Vergi Mahkemesi'nin 08/04/2021 tarihli ara kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndan, şirketin Hazineye devredilen menkul ve gayrimenkul mallarının bulunup bulunmadığı, şayet varsa söz konusu mallar hakkında değerleme çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, şirket borçları için ödeme planı yapılıp yapılmadığı ve davalı idareye herhangi bir ödemede bulunulup bulunulmadığı, ödeme yapılmadıysa nedenlerinin sorulduğu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından verilen cevabi yazıda, şirket hakkında kurumlarınca alınmış bir Ticari İktisadi Bütünlük Kararının olmadığı, fondan bağımsız tüzel kişiliği ve taraf ehliyetini haiz olan şirketin, hiçbir şekilde hak, borç, dava veya takiplerinin devralınmadığı, borç ve yükümlülüklerden anılan şirketin sorumlu olduğu, kurumları nezdinde şirkete ait herhangi bir kayıt ve evrakın bulunmadığı, borç ve yükümlülüklerden anılan şirketin sorumlu olduğu şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2022/714 E. , 2022/1624 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/714
Karar No : 2022/1624
TEMYİZ EDEN (DAVAL : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, … Limited Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının ilgili dönemde kanuni temsilcisi olduğu asıl borçlu … Limited Şirketi'ne ... Sulh Ceza Hakimliği'nin … tarih ve … Değişik İş sayılı kararı ile kayyım atandığı, ardından 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 7. maddesi uyarınca şirketin kayyımlık yetkisinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildiği, anılan şirketin ödenmeyen vergi borçlarına binaen davalı idarece fonda oluşturulan masaya alacak kaydının yapıldığı, süreç devam ederken, amme alacağının tahsili amacıyla ilgili dönemlerde kanuni temsilci olan davacıya dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, 08/04/2021 tarihli ara kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndan, şirketin Hazineye devredilen menkul ve gayrimenkul mallarının bulunup bulunmadığı, şayet varsa söz konusu mallar hakkında değerleme çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, şirket borçları için ödeme planı yapılıp yapılmadığı ve davalı idareye herhangi bir ödemede bulunulup bulunulmadığı, ödeme yapılmadıysa nedenlerinin sorulduğu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından verilen cevabi yazıda, şirket hakkında kurumlarınca alınmış bir Ticari İktisadi Bütünlük Kararının olmadığı, fondan bağımsız tüzel kişiliği ve taraf ehliyetini haiz olan şirketin, hiçbir şekilde hak, borç, dava veya takiplerinin devralınmadığı, borç ve yükümlülüklerden anılan şirketin sorumlu olduğu, kurumları nezdinde şirkete ait herhangi bir kayıt ve evrakın bulunmadığı, borç ve yükümlülüklerden anılan şirketin sorumlu olduğu şeklinde beyanda bulunulduğu, bu durumda; mükellefiyet kaydı kapatılan asıl borçlu şirketin vergi borçlarının; 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 5. maddesinin (06/01/2017 tarih ve 29940 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 679 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 6. maddesi ile değişik) 5. fıkrası uyarınca şirket mal varlığından tahsili yoluna gidilmesi, tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine kanuni temsilcinin şahsi mal varlığından tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, şirket mal varlığından tahsili olanağı bulunmadığı hususu kesinleşmeden davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen dava konus ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı adına, … Limited Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinde “Tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanunî ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 54. maddesinde, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği; 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, tüzel kişiliğe sahip şirketlerin vergi borçlarından dolayı öncelikle o şirket adına tarh ve tahakkuk işlemi yapılacağı, borç ödenmediği takdirde şirket adına ödeme emri düzenleneceği ve kamu alacağının şirketten tahsil edilmesi için idarece 6183 sayılı Kanunda sayılan tüm takip yollarının tüketileceği ve buna rağmen borç şirketten tahsil edilemezse şirketin kanuni temsilcisi hakkında takip yollarına başvurulacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının kanuni temsilcisi olduğu … Limited Şirketi'ne ... Sulh Ceza Hakimliği'nin … tarih ve … Değişik İş sayılı kararı ile kayyım atandığı, ardından 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 7. maddesi uyarınca şirketin kayyımlık yetkisinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildiği, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre de şirkete defaten yönetim kayyımı atandığı görülmüştür.
Vergi Mahkemesi'nin 08/04/2021 tarihli ara kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndan, şirketin Hazineye devredilen menkul ve gayrimenkul mallarının bulunup bulunmadığı, şayet varsa söz konusu mallar hakkında değerleme çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, şirket borçları için ödeme planı yapılıp yapılmadığı ve davalı idareye herhangi bir ödemede bulunulup bulunulmadığı, ödeme yapılmadıysa nedenlerinin sorulduğu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından verilen cevabi yazıda, şirket hakkında kurumlarınca alınmış bir Ticari İktisadi Bütünlük Kararının olmadığı, fondan bağımsız tüzel kişiliği ve taraf ehliyetini haiz olan şirketin, hiçbir şekilde hak, borç, dava veya takiplerinin devralınmadığı, borç ve yükümlülüklerden anılan şirketin sorumlu olduğu, kurumları nezdinde şirkete ait herhangi bir kayıt ve evrakın bulunmadığı, borç ve yükümlülüklerden anılan şirketin sorumlu olduğu şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Bu durumda; asıl borçlu şirket hakkında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından Ticari İktisadi Bütünlük Kararı alınmadığı, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre de asıl borçlu şirkete defaten yönetim kayyımı atandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, asıl borçlu şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği anlaşıldığından, asıl borçlu şirket hakkında takibin 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 5. maddesinin 5. fıkrası uyarınca değil, 6183 sayılı Kanunda sayılan takip yolları izlenerek tahsili yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Bölge İdare Mahkemesince; yukarıda belirtilen hususlar da değerlendirilerek, amme alacağının asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleşip kesinleşmediği, asıl borçlu şirketten tahsili için 6183 sayılı Kanunda düzenlenen takip yollarının tüketilip tüketilmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı gerekçe ile verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2…. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.