Dosyanın incelenmesinden, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı kararı ile 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı Kanun'un 3. ve 4. maddesi kapsamına giren fiilleri gerçekleştirdikleri hususunda makul sebeplerin varlığına istinaden ekli listelerde adı geçen kişi, kuruluş veya organizasyonların Türkiye'de bulunan mal varlıklarının doldurulmasına ilişkin kararın davacı yönünden iptali ve 6415 sayılı Kanun'un 4. maddesinin 1. fıkrası, 7. maddesinin 3. ve 4. fıkraları ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 522. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla iptalleri için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmekte olup, davanın yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri gereğince ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davalardan olmadığı ve idare mahkemesince incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2022/1197 E. , 2022/1106 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/1197
Karar No : 2022/1106
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı / ANKARA
2- … Bakanlığı / ANKARA
DAVANIN_ÖZETİ :Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 24/12/2021 tarih ve 31699 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 20/12/2021 tarih ve 2021/5 sayılı "Mal Varlığının Dondurulması Kararı"nın davacı yönünden iptali ve yürütülmesinin durdurulması ile bu kararın dayanağı olan 6415 sayılı Kanun'un 4. maddesinin 1. fıkrası, 7. maddesinin 3. ve 4. fıkraları ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 522. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla iptalleri için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine göre davanın görev yönünden reddedilerek, dosyanın Ankara İdare Mahkemesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun "İlk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülecek davalar" başlıklı 24. maddesinde; "1. Danıştay ilk derece mahkemesi olarak: a) (Değişik: 2/7/2018–KHK-703/184 md.) Cumhurbaşkanı kararlarına, b) (Değişik: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere, c) (Değişik: 2/7/2012-6352/45 md.) Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere, d) Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere, e) Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere, f) Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine, karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar." hükmü yer almaktadır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin, bu Kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş "genel görevli" mahkemeler olduğu hükme bağlandıktan sonra aynı Kanun'un, 3410 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile değişik 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki davalara bakacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, dilekçelerin görev ve yetki yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise, dava dilekçeleri üzerine yapılan ilk inceleme sonunda, adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine; idari yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği hükmü bulunmaktadır.
Aynı Kanun'un 32. maddesinde ise, göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla anılan Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı kararı ile 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı Kanun'un 3. ve 4. maddesi kapsamına giren fiilleri gerçekleştirdikleri hususunda makul sebeplerin varlığına istinaden ekli listelerde adı geçen kişi, kuruluş veya organizasyonların Türkiye'de bulunan mal varlıklarının doldurulmasına ilişkin kararın davacı yönünden iptali ve 6415 sayılı Kanun'un 4. maddesinin 1. fıkrası, 7. maddesinin 3. ve 4. fıkraları ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 522. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla iptalleri için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmekte olup, davanın yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri gereğince ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davalardan olmadığı ve idare mahkemesince incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, 6415 sayılı Kanun'da özel bir itiraz yolunun öngörülmesi karşısında, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görev alanına girip girmediği hususunun da idare mahkemesince değerlendirileceği açıktır.
Açıklanan nedenle, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca; davanın görev yönünden reddine, dava dosyasının Ankara İdare Mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.