YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İptal davasını kimler açabilir?

Karar Özeti

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, iptal davaları, idari işlemler hakkında menfaatleri ihlâl edilenler tarafından, tam yargı davaları ise idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış; 14. maddesinin 3/c bendinde, dava dilekçelerinin, diğer ilk inceleme konuları yanında ehliyet yönünden de inceleneceği belirtilmiş; aynı Kanun'un 15. maddesinin 1/b bendinde ise, 14. maddenin 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hâllerde davanın reddine karar verileceği kural altına alınmıştır.

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a fıkrasında, iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmaktadır.

 

Yargı kararlarında ve doktrinde "menfaat" kavramının davacı ile iptalini istediği idarî işlem arasındaki bağı, ilgiyi ifade ettiği belirtilmekte ve idarî işlem ile dava açan kişi arasında meşrû, güncel ve ciddî bir alâka söz konusu ise, davada menfaat bağının bulunduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda idarî yargıda önemli bir yeri olan iptal davalarında davacı olabilmek için subjektif bir hakkın ihlâl edilmesi şartı aranmamakta, dava hakkına sahip olabilmek için menfaat ihlâli, bazen bir alakanın varlığı dahi yeterli sayılabilmektedir.

 

İptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukukî nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idarî işlemlerin, bu idarî işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat alâkası kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü gerekmektedir.

 

Kişisel, meşrû ve güncel bir menfaat alâkasının varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idarî yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idarî işlemle ciddî, makûl, maddî ve manevî bir alâkasının bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır. İptal davaları idarî işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının denetlenmesine, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka bağlılığının ve sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine imkân sağladığından, bu davalarda menfaat alâkasının bu amaç doğrultusunda yorumlanması gerekmektedir.

Karar

 

 

Danıştay 13. Daire Başkanlığı  2022/2844 E.  ,  2022/3052 K.

 

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

ONÜÇÜNCÜ DAİRE

 

Esas No:2022/2844

 

Karar No:2022/3052

 

 

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.

 

VEKİLİ : Av. …

 

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü

 

VEKİLİ : Av. …

 

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA): … İnşaat A.Ş.

 

VEKİLİ : Av. …

 

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

 

YARGILAMA SÜRECİ :

 

Dava konusu istem: Karayolları Genel Müdürlüğü'nce 22/02/2022 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 21/b maddesi uyarınca pazarlık usulü ile gerçekleştirilen 2022/123272 ihale kayıt numaralı "Refahiye-Kuruçay-İliç Devlet Yolu Gümüşakar-Kuruçay Arası (Sünebeli ve Gümüşakar Tüneli ve Bağlantı Yolları Dahil) KM:17+900-43+520 Kesimi (İkmal) Yapım İşi" ihalesinin iptali istenilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda, Mahkemenin 08/04/2022 tarihli ara kararı ile davacıdan kamu veya özel sektöre (yurt içi veya yurt dışında) bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen yapım işlerine ilişkin iş deneyimini gösteren belgelerin, ayrıca devam eden yapım işleri varsa bu işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgelerin gönderilmesinin istenildiği, ara kararına davacı tarafından cevap verilmediği; yine davacı tarafından Mahkemelerinin … esasına kayden açılan davada, 17/02/2022 tarihli ara kararı ile, davacıdan, dava konusu ihale tarihi itibarıyla şirketin faaliyet alanının sorularak, şirketin ödenmiş sermayesine ilişkin bilgi ve belgelerin, ihale konusu iş veya benzer işlere ait iş deneyim belgelerinin, dava tarihine kadar kamuya veya özel sektöre yaptığı veya taahhüt ettiği iş veya işlere ilişkin bilgi ve belgelerin istenildiği, davacı tarafından ara kararına verilen cevap dilekçesi ekinde Sultangazi Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen iş deneyim belgelerinin ve şirketin Karayoları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü nezdinde yürütülen işte alt yüklenici olduğunu gösterir alt yüklenici sözleşmesinin sunulduğu, şirketin ödenmiş sermayesinin 1.000.000 TL olduğunun bildirildiği;

 

Bu durumda, ana sözleşmesinde belirtilen faaliyet alanları arasında "yol, köprü, baraj yapım, inşaat işleri" bulunmayan, ihale konusu alanda faaliyet göstermeyen, sunduğu iş deneyim belgeleri ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin olmayan ve ödenmiş sermayesi 1.000.000,00-TL olan davacı şirketin, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyim belgesini ve faaliyeti bulunduğuna dair belgeyi ibraz edemediği dikkate alındığında, yaklaşık maliyeti 1.194.444.858,87-TL olarak belirlenen dava konusu ihaleye katılma yeterliğinin bulunmadığı anlaşıldığından, işbu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

 

Belirtilen gerekçelerle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

 

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ihalenin inşaat sektöründe faaliyet gösteren tüm firmaların menfaatini ihlâl ettiği, ihalenin açık ihale usulü ile gerçekleştirilmesi durumunda ihaleye tek başına veya iş ortaklığı kurmak suretiyle katılma yeterliğine sahip olduğu, Mahkemece ihalenin pazarlık usulü ile yapılması için gereken şartların gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun değerlendirilmediği, ultra vires ilkesinden vazgeçildiği ve şirket ana sözleşmesinde yazmayan konularda da faaliyette bulunulabileceğinden dava açma ehliyetine sahip olduğu, ihaleye katılma yeterliğinin mahkeme tarafından değil ihale komisyonu tarafından değerlendirilmesi gerektiği, ihalenin pazarlık usulü ile yapılmasını gerektirecek şartların gerçekleşmediği ileri sürülmektedir.

 

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının ihaleye katılmak için teknik ve mali yeterliğinin ve dava açma ehliyetinin bulunmadığı, ihalenin pazarlık usulüyle yapılması için gereken şartların oluştuğu, ihalenin mevzuata uygun gerçekleştirildiği, ihale konusu işe devam edilmesinde kamu yararı bulunduğu, ihalenin süresinin işin ivediliğine uygun olarak belirlendiği; davalı yanında müdahil tarafından, davacı şirketin ana sözleşmesinde belirtilen faaliyet konuları arasında ihale konusu işin bulunmadığı, ihale şartnamesinde ve 4734 sayılı Kanun'un 10. maddesinde belirtilen ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ile mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin belgeleri sunma imkânına sahip olmadığı, ihaleye katılmak imkânına sahip olmayan davacı şirketin dava açma ehliyetinin bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

 

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

 

USUL YÖNÜNDEN

 

MADDİ OLAY :

 

Karayolları Genel Müdürlüğü'nce 22/02/2022 tarihinde 4734 sayılı Kanun'un 21/b maddesi uyarınca pazarlık usulü ile … ihale kayıt numaralı "Refahiye-Kuruçay-İliç Devlet Yolu Gümüşakar-Kuruçay Arası (Sünebeli ve Gümüşakar Tüneli ve Bağlantı Yolları Dahil) KM:17+900-43+520 Kesimi (İkmal) Yapım İşi" ihalesi gerçekleştirilmiş, anılan ihalenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

 

İLGİLİ MEVZUAT:

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu belirtilmiş; "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu kurala bağlanmıştır.

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, iptal davaları, idari işlemler hakkında menfaatleri ihlâl edilenler tarafından, tam yargı davaları ise idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış; 14. maddesinin 3/c bendinde, dava dilekçelerinin, diğer ilk inceleme konuları yanında ehliyet yönünden de inceleneceği belirtilmiş; aynı Kanun'un 15. maddesinin 1/b bendinde ise, 14. maddenin 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hâllerde davanın reddine karar verileceği kural altına alınmıştır.

 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Tüzel kişilik ve ehliyet” başlıklı 125. maddesinde, “(1) Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir. (2) Ticaret şirketleri, Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır.” kuralı yer almıştır.

 

6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un "Ticaret şirketlerinin hak ehliyeti" başlıklı 15. maddesinde, "Şirket sözleşmelerinde veya esas sözleşmelerinde 6762 sayılı Kanun'un 137'nci maddesine uygun olarak, şirketin hak ehliyetinin şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmesinde yazılı işletme konusu ile sınırlı olduğunu belirten hükümler bulunması hâlinde, bu hükümler Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yazılmamış sayılır." kuralına yer verilmiştir.

 

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde, "İstekli: Mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalesine teklif veren tedarikçi, hizmet sunucusu veya yapım müteahhidi"; "İstekli olabilecek: İhale konusu alanda faaliyet gösteren ve ihale veya ön yeterlik dokümanı satın almış gerçek veya tüzel kişi ya da bunların oluşturdukları ortak girişim" olarak tanımlanmış; "Temel ilkeler" "başlıklı 5. maddesinde, idarelerin, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu olduğu kurala bağlanmıştır.

 

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a fıkrasında, iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmaktadır.

 

Yargı kararlarında ve doktrinde "menfaat" kavramının davacı ile iptalini istediği idarî işlem arasındaki bağı, ilgiyi ifade ettiği belirtilmekte ve idarî işlem ile dava açan kişi arasında meşrû, güncel ve ciddî bir alâka söz konusu ise, davada menfaat bağının bulunduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda idarî yargıda önemli bir yeri olan iptal davalarında davacı olabilmek için subjektif bir hakkın ihlâl edilmesi şartı aranmamakta, dava hakkına sahip olabilmek için menfaat ihlâli, bazen bir alakanın varlığı dahi yeterli sayılabilmektedir.

 

İptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukukî nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idarî işlemlerin, bu idarî işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat alâkası kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü gerekmektedir.

 

Kişisel, meşrû ve güncel bir menfaat alâkasının varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idarî yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idarî işlemle ciddî, makûl, maddî ve manevî bir alâkasının bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır. İptal davaları idarî işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının denetlenmesine, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka bağlılığının ve sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine imkân sağladığından, bu davalarda menfaat alâkasının bu amaç doğrultusunda yorumlanması gerekmektedir.

 

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun “Tanımlar” başlıklı 4. maddesine 20/11/2008 tarih ve 5812 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle eklenen “istekli olabilecek” tanımıyla ilgili olarak, 23. Dönem, 253 sıra sayılı “Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonları Raporlarının “Madde Gerekçeleri” bölümünde, “İhale dokümanını satın alarak ihale sürecine katılma istek ve iradesini ortaya koyanların da ihalelere yönelik başvuru yollarını kullanma hakları bulunmakla birlikte, bu hususun açıklığa kavuşturulmasını temin için, 4734 sayılı Kanun'un 54, 55 ve 56. maddelerinde yapılan değişikliğe paralel olarak, Kanun'un 4. maddesine 'İstekli olabilecek' tanımı eklenmekte olduğu” ifade edilmiştir. Bu çerçevede, “istekli olabilecek” tanımının, şikâyet ve itirazen şikâyet müesseselerine başvurabilecek kişilere yönelik sınırlama amacıyla getirilmiş olduğu, ihalede istekli olma konusunda herhangi bir sınırlama getirmediği açıktır. Nitekim, anılan Kanun'un 4. maddesinde isteklinin, “Mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalesine teklif veren tedarikçi, hizmet sunucusu veya yapım müteahhidini” ifade edeceği belirtilmiştir.

 

Öte yandan, 6102 sayılı Kanun'la yetki aşımı (ultra vires) ilkesinin kaldırıldığı, 6103 sayılı Kanun'la da 6762 sayılı (mülga) Türk Ticaret Kanunu döneminde kurulan ve şirket ana sözleşmesinde şirketin sadece ana sözleşmede yazılı olan konularla sınırlı şekilde faaliyette bulunabileceğine ilişkin hükümlerin yazılmamış sayılacağı ifade edilerek, şirketlerin ana sözleşmede yazılı olan iştigal konuları dışında da faaliyette bulunabilmesine imkân tanındığı ve 4734 sayılı Kanun'un 4. maddesine eklenen “istekli olabilecek” tanımının, şikâyet ve itirazen şikâyet müesseselerine başvurabilecek kişilere yönelik sınırlama amacıyla getirilmiş olduğu, ihalede istekli olma konusunda herhangi bir sınırlama getirmediği dikkate alındığında davacı şirketin, ana sözleşmesinde yazılı olmayan konularda da faaliyette bulunabileceği ve bu kapsamdaki ihalelerde istekli olabileceği sonucuna varılmıştır.

 

UYAP ortamında yapılan incelemede, "Adana 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Bağlantı Yolları Eksik Kalan İmalatların Tamamlanması Yapım İkmal İşi" ihalesinin iptali istemiyle davacı tarafından açılan davada, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… sayılı ara kararıyla davacı şirketten, ihale konusu iş veya benzer işlere ait iş deneyim belgelerinin, dava tarihine kadar kamuya veya özel sektöre yaptığı veya taahhüt ettiği iş veya işlere ilişkin bilgi ve belgelerin istenildiği, davacı şirketin ara kararına verdiği cevap dilekçesi ekinde sunduğu Sultangazi Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından davacı şirket adına düzenlenen 31/07/2013 tarih ve "asfalt kazıma, kaplama ve yama işleri" konulu 6.657.948,14-TL tutarlı iş deneyim belgesi ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından davacı şirket adına düzenlenen 02/04/2015 tarih ve "sıcak asfalt ile yol kaplama ve yama yapılması yapım işi" konulu 3.233.197,25-TL tutarındaki iş deneyim belgesinden yapım işi alanında faaliyette bulunduğu anlaşılmaktadır.

 

Bu itibarla, ihale konusu işin 4734 sayılı Kanun'un 4. maddesinde tanımlandığı üzere bir yapım işi olduğu, bu kapsamda davacı şirketin yapım işleri alanında faaliyette bulunduğu ve yapım işi alanında iş deneyim belgesine sahip olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığa konu yapım işi ihalesi ile meşru, güncel ve makûl menfaat alâkasının olduğu sonucuna varılmış olup dava açma ehliyetinin bulunduğu anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında usûl kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

 

KARAR SONUCU :

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;

 

2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

 

3. Kullanılmayan … -TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,

 

4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,

 

5. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 284 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor