YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Tazminata hak kazanmadığı halde, sonradan yürürlüğe giren lehe düzenlemeler nedeniyle tazminat istemeye uygun hale dönüşenlerin, tazminat isteyip isteyemeyeceğine ilişkin muhalefet şerhli Kr.

Karar Özeti

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davanın CMK'nın 144/1-b. maddesi gereğince "tazminata hak kazanmadığı halde, sonradan yürürlüğe giren lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, tazminat istemeye uygun hale dönüşenlerin," tazminat isteyemeyeceği gerekçesiyle tazminat isteminin reddine ilişkin hükme yönelik davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 28.10.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Karar

 

12. Ceza Dairesi         2014/5517 E.  ,  2014/21204 K.

 

Mahkemesi: Ağır Ceza Mahkemesi

Dava: Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Hüküm: Davanın reddi
 

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davanın CMK'nın 144/1-b. maddesi gereğince "tazminata hak kazanmadığı halde, sonradan yürürlüğe giren lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, tazminat istemeye uygun hale dönüşenlerin," tazminat isteyemeyeceği gerekçesiyle tazminat isteminin reddine ilişkin hükme yönelik davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 28.10.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

1- Davacı ... hakkında 29.01.2007 tarihli iddianame ile kasten öldürme suçuna iştirakten TCK'nın 82/1, 39/1. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmış, yargılamayı yapan mahkeme 23.02.2007 tarihli kararı ile davacının (sanığın) tutuklanmasına ve 07.05.2007 tarihinde ise tahliyesine karar vermiştir. Böylece sanık bu suçlama nedeniyle 73 gün süreyle tutuklu kalmıştır.

 

2- Ağır Ceza Mahkemesi; 17.01.2008 tarihli kararı ile sanığın kasten öldürme suçuna iştirakten hakkında kamu davası açılmış ise de sanığın eyleminin suçu bildirmeme olduğundan davacının TCK'nın 278/2. maddesi delaleti 278/1, 278/3, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş ve temyizen dosyayı inceleyen Yargıtay hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının değerlendirilmesi için bu mahkumiyet hükmünü bozmuştur.

 

3- Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesini sanık hakkında uygulamayan mahkeme, sanığın aynı maddeler uyarınca aynı süre mahkumiyetine dair kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 08.11.2012 tarihli kararı ile “TCK'nın 278. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 30/06/2011 tarihli kararı ile iptal edildiğinden sanığın cezalandırılamayacağı” gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuş, bozmaya uyan mahalli mahkeme sanığın beraatine karar vermiş ve bu karar 22/03/2013 tarihinde kesinleşmiştir. Haksız tutuklamaya dayalı bu tazminat davası da CMK’nın öngördüğü sürede açılmıştır.

 

4- Anayasa Mahkemesinin ceza içeren hükmü iptal etmesini, CMK'nın 144/1-b. maddesinde öngörülen "Tazminata hak kazanmadığı halde sonradan yürürlüğe giren ve lehe düzenleme getiren kanun gereği, durumu tazminat istemeye uygun hale dönüşenler tazminat alamaz" hükmü gibi değerlendiremeyiz.

 

Çünkü;

 

a- Yargılamayı yapan Ağır Ceza Mahkemesinin ve temyiz incelemesini yapan Yargıtay ilgili ceza dairesinin kararları Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine aykırıdır. İddianamede anlatılan ve hakkında tutuklama kararı verilen suç öldürmeye iştirak suçu olup, bu suçun başka suça dönüşmesi mümkün olmadığı gibi iddianamede de suçu bildirmemeden de dava açılmadığından mahkemenin tutukladığı suç olan öldürmeye iştirak suçundan beraat kararı vermesi ve suçu bildirmemeden de suç duyurusunda bulunması, mahalli mahkemenin bu hatalı uygulamasının da Yargıtay tarafından fark edilerek hükmün bozulması gerekirdi. Mahalli mahkeme ve Yargıtay’ın hatalı uygulaması davacı aleyhine yorumlanamaz.

 

b- Ayrıca dönüştüğü kabul edilen suçun temel ceza maddesi olan TCK'nın 278/1. maddesindeki cezanın üst sınırı da 1 yıl hapistir. Dolayısıyla davacı CMK'nın 100/4. maddesi gereğince tutuklama yasağı olan bir suçtan (şimdi bu süre iki yıldır) tutuklandığı için CMK'nın tazminat verilecek kişiler arasında saydığı 141/1-a maddesindeki "kanunlarda belirtilen koşullar dışında tutuklanan" kişi olduğundan açıkça kanuna aykırı bir tutuklama vardır ve burada başka bir değerlendirme yapılmaz. Hatta bu hüküm Anayasa Mahkemesince iptal edilmemiş ve sanık bu hükme muhalefetten mahkum olmuş olsaydı bile tazminat isteyebilecekti.
Sonuç olarak; kanunda belirtilen koşullar dışında 73 gün tutuklu kalan ve hakkındaki dava da beraatle sonuçlanan davacı için makul oranda bir tazminata hükmedilmesi gerekirken mahalli mahkemenin CMK’nın 144/1-b maddesini gerekçe göstererek tazminat davasını reddetmesi yerinde değildir. Kararın açıkladığımız nedenlerden dolayı bozulması gerekirdi. Bu nedenlerden dolayı sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyoruz.

 


Bu sayfa 229 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor