15.01.2012 tarihinden sonra kurum içinden üst kurum üyeliğine atananların mali ve sosyal hakları hk.
Kamu İdaresi Türü Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar
Yılı 2016
Dairesi 8
Dosya No 46620
Tutanak No 50621
Tutanak Tarihi 22.12.2021
Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Konu: üst kurul maaş ödemesi
183 sayılı İlamın 1. Maddesi ile, ... Kurulu üyeliğine 15.01.2012 tarihinden sonra kurum içinden atananların mali ve sosyal hak ödemelerinde 6704 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi ile değiştirilen 375 Sayılı KHK’nın Ek 11/1 (b) bendi hükmü yerine, yine 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Geçici 10’uncu madde hükmünün uygulanması nedeniyle ... TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
….
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
...Kurulu üyeliğine 15.01.2012 tarihinden sonra kurum içinden atananların mali ve sosyal hak ödemelerinde 6704 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi ile değiştirilen 375 Sayılı KHK’nın Ek 11/1 (b) bendi hükmü yerine yine 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Geçici 10’uncu madde hükmünün uygulanması suretiyle ... TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Usul yönünden inceleme
Temyiz dilekçesinde; “...Kurumu 2016 Yılı Sayıştay Denetim Raporu” ile, “...Kurumu’nun 2016 yılına ilişkin yukarıda ve belirtilen ve ekte yer alan mali rapor ve tablolarının tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir bilgi içerdiği kanaatine varılmıştır." denildiği, 2016 yılı Denetiminin hukuka uygunluğu tespit edilmiş iken bu hususun göz ardı edilerek, 2016 yılında hukuka aykırı görülmeyen ödemelere 2017 yılı Raporunda yer verilmesi, yine aynı Raporda bu ödemeler hakkında tespit ve değerlendirmelerde bulunulmasının hukuka aykırı olduğu iddia edilmişse de; söz konusu denetim görüşünde ortaya konulan, Kurumun gerçekleştirdiği mali işlemlerin mali tablolara doğru yansıtıldığı anlamını içermekte olup bu işlemlerin aynı zamanda bir kamu zararına yol açmadığı ve yasal düzenlemelere de uygun olduğu anlamını taşımamaktadır. Zira kamu zararı tespiti, 6085 sayılı Kanunun 48 vd. maddelerinde düzenlendiği şekliyle Denetçiler tarafından düzenlenen Yargılamaya Esas Raporlar üzerinden Sayıştay Dairelerince yapılmaktadır.
Diğer taraftan, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun “Sayıştay’ın yetkileri” başlıklı 6. Maddesinin 4. Bendindeki; ” Sayıştay, kamu idarelerinin hesap, işlem ve faaliyetleri ile mallarını, hesap veya faaliyet dönemine bağlı olmaksızın yılı içinde veya yıllar itibariyle denetleyebileceği gibi sektör, program, proje ve konu bazında da denetleyebilir.” hükmü uyarınca 2017 yılı denetimi esnasında yasal düzenlemelere uygun olmayan bir tespit bulunduğunda, söz konusu tespit 2016 yılında da mevcut ise bu yıla ilişkin olarak da Sayıştayca, yargılama raporu düzenlenebilmektedir.
Bunun yanında, sorumlular düzenleyici ve denetleyici kurumlar bakımından 6085 sayılı Sayıştay Kanunu ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu anlamında “kamu zararı” tespiti ve değerlendirmesi yapılmasının mümkün olmadığını şöyle ki; düzenleyici ve denetleyici kurumların 5018 sayılı Kanunun kapsam başlıklı 2. Maddesinin son fıkrasındaki; ” Düzenleyici ve denetleyici kurumlar, bu Kanunun sadece 3, 7, 8, 12, 15, 17, 18, 19, 25, 42, 43, 44, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 68 ve 76 78 ncı maddelerine tâbidir.“ hükmü uyarınca kamu zararını düzenleyen mezkur Kanunun 71. maddesine tabi olmadığını iddia etmişlerse de;
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde;
“ Bu Kanun, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahallî idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin malî yönetim ve kontrolünü kapsar.
Avrupa Birliği fonları ile yurt içi ve yurt dışından kamu idarelerine sağlanan kaynakların kullanımı ve kontrolü de uluslararası anlaşmaların hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Kanun hükümlerine tâbidir.
Düzenleyici ve denetleyici kurumlar, bu Kanunun sadece 3, 7, 8, 12, 15, 17, 18, 19, 25, 42, 43, 44, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 68 ve 76 78 ncı maddelerine tâbidir.” denilmiştir.
“Kamu zararı”na ilişkin 71’inci maddesi ise;
“(Değişik birinci fıkra: 25/4/2007-5628/4 md.) Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.
Kamu zararının belirlenmesinde;
a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması,
b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması,
c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,
d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması,
e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,
f) (Mülga:22/12/2005-5436/10 md.)
g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması,
(Değişik üçüncü fıkra: 22/12/2005-5436/10 md.) Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edilir.
Alınmamış para, mal ve değerleri alınmış; sağlanmamış hizmetleri sağlanmış; yapılmamış inşaat, onarım ve üretimi yapılmış veya bitmiş gibi gösteren gerçek dışı belge düzenlemek suretiyle kamu kaynağında bir artışa engel veya bir eksilmeye neden olanlar ile bu gibi kanıtlayıcı belgeleri bilerek düzenlemiş, imzalamış veya onaylamış bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanunu veya diğer kanunların bu fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. Ayrıca, bu fiilleri işleyenlere her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dahil yapılan bir aylık net ödemelerin iki katı tutarına kadar para cezası verilir.
