YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Tebliğlere karşı açılacak davalarda, yeni bir düzenleme yapılmasının istenemeyeceği hk.

Karar Özeti

Bununla birlikte, dava dilekçesinde, 08/02/2022 tarih ve 31744 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile perinatoloji yan dal uzmanlarını ilgilendiren tıbbi uygulamalara yer verilmediğinden bahisle eksik düzenleme nedeniyle iptali ve yürütülmesinin durdurulması ile birlikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile perinatoloji yan dal uzmanları açısından talep edilen düzenlemelerin yapılmasına karar verilmesi talep edilerek idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.

Karar

 

Danıştay 10. Daire Başkanlığı   2022/2138 E.  ,  2022/2701 K.

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

ONUNCU DAİRE

 

Esas No : 2022/2138

 

Karar No : 2022/2701

 

DAVACI : ... Derneği

 

VEKİLİ : Av. ....

 

DAVALILAR : 1- ... Bakanlığı

 

2- ... Başkanlığı

 

DAVANIN ÖZETİ : 08/02/2022 tarih ve 31744 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile perinatoloji yan dal uzmanlarını ilgilendiren tıbbi uygulamalara yer verilmediğinden bahisle eksik düzenleme nedeniyle iptali ve yürütülmesinin durdurulması ile kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile perinatoloji yan dal uzmanları açısından talep edilen düzenlemelerin yapılmasına karar verilmesi istenilmektedir.

 

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

 

DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:

 

Anayasa'nın 125. maddesinin birinci fıkrasında, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu hükmü; dördüncü fıkrasında, yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği hükmü yer almaktadır.

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin ikinci fıkrasında da idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu; idari mahkemelerin yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremeyecekleri hükümlerine yer verilmiştir.

 

2577 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde, tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği, ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükmü yer almış; Kanun'un 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinde de, dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği hükmü getirilmiştir.

 

İptal davalarında iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.

 

Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, davacı Dernek tarafından 30/12/2021 tarihli dilekçe ile 2022 yılında yayımlanacak olan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile perinatoloji yan dal uzmanlarını ilgilendiren tıbbi uygulamalara yer verilmesi istemiyle davalı idarelere başvuruda bulunulduğu, söz konusu başvuruların, 08/02/2022 tarih ve 31744 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'de anılan uygulamalara yer verilmemek suretiyle reddedildiği, bunun üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmakta ise de; iptali istenilen Sağlık Uygulama Tebliğinde farklı pek çok konuda düzenlemelere yer verildiği, davacı tarafından ise söz konusu uygulamaların Sağlık Uygulama Tebliğinin hangi kısmına ilişkin olduğunun dilekçede açıkça belirtilmediği görülmektedir. Buna göre, iptali istenilen Sağlık Uygulama Tebliği yönünden, bu Tebliğin tamamının mı yoksa belli bir kısmının mı iptalinin istenildiği, belli bir kısmının iptali isteniliyorsa bunun hangi kısım olduğu, anılan Tebliğde yer alması istenilen tıbbi uygulamaların Sağlık Uygulama Tebliğinin hangi kısımlarına ilişkin olduğu dilekçeden anlaşılamamaktadır.

 

Bununla birlikte, dava dilekçesinde, 08/02/2022 tarih ve 31744 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile perinatoloji yan dal uzmanlarını ilgilendiren tıbbi uygulamalara yer verilmediğinden bahisle eksik düzenleme nedeniyle iptali ve yürütülmesinin durdurulması ile birlikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile perinatoloji yan dal uzmanları açısından talep edilen düzenlemelerin yapılmasına karar verilmesi talep edilerek idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.

 

Bu haliyle, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.

 

Bu durumda, davacı tarafından iptal davasına konu edilen 08/02/2022 tarih ve 31744 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık

 

Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yönünden bu Tebliğin tamamının mı, belli bir kısmının mı iptalinin istendiğinin, anılan Tebliğde yer alması istenilen tıbbi uygulamaların Sağlık Uygulama Tebliğinin hangi kısımlarına ilişkin olduğunun açıkça belirtilmesi, iptali istenen kısımlar yönünden tek tek, tamamının iptali isteniyorsa tamamı yönünden hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konulması ve menfaatinin ne şekilde etkilendiğinin açıklanması, ayrıca idari mahkemelerce, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği de dikkate alındığında, Sağlık Uygulama Tebliğinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile perinatoloji yan dal uzmanları açısından talep edilen düzenlemelerin yapılmasına karar verilmesine olanak bulunmadığı hususunun gözönünde bulundurulması, davanın belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle açılması gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanı tamamlandıktan sonra dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun'un 15. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda kullanılmayan 133,00 TL yürütmeyi durdurma harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 24/05/2022 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 194 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor