticesinde oluşan ... TL tutarındaki kamu zararının (Belediye Başkanı) ...’a münferiden ödettirilmesine hükmedilmiştir.
Esas yönünden inceleme
Veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosunda görevli bulunan ... 1739 sayı ve atama konulu 20.08.2007 tarihli İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü yazısı ile şef kadrosuna atanmıştır. Sayı, tarih ve konusu belirtilen bu yazıda Belediye Başkanı ...’ın imzası bulunmaktadır. Bu yazıda:
“Belediyemiz İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü biriminde görev yapmakta olduğunuz (3) dereceli Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni kadrosundan alınarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76.md.si ve 5393 sayılı Belediye kanununun 38.md.sinin j)bendi gereği belediyemizde boş bulunan (3) dereceli şef kadrosuna tarafımca atamanız yapılmıştır.
Yazının tebliğ tarihinden itibaren İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü biriminde Şef olarak çalışmanız uygun görülmüştür.”
denilmektedir.
Atamanın gerçekleştirildiği 20.08.2007 tarihinde yürürlükte bulunan İl Özel İdareleri, Belediyeler ve İl Özel İdareleri ve Belediyelerin Kurdukları Birlik, Müessese ve İşletmeler ile Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlardaki Memurların Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmelik (Resmi Gazete tarihi: 02.02.2000 sayısı: 23952)’in “Amaç” kenar başlıklı 1 inci maddesinde: “Bu Yönetmeliğin amacı, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde hizmet gerekleri esas alınarak il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlik, müessese ve işletmeler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda istihdam edilen memurların görevde yükselmelerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.” denilmektedir.
Bu Yönetmeliğin “Kapsam” kenar başlıklı 2 nci maddesinin ilk fıkrasında: “Bu Yönetmelik, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlik, müessese ve işletmeler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan Devlet memurlarından müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme suretiyle atanacaklar hakkında uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.
Yönetmelikte geçen, görevde yükselme, görevde yükselme eğitimi ve görevde yükselme sınavı kavramlarına ilişkin tanımlar ise Yönetmeliğin “Tanımlar” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin e, j ve k bentlerinde: “e) Görevde yükselme: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi görevlerden bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan görevlere aynı veya başka hizmet sınıflarından yapılacak atamaları, j) Görevde yükselme eğitimi: Görevde yükselmeye ilişkin olarak görevlerin özelliklerine göre verilecek hizmet içi eğitimi, k) (Değişik : 10.5.2001 - 24398 R.G.) Görevde yükselme sınavı: Görevde yükselme eğitimini tamamlayanların tabi tutulacağı yazılı sınavı” şeklinde yapılmıştır.
Yönetmeliğin 5 inci maddesinde de; “Bu Yönetmeliğe tabi personel 12 hizmet grubuna, hizmet grupları da kendi içlerinde alt hizmet gruplarına ayrılmıştır.” denilmiş ve maddenin a bendinde ise, “a/3- Yönetim Hizmetleri Grubu” içerisinde yer alan Şef kadrosunun, görevde yükselme esaslarına dair bu Yönetmelik kapsamında bulunduğu, dolayısıyla görevde yükselme eğitim ve sınavına tabi kadrolar arasında yer aldığı belirtilmiştir.
Yönetmeliğin “Görevde Yükselme Sınavının Usul ve Esasları”nın belirlendiği 3 üncü bölümünde yer alan “Görevde yükselme sınavı” kenar başlıklı 9 uncu maddesinde ise eğitimini tamamlayanların bu Yönetmelik kapsamında bulunan görevlere atanabilmeleri için kurumları tarafından yaptırılacak sınava katılarak başarılı olmalarının gerektiği düzenlenmiştir.
Sayıştay denetimi ve yargılaması neticesinde, VHKİ kadrosunda görevli ...’un İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğüne Şef olarak atanmasında sınav koşulunun sağlanmadığı tespit edilmiştir. Sorumlu ... tarafından yapılan temyiz başvurusunda, sınav koşulunun sağlanmamış olduğu ikrar edilerek, sınav şartının bir şekil şartından ibaret olduğunun kabulü gerektiği ifade edilmiştir.
Bununla birlikte, 257 Ek İlam sayılı Daire Kararına göre mevzuata aykırı ödemenin yapıldığı yılın 2011 yılı olması dolayısıyla, ...’un atanmasının 04.07.2009’da yürürlüğe giren Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik kapsamında da incelenmesi gerekmektedir.
Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik, 04.07.2009 tarih ve 27278 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak, 24 üncü maddesi gereği, yayın tarihi olan 04.07.2009’da yürürlüğe girmiştir.
2009 yürürlük tarihli Yönetmeliğin “Kazanılmış haklar” kenar başlıklı 22 nci maddesi: “Bu Yönetmelik kapsamında bulunan unvanları, daha önce ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak kazananların ve bu kadrolara atananların hakları saklıdır” hükmünü içermektedir.
2009 yürürlük tarihli Yönetmeliğin “yürürlükten kaldırılan mevzuat” kenar başlıklı 23 üncü maddesi ise: “2/2/2000 tarihli ve 23952 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İl Özel İdareleri, Belediyeler ve İl Özel İdareleri ve Belediyelerin Kurdukları Birlik, Müessese ve İşletmeler ile Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlardaki Memurların Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır” hükmünü içermektedir.
Buna göre, ...’un atamasını yapıldığı 20.08.2007 tarihinde yürürlükte bulunan İl Özel İdareleri, Belediyeler ve İl Özel İdareleri ve Belediyelerin Kurdukları Birlik, Müessese ve İşletmeler ile Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlardaki Memurların Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmelik, 04.07.2009 tarihinde yürürlükten kalkmış, onun yerine Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. 2009 yürürlük tarihli Yönetmeliğin 22 nci maddesine göre ise, bu Yönetmelik kapsamında bulunan unvanları, daha önce ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak kazananların ve bu kadrolara atananların hakları saklı kalacaktır.
...’un atanmasında ise, atamanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerinde belirtilen sınav koşulu sağlanmamış olduğu için, 2009 yürürlük tarihli Yönetmelik hükümlerine göre de bu kadroya ait görevde yükselme koşullarının sağlanmadığı sonucuna varılmaktadır.
5018 sayılı Kanunun “kamu zararı kenar başlıklı 71 inci maddesinin ikinci fıkrasında, kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak haller sayılmıştır. Bu fıkranın g bendinde “mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” yer almaktadır.
Dolayısıyla, adı geçen kişiye, koşulları sağlanmadan atandığı kadroda ödenen maaş ile atanmadan önce görevli bulunduğu kadroda çalışsaydı ödenecek maaş arasındaki farkın, 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesinin ikinci fıkrasının g bendi kapsamında “mevzuatta dayanağı olmadan yapılan bir ödeme” olduğu değerlendirilmektedir.
Sorumluluk yönünden inceleme
Belediye Başkanının sorumluluğu
5393 sayılı Belediye Kanununun “belediye başkanının görev ve yetkileri” kenar başlıklı 38 inci ve “norm kadro ve personel istihdamı” kenar başlıklı 49 uncu maddeleri gereği Belediye Başkanının belediye personelini atama görev ve yetkisi bulunmaktadır. Rapor ekinde ve sorumlunun dilekçesi ekinde yer alan belgelerin incelenmesi neticesinde, sınav şartını sağlamadan görevde yükselme suretiyle yapılan asaleten atamanın 20.08.2007 tarihinde Belediye Başkanı tarafından yapıldığı görülmektedir.
...’a mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması, Belediye Başkanı tarafından görevinin icrası sırasında ancak mevzuatta belirtilen sınav koşulu sağlanmadan bu kişinin şef kadrosuna atanmasının öngörülebilir doğrudan sonucudur. Yani mevzuatında öngörülmediği halde yapılan ödeme ile Belediye Başkanı tarafından yapılan atama arasında uygun illiyet bağı bulunmaktadır.
Ayrıca, sorumlu ..., 2004-2019 yılları arasında ... Belediyesi Belediye Başkanlığı görevini yürütmüştür. Dolayısıyla, atamalarda onayı bulunan Belediye Başkanı, kamu zararının oluştuğu ilgili hesap yılında da görevde bulunan Belediye Başkanıdır.
Dolayısıyla, ...’un sınav koşulu sağlanmaksızın şef kadrosuna atanması sonucu oluşan kamu zararında Belediye Başkanı ...’ın sorumluluğu bulunduğu değerlendirilmektedir.
Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu bulunmaması
Sorumlu Belediye Başkanı ... tarafından, İlama konu uygulamada oluşan kamu zararında harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu bulunduğu iddia edilmiştir. Ancak bu iddianın yerinde olmadığı değerlendirilmektedir.
5018 sayılı Kanunun 31 inci maddesine göre, bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir.
Kanunun “harcama talimatı ve sorumluluk” kenar başlıklı 32 nci maddesinde:
“Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır.
Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.” denilmektedir.
Kanunun “giderin gerçekleştirilmesi” kenar başlıklı 33 üncü maddesinde:
“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.
Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.
Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usûller Maliye Bakanlığınca belirlenir.
Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.“
hükümleri yer almaktadır.
Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin “aylıklar” kenar başlıklı 8 inci maddesine göre, atamalarda atama onayının ilgili aylık ödemesinin yapıldığı ilk aya ait ödeme belgesine eklenmesi gerekir.
5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesine göre kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır. Buna göre bir kamu görevlisinin mali sorumluluğundan bahsedilebilmesi için kamu zararının oluşması, kamu zararının oluşumunda kamu görevlisinin yer alması ve kamu zararı ile kamu görevlisinin karar, işlem veya eylemi arasında illiyet bağının kurulması gerekmektedir.
2011 yılında ...’a yapılan maaş ödemelerinde, harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin görev ve sorumluluğu, bu konudaki harcama talimatının verilmesi ve giderin gerçekleştirilmesi kapsamında maaş bordrolarının bağlı olduğu ödeme emri belgelerinin hazırlanması ve maaş bordrolarının kontrol edilmesidir. Bu haliyle ödeme emri belgelerinde mevzuata aykırılık bulunmadığı değerlendirilmektedir. Mevzuata aykırı olan atama onay belgesi, 20.08.2007 tarihli atamadan sonraki aylık ödemelerinin yapıldığı ilk aya ait ödeme belgesine eklenip sonraki aylarda eklenmediğinden, 2011 yılında yapılan maaş ödemelerinde harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin atama onay belgesini arama ve bu atamanın mevzuata uygunluğunu kontrol etme sorumluluğu bulunmamaktadır.
Buna göre, mevzuata aykırı olarak 2007 yılında yapılan atama sonucu 2011 yılında oluşan kamu zararından, 2011 yılında görevli harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu bulunmadığı değerlendirilmektedir.
Dolayısıyla, 257 sayılı Ek İlamın 1 inci maddesinin sorumluluk yönünden incelenmesinde, kamu zararından Belediye Başkanı ...’ın münferiden sorumlu tutulmuş olmasının mevzuata uygun olduğu değerlendirilmektedir.
BU İTİBARLA, Belediyede veri hazırlama kontrol işletmeni kadrosunda görev yapan ...’un 20.08.2007 tarihinden itibaren kadronun gerektirdiği sınav şartını gerçekleştirmediği halde şef kadrosuna atanması neticesinde 2011 yılında oluşan ... TL tutarındaki kamu zararının Belediye Başkanı ...’a münferiden ödettirilmesine yönelik 330 Karar-257 Ek İlam sayılı Daire Kararının 2-21 inci sayfaları arasında yer alan maddesinin TASDİKİNE (Üye ...’in aşağıda yer alan ilave gerekçesiyle birlikte; Üyeler ... ve ...’ün aşağıda yer alan karşı oy gerekçesi karşısında), oy çokluğuyla,
6085 sayılı Kanunun 57 nci maddesi gereği bu Kararın yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde Sayıştay’da karar düzeltilmesi yolu açık olmak üzere,
Karar verildiği 29.09.2021 tarih ve 50189 sayılı tutanakta yazılı olmakla iş bu ilam tanzim kılındı.
(İlave gerekçe
Üye ...’in ilave gerekçesi
Belediyede veri hazırlama kontrol işletmeni kadrosunda görev yapan ...’un 20.08.2007 tarihinden itibaren kadronun gerektirdiği sınav şartını gerçekleştirmediği halde şef kadrosuna atanması neticesinde 2011 yılında oluşan ... TL tutarındaki kamu zararının Belediye Başkanı ...’a münferiden ödettirilmesine yönelik 330 Karar-257 Ek İlam sayılı Daire Kararının 2-21 inci sayfaları arasında yer alan maddesinin Tasdiki gerekmektedir.
Bununla birlikte, 5018 sayılı Kanunun 32 ve 33 üncü maddeleri kapsamında, 14.06.2007 tarih ve 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararı doğrultusunda, Daire Kararına konu uygulamada oluşan kamu zararından ilişikli ödeme emri belgelerinde imzaları bulunan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin de kamu zararından sorumluluğa iştirakı bulunduğu değerlendirilmektedir.
Karşı oy gerekçesi
Üye ...’ın karşı oy gerekçesi
İlama konu uygulama dolayısıyla oluşan kamu zararında Üst Yönetici Belediye Başkanı ...’ın sorumluluğu bulunduğu değerlendirilmektedir.
Buna ilave olarak:
Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin “aylıklar” kenar başlıklı 8 inci maddesine göre, atamalarda atama onayının ilgili aylık ödemesinin yapıldığı ilk aya ait ödeme belgesine eklenmesi gerekir. Mevzuatta yer alan bu düzenlemenin amacı, atamanın yapılmasını takip eden ilk ayda yapılan maaş ödemeleri öncesinde, bu atama işleminin mevzuata uygunluğunun, ilgili ödeme emri belgelerinde imzaları bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi tarafından da kontrol edilmesini sağlamaktır.
Dolayısıyla, İlama konu uygulama dolayısıyla 2011 yılında oluşan kamu zararında, atamayı takip eden ilk ayda yapılan maaş ödemelerinde imzaları bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin de sorumluluğu bulunduğu değerlendirilmektedir.
Bu itibarla, atamayı takip eden ilk ayda yapılan maaş ödemelerinde imzaları bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin de sorumluluğa iştirakı bulunduğu gerekçesiyle, ilgili atama işlemi neticesinde 2011 yılında oluşan ... TL tutarındaki kamu zararının Belediye Başkanı ...’a münferiden ödettirilmesine yönelik Daire Kararının Bozularak, yeniden hüküm tesisini teminen dosyanın Dairesine Gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Üye ...’ün karşı oy gerekçesi
18.10.2017 tarih ve 43525 tutanak sayılı Temyiz Kurulu Kararında, 193 sayılı İlamın 2 nci maddesinin sorumluluk yönünden Bozulduğu görülmektedir. 43525 tutanak sayılı Temyiz Kurulu Kararının Daire Kararı esastan görüşülerek verilen bir karar olup olmadığı Karar metninden anlaşılmamaktadır.
İlama konu uygulamada veri hazırlama ve kontrol işletmeni ... görevde yükselme koşulu olan eğitim ve sınav koşulunu sağlamadan şef kadrosuna asaleten atanmıştır. Bununla birlikte, ...’un atandığı kadroyla ilgili öğrenim düzeyi koşulunu sağladığı görülmektedir.
Bu atama işleminde ...’a atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Daire Kararında, bu kişinin atandığı şeflik görevini yürütmesi sırasında göreviyle ilgili bir eksiklik veya kusuru bulunduğuna dair herhangi bir tespit de bulunmamaktadır.
Kaldı ki, adı geçen kişinin göreviyle ilgili bir kusur olsaydı, bu kişi şef olmanın görev ve yetkisi kapsamında sorumlu tutulacaktı.
Sonuç olarak, her ne kadar sınav koşulu sağlanmadan şef kadrosuna atanmış olsa da, bu kişi şef olmanın görev, yetki ve sorumluluğuyla görevini yerine getirmiştir.
Buna göre, ...’un görevde yükselme koşulu olan sınav koşulu sağlanmaksızın şeflik görevine atanması işleminin idari soruşturmaya konu edilmesi gerektiği, soruşturma sonucuna göre hareket edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir; Bu atama işleminin sonucunda kamu zararı oluşmadığı değerlendirilmektedir.
Bu itibarla, 330 Karar-257 Ek İlam sayılı Daire Kararının 2-21 inci sayfaları arasında yer alan maddesinin Kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.)
&n