YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Şirkete kayyum atanma sürecinde, şirketin yaptığı gayrimenkul satışları iptal edilebilir mi?

Karar

 

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3175 E.  ,  2022/3025 K.

 

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

ONÜÇÜNCÜ DAİRE

 

Esas No:2022/3175

 

Karar No:2022/3025

 

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

 

VEKİLİ : Av. ...

 

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1. ...Fonu (...)

 

VEKİLİ : Av. ...

 

2. ...Genel Müdürlüğü

 

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...

 

İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

 

YARGILAMA SÜRECİ :

 

Dava konusu istem: İstanbul ili, ...ilçesi, ...Mah. ...ada, ...parselde tapuya kayıtlı ...Blok ..., ...Blok ..., ...Blok ...nolu bağımsız bölümler ile ilgili olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu İştirakler ve Gayrimenkul Daire Başkanlığınca tesis edilen ...tarih ve E....sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; ...Holding ile şüpheli para trafikleri olduğu ve FETÖ/PDY ile bağlantısı bulunduğu gerekçesiyle dava dışı ...Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'ye, Mahkeme kararı ile 11.04.2016 tarihinde kayyım atandığı, 19.04.2016 tarihinde yine Mahkeme kararı ile kayyımlık kararının kaldırıldığı, 26.04.2016 tarihinde tekrar kayyım atandığı, 06.06.2016 tarihinde kayyımlık kararının kaldırıldığı, 12.01.2017 tarihinde TMSF'nin tekrar kayyım atandığı, bu süreçte (ikinci kayyımlığın kaldırılması tarihi olan 06.06.2016 ile üçüncü kez kayyım atanma tarihi olan 12.01.2017 arasında) anılan şirket tarafından İstanbul ili, Sultanbeyli ilçesi, ...Mah. ...ada ve ...parselde tapuda kayıtlı ...Blok/...nolu, ...Blok ..., ...Blok ...nolu bağımsız bölümlerin davacıya devredildiği, belirtilen devir işleminde muvazaa olduğundan bahisle söz konusu bağımsız bölümlerin satış devir işlemlerinin geçersiz sayılmasına ve gerekli işlemleri yerine getirmek üzere İştirakler ve Gayrimenkul Daire Başkanlığının yetkilendirilmesine ilişkin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Fon Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararının alındığı, söz konusu Fon Kurulu kararının davalı Sultanbeyli Tapu Müdürlüğüne gönderilerek tapu kaydında gerekli tescil işlemlerinin yapılmasının talep edildiği, Sultanbeyli Tapu Müdürlüğünce de dava konusu taşınmazların davacıya ait kayıtları iptal edilerek yeniden önceki hâline getirilerek ...Gayrimenkul AŞ. adına tescil edildiği, tescil işlemleri idarece idari işlemlerle gerçekleştirildiği için adli yargıda açılan ve konusuz kalan tapu iptal ve tescil davasında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, işbu davada Fon Kurulu kararı gereğince gerekli tescil işlemlerin yapılması için Sultanbeyli Tapu Müdürlüğüne hitaben yazılan yazının iptalinin istenildiği, uyuşmazlıkta her ne kadar davacının dava konusu taşınmazları hukuk çerçevesi içerisinde bedellerini ödeyerek satın aldığı, tapu sicil müdürlüklerinde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin banka yolu ile yapılmasının gerekmediği, bu konuda istisnai düzenlemeler bulunduğu ileri sürülmüşse de, ...Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'nin FETÖ terör örgütü ile irtibatının tespit edildiği, 11.04.2016-12.01.2017 tarihleri arasında anılan şirkete 3 kez kayyım atandığı ve 2 kez kayyımlık kararının kaldırıldığı, anılan taşınmazların davacı tarafından satın alınmasının da kayyımlık kararının son kez kaldırıldığı döneme denk geldiği, taşınmazlara ilişkin çok büyük miktarlı satın alma bedellerinin elden ödenmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, para girişlerinin şirket kayıtlarında gözükmediği, davacı tarafından yapılan ödemelerin gerçek olduğuna ilişkin delil veya delil başlangıçları sunulamadığı, işlemlerin muvazaalı olduğuna yönelik tespitler içeren dosyada mevcut İstanbul Valiliği Defterdarlık Uzmanları Denetim Koordinatörlüğünün 06.12.2017 tarih ve 2017/33-31 sayılı raporu da dikkate alınarak davalı idarelerin yetkisi kapsamında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

 

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

 

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdarî Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

 

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlem ile ilgili olarak taraflarına herhangi bir tebligat yapılmadığı, dava konusu işlemden Tapudan gelen mesaj ile haberdar olduğu, dava konusu işlemin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığı, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığı, Tapu Sicil Müdürlüklerinde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılmasının zorunlu olmadığı, aynı konuya ilişkin davalı idarece adli yargıda açılmış tapu iptali ve tescili davası olduğu hâlde davalı idarenin bu davanın sonucunu beklemeden bu işlemi tesis ettiği ileri sürülmektedir.

 

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından, davacı lehine devir işleminin şirketin üzerindeki kayyımlık kararının kaldırıldığı dönemde yapıldığı, 6758 sayılı Kanun'un 20. maddesinin atfıyla 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134. maddesi gereği üçüncü kişilerle/yakın akrabalarla yapılan satış işlemlerinin Fon tarafından muvazaa sebebiyle geçersiz sayılacağı, dava konusu taşınmazların bedeli ödenerek satın alındığına dair herhangi bir delilin dosyaya sunulamadığı, şirket hesaplarında dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak satış bedeli adı altında herhangi bir para girişi olmadığı, İstanbul Valiliği Defterdarlık Denetim Koordinatörlüğü tarafından hazırlanan raporda, içinde dava konusu taşınmazların da bulunduğu 104 adet taşınmazın kayyımlık kararının kaldırıldığı tarihte üçüncü kişilere devrinin yapıldığının tespit edildiği, şirket ortaklarının daha önceki dönemlerde de usulsüz muvazaalı işlemler yaptığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

 

Davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından, davanın açılmasında herhangi bir hizmet kusurlarının bulunmadığı, bağlı yetki çerçevesinde hareket ettikleri, satışın gerçekleştiği tarih ve ödemelerin yapıldığına dair delil ya da delil başlangıcı bulunmadığı hususlarının işlemin muvazaalı olduğunu gösterdiği, davacının elden ödeme yaptığına ilişkin ileri sürdüğü iddiaların da hayatın olağan akışına uygun olmadığı, Fon Kurulu kararı gereği tapudaki işlem tesis edilmeden önce ihtiyati tedbir kararları verilen Mahkemelerden görüş istenilerek tapudaki kaydın düzeltildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

 

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

 

MADDİ OLAY :

 

Dava dışı ...Gayrimenkul Yatırım AŞ'nin Kaynak Holding ve bağlı şirketleriyle şüpheli para trafiklerinin bulunduğu ve FETÖ terör örgütü ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle anılan şirkete ...sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 133. maddesi uyarınca .... Sulh Ceza Hakimliği'nin ...tarih ve ...D.İş sayılı kararıyla kayyım atandığı, ....... Sulh Ceza Hakimliğinin ...tarih ve ...D.İş sayılı kararıyla kayyımlık kararının kaldırıldığı, .... Sulh Ceza Hakimliği'nin ...tarih ve ...D.İş sayılı kararıyla tekrar kayyım atandığı, ...Sulh Ceza Hakimliği'nin ...tarih ve ...D.İş sayılı kararı ile kayyımlık kararının kaldırıldığı, 12.01.2017 tarihinde ... Sulh Ceza Hakimliği'nin … D.İş sayılı kararıyla TMSF'nin tekrar kayyım olarak atandığı, bu süreçte 27/06/2016 tarihinde anılan şirket tarafından İstanbul ili, Sultanbeyli ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, … Blok …, … Blok …, … Blok … nolu bağımsız bölümlerin davacıya devredildiği, belirtilen devir işleminde muvazaa olduğundan bahisle TMSF tarafından … tarih ve … sayılı Fon Kurulu kararıyla söz konusu devir işleminin geçersiz kılındığı ve anılan Fon Kurulu kararı gereği taşınmazların satış/devir öncesi hâline getirilerek … Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirketi adına tesciline ilişkin, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu İştirakler ve Gayrimenkul Daire Başkanlığınca … tarih ve E…. sayılı işlemin tesis edildiği, davacı tarafından söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

İLGİLİ MEVZUAT:

 

Temel hak ve hürriyetler arasında yer alan "mülkiyet hakkı" Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenmiş olup, ilgili maddede herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu, bu hakların ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği, mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı belirtilmiştir.

 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 numaralı Ek Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlığını taşıyan 1. maddesinde ise, "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." kuralı yer almıştır.

 

Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde, "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun'un 1025. maddesinde ise, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." kuralı yer almaktadır.

 

6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 19. maddesinin birinci fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle 04/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 133'üncü maddesi uyarınca kayyım atanmasına karar verilen şirketlerde görev yapan kayyımların yetkileri, hakim veya mahkeme tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilir ve devirle birlikte kayyımların görevleri sona erer." kuralı yer almakta olup, aynı Kanun'un 20. maddesinde ise, 19/10/2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından devralınan şirketler ve bunların varlıkları ile ilgili olarak Fona verilen yetkilerin, bu Kanun Hükmünde Kararname ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna verilen kayyımlık görevi ile satış veya tasfiye işlemlerinde, bu şirketlerin yahut bunların sahiplerinin Fona borçlu olup olmadığına ve varlıkları üzerinde Fon haczi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir.

 

6758 sayılı Kanun'un 20. maddesinin atıfta bulunduğu 5411 sayılı Kanun'un 134. maddesinde,

 

"...

 

Bu Kanun'un 71'inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmü uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankanın hâkim ortakları, yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu üyeleri, genel müdür, genel müdür yardımcıları ve bunların eş ve çocukları ile evlatlıklarının, bunların diğer kan ve kayın hısımlarının ve imzaya yetkili banka mensuplarının kendi aralarında veya üçüncü kişilerle yaptıkları taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine ilişkin sözleşmeler mahsus siciline veya defterine kayıt ya da şerh edilmiş olsun veya olmasın her türlü şahsi haklar ve/veya zilyetliğin devrine dair sözleşmeler dâhil her türlü tasarrufları ile kara, hava ve deniz taşıtları gibi taşınır ve yalı, villa, ada, site, tüm eklentileri ile çiftlik gibi taşınmazlarla ilgili adi ve hasılat kira sözleşmeleri, taşınır veya taşınmaz mal, finansal kiralama sözleşmeleri, uydu ve kablolu yayın kanalı kullanma hakkı, televizyon kanalı ile gazetelerin yayım hakkı, marka ve lisansı devir ve kullanma hakkı veren sözleşmeleri, idare ve hizmet vekâleti ile Avrupa Birliği standartları üzerinde prim ödemek suretiyle yapılan hayat, bireysel emeklilik, ihtiyarlık ve sağlık sigorta sözleşmeleri ve limitli veya limitsiz kredi kartı ile ATM kartı sözleşmeleri ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller ile her türlü hisse devir sözleşmeleri Fon Kurulunun kararıyla geçersiz sayılır. Bu sözleşmelerin geçersizliğinden dolayı karşı tarafça açılacak tazminat davalarında sözleşmede muvazaa bulunmadığını ve sözleşmeyle ödenen bedelin muvazaalı olmayan rayiç bedel olduğunu ispat yükü davacıya aittir." hükmü yer almaktadır.

 

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

 

Dosyanın incelenmesinden, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 133. maddesi uyarınca TMSF'nin kayyım olarak atandığı … Gayrimenkul Yatırım AŞ hakkında, kayyımlık kararının kaldırıldığı dönemde şirkete ait altı adet taşınmazın davacıya devredildiği, ancak kayyımlık kararının kaldırıldığı dönemde yapılan bu devir işleminin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle 6758 sayılı Kanun'un 20. maddesinin atıfta bulunduğu 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134. maddesi uyarınca söz konusu devir işleminin geçersiz sayılmasına ilişkin Fon Kurulu'nca … tarih ve … sayılı kararın alındığı, anılan Fon Kurulu kararı gereği taşınmazların satış/devir öncesi hâline getirilerek Azim Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirketi adına tesciline ilişkin, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu İştirakler ve Gayrimenkul Daire Başkanlığınca … tarih ve E…. sayılı işlemin tesis edildiği, davacı tarafından söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri dikkate alındığında, mülkiyet hakkının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile teminat kapsamına alınarak keyfi müdahalelerden korunmak istendiği açıktır. Üçüncü kişiler yani devlet, idare, kamu kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler mülkiyet hakkına haksız olarak el koymaktan, bu hakkın kullanılmasını engellemekten kaçınmak zorundadır.

 

Anayasa'da mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlanabileceği öngörülmüş olup, davalı TMSF'nin dava konusu taşınmazların satış işleminin geçersiz sayılarak tekrar eski malik olan … Gayrimenkul AŞ adına tescil edilmesine ilişkin işlemin dayanağı olarak gösterdiği 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134. maddesinde, mülkiyete ilişkin tescilin tapudan terkin edilebileceğine dair açık bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır.

 

Medeni Kanun'a göre taşınmaz mülkiyeti kural olarak tescil ile kazanılır. Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan yolsuz tescil ise ancak bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimsenin tapu sicilinin düzeltilmesi için açacağı dava sonucundaki Mahkeme hükmünün kesinleşmesi ile tapudan terkin edilebilir.

 

Uyuşmazlıkta; davalı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından, muvazaalı olduğu iddia edilen satış işleminden dolayı yukarıda aktarılan Medeni Kanun hükümleri doğrultusunda adli yargıda tapu iptali ve tescili davası açılabileceği açık olup, 6758 sayılı Kanun'un 20. maddesinin atfıyla 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazlarla ilgili tapu kaydının terkini yapılamayacağından dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.

 

Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

 

KARAR SONUCU :

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;

 

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

 

3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,

 

4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

 


Bu sayfa 312 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor