Mağdurun soruşturma evresindeki ifadesinde suça sürüklenen çocuğun cinsel organını sokmaya çalıştığını belirtmesi doktor raporları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olay günü yanına çağırdığı on üç yaşındaki mağduru metruk binaya götüren suça sürüklenen çocuğun, burada yere yatırdığı mağdura anal yoldan organ soktuğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle cinsel organını mağdurun makatına sürterek yalatma şeklinde sübuta eren eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 103/1-6. maddelerinde düzenlenen beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilip, belirlenecek lehe kanuna göre mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
9. Ceza Dairesi 2021/24774 E. , 2021/9800 K.
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet , diğer atılı suçtan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi.
Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı mahkemece 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup, temyiz yeteneğinin bulunmadığı ve aynı Kanunun 264. maddesine göre bu karara yönelik temyiz istemi itiraz kabul edilerek bu hususta mahallinde merciince değerlendirme yapılması gerektiği anlaşıldığından, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükümle sınırlı yapılan incelemede gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurun soruşturma evresindeki ifadesinde suça sürüklenen çocuğun cinsel organını sokmaya çalıştığını belirtmesi doktor raporları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olay günü yanına çağırdığı on üç yaşındaki mağduru metruk binaya götüren suça sürüklenen çocuğun, burada yere yatırdığı mağdura anal yoldan organ soktuğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle cinsel organını mağdurun makatına sürterek yalatma şeklinde sübuta eren eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 103/1-6. maddelerinde düzenlenen beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilip, belirlenecek lehe kanuna göre mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 103/2, 103/6. maddeleri gereğince belirlenen 15 yıl hapis cezası aynı Kanunun 31/2. maddesi ile 1/2 oranında indirildiğinde bulunan 7 yıl 6 ay hapis cezasının 31/2-son. maddesine göre 7 yıla indirilmesinden sonra TCK'nın 62. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapılarak neticeten 5 yıl 10 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken 6 yıl 3 ay hapis cezası belirlenmesi suretiyle sonuç cezanın fazla tayini,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.