Kurumlarca, güvenlik soruşturmasına bağlı ilişki kesme işlemlerinin, Anayasa Mahkemesi kararı çerçevesinde nasıl değerlendirilmesi gerektiği hk.
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/7748 E. , 2022/75 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7748
Karar No : 2022/75
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı - ANKARA
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca verilen temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığında uzman erbaş olarak görev yapan davacının, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin 08/01/2020 tarihli işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; dava konusu işlemin dayanağını oluşturan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde elde edilerek davalı idarece kullanılan davacıya ait kişisel veri niteliğindeki bilgilere güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından ulaşılabileceğine ve yine bu kapsamdaki bilgileri alabileceğine dair yapılan kanuni düzenlemenin (4045 sayılı Kanunun 1 inci maddesine eklenen ikinci fıkrası) Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiği, bu kararın da Resmi Gazetede yayımlanarak 28/04/2020 tarihinde yürürlüğe girdiği ve kanun koyucu tarafından bu konuda henüz bir düzenlemenin de yapılmamış olduğu anlaşıldığından, Anayasa'nın 153. maddesinde yer alan Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğuna dair hüküm ile Danıştay'ın yerleşmiş içtihatlarıyla istikrarlı bir şekilde belirtildiği üzere, Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmesinin, Anayasa'nın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine aykırı olacağı hususu göz önünde bulundurulduğunda, yasal dayanaktan yoksun kalan istihbarat bilgilerine dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde sebep unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı; öte yandan, Anayasa Mahkemesince verilen kararın ilgililer hakkında güvenlik soruşturması yapılamayacağı yönünde olmadığı, aksine, kamu görevinde çalıştırılacak kişiler bakımından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması yönünde düzenlemeler getirilmesinin kanun koyucunun takdir yetkisinde olduğunun vurgulandığı, Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesine bakıldığında, kanun koyucu tarafından, Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli ve öngörülebilir kanuni güvenceleri sağlayacak bir yasal düzenlemenin gerekliliğine işaret edildiği, ancak Anayasa Mahkemesi'nin anılan iptal kararının, bu karardan önce yürürlükte olan ve Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilen yasal düzenleme uyarınca yapılan güvenlik soruşturması işlemlerini de yasal dayanaktan yoksun kılacağı, bu itibarla, Anayasa Mahkemesinin anılan kararı ve gerekçesi dikkate alınarak yeniden bir yasal düzenleme yapılması halinde davacının durumunun idarece yeniden değerlendirilebileceğinin de açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin dayanağı olan … tarih ve … sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun, 17/04/2021 tarih ve 31457 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nun 13. maddesinin 8. fıkrası ile yürürlükten kaldırıldığından, ilk derece mahkemesi kararının sonucu itibarıyla hukuka uygun olduğu; öte yandan, davacı hakkında verilecek iptal kararının uygulanması aşamasında ya da davacı göreve başlatıldıktan sonra, 7315 sayılı Kanun uyarınca davalı idarece, davacının durumunun yeniden değerlendirileceğinde kuşkuya yer bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın davalı idarece temyizi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf isteminin reddi yönünde Daire tarafından verilen kararın, davalı idareye 11/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan kararda temyiz süresinin 30 gün olduğu açıkça belirtildiği, bu sürenin 11/07/2021 tarihinde sona erdiği; ancak davalı idarece, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen 30 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 02/08/2021 tarihinde kayda giren dilekçe ile temyiz başvurusunda bulunulduğu gerekçesiyle temyiz isteminin, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin birinci fıkrası ile 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ülkenin güvenliği ve savunulmasından sorumlu olan Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak personelin güvenirliğinin her türlü şüpheden uzak olarak ortaya konulmasının önem arz ettiği, hal böyle iken idarenin takdir yetkisini davacıyı istihdam etmeme yönünde kullanmasında herhangi bir yanlışlık ve hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin de idarenin takdir yetkisini kullanması hususunda yol gösterici verileri temin etme imkanını sağladığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, ayrıca davalı idarenin Harçlar Kanunu'na göre harçtan muaf olduğu belirtilerek, temyiz isteminin kabulü gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Kararın bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığı, bu nedenle kararın onanması gerektiği belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 25/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.