YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Bir süre tutuklu kaldıktan sonra beraatine hükmedilen ve tazminat davası açılmadan vefat eden kişinin tazminat davaları, mirasçıları tarafından açılabilir mi? (Karşı Oy)

Karar Özeti

 

ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.03.2002 gün ve 92/223 sayılı kararında belirtildiği üzere koruma tedbirleri nedeniyle dava açma hakkının kural olarak zarar görene ait olduğu, bu hakkın mirasçılara intikalinin ancak zarar görenin ölmeden önce dava açması veya dava açma iradesini açıkça izhar etmesi durumunda mirasçılara intikal edeceği, mirasçıların ancak bu şartlarda açılmış davaya devam edebilecekleri veya dava açabileceklerine ilişkin kararı doğrultusunda, dairemizce gidilen içtihad değişikliğine göre, dava açmadan ve bu yönde iradesini açıkça izhar etmeden ölen ... mirasçılarının açmış oldukları davanın reddi yerine, yargılamaya devamla davacılar lehine tazminata hükmolunması, isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.03.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Karar

 

12. Ceza Dairesi         2015/9844 E.  ,  2016/3398 K.

 

Mahkemesi: Ağır Ceza Mahkemesi

 

Dava: Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

 

Hüküm: Manevi tazminat talebinin reddi ile 9.383,18 TL maddi tazminatın Hazineden alınarak davacılara verilmesine
 

Davacıların tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

 

Tazminat davasının dayanağı olan...14. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/07/2010 tarih, 2010/100 esas, 2010/157 karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; davacıların murisi ...’ün Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma Veya Sağlama suçundan 23.05.2007 ila 17.10.2008 tarihleri arasında tutuklu kaldığı ve yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 05.08.2010 tarihinde kesinleştiği ve tazminat davasının davacıların murisi olan ...’ün 09.09.2010 tarihinde ölümünden sonra 16.05.2011 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.03.2002 gün ve 92/223 sayılı kararında belirtildiği üzere koruma tedbirleri nedeniyle dava açma hakkının kural olarak zarar görene ait olduğu, bu hakkın mirasçılara intikalinin ancak zarar görenin ölmeden önce dava açması veya dava açma iradesini açıkça izhar etmesi durumunda mirasçılara intikal edeceği, mirasçıların ancak bu şartlarda açılmış davaya devam edebilecekleri veya dava açabileceklerine ilişkin kararı doğrultusunda, dairemizce gidilen içtihat değişikliğine göre, dava açmadan ve bu yönde iradesini açıkça izhar etmeden ölen ... mirasçılarının açmış oldukları davanın reddi yerine, yargılamaya devamla davacılar lehine tazminata hükmolunması, isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.03.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

 

 

MUHALEFET ŞERHİ

 

Davacı ... vekili 16.05.2011 havale tarihli dilekçeleri ile müvekkilinin muris eşi ...'ün tutuklandığı suçtan beraat ettiğini belirterek 35.000 TL maddi ve 50.000 lira manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı hazineden alınarak kendisine ödenmesini talep etmiştir.
Davacının murisinin beraat ettiği suç 05.08.2010 tarihinde kesinleşmiştir. CMK'nın 142. maddesine göre tazminat davasının 05.08.2011 tarihine kadar açılması gerekirdi. Nitekim davacının 09.09.2010 tarihinde ölmesi nedeniyle mirasçı eşi 16.05.2011 tarihinde tazminat davasını açmıştır. Mahalli mahkemenin davayı reddetmesi üzerine Dairemiz 23.09.2013 tarih, 2013/14865 Esas ve 2013/21107 Karar sayılı ilam ile hükmü sadece maddi tazminat verilmesi gerektiği gerekçeyle bozmuştur.

 

Bozmaya uygun mahkeme manevi tazminat talebinin reddiyle 9.383 lira maddi tazminatın kabulüne karar vermiş, bu sefer Dairemiz sayın çoğunluğu tarafından da Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.03.2002 tarih ve 92/223 sayılı kararı gerekçe gösterilerek “Dava açma hakkının kural olarak zarar görene ait olduğu bu hakkın mirasçılara intikalinin ancak zarar görenin ölmeden önce dava açması veya dava açma iradesini açıkça izhar etmesi” halinde mümkün olacağı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

 

Biz aşağıdaki gerekçelerle bozmanın yerinde olmadığını düşündüğümüzden sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyoruz.

 

Şöyle ki;

 

1. CMK'nın 141. maddesi hangi hallerde tazminat ödemesi yapılacağını öngörmüş, 142. maddesinde ise tazminat isteminin koşulları gösterilmiştir. Bu koşullardan biri adı geçen maddenin birinci fıkrasında davanın kesinleşme tarihinden itibaren bir yıl içinde açılmasıdır. Aynı maddenin ikinci fıkrası ise “İstem zarara uğrayanın oturduğu yer Ağır Ceza Mahkemesinde” açılacağını belirtmiştir. Düzenlemeye bakıldığında kanun hakkında tedbir uygulanan kişi değil, bilhassa “zarara uğrayan” tabirini kullandığından mirasçıların bu davayı açma hakları vardır. Davacının murisinin dava açma iradesini izhar etmesini aramaya gerek yoktur. En azından dava açmayacak olduğuna dair sözlü veya yazılı bir beyanı mevcut değildir.

 

2. Hakkında beraat kararı verilen muris Selahattin'in önünde ölüm tarihi itibariyle dava açması için 10 ay 24 günlük bir süre vardı. Bu süre zarfında davayı aşabilecektir. Yorumla davayı açmayacak olduğu sonucuna varamayız.

 

3. Muris 1 yıl 4 ay 27 gün tutuklu kalıp beraat ettiğine göre bu tutukluluk nedeniyle maddi ve manevi zarara uğramıştır. Bu zararın oluşmadığı ileri sürülemez. Dolayısıyla oluşan bu zararı mirasçılar isteyebilirler. Mirasçıların bunu isteyemeyeceğine dair meri mevzuatımızda herhangi bir hüküm yoktur. Aksine Medeni Kanun’un mirasın kazanılması bölümündeki 599. maddesi, mirasçıların miras bırakanın aynı haklarını ve alacaklarını doğrudan doğruya kazanacakları hükmünü içermektedir. Dolayısıyla Kanunun istisna tutmadığı alacaklar ki bu davada murisin haksız tutuklama nedeniyle uğradığı zararların karşılanması söz konusudur.

 

4. Sayın çoğunluğun bozma gerekçelerini dayandırdıkları 26.03.2002 tarih ve 92/223 sayılı CGK kararı, mirasçılara tazminat davası açma hakkını kısıtlamıyor, bilakis manevi tazminat davası açabileceklerini söylüyor. Adı geçen karara konu olay o zaman yürürlükte olan ceza yargılaması ile ilgili şahsi hak taleplerine ilişkindir. Hâlbuki dava konusu dosya tamamıyla farklı yeni ve özel düzenleme olan koruma tedbirleri nedeniyle zarar görenler için öngörülen tazminat talepleridir.

 

5. Kanunlar sorunları çözmez. Sorunların çözümü için uygun kurallar manzumesini ortaya koyarlar. Sorunları çözecek olanlar, bu kuralların uygulayıcıları, yani karar vericilerdir. Hakları kullanmada engelleyici ve sınırlandırıcı yorumlara başvurmamak gerekir.

 

Koruma tedbirleri nedeniyle ödenecek tazminatlar konusunda zarar görenlerin zararının karşılanmasını öngören Ceza Muhakemesi Kanunu'nun hükümlerinin uygulanmaması suretiyle zarar görenlerin Anayasa Mahkemesi veya İnsan Hakları Mahkemesine yönlendirilmemesi gerekir.

 

Tüm açıkladığımız bu nedenlerden dolayı mirasçıların dava açma haklarının bulunduğu ve önceki Daire bozmasının isabetli olup bu karardan dönülmesini gerektirecek bir husus olmadığını düşündüğümüzden mahkemenin maddi tazminat verilmesi yönündeki uygulamasının yerinde olduğunu ve net asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama sonucu bulunan tazminat 7.811 TL'ye indirilmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanması gerektiğini düşündüğümüzden sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmıyoruz.

 

 


Bu sayfa 194 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor