YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Hapis nedeni ile kendisine vasi atanan davacının, davada taraf olma hakkının değerlendirildiği açıklayıcı Kr.

Karar Özeti

Hapis nedeni ile kendisine vasi atanan davacının, davada taraf olma hakkının değerlendirildiği açıklayıcı Kr.

Karar

 

Danıştay 12. Daire Başkanlığı   2021/7115 E.  ,  2021/6564 K.

 

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

ONİKİNCİ DAİRE

 

Esas No : 2021/7115

 

Karar No : 2021/6564

 

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

 

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

 

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

 

YARGILAMA SÜRECİ :

 

Dava konusu istem: Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendi ve 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Devlet memurluğunun Bakan onayı ile sona erdirilmesine ilişkin 09/05/2019 tarih ve 92145 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; Mahkemelerinin … tarih ve E:… sayılı ara kararı ile davacının hükümlü bulunduğu Silivri 4 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'ne, güncel vasisine ait kimlik ve adres bilgilerinin sorulduğu, 09/08/2019 tarihli cevabi yazıda davacı hakkında … Sulh Hukuk Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasında açılan vesayet davasının devam ettiği bildirildiğinden, Mahkemelerinin 10/09/2019 tarihli ara kararıyla … Sulh Hukuk Mahkemesi'nden söz konusu dava ile ilgili bilgilerin istenmesi üzerine cevaben gönderilen E:…, K:… sayılı kararla, davacıya K.B.'nin vasi tayin edildiğinin anlaşılması üzerine, Mahkemelerinin 26/09/2019 tarihli ara kararıyla davacının vasisi K.B.'den; davacının şahsen açtığı bakılmakta olan davaya vasi olarak icazet verip vermediği, icazet vermekte ise vesayet makamı olan yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinden gerekli izin alınmak suretiyle davaya icazet verildiğine dair dilekçenin ve vesayet makamının izninin gönderilmesinin istenildiği, şayet davaya icazet vermekte ise; dava dosyasının incelenebilmesi için 44,40-TL başvuru harcının, 44,40-TL karar harcının ve 100-TL posta avansının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6. maddesinin 4. fıkrası gereğince yazının tebliğinden itibaren (20) gün içerisinde Mahkemeleri veznesine bizzat elden ödemesi veya dosya esas numarası belirtilerek posta havalesi ile yatırılması ve ödeme makbuzunun bir örneğinin Mahkemelerine gönderilmesinin istenildiği, yukarıda belirtilen yargılama giderlerini ödeyemeyecek durumda ise; yargılama giderlerini ödeyemeyecek durumda olduğunu tevsik eden yetkili resmi makamlardan alınan (fakirlik belgesi gibi) belge ile birlikte dilekçe göndermek suretiyle Mahkemelerinden adli yardım isteminde bulunabileceğinin bildirildiği ve ara karar için kendisine 20 gün süre verildiği, ara kararın 08/10/2019 tarihinde yakınına tebliğ edildiği ancak vasi K.B. tarafından işbu davanın takip edilip edilmeyeceğine ilişkin herhangi bir cevap verilmediği, diğer bir ifadeyle adı geçen vasinin tebliğ edilen ara karara rağmen bu davayı takip edeceği yolunda bir beyanının olmadığının anlaşıldığı, bu durumda, vesayet altında bulunan kişi adına dava açmaya ancak vasisinin yetkili olduğu ve ayrıca vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinden de izin alınması gerektiği anlaşıldığından, vasisi tarafından açılmayan, daha sonra icazet verilmeyen ve vesayet makamı tarafından da verilmiş izin olmaksızın açılan davada, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

 

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; vasi atandıktan sonra vesayet dairelerinin yetkisine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği, dolayısıyla bakılmakta olan uyuşmazlığı yürütmeye yetkili kişinin vasi olduğu ve onun rızası olmadan uyuşmazlığın görülmeye devam edilemeyeceği, bu durumda, … İdare Mahkemesi'nce verilen … gün ve E:…, K:… sayılı davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararına vasi aracılığıyla istinaf isteminde bulunulması gerekirken, kendisine vasi atanan ve fiil ehliyeti bulunmayan davacı tarafından bizzat yapılan istinaf başvurusunun ehliyet yönünden incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

 

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2019 yılının Kasım ayından sonra tam yetkin olduğu, davayı kendisinin sürdürebileceği, dava konusu işlemin iptali için dava açabileceği, aksi yönde verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

 

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

 

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

 

DÜŞÜNCESİ: Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

 

MADDİ OLAY :

 

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında … olarak görev yapan davacının, … Ağır Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçunu işlediğinden bahisle 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, davacı tarafından karara karşı istinaf isteminde bulunması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla istinaf isteminin reddine karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi ve bu durumun davalı idareye bildirilmesi üzerine davalı idare tarafından, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendi ve 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Devlet memurluğunun Bakan onayı ile sona erdirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işleminin tesis edildiği anlaşılmıştır.

 

Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

 

Öte yandan, kesinleşen mahkumiyet kararı dolayısıyla davacıya vasi atanması için … Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı, mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacıya vasi olarak K.B.'nin atandığı, ardından davacının 30/10/2019 tarihinde tahliye edildiği anlaşılmıştır.

 

İLGİLİ MEVZUAT:

 

Anayasanın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılama hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller" başlıklı 31. maddesinde, "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır." kuralına yer verilmiştir.

 

Anılan Kanunun atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Taraf ehliyeti" başlıklı 50. maddesinde, "Medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir.", "Dava ehliyeti" başlıklı 51. maddesinde, "Dava ehliyeti, medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir.", "Davada kanuni temsil" başlıklı 52. maddesinde ise, "Medenî hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri, tüzel kişiler ise yetkili organları tarafından temsil edilir." hükümleri yer almıştır.

 

Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 14. maddesinde, kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı; 407. maddesinde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu; 413. maddesinde, vesayet makamının, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atayacağı; 419. maddesinde, vesayet makamının gecikmesizin vasi atamakla yükümlü olduğu; 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerde temsil edeceği; 462/8. maddesinde, vasinin dava açabilmesi için vesayet makamının izni gerektiği; 471. maddesinde ise, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı hükme bağlanmıştır.

 

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

 

Dava dosyası ile UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının 08/07/2019 tarihinde işbu davayı açtığı, dava sürerken … Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 17/09/2019 tarihli kararla kendisine vasi atandığı, ardından davacının 30/10/2019 tarihinde tahliye edildiği anlaşılmıştır.

 

Bu durumda, davacının 30/10/2019 tarihinde tahliyesine karar verildiği, istinaf isteminde bulunduğu 27/02/2020 tarihinde tahliye edildiğinden, hapis halinin sona erdiği dikkate alındığında, davacı üzerindeki vesayetin ve kısıtlılık halinin de ortadan kalktığı ve 6100 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olduğu açıktır.

 

Bu nedenle; davacı hakkında tahliye kararı verildiğinden, istinaf ve temyiz istemlerinde bulunan davacının, davaya devam iradesini de ortaya koyduğu anlaşıldığından, Anayasanın 36. maddesinde öngörülen hak arama hürriyetinin kullanımının sağlanması bakımından, tüm bu hususların ilgili mevzuat kapsamında irdelenerek değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.

 

Bu itibarla, davanın ehliyet yönünden reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

 

KARAR SONUCU:

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

 

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ehliyet yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

 

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesine gönderilmesine, 09/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 185 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor