YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Ceza davasından delilerin değerlendirilmesi sonucu beraat eden sanığa, disiplin cezası verilebilir mi?

Karar Özeti

 

657 sayılı Kanun'un 131. maddesi kapsamında ceza mahkemesi kararlarının, disiplin cezalarına etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Disiplin cezasının sebebini oluşturan eylem ve davranışlar, aynı zamanda Ceza Kanunu'nda da suç sayılabilir. Bu durumda, disiplin cezası yaptırımı ile birlikte ceza yaptırımı da uygulanabilir. Bu iki yaptırım türünün hukuki dayanağı, amaç ve sonuçları birbirlerinden farklıdır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin, kamu görevlisi hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde, ceza yargılaması sonucu hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya beraat kararı verilmiş olmasının da, kuramsal olarak, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği açıktır.

Ancak; ceza yargılaması neticesinde suçun o kişi tarafından işlenmediği gerekçesiyle verilen beraat kararının, disiplin cezası bakımından da sadece aynı suç nev'i bakımından bağlayıcı olacağı; bir başka ifadeyle, ceza yargılamasının (beraat kararının) konusunu teşkil eden suç, disiplin hukuku yönünden de aynı suç kapsamında değerlendirilerek disiplin cezası verilemeyeceği kuşkusuzdur.

Öte yandan, ceza yargılaması neticesinde delil yetersizliği gerekçesiyle beraat eden memurun eylem, tutum ve davranışlarının disiplin suçu kapsamına girmesi halinde, disiplin hukuku yönünden başka bir disiplin cezası ile cezalandırılmasına hukuki bir engel bulunmamaktadır.

 

 

Karar

 

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/7185 E.  ,  2022/1770 K.

 

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

ONİKİNCİ DAİRE

 

Esas No : 2021/7185

 

Karar No : 2022/1770

 

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

 

VEKİLİ : Av. ...

 

KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü

 

VEKİLİ : Av. ...

 

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

 

YARGILAMA SÜRECİ :

 

Dava konusu istem: Türkiye Radyo Televizyon Kurumu İç Yapımlar Dairesi Başkanlığında prodüktör olarak görev yapan davacının, aynı birimde staj yapan öğrenciyi sözlü ve fiziksel olarak taciz ettiğinden bahisle hakkında başlatılan soruşturma sonucunda, 2954 sayılı Radyo ve Televizyon Kanunu'nun 56/B maddesinin beşinci fıkrası gereğince, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında değerlendirilen fiili nedeniyle "işten çıkarma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin TRT Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararla; kamu görevlilerince işlenen fiillerin, disiplin suçunun yanında ceza hukuku bakımından da suç teşkil etmesi durumunda, ceza yargılaması ile disiplin soruşturmasının birbirinden bağımsız yürütüleceği ve kamu görevlisinin üzerine atılı fiili işlemediğine dair hükümleri dışında, ceza mahkemesi kararlarının disiplin yargılaması bakımından doğrudan bağlayıcılığının söz konusu olmayacağı, bu çerçevede; idari yargı mercilerince, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak disiplin soruşturmasına ilişkin bilgi, belgeler ve tanık ifadeleri çerçevesinde davacının isnat edilen fiilleri işleyip işlemediği ve bu fiillerin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığı hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi asıl olmakla birlikte, suçun vasfı ve maddi olayın açıklığa kavuşturulması için re'sen araştırma yetkisi kapsamında ceza yargılaması sırasında alınan sanık ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporları gibi maddi delillerin ve yargılama sonucunda verilen ceza mahkemesi kararının ve bu karardaki tespitlerin kullanılması ve disiplin soruşturma raporu ile ilgili yapılan inceleme neticesinde disiplin suçuna konu fiil ya da fiillerin sübuta erip ermediğinin tespitine yönelik olarak ilave gerekçe olacak şekilde hükme esas alınmasının mümkün olduğu, davaya konu olayda, "çocuğa karşı cinsel taciz" suçlaması nedeniyle başlatılan soruşturma neticesinde ... Asliye Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğinin uyap kayıtlarının tetkikinden anlaşıldığı, bu durumda; disiplin soruşturması ve ceza soruşturması kapsamında alınan tanık ifadeleri ile mağdur öğrenci beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacıya isnat edilen suçlamaların sübuta erdiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

 

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İdare Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğu, istinaf aşamasında ceza yargılaması sonucunda beraat hükmü kurulmasına rağmen anılan hususun dikkate alınmadığı, beraat kararının masumiyet karinesi ilkesi gereğince idari soruşturmayı da bağlayıcı nitelikte olduğu, kararda lehe olan tanık ifadeleri ve delillerin dikkate alınmadığı, Devlet memuru olmayan çocuğun ifadesinin alınmasının işlemi sakatladığı, dosya içeriğinin zamanında paylaşılmadığı, idari soruşturmanın objektiflikten uzak, yanlı ve ön yargılı şekilde yürütüldüğü, mağdurun ifadesinin çelişkili olduğu, idari soruşturmayı yürüten müfettişlerce uzmanlık alanı dışında tespit ve değerlendirmelerde bulunduğu, dava konusu işlemin usule ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

 

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

 

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...

 

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge dare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek, işin gereği görüşüldü:

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

 

MADDİ OLAY :

 

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu İç Yapımlar Dairesi Başkanlığında prodüktör olarak görev yapan davacı hakkında, aynı birimde staj yapan öğrenciyi sözlü ve fiziksel olarak taciz ettiğinden bahisle başlatılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen 22/04/2020 tarihli raporda getirilen teklif doğrultusunda, TRT Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla, 2954 sayılı Radyo ve Televizyon Kanunu'nun 56/B maddesinin beşinci fıkrası gereğince, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında değerlendirilen fiili nedeniyle "işten çıkarma cezası" ile cezalandırılmıştır.

 

Disiplin soruşturmasına konu fiil nedeniyle davacı hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

 

Anılan karara karşı katılan mağdur vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.

 

İLGİLİ MEVZUAT:

 

2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'nun "Disiplin cezaları" başlıklı 56/B maddesinde; Kurumda görev yapan memur ve kadro karşılığı sözleşmeli personele uygulanacak disiplin cezaları ile disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller düzenlenmiş olup, aynı maddenin beşinci fıkrasında; "İşten çıkarma: Personelin, Kurumda herhangi bir statüde veya başka kamu kurum ve kuruluşlarında memur olarak bir daha çalıştırılmamak üzere Kurumla ilişiğinin kesilmesidir. Bu ceza, 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinde yer alan Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller ile aşağıda sayılan fiil ve hallerde verilir:

 

a) Hizmeti aksatmak veya durdurmak amacıyla görevinin gereklerini kasten yerine getirmeyerek veya aynı amaçla fiil ve hallerde bulunmak suretiyle yayının aksamasına, durmasına veya yapılamamasına sebep olmak.

 

b) Genel yayın esasları veya yayın hizmeti ilkelerine kasten aykırı yayın yapmak veya yapılmasına sebep olmak.

 

c) Kurumun yayın mecralarından yararlanarak, Devletin iç veya dış güvenliği ile kamu düzenini bozacak nitelikte yayın yapmak veya yapılmasına sebep olmak." kuralına yer verilmiştir.

 

Aynı Kanun'un "Disiplin işlemlerinin uygulanma esasları" başlıklı 56/C maddesinde; memur ve kadro karşılığı sözleşmeli personel hakkındaki disiplin işlemlerinde bu Kanun'da hüküm bulunmayan hallerde 657 sayılı Kanun'un Dördüncü Kısmının “Disiplin” başlıklı Yedinci Bölümünde yer alan hükümlerin uygulanacağı, “Devlet memurluğundan çıkarma” cezasına ilişkin düzenlemelerin “İşten çıkarma” cezası hakkında uygulanacağı, bu Kanun ile 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinde sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibarıyla benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verileceği kurala bağlanmıştır.

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde; "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.

 

Aynı Kanun'un 131. maddesinde, "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahküm olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz...." hükmüne yer verilmiştir.

 

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

 

657 sayılı Kanun'un 131. maddesi kapsamında ceza mahkemesi kararlarının, disiplin cezalarına etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Disiplin cezasının sebebini oluşturan eylem ve davranışlar, aynı zamanda Ceza Kanunu'nda da suç sayılabilir. Bu durumda, disiplin cezası yaptırımı ile birlikte ceza yaptırımı da uygulanabilir. Bu iki yaptırım türünün hukuki dayanağı, amaç ve sonuçları birbirlerinden farklıdır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin, kamu görevlisi hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde, ceza yargılaması sonucu hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya beraat kararı verilmiş olmasının da, kuramsal olarak, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği açıktır.

 

Ancak; ceza yargılaması neticesinde suçun o kişi tarafından işlenmediği gerekçesiyle verilen beraat kararının, disiplin cezası bakımından da sadece aynı suç nev'i bakımından bağlayıcı olacağı; bir başka ifadeyle, ceza yargılamasının (beraat kararının) konusunu teşkil eden suç, disiplin hukuku yönünden de aynı suç kapsamında değerlendirilerek disiplin cezası verilemeyeceği kuşkusuzdur.

 

Öte yandan, ceza yargılaması neticesinde delil yetersizliği gerekçesiyle beraat eden memurun eylem, tutum ve davranışlarının disiplin suçu kapsamına girmesi halinde, disiplin hukuku yönünden başka bir disiplin cezası ile cezalandırılmasına hukuki bir engel bulunmamaktadır.

 

Anayasa Mahkemesinin ... tarih ve ... başvuru numaralı kararında da; ceza ve ceza muhakemesi hukuku ile disiplin hukukunun farklı kural ve ilkelere tabi disiplinler olduğu, buna göre kamu görevlisinin davranışının, suç tanımına uymasının yanı sıra disiplin sorumluluğunu da gerektirebileceği, böyle durumlarda ceza muhakemesi ve disiplin soruşturmasının ayrı ayrı yürütüleceği ve ceza muhakemesi sonucunda kişinin isnat edilen eylemi işlemediğine dair hükümler dışında, ceza mahkemesi hükmünün disiplin makamları açısından doğrudan bağlayıcı olmayacağı açıkça ifade edilmiştir.

 

Davacı hakkında, dava konusu işlemin sebebini oluşturan eylemi nedeniyle "çocuğa karşı cinsel taciz" suçundan yargılandığı ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla, üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verilmiş olup, anılan kararın temyizi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.

 

Dosyanın incelenmesinden; davalı idarede İç Yapımlar Dairesi Başkanlığında prodüktör olarak görev yapan davacı hakkında yürütülen soruşturma sonucunda düzenlenen raporda yer alan mağdurenin ifadesinin; "davacının, 25/11/2019 tarihinde odadayken kapıyı içten kilitleyerek, istemediğini söylemesine rağmen kendisine sözlü ve fiziksel tacizde bulunduğu, adı geçene olanları başkasına anlatmaması ve olanları anlatması halinde kimsenin bir stajyere inanmayacağı yönünde baskıda bulunduğu, staj yaptığı sürede sair zamanlarda sözlü taciz eylemini gerçekleştirdiği" şeklinde olduğu; mağdurenin beyanlarının her aşamada somut, tutarlı, çelişkisiz ve hayatın olağan akışına uygun olduğu, davacı ile arasında husumet bulunmadığı, mağdurun kendi şeref ve onurunu ilgilendiren bu konuda iftira atması için sebep bulunmadığı, mağdurun davacının kendisine -oje sür, topuklu ayakkabı giy, bacak bacak üstüne atman çok hoşuma gidiyor- gibi sözler söylediği ve müstehcen içerikli konuşmalar yaptığına dair beyanlarının tanık ifadesiyle teyit edildiği, davacının mağdurenin kuruma gelmediği günlere ilişkin amirlerine hiçbir bildirimde bulunmadığı, bunun yerine mağdurenin öğretmenini aradığı ve okula ulaşmak için staj görevlisinden okul bilgilerini almaya çalıştığı, tanık ifadesiyle sabit olduğu üzere mağdurenin kuruma gelmemesinin davacıyı endişelendirdiği, iddiaları duyunca korkuya kapıldığı, kıpkırmızı olduğu, bütün gün yerinde duramadığı, mağdurun olaydan sonra kamera görüntülerinde görüldüğü üzere normal davranışlar sergilemesinin kabul gören psikoloji literatürüne göre tacizin gerçekleşmediği yönünde ispat gücü bulunduramayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde; mağdure tarafından iddia edilen fiziksel ve sözlü taciz iddialarının gerçek olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davacının eyleminin 2954 Sayılı Radyo ve Televizyon Kanunu'nun 56/B maddesinin beşinci fıkrası gereğince "işten çıkarma cezası" ile cezalandırılması gerektiği yönündeki 22/04/2020 tarihli TRT Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının soruşturma raporuna istinaden; 2954 sayılı Kanun'un 56/B maddesinin beşinci fıkrası gereğince, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede ... utanç verici hareketlerde bulunmak" şeklindeki (g) alt bendi kapsamında değerlendirilen fiili nedeniyle "işten çıkarma cezası" ile cezalandırılması üzerine, temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmıştır.

 

Bu durumda; delil yetersizliğinden dolayı beraat eden davacının, eylem, tutum ve davranışlarının disiplin suçu kapsamına girmesi sebebiyle, disiplin hukuku yönünden başka bir disiplin cezası ile cezalandırılmasına hukuki bir engel bulunmadığından ve soruşturma raporu içeriğindeki bilgi ve belgelere göre davacının üzerine atılı eylemlerin niteliği itibarıyla yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler olduğu, isnat edilen disiplin suçunun gerçekleştiği kanaatine varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık ve davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

 

KARAR SONUCU:

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

 

2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,

 

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

 

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 292 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor