Kaldı ki, hizmet süresi yönünden belediye başkan yardımcılığına atanması da tartışmalıdır.
Dolayısıyla ...’nun müdür kadrosuna atanmak için gerekli olan “son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak” şartını taşımadığı halde işletme müdürü kadrosuna atanması mevzuata aykırı olduğundan, ataması nedeniyle yapılan ek ödeme, yan ödeme ve özel hizmet tazminat ödemeleri de kamu zararı oluşturmaktadır.
Kamu İdaresi Türü Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı 2018
Dairesi 2
Dosya No 47216
Tutanak No 50226
Tutanak Tarihi 13.10.2021
Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Konu: Mevzuata aykırı olarak yapılan atama.
1) 83 sayılı İlamın 1 inci maddesiyle 4. dereceli memur ...’nun mevzuata aykırı olarak işletme müdürü kadrosuna atanması nedeniyle kendisine 4. dereceli memur kadrosu için öngörülen özel hizmet tazminatı, ek ödeme ve yan ödeme tutarlarının ödenmesi gerekirken İşletme Müdürü kadrosu için öngörülen özel hizmet tazminatı, ek ödeme ve yan ödeme tutarlarının ödenmesi sonucu oluşan toplam ... TL kamu zararının tazminine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.
İlamda Harcama Yetkilisi sıfatıyla sorumlu tutulan ..., ..., ..., Gerçekleştirme Görevlisi sıfatıyla sorumlu tutulan ..., ... tarafından gönderilen aynı mahiyetteki temyiz dilekçesinde özetle;
Yapılan denetleme sonrası tespit edilmiş olan kamu zararı ile doğrudan sorumluluğunun olmadığından 6085 Sayılı Sayıştay Kanununun 55 inci maddesi gereğince ilgili kararı temyiz etmek istediği,
2018 yılı hesap denetlemesi sonrası tanzim edilen Sayıştay raporunda isimleri yazılı ..., ..., ..., ...ve ...' ya Sayıştay ilamından da anlaşılacağı üzere yapılan yanlış atamadan dolayı ödenen maaşlardan kamu zararı meydana geldiğinin tespit edildiği,
Denetim yapılan dönemde oluşan kamu zararı Personel Atamalarından kaynaklandığından “Mahalli İdareler Harcama Belceleri Yönetmeliğinin 8’inci Maddesinin (a) fıkrası gereğince ödemenin yapıldığı ilk aya ait ödeme belgesine aşağıda belirtilen belgeler eklenir. " ibaresi bulunduğundan:
1. İlk atamalarda; Atama Onayı ve İşe Başlama Yazısı
2. Naklen atamalarda; Atama Onayı. İşe Başlama Yazısı ve Personel Nakil Bildirimi "Mali yılın ilk ayma ait ödemelerde, personelin kıdem aylığına esas hizmet sürelerini gösteren İnsan Kaynakları Birimince onaylı listenin Ödeme belgesine eklenmesi gerekir. Diğer aylarda ise durumunda değişiklik olanların belgeleri eklettir. " şeklinde ibarenin bulunması nedeniyle söz konusu atamaların yapıldığı tarihlerde İnsan Kaynakları Müdürlüğünde herhangi bir görevinin bulunmadığı, Bu nedenle: Önceden yapılmış olan atamaları kontrol etme ve düzeltme olanağının olmadığından, yanlış atamalardan dolayı oluşan kamu zararının atamayı yapan yetkili kurum amirlerinden ya da menfaat sağlamış olan personellerden alınmasını ve aykırı görüş bildiren Yargılama Üyesinin görüşünün dikkate alınarak konuyla ilgili mağduriyetimin giderilmesini Yüce Mahkemeden arz ve talep ettiği belirtilmiştir.
Üst Yönetici ...ve ...tarafından gönderilen aynı mahiyetteki temyiz dilekçesinde özetle;
“Konu İlam Madde:1
“1-) Devlet Personel Başkanlığının 10/10/2005 tarih B.02.1.DPB.0.1 1.08/17358 sayılı ve Devlet personel Başkanı ... imzalı İçişleri Bakanlığına yazmış olduğu görüşte;
“Muhtelif belediyelerde, şef, mühendis ve memur gibi unvanlarla görev yapan personelin, belediye başkan yardımcılığı kadrosuna atandıktan sonra görevde yükselme sınavına katılmadan müdür kadrolarına atandıkları, yapılan bu atamaların mevzuata aykırı olduğu görüşünden hareketle müdür kadrosunu bu şekilde işgal eden personelin eski görevlerine iade edilmesi gerektiğinden bahisle, konu hakkında görüş talep edilen ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 15.03.1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan ve 21.09.2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilen Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik’in 2’nci maddesinde; bu Yönetmeliğin, özel kanunlarındaki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla. 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dâhil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağının hüküm altına alındığı,
Diğer taraftan, yukarıda sözü edilen Yönetmeliğin geçici 3'üncü maddesinde, " Bu Yönetmelik kapsamına giren unvanları, ilgili mevzuatları uyarınca kazananların hakları saklıdır." hükmü yer almaktadır. Bu çerçevede, aksine bir düzenleme bulunmaması ve belediye başkan yardımcılığı kadrosuna asaleten atanan personelin, bu kadrodan müdür kadrosuna atanmasının görevde yükselme mahiyetinde bir atama olarak kabul edilmemesi sebebiyle, mevzuatta belirtilen diğer şartlara uyulması kaydıyla, görevde yükselme sınavına katılmadan müdür kadrosuna atanmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı mütalaa edilmektedir.” denilmekte olduğu,
2-) Mahalli İdareler Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği Hizmet Grupları Arasında Geçişler başlıklı 20. maddesi c bendinde;
“c) Bu Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, aranan şartları taşımaları kaydıyla, bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde yer alan “yönetim”, (Değişik ibare:RG-7/5/2014-28993) “araştırma, planlama ve savunma hizmetleri” (Mülga ibare:RG-7/5/2014- 28993) (...) hizmetleri truplarında gösterilen kadrolara sınavsız atanabilir. Bu Yönetmelik kapsamındaki diğer kadrolara sınavsız atanmak için altı ay çalışmış olmak şartı aranmaz.” denilmekte olduğu,
3-) Devlet Personel Başkanlığı Mütalaalar Bülteninde;
“Özet: Daha önce teğmen olarak görev yapmış olan personelin, aranılan şartlan taşıması kaydıyla, şef olarak atanmasının kurumun takdirinde olduğu hk. (07/03/2012-3372)
Genelkurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde piyade teğmen olarak görev yapmaktayken kendi isteği ile sözleşmesi feshedilip, Başkanlığınızda memur kadrosuna ataması yapılan personelin şef unvanlı kadroya atanıp atanamayacağına ilişkin ilgi yazı ve ekleri incelenmiştir. Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik’in 2'nci maddesinde; bu Yönetmeliğin, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, düzenleyici ve denetleyici kurumlara ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, söz konusu Yönetmeliğin ek 1 ’inci maddesinde; “Kurumlar aynı unvana veya bu unvanın bulunduğu aynı alt gruptaki diğer unvanlara veya daha alt unvanlara naklen atama yapabilir. Diğer personel kanunlarına tabi olanların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi görevlere atanmalarında ihraz ettikleri unvanlar, aynı unvanın olmaması halinde öğrenim durumu ve ihraz ettiği unvanla birlikte atanacağı unvan ve Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü dikkate alınır. İlk defa açıktan atamalarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz” hükmü yer almaktadır. Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde; söz konusu personelin şef kadrosuna atamasının yanılmasının, daha önce piyade teğmen olarak görev yapmış olması ve mevzuatta belirtilen diğer şartları taşıması kaydıyla. Kul unumuzun takdirinde bulunduğu mütalaa edilmektedir." denildiği,
4-) Kamu zararının tanımı 15 Haziran 2019 tarihli Kamu Zararının Tahsiline ilişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelikle yapılan değişikliklerle yeniden tanımlandığı, kamu zararının oluşması için “ Mevzuata aykırı karar, işlem ya da eylemlerin kasıt, kusur ve ihmal sonucu meydana gelmesine bağlanmıştır. Böyle bir illiyet bağının bulunmaması halinde oluşan zarar Kamu zararı olarak nitelendirilemeyecektir” Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gün ve E: 1968/8, K:1973/14 sayılı kararında " iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alman idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa ve idareyi bu konuda haberdar etmemişse, memurun iyi niyetinden söz etmeye olanak bulunmadığı ve bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği, bu ödemelerin her zaman geri alınabileceği; ancak bunun dışındaki hatalı ödemeler için memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin ancak dava süresi (60 günlük şiire) içinde geri alınabileceğinin vurgulandığı,
5-) Diğer taraftan 657 sayılı Kanunun 86. maddesi şu şekildedir:
"Madde 86 - Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir. Bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız vekalet asıldır.
Ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, vaizlik, Kur'an kursu öğreticiliği, imam-hatiplik ve müezzin-kayyımlığa ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahalli idarelerde izin şartı aranmaz) ile, açıktan vekil atanabilir.
Aynı kurumdan birinci fıkrada sayılan ayrılmalar dolayısı ile atanan vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için, kurum dışından veya açıktan atananlarla kurum içinden ilkokul öğretmenliğine atanan öğretmenler ile veznedarlık görevine atananlara göreve başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı ödenir.
Açıktan vekil olarak atananlara, bir yılda yirmi günü geçmemek üzere çalıştıkları her ay için iki gün yıllık izin verilir. Bu iznin kullanımında, bir sonraki yıla devredilme hali dışında Devlet memurları için öngörülen hükümler uygulanır." Anayasa Mahkemesinin, 2012/11 Esas No İn dosyayı görüşürken, yukarıda siyah renk ile gösterilen "birinci fıkrada sayılanlar" ibaresinin iptaline karar verdiği, Ve bu kararın 13.10.2012 tarih ve 28440 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı öncesinde, sadece dolu kadroya (yani kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle boş olan kadrolara vekalet edilmesi) vekalet halinde, 3 aydan sonrası için vekalet aylığı alınabilmekteydi. Ancak "birinci fıkrada savılan" ibaresi iptal edildiği için boş kadroya vekalet halinde de 13.10.2012 tarihinden itibaren vekalet ücreti alınabildiği,
6-) Yine 2 Temmuz 2020 tarih ve 31173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Belediye ve bağlı kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliği esaslarına dair yönetmelikte;
“Görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi kadrolar
MADDE 5 - (1) Görevde yükselmeye tabi kadrolar aşağıda belirtilmiştir:
a) Yönetim hizmetleri grubu;
1) Müdür, şube müdürü,
2) Koruma ve güvenlik görevlisi amiri, şef, koruma ve güvenlik şefi, bando şefi.
b) Hukuk hizmetleri grubu;
1) Hukuk müşaviri.
e) Bilgi işlem hizmetleri grubu;
1) Çözümleyici.
ç) Araştırma, planlama ve savunma hizmetleri grubu;
1) Uzman, sivil savunma uzmanı, d) İdari hizmetler grubu;
1) Ayniyat saymanı, muhasebeci, kontrol memuru, eğitmen,
2) Bilgisayar işletmeni, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, veznedar, anbar memuru, ayniyat memuru, belediye trafik memuru, bilet satış memuru, evlendirme memuru, gemi adamı, koruma ve güvenlik görevlisi, gişe memuru, memur, mutemet, sayaç memuru, tahsildar, şoför.
Görevde yükselme sınavına tabi olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar
MADDE 7 - (1)5 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan unvanlara görevde yükselme suretiyle yapılacak atamalarda aşağıdaki özel şartlar aranır:
a) Müdür ve şube müdürü kadrosuna atanabilmek için;
1) Fakülte veya en az dört yıllık yüksekokul mezunu olmak,
2) Son müracaat tarihi itibarıyla, koruma ve güvenlik görevlisi amiri, şef. koruma ve güvenlik şefi, bando şefi, hukuk müşaviri, çözümleyici, uzman, sivil savunma uzmanı, ayniyat saymanı, muhasebeci, kontrol memuru ile eğitmen kadrolarında veya en az önlisans düzeyinde öğrenim gerektiren unvan değişikliğine tabi kadrolarda en az iki yıl ya da 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinin (2) numaralı alt bendinde savdan görevlerde veya ortaöğrenim düzeyinde öğrenim gerektiren unvan değişikliğine tabi kadrolarda en az altı yıl çalışmış olmak.
Hizmet grupları arasında geçişler:
MADDE 19 -(1) 5 inci maddede belirtilen hizmet grupları arasındaki geçişler aşağıdaki esaslar çerçevesinde yapılır:
a) Aynı hizmet grubunun alt hizmet grubu içinde kalmak kaydıyla, ilgili personelin isteği ve atanılacak kadro için aranan öğrenim şartına ve sertifika gibi belgelere sahip olunması kaydıyla sınav yapılmaksızın genel hükümlere göre atama yapılabilir.
b) Gruplar arası görevde yükselme niteliğindeki geçişler ve alt gruptan üst gruplara geçişler görevde yükselme sınavına tabidir. Yerel yönetimlerde ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında daha önce bulunulan görevler ile bu görevlerle aynı düzey görevlere veya daha alt düzeydeki görevlere, görevde yükselme sınavına tabi tutulmadan genel hükümlere göre atama yapılabilir.
c) Bu Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde (Belediye Başkan Yardımcılığı v.b.) en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, alt görevlerde çalışma süresi şartı hariç olmak üzere, aranan diğer özel şartları taşımaları kaydıyla, 5 inci maddede yer alan yönetim hizmetleri grubu, araştırma, planlama ve savunma hizmetleri grubu ve hukuk hizmetleri grubunda gösterilen kadrolar ile unvan değişikliğine tabi kadrolara sınavsız, genel hükümlere göre atanabilirler. Diğer hizmet gruplarında yer alan kadrolara atanmada en az altı ay çalışmış olma şartı aranmaz.
ç) Avukat kadrolarından hukuk müşaviri kadrolarına sınavsız, genel hükümlere göre atama yapılabilir.
d) Bu Yönetmelik kapsamında bulunan ve doktora öğrenimini bitiren personel atanılacak görev için aranan toplam hizmet süresine sahip olmaları ve mevzuatla aranan öğrenim ve sertifika gibi belgelere sahip olma şartlarını taşımaları kaydıyla. 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile aynı fıkranın (b), (e), (ç) ve (d) bentlerinde sayılan kadrolara görevde yükselme sınavına tabi tutulmadan, genel hükümlere göre atanabilir.
e) Unvan değişikliğine tabi kadrolar arasındaki atamalar, ilgili kadro için düzenlenen unvan değişikliği sınavı sonucuna göre yapılır. Mühendis unvanlı kadrodan 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde ve (e) bendinde sayılan kadrolar ile daha alt düzeydeki diğer kadrolara; en az lisans düzeyinde öğrenim gerektiren diğer unvan değişikliğine tabi kadrolardan, aynı fıkranın (d) bendinde sayılan kadrolara; unvan değişikliğine tabi diğer kadrolardan ise aynı maddenin birinci fıkrasının (d) bendinin (2) numaralı alt bendinde sayılan kadrolara, söz konusu kadrolar için aranan öğrenim ve sertifika gibi belgelere sahip olma şartlarını taşımak kaydıyla. sınavsız, genel hükümlere göre atama yapılabilir.
f) Bu Yönetmelik kapsamındaki personelden doktora öğrenimini bitirmiş olanlar, unvan değişikliği sınavına katılmaksızın öğrenimle ihraz ettikleri unvanlara ilişkin kadrolara sınavsız, genel hükümlere göre atanabilirler.
g) Koruma ve güvenlik şefi kadrosundan koruma ve güvenlik görevlisi amiri kadrosuna (a) bendine göre yapılacak atamalarda, koruma ve güvenlik şefi kadrosunda en az iki yıl çalışmış olma şartı aranır. Yukarıda bahsedilen yönetmeliğin c bendinde yönetim hizmetleri grubu (Müdür, Şube müdürü) ve unvan değişikliğine tabi kadrolara sınavsız atama yapılabileceği bir kez daha bildirilmiştir.
Sonuç olarak yukarıda bahsedilen Kanun, Yönetmelik, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kararı ve Bültenler çerçevesinde;
Devlet Personel Başkanlığı görüşü gereği; belediye başkan yardımcılığı kadrosuna asaleten atanan personelin, bu kadrodan müdür kadrosuna atanmasının görevde yükselme mahiyetinde bir atama olarak kabul edilmemesi,
Mahalli İdareler Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği madde 20/c de;
“Bu Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, aranan şartları taşımaları kaydıyla, bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde yer alan “yönetim”, (Değişik ibare:RG-7/5/2014-28993) “araştırma, planlama ve savunma hizmetleri” (Mülga ibare:RG-7/5/2014- 28993) (...) hizmetleri gruplarında gösterilen kadrolara sınavsız atanabilir.” denildiğinden aynı zamanda üst kadrodan alt kadroya atamaların yönetmelikteki düzenlemesi bu maddede yapıldığından ve Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği Sınavla Yükseleceklerde Aranacak Özel Şartların sınavsız atanacak personelde ve görevde yükselme mahiyetinde bir atama olarak kabul edilmeyen bu işlemde aranmasının yersiz olacağı,
İlgili maddede aranan şartları taşıması kaydıyla cümlesinden görevde yükselme mahiyetinde bir atama olarak kabul edilmeyen bu işlemde 657 sayılı Kanun 68/b gereği şartların personelde aranması gerektiği ve personelin bu şartları taşıması sebebiyle.
Gönderilen ilamda yapılan değerlendirmede Devlet Personel Başkanlığının Mütalaalar Bülteninde böyle bir açıklama bulunmadığı yazılsa da;
“Devlet Personel Başkanlığı Mütalaalar Bülteninde;
Özet; Daha önce teğmen olarak görev yapmış olan personelin, aranılan şartları taşıması kaydıyla, şef olarak atanmasının kurumun takdirinde olduğu hk. (07/03/2012-3372)
Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde: söz konusu personelin şef kadrosuna atamasının yapılmasının, daha önce piyade teğmen olarak görev yanmış olması ve mevzuatta belirtilen diğer şartları taşıması kaydıyla. Kurumunuzun takdirinde bulunduğu mütalaa edilmektedir.”
Yukarıda görüldüğü üzere yapılan mütalaada teğmen rütbesine haiz bir personelin şef kadrosu ile denk olduğu ve atamanın da kurum takdirinde olduğu,
Daha önce Üsteğmen rütbesi ile hizmet vermiş personelin bu görüş doğrultusunda şef kadrosu dengi bir kadroda gerekli süreleri diğer kurumda doldurduğu değerlendirildiğinden,
Kamu zararının tanımı 15 Haziran 2019 tarihli Kamu zararının Tahsiline ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmelikle yapılan değişiklerle yeniden tanımlandığı, kamu zararının oluşması için “ Mevzuata aykırı karar, işlem ya da eylemlerin kasıt, kusur ve ihmal sonucu meydana gelmesine bağlanmıştır. Böyle bir illiyet bağının bulunmaması halinde oluşan zarar Kamu zararı olarak nitelendirilemeyecektir”
Ücretsiz vekâlet asıldır ancak;
Anayasa Mahkemesinin, 2012/11 Esas No lu dosyayı görüşürken, "birinci fıkrada sayılanlar" ibaresinin iptaline karar verdiği,
Bu karar gereğince vekâleten görev verilmiş olsa dahi zam ve tazminat farklarının ilgili karar gereği ödeneceği.
Bu sebeple 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 68/b maddesi koşullarını taşıyan personelin aynı maaşı vekâleten atanmış olsa dahi alabileceği.
Yerine bir başka personel atanması durumunda da yine vekâlet veya asaleten atamadan doğan zam ve tazminatların ödeneceği ve dolayısı ile yapılan ödemelerin her halükârda yapılarak işin devamlılığı sağlanacağından kamu kaynağında bir artış ya da eksilmeye sebebiyet verilmediği,
5018 Sayılı Kanunun 71. Maddesinde belirtilen “kamu kaynağında bir artışa engel veya bir eksilmeye neden olanlar” ibaresi gereğince ve yukarıdaki Anayasa Mahkemesi Kararı doğrultusunda yapılan bu atamada kasıt, kusur ve ihmal gibi bir illiyet bağı ve kamu kaynağında bir artış ya da eksilme bulunmadığı,
Ödenen aylıkların farklarının kamu zararı olarak nitelendirilmesi için memurun bilfiil yerine getirmiş olduğu işte kendisine verilen hizmeti eksik, kusurlu ve hatalı yerine getirdiğinin tespitinin gerektiği, Böyle bir tespit yapılmadan yerine getirildiği anlaşılan hizmet bedeline kamu zararı demenin hem idari yargı kararlarına hem de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunun 71. Maddesi hükümlerine aykırılık teşkil edeceği,
Anayasada angarya yasağı bulunduğu, bu sebepler ile burada bir kamu zararından değil ancak diğer maddeler göz ardı edilse dahi bir usul hatasından bahsedilebileceği,
Yukarıdaki bilgiler ışığında bilfiil verine getirilmiş ve karşılığında ilgili kanunlar ve kararlar gereği zam ve tazminat farkları alınmış olan hu işlemde kamu zararı niteliği olmaması sebebi ile;
Yapılan işlem kamu zararı olarak nitelendirilemeyeceğinden, fazla ödeme olarak nitelendirilse dahi;
“Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gün ve E: 1968/8, K: 1973/14 sayılı kararında " hatalı ödemeler için memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve hu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin ancak dava süresi (60 günlük süre) içinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.” Bu gerekçe ile yapılan zam ve tazminat farklarının hesaplanmasının gerek vekalet ücreti farkı ile yapılmaması gerekse 60 günlük sürenin hesaplamalarda dikkate alınmaması sebepleri ile,
Yine 2 Temmuz 2020 tarih ve 31173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Belediye ve bağlı kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliği esaslarına dair yönetmelikte;
Sorguya konu madde genişletilerek 6 yıl süreyle memur kadrosunda bulunmanın dahi ilgili koşulları sağladığı ve personelin gereken tüm koşulları sağladığının anlaşılması sebebiyle,
23/11/2012 tarihinde Belediye Başkanı tarafından imzalı atama yazısı ile Belediye Başkan Yardımcısı kadrosuna atanarak 6 ay süreyle fiilen çalışan. 27/05/2013 tarihinde 4. Derece İşletme Müdürlüğü kadrosuna atanarak fiilen çalışan ..." inin “son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak ,” maddesinin atamasına engel teşkil etmediği, Belediye Başkan Yardımcısı kadrosunda asaleten görev yapmak suretiyle bu unvanı ihraz etmiş olması ve bahsedilen kadroya ilişkin öğrenim durumu ile hizmetlerini yerine getirebilmesi için gerekli eğitim, sertifika ve ehliyet gibi belgelere sahip olması kaydıyla, görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmadan, görevde yükselme mahiyetinde kabul edilmeyen Belediye Başkan Yardımcılığından İşletme Müdürlüğü kadrosuna asaleten atanmasında herhangi bir mevzuata aykırılık bulunmadığından, gerek vekalet şartlarını taşıması gerekse kasıt, kusur ve ihmal gibi bir illiyet bağı bulunmaması ve kamu kaynağında bir artış ya da eksilmeye sebebiyet verilmediği belirtilmiştir.
BAŞSAVCILIK MÜTALAASI-Diğer Dosyalar
Başsavcılık mütalaasında;
“Adı geçenin dilekçesinde; esasa ilişkin herhangi bir itiraz veya değerlendirmesi olmayıp sadece sorumluluk yönüyle temyiz talebinde bulunmakta olduğu, gerçekleştirme görevlisi olarak personel maaşı hesaplama ve ilgili maaş dönemine ait evrakları tanzim etmek olduğu, oluşan kamu zararının hesaplama hatasından dolayı değil personel ataması nedeniyle oluştuğu, Mahalli İdareler Harcama Belgeleri yönetmeliğinin 8 nci maddesinin (a) fıkrası gereğince ödemenin yapıldığı ilk aya ait ödeme belgesine atamaya ilişkin belgeler ekleneceği, kendisinin ilk ödemenin yapıldığı dönemde farklı bir görevde olduğunu daha sonra bu görev tevdi edildiğinde ise zaten ödeme eki belgelerde atama onaylarının bulunmadığını ve geçmişe yönelik bir araştırmanın da kendi yetkisi içerisinde olmadığını beyan ederek hakkında verilen tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.
Dosya üzerinde yapılan incelemede; temyize konu yukarıda zikredilen beş madde ile ilgili İlam maddelerinde kamu zararı oluştuğuna dair Daire kararına katılmakla birlikte, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Belediye başkanın görev ve yetkileri" başlıklı 38 inci maddesinde, belediye personelini atamak belediye başkanın görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Belediye başkanın bu yetkisini kullanırken atama işleminin mevzuata uygun olarak gerçekleştirmesi gerektiği açıktır. Dolayısıyla da atama kararını veren ve mevzuata göre şartları tutmadığı halde ahizlerin özlük hakları da dikkate alarak atama ve görevlendirme onaylarını imzalayan Belediye Başkanın sorumlu olduğu değerlendirilmektedir
Harcama Yetkilisi olan sorumlunun atama işlemleri yapıldıktan sonra göreve başlaması ve geriye dönük olarak atama işlemini sorgulama imkan ve zorunluluğu bulunmadığı gerekçesiyle kamu zararının oluşması konusunda bir kusurları bulunmadığı değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenle temyiz talebinde bulunan adı geçenin talebi kabul edilmesi ve sorumluluk yönünden Bozularak Dairesine tevdii edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.” denilmektedir.
BAŞSAVCILIK MÜTALAASI-47218
Başsavcılık Mütalaasında:
“İlamın 1 inci maddesine ilişkin olarak temyiz talebinde özetle;
Devlet Personel Başkanlığının 10/10/2005 tarih B.02.1.DPB.0.1 1.08/17358 sayılı İçişleri Bakanlığına yazmış olduğu görüşte; belediye başkan yardımcılığı kadrosuna asaleten atanan personelin, bu kadrodan müdür kadrosuna atanmasının görevde yükselme mahiyetinde bir atama olarak kabul edilmemesi sebebiyle, mevzuatta belirtilen diğer şartlara uyulması kaydıyla, görevde yükselme sınavına katılmadan müdür kadrosuna atanmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı değerlendirmesinin yapıldığı, Mahalli İdareler Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği Hizmet Grupları Arasında Geçişler başlıklı 20. maddesi c bendinde; Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, aranan şartları taşımaları kaydıyla hizmetleri gruplarında gösterilen kadrolara sınavsız atanabileceklerine dair hükmün yer aldığı, Devlet Personel Başkanlığı Mütalaalar Bülteninin 7/03/2012 tarih ve 3372 sayılı değerlendirmesinde; daha önce teğmen olarak görev yapmış olan personelin, aranılan şartları taşıması kaydıyla, şef olarak atanmasının kurumun takdirinde olduğu, Kanun, Yönetmelik, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kararı ve Bültenler çerçevesinde ve Devlet Personel Başkanlığı görüşü gereği; belediye başkan yardımcılığı kadrosuna asaleten atanan personelin, bu kadrodan müdür kadrosuna atanmasının görevde yükselme mahiyetinde bir atama olarak kabul edilmemesi gerektiği belirtilerek haklarında hükmolunan tazmin kararının kaldırılmasını talep etmektedir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde;
İlgilinin Üsteğmen kadrosunda iken belediyeye memur olarak geçiş yaptığı, daha sonra memur kadrosundayken 22.11.2012 tarihinde 1. derece Başkan Yardımcılığı kadrosuna atandığı, 27.05.2013 tarihinde de Yazı İşleri Müdürlüğünün Belediye Başkanlığı Makamına sunduğu atama olur yazısına istinaden dönemin Belediye Başkanı oluru ile 4. derece işletme müdürlüğüne müdür olarak atandığı ve İlamın anılan Yönetmeliğinin 7 nci maddesinde yer alan son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak şartını yerine getirmediği için atamasının yapılamayacağı değerlendirmesi ile tazmine hükmedildiği görülmektedir.
Belediye başkan yardımcılığı kadrosuna asaleten atanan personelin, mevzuatta belirtilen diğer şartlara uyulması kaydıyla, görevde yükselme sınavına katılmadan müdür kadrosuna atanmasına ilgili mevzuat cevaz vermektedir. Ancak, Mahalli İdareler Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin "Hizmet Grupları Arasında Geçişler" başlıklı 20. maddesi c bendinde, ilgilinin sahip olması gereken mevzuatta belirtilen diğer şartlardan, anılan Yönetmeliğin 7 nci maddesinde yer alan son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak şartını yerine getirmediği anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, yapılan atamanın mevzuata uygun olmadığı değerlendirilmekte olup, İdarenin temyiz talebinin ret edilerek Daire kararının kamu zararı yönünden korunmasının ancak ortaya çıkan kamu zararının ilgili atama onayından kaynaklanması nedeniyle sadece atama onayında imzası bulunanların tazminde sorumlu tutulmaları gerektiği düşünüldüğünden Daire Kararının sorumluluk yönünden bozulmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.“ denilmektedir.
Duruşma talebinde bulunan ...ile Sayıştay Kanununun 55 inci maddesi gereği Temyiz Kurulunca görülen lüzum üzerine duruşmaya katılmasına karar verilen ... ve Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
83 sayılı İlamın 1 inci maddesiyle 4. dereceli memur ...’nun mevzuata aykırı olarak işletme müdürü kadrosuna atanması nedeniyle kendisine 4. dereceli memur kadrosu için öngörülen özel hizmet tazminatı, ek ödeme ve yan ödeme tutarlarının ödenmesi gerekirken İşletme Müdürü kadrosu için öngörülen özel hizmet tazminatı, ek ödeme ve yan ödeme tutarlarının ödenmesi sonucu oluşan toplam ... TL kamu zararının tazminine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.
Esas yönünden inceleme:
04.07.2009 tarih ve 27278 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik’in "Görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi kadrolar” başlıklı 5’inci maddesinde;
- “(1) Görevde yükselmeye tabi kadrolar aşağıda belirtilmiştir:
a) Yönetim hizmetleri grubu;
İ) Müdür, şube müdürü, ”
denilerek müdür kadrosunun görevde yükselmeye tabi olduğu belirtilmektedir.
Aynı Yönetmelik’in "Görevde yükselme sınavına tabi olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 7’nci maddesinin 1’inci fıkrasında ise;
"(1) 5 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan unvanlara görevde yükselme suretiyle yapılacak atamalarda aşağıdaki özel şartlar aranır.
a) Müdür ve şube müdürü kadrosuna atanabilmek için;
1) 657 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin (B) bendinde belirtilen atanma şartlarını taşımak,
2) Fakülte veya en az dört yıllık yüksekokul mezunu olmak,
3) Ekli (l) sayılı listede sayılan ve teknik öğrenim gerektiren müdürlüklere atanabilmek için; yükseköğretim kurumlarının, kadronun görev alanı ile ilgili eğitim ve öğretimde bulunan
en az dört yıllık bölümlerinden veya bu bölümlere denkliği kabul edilen yükseköğretim kurumlarının ilgili bölümlerinden mezun olmak,
4) Ekli (2) sayılı listede sayılan müdürlükler için son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak,
(...) gerekir.”
Hükmü yer almaktadır.
Aynı Yönetmelik’in “Hizmet grupları arasında geçişler” başlıklı 20’nci maddesinin l’inci fıkrasının (e) bendinde “Bu Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, aranan şartları taşımaları kaydıyla, bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde yer alan “yönetim", “araştırma, planlama ve savunma hizmetleri”... hizmetleri gruplarında gösterilen kadrolara sınavsız atanabilir. Bu Yönetmelik kapsamındaki diğer kadrolara sınavsız atanmak için altı ay çalışmış olmak şartı aranmaz.” denilmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, “müdür” kadrosunun görevde yükselmeye tabi olduğu, dolayısıyla bu kadroya atanacakların söz konusu Yönetmelik’te belirlenmiş bulunan genel ve özel şartları taşıması gerektiği, ancak bu Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde en az altı ay süreyle çalışmış olanların, aranan şartları taşıması kaydıyla, Yönetmelikte belirtilen kadrolara sınavsız atanabileceği anlaşılmaktadır.
Rapor dosyası ve eklerinin incelenmesinde, memur kadrosunda çalışan ...’nun Belediye Başkanı ... imzalı 22.11.2012 tarih ve 298 sayılı olur yazısı ile belediye başkan yardımcılığına atandığı, 27.05.2013 tarihine kadar da başkan yardımcılığı görevinde bulunduğu, Belediye Başkanı ...İmzalı 27.05.2013 tarih ve 174 sayılı olur yazısı ile de 4. dereceli İşletme Müdürü kadrosuna atandığı (bu kadro daha sonradan Belediye Meclis Karan ile 1. Dereceli olarak değiştirilmiştir) ve kendisine bu kadro için öngörülen ek ödeme, yan ödeme ve özel hizmet tazminatının ödendiği görülmüştür.
Yukarıda bahsedilen Yönetmelik’in ekinde yer alan listede İşletme Müdürlüğü kadrosu (2) sayılı listede yer almaktadır. Buna göre İşletme Müdürlüğü kadrosuna atanacakların Yönetmelik’te belirlenen genel şartlar ile yine bu kadro için belirlenmiş bulunan “son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak" koşulunu taşıması gerekmektedir.
Ancak, Başkan Yardımcılığından İşletme Müdürü kadrosuna sınavsız olarak atanan ..., Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik’in “Görevde yükselme sınavına tabi olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 7’nci maddesinin 1 ’inci fıkrasının a bendinin 4’üncü alt bendinde belirtilen “son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak" şartını taşımamaktadır.
Aynı yönetmeliğin, 20’nci maddesinin (c) bendinde, daha üst görevlerde 6 aydan fazla çalışmış olanların aranan şartlan taşıması kaydıyla daha alt görevlere sınavsız atanabileceği belirtilmesine rağmen söz konusu personelin her ne kadar bu yönetmelik kapsamında bulunmayan ve atandığı müdürlük kadrosuna göre daha üst görev olan başkan yardımcılığı görevini 6 aydan fazla yürütmüş olsa da müdür kadrosuna atanmak için aranan şartlardan biri olan “son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak” şartını taşımadığı, buna rağmen İşletme Müdürü kadrosuna sınavsız atandığı tespit edilmiştir. Başkan yardımcılığından İşletme Müdürü kadrosuna sınavsız olarak atama yapılabilmesi için yukarıda bahsedilen mevzuatta da belirtildiği üzere aranan şartların taşınması gerekmektedir.
Sorumluların dilekçelerinde Belediye Başkan Yardımcısı kadrosuna atanarak 6 ay süreyle fiilen çalışan ve daha sonrasında 4. Derece İşletme Müdürlüğü kadrosuna atanarak fiilen çalışan ... için “son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak” şartının atanmasına engel teşkil etmediği ifade edilmişse de; yukarıda da yer aldığı üzere, söz konusu Yönetmelik’in “Hizmet grupları arasında geçişler” başlıklı 20’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan "Bu Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, aranan şartları taşımaları kaydıyla, bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde yer alan "yönetim”, "araştırma, planlama ve savunma hizmetleri” hizmetleri gruplarında gösterilen kadrolara sınavsız atanabilir.” hükmü ile Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde belli bir süre çalışmış olanların ancak aranan şartları taşımaları kaydıyla bu Yönetmelik kapsamındaki bazı görevlere sınavsız atanabilecekleri düzenlenmiş olup, bu düzenleme ile belediye başkan yardımcılığı kadrosundan müdür kadrosuna yapılacak atamalar Yönetmelik kapsamına alınmıştır. Bu nedenle belediye başkan yardımcılığı kadrosundan müdürlük kadrosuna yapılacak atama bu Yönetmelik kapsamındadır ve atama yapılırken Yönetmelik’te belirlenen şartların ataması yapılacak personel tarafından taşınması gerekmektedir. Ancak, ..., söz konusu Yönetmelik’in 7’nci maddesinin l’inci fıkrasının a bendinin 4’üncü alt bendinde belirtilen "son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak” şartını taşımamaktadır.
Yine sorumlular tarafından ...Teğmen ve Üsteğmen gibi rütbelerde görev yapmış olanların Devlet Personel Başkanlığı görüşü gereği şef karşılığı sayılması ve ...’nun bu kadrolarda çalışarak ... Belediyesinde göreve başlamış olması nedeni ile atamanın mevzuata uygun olduğu ifade edilmişse de; Bahse konu olayda, ...Üsteğmen rütbesinde görev yapan ... ... Belediye Başkanlığında münhal bulunan şef kadrosuna değil, memur kadrosuna naklen atanmıştır.
Söz konusu personel daha sonra Belediye Başkanı ... imzalı 22.11.2012 tarih ve 298 sayılı olur yazısı ile belediye başkan yardımcılığına, 27.05.2013 tarihine kadar da başkan yardımcılığı görevinde bulunduktan sonra ise, yine Belediye Başkanı ... imzalı 27.05.2013 tarih ve 174 sayılı olur yazısı ile de 4. dereceli İşletme Müdürü kadrosuna atanmıştır. Görüleceği üzere söz konusu personel Yönetmelik’te İşletme Müdürlüğüne atanmak için şart koşulan sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrolarının hiçbirinde çalışmamıştır.
Kaldı ki, hizmet süresi yönünden belediye başkan yardımcılığına atanması da tartışmalıdır.
Dolayısıyla ...’nun müdür kadrosuna atanmak için gerekli olan “son müracaat tarihi itibariyle iki yılı uzman, sivil savunma uzmanı, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru, eğitmen veya muhasebeci kadrosunda çalışmış olmak” şartını taşımadığı halde işletme müdürü kadrosuna atanması mevzuata aykırı olduğundan, ataması nedeniyle yapılan ek ödeme, yan ödeme ve özel hizmet tazminat ödemeleri de kamu zararı oluşturmaktadır.
Sorumluluk yönünden inceleme:
Söz konusu tazmin hükmünde, atamayı onaylayan Üst Yönetici (Belediye Başkanı), Harcama Yetkilisi ve Gerçekleştirme Görevlisi müştereken sorumlu tutulmuştur.
Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlileri sorumluluğa ilişkin itirazlarında, usulsüz atanan bütün personelin Belediye Başkanları tarafından atandığını, atamaların mevzuata uygun yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi sahibi olmadıklarını, belirterek sorumluluklarının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin yasal sorumluluk ve yükümlülükleri 5018 sayılı Kanunu’nun 32 ve 33’üncü maddelerinde düzenlenmektedir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun “Harcama Talimatı ve Sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinde;
“Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır. Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, Ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.”,
“Giderlerin Gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinde;
“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır. Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.” hükümlerine yer verilmektedir.
Bu hükümler bağlamında, somut olayda harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu, ödeme emrine konu atamaya ilişkin harcama yapmaktır. Asaleten yapılan atamanın içeriğinin düzenlenmesine ilişkin kendilerine sorumluluk yüklenebilecek bir yasal yetki ve görevleri bulunmamaktadır.
Netice itibariyle, hukuki uyuşmazlık konusuna esas atama aşamasında herhangi bir yetki ve sorumluluğu bulunmayan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin, sadece ilişkili ödeme emri belgeleri üzerinde imzası bulunması hasebiyle sorumluluğuna hükmedilmesi mümkün değildir. Çünkü ilgili kamu görevlilerince, 5018 sayılı Kanun’un 32 ve 33’üncü maddeleri çerçevesinde, icra edilen fiiller ile kamu zararına sebebiyet veren atama işlemindeki mevzuat hükümlerine aykırılık arasında uygun illiyet bağı bulunmamaktadır.
Bu itibarla, 83 sayılı İlamın 1. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün esas yönünden mevzuata uygun olduğuna ve sorumluluk yönünden BOZULMASINA; Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlilerinin sorumluluklarının kaldırılmasını teminen yeniden hüküm tesisi için dosyanın ilgili DAİRESİNE TEVDİİNE,
(Üye ...’in ilave gerekçesi, Üye ..., Üye ..., Üye ...ve Üye ...’ın farklı gerekçesi ile 5. Daire Başkanı ..., 8. Daire Başkanı ..., Üye ..., Üye ...ve Üye ...’un aşağıda yazılı oy gerekçelerine karşı) oyçokluğuyla
Karar verildiği 13.10.2021 tarih ve 50226 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
İlave gerekçe
Üye ...’in ilave gerekçesi:
Öncelikle belediye başkan yardımcısının konumunu belediye teşkilatı ve norm kadro açısından değerlendirmekte yarar vardır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nda belediyenin teşkilat yapısı düzenlenirken; belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı ile hükümler sıralanırken 48'inci maddesinde belediye teşkilatı hakkında aşağıdaki hükme yer verilir.
Belediye teşkilâtı
Mailde 48- Belediye teşkilâtı, norm kadroya uygun olarak yazı işleri, malî hizmetler, fen işleri ve zabıta birimlerinden oluşur. Beldenin nüfusu, fizikî ve coğrafî yapısı, ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleri ile gelişme potansiyeli dikkate alınarak, norm kadro ilke ve standartlarına uygun olarak gerektiğinde sağlık, itfaiye, imar, insan kaynakları, hukuk işleri ve ihtiyaca göre diğer birimler oluşturulabilir. Bu birimlerin kurulması, kaldırılması veya birleştirilmesi belediye meclisinin kararıyla olur.
Belediye başkan yardımcılığı 48‘inci maddede ifade edilmediği gibi norm kadro düzenlemesinde de böyle bir birimden bahsedilmez. Ayrıca analitik bütçe kodlamasında da böyle bir birim yoktur ve ödenek kullanamaz.
Dolayısıyla ‘Belediye başkan yardımcılığı' şeklinde bir birimin olmadığı açıktır.
5393 sayılı Kanuna baktığımızda belediye başkan yardımcısı sadece ‘Belediye encümeni’ başlıklı 33'üncü maddesinde "Belediye başkanının katılamadığı toplantılarda, belediye başkanının görevlendireceği başkan yardımcısı veya encümen üyesi, encümene başkanlık eder." şeklinde geçmektedir.
"Norm kadro ve personel istihdamı" başlıklı 49'uncu maddesinde de belediye başkanı görevlendirmesinden bahsedilmektedir.
Norm kadro yönetmeliği 7'nci maddesinde kadro unvanları listeler şeklinde sayılmış burada da belediye başkanlarına yer verilmemiştir.
Belediye başkan yardımcılığı bir birim olmadığına göre belediye başkan yardımcılığı bir üst görev midir sorusu akla gelmektedir.
Görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliğinin davaya esas teşkil eden ilgili maddesinde;
"c) Bu Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, alt görevlerde çalışma süresi şartı hariç olmak üzere, aranan diğer özel şartları taşımaları kaydıyla, 5 inci maddede yer alan yönetim hizmetleri grubu, araştırma, planlama ve savunma hizmetleri grubu ve hukuk hizmetleri grubunda gösterilen kadrolar ile unvan değişikliğine tabi kadrolara sınavsız, genel hükümlere göre atanabilirler. Diğer hizmet gruplarında yer alan kadrolara atanmada en az altı ay çalışmış olma şartı aranmaz."
Madde metninde geçen kilit kavram 'üst görev' ifadesidir. Bu kavram aynı y&