(Değişik son fıkra: 25/4/2007-5628/4 md.) Kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usûl ve esaslar, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” şeklindedir.
19.12.2010 tarih ve 27790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 5’inci maddesinde;
“ (1) Sayıştay;
a) Kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerini hesap verme sorumluluğu çerçevesinde denetler ve sonuçları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisine doğru, yeterli, zamanlı bilgi ve raporlar sunar.
b) Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin; gelir, gider ve mallarına ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığını denetler, sorumluların hesap ve işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin hükme bağlar.
c) Genel uygunluk bildirimini Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
ç) Kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapar.” hükmüne yer verilerek Sayıştay’ın görevleri sayılmıştır.
Aynı Kanunun 48’inci maddesinde de “Yargılamaya esas rapor” düzenlenmiştir. Söz konusu maddede;
“(1) Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin hesap ve işlemlerinin denetimi sırasında denetçiler tarafından kamu zararına yol açan bir husus tespit edildiğinde sorumluların savunmaları alınarak mali yılsonu itibariyle yargılamaya esas rapor düzenlenir. Ancak bu Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen hususlara ilişkin düzenlenen yargılamaya esas raporlar için mali yıl sonu beklenmez. Yargılamaya esas raporun düzenlenmesinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap vermeyen sorumluların savunmaları dikkate alınmaz.
(2) Yargılamaya esas raporlar eki belgelerle birlikte Başkanlığa sunulur. Başkanlık bu raporları en geç onbeş gün içinde hesap yargılamasının yapılacağı daireye gönderir.” denilmektedir.
5018 sayılı Kanunun 2’nci maddesindeki; “Düzenleyici ve denetleyici kurumlar, bu Kanunun sadece 3, 7, 8, 12, 15, 17, 18, 19, 25, 42, 43, 44, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 68 ve 76 78 ncı maddelerine tâbidir.” hükmü yukarıda yer verilen, 6085 sayılı Kanunun 5 ve 48’inci madde hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir. Kaldı ki 6085 sayılı Kanunun “Kaldırılan hükümler” başlıklı 82’nci maddesinde yer alan;
“(1) Bu Kanunun geçici maddelerindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla;
a) Geçici 11 inci maddesi hariç, 21/2/1967 tarihli ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu ile ek ve değişiklikleri,
b) 24/6/1983 tarihli ve 72 sayılı Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile ek ve değişiklikleri,
c) Diğer kanunların Sayıştay denetiminden istisna veya muafiyet tanıyan hükümleri ile bu Kanuna aykırı hükümleri,
yürürlükten kaldırılmıştır.” şeklindeki hüküm de buna cevaz vermektedir.
Ayrıca 6085 sayılı Kanun, 5018 sayılı Kanundan sonra yürürlüğe girmiş olup yargılama hükümleri söz konusu Kanun ile yeniden belirlenmiştir. Denetimle birlikte yargı alanı genişletilmiş, denetleyici ve düzenleyici kurumlar bu yargı alanına tabi kılınmıştır. Bu itibarla usul yönünden yapılan itirazın REDDİNE,
Sorumluluk yönünden inceleme
İlamda harcama yetkilileri ile gerçekleştirme görevlileri oluşan kamu zararından ortaklaşa ve zincirleme olarak sorumlu tutulmuşlardır.
Gerçekleştirme görevlisi sıfatıyla sorumlu tutulan …, gerçekleştirme görevlisi olarak mevzuatı yorumlama ve buna göre işlem yapma yetkisi ve görevi bulunmadığını belirterek sorumluluk itirazında bulunmuşsa da;
14.06.2007 tarih ve 5189/1 karar no’lu Sayıştay Genel Kurul Kararının,
“Gerçekleştirme Görevlileri” başlıklı 4’üncü maddesinde aynen;
“5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir.
a) Ödeme Emri Belgesini Düzenlemekle Görevlendirilen Gerçekleştirme Görevlisinin Sorumluluğu:
5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca ödeme emri belgesi harcama yetkilisi tarafından belirlenen bir görevli tarafından düzenlenecektir. Ödeme emri belgesi tek başına mali bir işlem sayılmamakla birlikte taahhüt ve tahakkuk aşamalarından sonra ödeme aşamasına geçilmesine esas teşkil etmektedir.
31.12.2005 tarihli ve 26040 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Usul ve Esasların 12 ve 13’üncü maddelerinde ödeme emri belgesi düzenleme görevi, ön mali kontrol kapsamında ele alınmakta ve “kontrol edilmiş ve uygun görülmüştür.” şerhi çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Aynı esaslarda belirtildiği üzere, harcama yetkilileri, yardımcıları veya hiyerarşik olarak kendisine en yakın üst kademe yöneticileri arasında bir veya daha fazla sayıda gerçekleştirme görevlisini ödeme emri belgesi düzenlemekle görevlendirecek, ödeme emri belgesini düzenlemekle görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri de, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde ön mali kontrol yapacaklardır. Bu nedenle ödeme emri belgesini düzenleyen gerçekleştirme görevlisinin yaptığı işlemler nedeniyle sorumluluk üstlenmesi tabiidir.
Ayrıca, harcama birimlerinde süreç kontrolü yapılarak her bir işlem daha önceki işlemlerin kontrolünü içerecek şekilde tasarlanıp uygulanacak, mali işlemlerin yürütülmesinde görev alanlar, yapacakları işlemden önceki işlemleri de kontrol edeceklerdir. Bu bağlamda ödeme emri belgesini düzenlemekle görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri de ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde ön mali kontrol yaparak, ödeme emri belgesi üzerine, “Kontrol edilmiş ve uygun görülmüştür” şerhi düşüp imzalayacaklardır. Bu nedenle ödeme emri belgesini düzenleyen görevli, gerçekleştirme belgelerinin ödeme emri belgesine doğru aktarılması yanında düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan da sorumludur.
Yapılan bu açıklamalara göre, asli bir gerçekleştirme belgesi olan ödeme emri belgesini düzenleyen sıfatıyla imzalayan gerçekleştirme görevlisinin, düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan harcama yetkilisi ile birlikte sorumlu tutulması gerekmektedir.” denilmektedir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 31-32 ve 33’üncü maddeleri ve buna ilişkin olarak ikinci başlık altında yer verilen Usul ve Esaslar ile yargı kararları çerçevesinde; asli bir gerçekleştirme belgesi olan ödeme emri belgesini düzenleyen görevlinin, gerçekleştirme belgelerinin ödeme emri belgesine doğru aktarılması yanında, düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan da harcama yetkilisi ile birlikte sorumlu olması gerektiğinden kuşku bulunmamaktadır. Bu itibarla, sorumluluk yönünden yapılan itirazın REDDİNE,
Esas yönünden inceleme
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesi ile eklenen Ek 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin Anayasa mahkemesince iptal edilmesi üzerine, 6704 sayılı Kanun’un 30. Maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11’inci maddesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Ek Madde 11- (Ek: 11/10/2011-KHK-666/1 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
b) (Değişik: 14/4/2016-6704/30 md.) 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kadro ve pozisyonlarına 15/1/2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyesi ve başkan yardımcısı ile murakıp ve uzman unvanlı meslek personeline, ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kâr payı ve her ne ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan bütün ayni ve nakdî ödemelerin bir aylık toplam net tutarı; kurul başkanı için bakanlık müsteşarı, kurul üyesi için bakanlık müsteşar yardımcısı, başkan yardımcısı için bakanlık genel müdürü, murakıp ve uzman unvanlı meslek personeli için Başbakanlık uzmanlarına mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemez ve bunlar, emeklilik hakları bakımından da emsali olarak belirlenen personel ile denk kabul edilir.” denilmekte;
375 sayılı KHK’nın Geçici 10’uncu maddesinde ise;
“ (Ek: 11/10/2011-KHK-666/2 md.)Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin;
a) Ek 11 inci maddesi kapsamında yer alan kurumların kadro veya pozisyonlarındaki mevcut personelin mali ve sosyal haklarına,
b) Ek 12 nci maddesinde belirtilen hükümler uyarınca yapılan ödemelere,
c) Geçici 16 ncı maddesi kapsamında yer alan personelin mali ve sosyal haklarına, ilişkin bu maddenin yayımı tarihinde mevcut karar, onay veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde (sözleşme ücreti artışları hariç) herhangi bir değişiklik yapılamaz ve yeni bir unsur eklenemez.” hükmüne yer verilmektedir.
İlgili madde hükmünde herhangi bir istisnaya yer verilmeksizin ... Kurumunun da yer aldığı 5018 sayılı Kanuna ekli III sayılı cetvelde yer alan bütün düzenleyici ve denetleyici kurumların kadro ve pozisyonlarına 15.01.2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyesi ve sayılan diğer unvanlara ait ödemelerin ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir.
666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenlemelere ilişkin uygulama birliğinin sağlanması ve oluşabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla Maliye Bakanlığınca çıkarılan ve 01.01.2012 tarih ve 28160 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 161 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlara ilişkin hükümlerin düzenlendiği (E) bölümünde;
“1-15.01.2012 tarihi itibarıyla;
a)Düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Türk Akreditasyon Kurumu Genel Sekreterliği, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı, kalkınma ajansları ve Mesleki Yeterlilik Kurumuna ait kadro veya pozisyonlarda;
-İstihdam edilen personelin (aylıksız izinde bulunanlar dahil),
-İstihdam edilen personelden bu tarihten sonra herhangi bir nedenle kurumlarında (kurul başkan ve üyeliklerinden kurumu kadrolarına dönenler dahil) kadro veya pozisyon unvanları değişenlerin,
b)Düzenleyici ve denetleyici kurumlarda kurul başkanı veya kurul üyesi olarak görev yapmakta olanların,
mali ve sosyal hakları hakkında, kurumlarında görev yaptıkları sürece 02.11.2011 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin aynı usul ve esaslar çerçevesinde uygulanmasına devam olunacaktır. Bunlardan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi kapsamında yer alanların mali ve sosyal hakları konusunda anılan madde ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulan 8/2/2002 tarihli ve 2002/3729 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı hükümleri de uygulanmaya devam edecektir. Bu kapsamda yer alan personelin mali ve sosyal haklan, yılın belirli dönemlerinde kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar ile 2002/3729 sayılı Kararda yer alan hükümler çerçevesinde mevcut durumda olduğu gibi aynı usul ve esaslar çerçevesinde artırılmaya devam olunacaktır.
2- 2/11/2011 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan mali ve sosyal haklara ilişkin mevzuatına uygun olarak yürürlüğe konulmuş mevcut karar, onay veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde herhangi bir değişiklik yapılmayacak ve yeni bir unsur eklenmeyecektir.
3- 15/1/2012 tarihinden sonra;
a) Söz konusu kurumlara ait kadro veya pozisyonlara ilk defa atanan personel ile bu kurumların kadro veya pozisyonlarında bulunup, ayrılanlardan bu kurumların kadro veya pozisyonlarına yeniden atanacak personelin,
b) Düzenleyici ve denetleyici kurumlara kurul başkanı veya kurul üyesi olarak ilk defa veya yeniden atananların, mali ve sosyal hakları, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11 inci maddesi ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulacak Bakanlar Kurulu kararında yer alacak hükümlere ve belirlemelere göre tespit edilecektir." açıklaması getirilmiştir.
Tebliğin 1/a maddesinde, 15.01.2012 tarihi itibariyle düzenleyici ve denetleyici kurumlara ait kadro veya pozisyonlarda istihdam edilen personelden (istihdam edilen personelden kurul başkan ve üyeliklerinden kurumu kadrolarına dönenler dahil) bu tarihten sonra herhangi bir nedenle kurumlarında kadro veya pozisyon unvanı değişenlerin mali ve sosyal hakları hakkında, kurumlarında görev yaptıkları sürece 02.11.2011 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin aynı usul ve esaslar çerçevesinde uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir.
... Kurumu İnsan Kaynakları Yönetmeliği’nin “İstihdam şekilleri” başlıklı 8. Maddesinde, Kurul Başkan ve Üyelerinin kurum personelini oluşturan istihdam şekilleri içerisinde yer almadığı, atama ile ilgili maddelere tabi olmadığı görülmektedir. Ayrıca, aynı Yönetmelikte kurum personelini atamaya yetkili olanların Başkan yardımcısı ve daire başkanı kadrolarına Başkanın önerisi üzerine Kurul, diğer kadrolara Başkanın yetkili olduğu belirtilmiştir. Kurul Başkan ve Üyelerinin nasıl atanacağı ve görev süreleri ise 5411 sayılı Bankacılık Kanununda aşağıda yer aldığı şekilde düzenlenmiştir.
“ Üyelerin atanması
Madde 84 — Kurul üyelerinin aşağıda belirtilen şartları taşımaları zorunludur:
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı bentlerinde belirtilen şartları taşımak.
b) 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen şartları taşımak.
c) 26 ncı maddede yer alan çalışması yasaklananlardan olmamak.
d) Hukuk, iktisat, malîye, bankacılık, işletme, kamu yönetimi ve dengi dallarda en az lisans düzeyinde; mühendislik alanında lisans düzeyinde öğrenim görmüş olanlar için belirtilen alanlarda lisansüstü öğrenim görmüş olmak.
Üyeler, yüksek öğrenim sonrası en az on yıl deneyim sahibi veya yukarıda sayılan öğrenim dallarında en az on yıl öğretim üyeliği yapan kişiler arasından Bakanlar Kurulunca atanır. Üyelerden en az birinin hukuk fakültesi mezunu, birinin ise Kurumda başkan yardımcısı, ana hizmet birimi yöneticisi veya meslek personeli olarak çalışmış olması şarttır. Bakanlar Kurulu, üyelerden birini başkan birini de ikinci başkan olarak görevlendirir. Bakanlar Kurulunun atama kararı Resmî Gazete’de yayımlanır.
Kurul Başkan ve üyeleri, görevlerinin devamı süresince görevlerini tam bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlık ile yürüteceklerine, kanun hükümlerine aykırı hareket etmeyeceklerine ve ettirmeyeceklerine dair Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu huzurunda yemin ederler. Yemin için yapılan başvuru Yargıtay tarafından acele işlerden sayılır. Kurul üyeleri, yemin etmedikçe göreve başlayamazlar.
Başkan ve üyelerin görev süreleri
Madde 85 — Kurul Başkan ve üyelerinin görev süresi beş yıldır. Süreleri biten başkan ve üyeler bir defalığına tekrar atanabilirler. Başkanlığın ve üyeliğin herhangi bir sebeple boşalması hâlinde, boşalan yere 84 üncü maddede belirtilen esaslar dahilinde bir ay içinde atama yapılır. (Mülga cümle: 25/4/2012-6300/1 md.) (…) (Ek cümle: 25/4/2012-6300/1 md) Bu şekilde atananlar, yerine atandıklarının süresini tamamlar.(1)
Kurul Başkan ve üyelerinin görev süreleri dolmadan herhangi bir nedenle görevlerine son verilemez. Ancak, ağır hastalık veya engellilik nedeniyle iş göremeyecekleri, atanmaları için gerekli şartları kaybettikleri veya durumlarının 86 ncı maddeye aykırı düştüğü tespit edilen veya görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlardan dolayı haklarında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşen Kurul Başkan ve üyeleri süreleri dolmadan Başbakanın onayı ile görevden alınırlar. Bunların yerlerine en geç bir ay içinde atama yapılır. Ayrıca geçici iş göremezlik halinin üç aydan fazla sürmesi hâlinde, bu durumda olan üyelerin üyelikleri düşer ve bunların yerlerine bir ay içinde atama yapılır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinde öngörülen suçlarla ilgili olarak haklarında ceza davası açılan Kurul Başkan ve üyelerinden görevi başında kalması sakıncalı görülenler, Bakanlar Kurulu tarafından tedbiren görevden uzaklaştırılabilir. Görevden uzaklaştırılan Kurul Başkan ve üyeleri hakkında Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. Bu şekilde geçici olarak boşalan üyeliklere, 84 üncü maddedeki şartları taşıyanlar arasından, tedbiren görevden uzaklaştırılan üye göreve dönünceye ve her halükârda söz konusu üyenin üyelik süresini geçmemek üzere Bakanlar Kurulunca atama yapılabilir.
Yine aynı Kanunun “Kurum personeli” başlıklı 92. Maddesinde;
“Bu Kanun ile Kuruma verilen görevlerin gerektirdiği sürekli görev ve hizmetler, bankalar yeminli murakıpları ve yardımcıları, bankacılık uzman ve yardımcıları, hukuk uzman ve yardımcıları, bilişim uzman ve yardımcıları ile ...Kurumu uzman ve yardımcılarından oluşan meslek personeli ve idarî personel eliyle yürütülür. (Değişik ikinci cümle: 12/7/2013-6495/73 md.) Kurumun her türlü personelinin bu Kanunun 84 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan niteliklerin yanı sıra yönetmelikle belirlenen diğer şartları taşımaları mecburidir. (Ek cümleler : 11/10/2011 - KHK - 662/71 md.; Değişik üçüncü ve dördüncü cümle: 12/7/2013-6495/73 md.) Kurumda bankacılık, hukuk, bilişim ve ...Kurumu uzman yardımcılıkları ile bankalar yeminli murakıp yardımcılığına atanacakların, üniversite ve yüksekokulların en az dört yıllık eğitim veren; hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme fakültelerine bağlı bölümler ile bankacılık, bankacılık ve finans, fizik, matematik, istatistik, istatistik ve bilgisayar, bilgisayar mühendisliği, elektrik mühendisliği, elektronik mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, elektronik ve haberleşme mühendisliği, endüstri mühendisliği, matematik mühendisliği bölümlerinden veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış yurt içindeki veya yurt dışındaki fakülte veya yüksekokullardan mezun veya belirtilen alanlarda lisansüstü eğitim yapmış olmaları, yapılacak giriş sınavında başarılı olmaları ve yönetmelikte belirtilen diğer şartları taşımaları gereklidir. Söz konusu fakülte ve bölümleri, kadro unvanları ve/veya uzmanlık alanları itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye Kurul yetkilidir. (Ek cümle: 25/4/2012 – 6300/2 md.) Yukarıda unvanları sayılan meslek personeli, son iki yıl içinde fiilen yerinde denetim veya gözetim sürecinde ya da uygulama faaliyetinde bulundukları bir bankada asgari iki yıl geçmeden görev kabul edemez.
Başkan yardımcıları, daire başkanları, müdürler, başkanlık müşavirleri ve meslek personeli kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edilir. Kadro karşılığı sözleşmeli çalışan Kurum personeli ücret, malî ve sosyal haklar dışında, diğer personel ise her türlü hak ve yükümlülükleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbidir.
(Değişik üçüncü fıkra: 11/10/2011 - KHK - 662/71 md.) Bu Kanunun ekinde yer alan (I) sayılı cetveldeki toplam kadro sayısı geçilmemek ve mevcut kadro unvanları veya 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alan kadro unvanlarıyla sınırlı olmak kaydıyla, kadro, sınıf, unvan ve derece değişikliklerine ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Kurumun ana hizmet birimlerinde uzmanlık gerektiren işlerde meslek personeli çalıştırılması esastır. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 22/3/2007 tarihli ve E.: 2005/139, K.: 2007/33 sayılı Kararı ile.) Kurumda yönetici, müşavir ve meslek personeli unvanlarını haiz olmayan personelin oranı bu Kanunun eki cetvellerde yer alan toplam kadro sayısının yüzde otuzunu geçemez…” denilerek kimlerin kurum personeli olacağı sayılmış ve kuruma verilen sürekli görev ve hizmetlerin maddede yer alan personel eliyle yürütüleceği belirtilmiştir. Kurul üyeleri ise, belirli bir süre ile atanmakta ve görev süreleri bittikten sonra eski görevlerine geri dönmektedirler. Kadro yükseltilmesi yoluyla atanan personelin ise belli bir süre sonra tekrar eski görevine dönme gibi bir durumu yoktur ve bu şekilde ataması yapılan personel asli ve sürekli bir kamu hizmetini yerine getirmek üzere atanmaktadır.
Ayrıca, kurum personelinin kimler olduğunu gösteren Kanuna ekli listede ...Kurulu üyeleri yer almamakta, 161 seri nolu Genel Tebliğin E bölümüne ait 1 ve 3 nolu hükümlerinde de, kurul üyeleri ile kurum personelinin durumu ayrı ayrı düzenlenmektedir.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 102. maddesinde, Kurul Başkan ve Üyeleri ile Kurum personelinin “Ücretler, malî ve diğer sosyal hakları”nın düzenlendiği maddede;
“Kurul Başkanına en yüksek Devlet memuru için belirlenen her türlü ödemeler dâhil malî ve sosyal haklar tutarında aylık ücret ödenir. En yüksek Devlet memuruna ödenenlerden, vergi ve diğer yasal kesintilere tâbi olmayanlar bu Kanuna göre de vergi ve diğer kesintilere tâbi olmaz. Kurul üyelerine ise Kurul Başkanına yapılan ödemelerin yüzde doksanbeşi oranında aynı usûl ve esaslara göre ödeme yapılır.
Kurumun kadro karşılığı sözleşmeli personelinin ücretleri ile diğer malî ve sosyal hakları birinci fıkrada belirlenen ücret tavanını geçmemek üzere Kurul tarafından tespit edilir.
Kurum personeline Kurulca belirlenecek esaslar çerçevesinde fazla mesai ücreti ve performansa dayalı ödül verilebilir. Her halde Kurum personeline yapılacak ödeme tutarı birinci fıkrada belirlenen ücret tavanını geçemez.
Kurul Başkan ve üyeliklerine atananlar ile Kurum personeli hakkında 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler uygulanır. Emeklilik ve diğer bakımlardan Kurul Başkanına Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı, Kurul üyelerine bakanlık genel müdürü, Kurum başkan yardımcılarına bakanlık genel müdürü, 1 inci dereceli daire başkanlarına bakanlık genel müdür yardımcısı, başkanlık müşavirlerine bakanlık müşaviri, bankalar yeminli murakıp ve yardımcılarına kazanılmış hak aylık dereceleri itibarıyla karşılık gelen bakanlık müfettişi ve yardımcısı, bankacılık, hukuk ve bilişim uzmanlarına kazanılmış hak aylık dereceleri itibarıyla karşılık gelen Adalet uzmanı, bunların yardımcılarına Adalet uzman yardımcıları için tespit edilen ek gösterge ve makam tazminatı uygulanır. Bu görevlerde geçirilen süreler makam ve temsil tazminatı ödenmesini gerektiren görevlerde geçmiş sayılır. Bu hükümler, akademik unvanların kazanılması için gerekli şartlar saklı kalmak üzere üniversite öğretim elemanı kadrolarından gelen Kurul Başkan ve üyeleri ile personel hakkında da uygulanır.
Kurul başkan ve üyeliklerine atananlardan, emekliliğini hak edip talebi sonucu emeklilik işlemi tamamlanan Kurul üyelerinin üyelikleri görev süreleri sonuna kadar devam eder. Atama yapılmadan önce kanunla kurulmuş diğer sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olanların, istekleri hâlinde bu kurumlara bağlılıkları devam eder ve bunlar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik kurumlarından emekli olan Kurul üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına yazı ile başvurdukları tarihi takip eden ayın başından itibaren Sandıkla ilişkilendirilir. Bu üyelerin diğer sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıkları kesilir ve ayrılışlarında çeşitli sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödeyerek geçen süreleri birleştirilmek suretiyle kendilerine 24.5.1983 tarihli ve 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca aylık bağlanır. Diğer personelin emeklilik açısından durumu 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler dikkate alınmak suretiyle kıyasen belirlenir.
Kurul başkan ve üyelerine, birinci fıkraya göre belirlenen ücretlerinin tutarında, damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye tâbi tutulmaksızın, her ay tazminat verilir.” denilmektedir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6704 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile değiştirilen Ek 11 inci maddesinin (b) bendine göre; düzenleyici ve denetleyici kurumların kadro ve pozisyonlarına ilk defa veya yeniden atanan Kurul üyelerine yapılacak ödemeler, azami bakanlık müsteşar yardımcısına mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemeyecektir. 161 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin E bölümü 3 üncü maddesinin b bendinde de; 15/01/2012 tarihinden sonra düzenleyici ve denetleyici kurumlara kurul başkanı veya kurul üyesi olarak ilk defa veya yeniden atananların, mali ve sosyal haklarının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11 inci maddesi ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulacak Bakanlar Kurulu kararında yer alacak hükümlere ve belirlemelere göre tespit edileceği düzenlenmiştir.
Yapılan incelemede, ilamda adı geçen Kurul üyelerinin, 15.01.2012 tarihinden sonra Kurul üyeliğine atanmalarına rağmen maaş ödemelerinin, 375 Sayılı KHK’nın Ek 11/1 (b) bendi hükmü yerine, 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Geçici 10’uncu maddeye göre yapıldığı görülmüştür.
Dilekçiler, kurul üyeleri için 375 sayılı KHK’nın EK 11. Maddesinin b bendi ile getirilen tavan uygulamasına, 15.01.2012 tarihinde kurumun kadro ve pozisyonları ile herhangi bir bağı kurulmamış olan, diğer bir ifade ile kurumla kadro ve pozisyon bağlantısı 15.01.2012 tarihinden sonra kurulmuş olan personele uygulanması gerektiğini, mezkur maddedeki “düzenleyici ve denetleyici kurumların kadro ve pozisyonlarına...” şeklindeki ibarenin göz ardı edildiğini, söz konusu maddenin uygulanabilmesi için “düzenleyici ve denetleyici kurumların kadro ve pozisyonlarına ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyesi ...” söz konusu olması gerektiğini, halihazırda mevcut Kurum personeli olan ve Kurumla kadro ve pozisyon ilişkisi kurulmuş olan kimselere 375 sayılı KHK’nın Ek md. 11/1 (b)’nin uygulanmasının mümkün olmadığını, Kararnamenin Geçici 10’uncu maddesinin uygulanması gerektiğini, Kurul üyeliğine atanmanın kurum içi pozisyon değişikliği olduğunu iddia etmişlerse de; 375 sayılı KHK’nın Ek 11/1 (b) maddesi ile yapılan düzenleme, söz konusu ücret sınırlamasını, personelin 15.01.2012 tarihi itibarı ile Kurumla kadro ve pozisyon ilişkisi kurup kurmamaya göre bir ayrım yapmadan, bu tarih itibariyle madde metninde yer alan görevlere atanan bütün kişiler için getirmektedir. Şöyle ki madde metninde;
5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumların;
kadro ve pozisyonlarına 15/1/2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı,
kadro ve pozisyonlarına 15/1/2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul üyesi ve başkan yardımcısı,
kadro ve pozisyonlarına 15/1/2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan murakıp ve uzman unvanlı meslek personeline,
ibarelerine yer verilmek suretiyle Kurumun kadro ve pozisyonları arasında yer alan Kurul Başkanı, Kurul Üyesi, Başkan Yardımcısı, Murakıp ve Uzman kadro ve pozisyonlarına ilk defa veya yeniden atanan herkesi kapsama almaktadır. “Kurumun kadro ve pozisyonlarına ilk defa atanan” ibaresini metnin devam eden kısmı ile birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Aksi durum söz konusu yasal düzenleme ile amaçlanan ücret rejiminin hayata geçirilmesini engellediği gibi, eşit işe eşit ücret ilkesine de aykırılık oluşturacaktır. Söz konusu üyeler daha önce kurum kadrolarında bulunmakla birlikte 15.01.2012 tarihinden sonra üyelik kadrolarına yapılan atamaların Kurul üyeliğine ilk defa atama kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bunun yanında 161 seri nolu Genel Tebliğin E bölümünün 3. Maddesinin a bendinde 15.01.2012 tarihinden sonra; “Söz konusu kurumlara ait kadro veya pozisyonlara ilk defa atanan personel…” denilmesine karşın, b bendinde ise “Düzenleyici ve denetleyici kurumlara kurul başkanı veya kurul üyesi olarak ilk defa veya yeniden atananların, mali ve sosyal hakları, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11 inci maddesi ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulacak Bakanlar Kurulu kararında yer alacak hükümlere ve belirlemelere göre tespit edilecektir." denilmiştir. Madde metninde de açıkça görüldüğü üzere, “Düzenleyici ve denetleyici kurumlara kurul başkanı veya kurul üyesi olarak ilk defa veya yeniden atananların …” ibaresi kullanılmış, “kurumun kadro pozisyonlarına ibaresi” kullanılmamıştır, çünkü daha önce de bahsedildiği üzere kurul başkan ve üyeliği istihdam şekilleri arasında sayılmamıştır.
Bunun yanında, Kurul üyelerinden … Kasım 2013’te, … ise 15 Mayıs 2015 tarihinde kurul üyeliğine atandıklarını, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesi ile eklenen Ek 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin Anayasa mahkemesince iptal edilmesi üzerine, 6704 sayılı Kanun’un 30. Maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11’inci maddesinin değiştirildiğini ve 6704 sayılı Kanunu’nun yürürlük tarihinin ise 14/4/2016 tarihi olduğunu, atanma tarihleri Kanunun yürürlük tarihinden önce olduğu için 375 sayılı KHK’nın Ek 11 1(b) maddesinin kendilerine uygulanamayacağını iddia etmişlerse de; madde metninde 15.01.2012 tarihinden sonra atanan kurul başkan ve üyeleri denildiği için dilekçilerin iddiasının kabulü mümkün değildir.
Yukarıda belirtilen tüm bu hükümler bir arada değerlendirildiğinde, kurul başkan ve üyelerinin, gerek istihdam şekilleri içerisinde yer almamaları, gerek kurul personeli ile kurul başkan ve üyelerinin atanma şartlarının farklı olması ve belirli bir süre ile göreve getirilmelerinden dolayı, kurum kadrosunda iken üye olarak atanmasının, kurum personelinin kadro değiştirmesi olarak değil, belli bir süre ile göreve atanma olarak değerlendirmek gerekmektedir. Aksi takdirde, Kurul personeli iken 15.01.2012 tarihi itibariyle Kurul Başkan ve üyeliklerine ilk defa veya yeniden atananlar ile dışarıdan Kurul Başkan ve üyeliklerine ilk defa veya yeniden atananlar arasında mali ve sosyal haklar açısından adil olmayan sonuçlar ortaya çıkacak, bu durum ise ‘eşit işe eşit ücret’ ödenmesi amacıyla yapılan yasal düzenlemelerin amacına ters düşecektir.
Sonuç itibariyle, ...Kurulu üyeliğine 15.01.2012 tarihinden sonra kurum içinden atananların mali ve sosyal hak ödemelerinde 6704 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi ile değiştirilen 375 Sayılı KHK’nın Ek 11/1 (b) bendi hükmüne göre işlem yapılması gerekirken yerine 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Geçici 10’uncu madde hükmüne göre maaş ödenmesi mevzuata uygun değildir.
Bu itibarla, 183 sayılı İlamın 1. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE, (... Daire Başkanı …, ... Daire Başkanı …, Üyeler …, …, …, …, … ile Dr. …’un karşı oy gerekçelerine karşı) 6085 sayılı Kanunun 26. maddesi hükmü gereğince Başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağlaması suretiyle,
Karar verildiği 22.12.2021 tarih ve 50620 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı oy gerekçesi
... Daire Başkanı …, ... Daire Başkanı …, Üyeler …, …, … ile Dr. …’un karşı oy gerekçesi
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesi ile eklenen Ek 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin Anayasa mahkemesince iptal edilmesi üzerine, 6704 sayılı Kanun’un 30. Maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11’inci maddesi aşağıda şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Ek Madde 11- (Ek: 11/10/2011-KHK-666/1 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
b) (Değişik: 14/4/2016-6704/30 md.) 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kadro ve pozisyonlarına 15/1/2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyesi ve başkan yardımcısı ile murakıp ve uzman unvanlı meslek personeline, ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kâr payı ve her ne ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan bütün ayni ve nakdî ödemelerin bir aylık toplam net tutarı; kurul başkanı için bakanlık müsteşarı, kurul üyesi için bakanlık müsteşar yardımcısı, başkan yardımcısı için bakanlık genel müdürü, murakıp ve uzman unvanlı meslek personeli için Başbakanlık uzmanlarına mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemez ve bunlar, emeklilik hakları bakımından da emsali olarak belirlenen personel ile denk kabul edilir.” denilmekte;
375 sayılı KHK’nın Geçici 10’uncu maddesinde ise;
“ (Ek: 11/10/2011-KHK-666/2 md.)Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin;
a) Ek 11 inci maddesi kapsamında yer alan kurumların kadro veya pozisyonlarındaki mevcut personelin mali ve sosyal haklarına,
b) Ek 12 nci maddesinde belirtilen hükümler uyarınca yapılan ödemelere,
c) Geçici 16 ncı maddesi kapsamında yer alan personelin mali ve sosyal haklarına, ilişkin bu maddenin yayımı tarihinde mevcut karar, onay veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde (sözleşme ücreti artışları hariç) herhangi bir değişiklik yapılamaz ve yeni bir unsur eklenemez.” hükmüne yer verilmektedir.
666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenlemelere ilişkin uygulama birliğinin sağlanması ve oluşabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla Maliye Bakanlığınca çıkarılan ve 01.01.2012 tarih ve 28160 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 161 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlara ilişkin hükümlerin düzenlendiği (E) bölümünde;
“1-15.01.2012 tarihi itibarıyla;
a)Düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Türk Akreditasyon Kurumu Genel Sekreterliği, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı, kalkınma ajansları ve Mesleki Yeterlilik Kurumuna ait kadro veya pozisyonlarda;
-İstihdam edilen personelin (aylıksız izinde bulunanlar dahil),
-İstihdam edilen personelden bu tarihten sonra herhangi bir nedenle kurumlarında (kurul başkan ve üyeliklerinden kurumu kadrolarına dönenler dahil) kadro veya pozisyon unvanları değişenlerin,
b)Düzenleyici ve denetleyici kurumlarda kurul başkanı veya kurul üyesi olarak görev yapmakta olanların,
mali ve sosyal hakları hakkında, kurumlarında görev yaptıkları sürece 02.11.2011 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin aynı usul ve esaslar çerçevesinde uygulanmasına devam olunacaktır. Bunlardan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi kapsamında yer alanların mali ve sosyal hakları konusunda anılan madde ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulan 8/2/2002 tarihli ve 2002/3729 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı hükümleri de uygulanmaya devam edecektir. Bu kapsamda yer alan personelin mali ve sosyal haklan, yılın belirli dönemlerinde kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar ile 2002/3729 sayılı Kararda yer alan hükümler çerçevesinde mevcut durumda olduğu gibi aynı usul ve esaslar çerçevesinde artırılmaya devam olunacaktır.
2- 2/11/2011 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan mali ve sosyal haklara ilişkin mevzuatına uygun olarak yürürlüğe konulmuş mevcut karar, onay veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde herhangi bir değişiklik yapılmayacak ve yeni bir unsur eklenmeyecektir.
3- 15/1/2012 tarihinden sonra;
a) Söz konusu kurumlara ait kadro veya pozisyonlara ilk defa atanan personel ile bu kurumların kadro veya pozisyonlarında bulunup, ayrılanlardan bu kurumların kadro veya pozisyonlarına yeniden atanacak personelin,
b) Düzenleyici ve denetleyici kurumlara kurul başkanı veya kurul üyesi olarak ilk defa veya yeniden atananların, mali ve sosyal hakları, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11 inci maddesi ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulacak Bakanlar Kurulu kararında yer alacak hükümlere ve belirlemelere göre tespit edilecektir." açıklaması getirilmiştir.
Tebliğin 1/a maddesinde, 15.01.2012 tarihi itibariyle düzenleyici ve denetleyici kurumlara ait kadro veya pozisyonlarda istihdam edilen personelden (istihdam edilen personelden kurul başkan ve üyeliklerinden kurumu kadrolarına dönenler dahil) bu tarihten sonra herhangi bir nedenle kurumlarında kadro veya pozisyon unvanı değişenlerin mali ve sosyal hakları hakkında, kurumlarında görev yaptıkları sürece 02.11.2011 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin aynı usul ve esaslar çerçevesinde uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir.
Yapılan incelemede, İlamda adı geçen kişilerin 15.01.2012 tarihinde ... Kurumu’nun kadro ve pozisyonlarında görev yaptıkları, kurum değiştirmeden 15.01.2012 tarihinden sonra Kurul Üyesi olarak atandıkları görülmüştür.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre; 15.01.2012 tarihi itibariyle ...Kurumu kadro veya pozisyonlarında istihdam edilen personelin Kurul üyesi olarak atanması durumunda, mali ve sosyal hak ödemelerinin 375 sayılı KHK’nın Geçici md.10 ve Seri No:161 sayılı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin E-1(a) paragrafı kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup, yapılan ödemeler mevzuata uygun olduğundan verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
Üyeler … ile …’in karşı oy gerekçesi
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesi ile eklenen Ek 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin Anayasa mahkemesince iptal edilmesi üzerine, 6704 sayılı Kanun’un 30. Maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11’inci maddesi aşağıda şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Ek Madde 11- (Ek: 11/10/2011-KHK-666/1 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
b) (Değişik: 14/4/2016-6704/30 md.) 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kadro ve pozisyonlarına 15/1/2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyesi ve başkan yardımcısı ile murakıp ve uzman unvanlı meslek personeline, ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kâr payı ve her ne ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan bütün ayni ve nakdî &oum