İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararla; bazı alacakların yeniden yapılandırılmasını düzenleyen yasalar kapsamında gerçekleştirilen başvurular sonucunda borcun tutarı, vadesi, dönemi ve ödenmemesi halinde sorumlu tutulacak kişi değiştiğinden, bir başka ifadeyle borcun artık nitelik değiştirdiği kabul edildiğinden eski borcun sona erdiği, yeni bir borç doğduğu, eski borçlunun sorumluluğunun da ortadan kalktığı sonucuna ulaşıldığı, bu nedenle, yenilenen bu borcun ödenmemesi halinde ise asıl borçlu şirkete, şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması durumunda da yapılandırma ve vade tarihlerinde asıl borçlu şirketin ortağına yönelinmesi gerektiği, bu durumda, davacı adına düzenlenen ödeme emri içeriği vergi borçlarının davacının asıl borçlu şirketin ortağı olduğu tarihlere ilişkin olduğu görülse de, 6183 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvuru neticesinde söz konusu vergi borçlarının yeniden yapılandırıldığı, borcun nitelik değiştirerek, asıl borçlu şirketin 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılandırma sonucu taksitlendirilip ödenmeyen yeni bir borca dönüştüğü, 2011/2, 3 ve 9 dönemlerine ilişkin alacaklar yönünden asıl borçlu şirket tarafından 24/12/2014 tarihinde yapılan yapılandırma ve akabinde 6736 sayılı Kanun uyarınca yapılan yeniden yapılandırma ile borcun nitelik değiştirdiği, asıl borçlu şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmeksizin doğrudan davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2022/2075 E. , 2022/2006 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2075
Karar No : 2022/2006
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, asıl borçlu ...Servis Hizmetleri Taşımacılık Yatçılık Temizlik Gıda Petrol Ürünleri Turizm Ticaret İthalat ve İhracat Limited Şirketi'nden tahsil edilemeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarihli ve ...ana takip numaralı, toplam 14.258,70 TL tutarlı ödeme emrinin 2011 takvim yılına ilişkin trafik para ve 2011 takvim yılı müteaddit dönemlerine ilişkin Karayolları Taşıma Kanunu kapsamında kesilen idari para cezalarına ilişkin 9.094,00 TL'lik kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararla; bazı alacakların yeniden yapılandırılmasını düzenleyen yasalar kapsamında gerçekleştirilen başvurular sonucunda borcun tutarı, vadesi, dönemi ve ödenmemesi halinde sorumlu tutulacak kişi değiştiğinden, bir başka ifadeyle borcun artık nitelik değiştirdiği kabul edildiğinden eski borcun sona erdiği, yeni bir borç doğduğu, eski borçlunun sorumluluğunun da ortadan kalktığı sonucuna ulaşıldığı, bu nedenle, yenilenen bu borcun ödenmemesi halinde ise asıl borçlu şirkete, şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması durumunda da yapılandırma ve vade tarihlerinde asıl borçlu şirketin ortağına yönelinmesi gerektiği, bu durumda, davacı adına düzenlenen ödeme emri içeriği vergi borçlarının davacının asıl borçlu şirketin ortağı olduğu tarihlere ilişkin olduğu görülse de, 6183 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvuru neticesinde söz konusu vergi borçlarının yeniden yapılandırıldığı, borcun nitelik değiştirerek, asıl borçlu şirketin 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılandırma sonucu taksitlendirilip ödenmeyen yeni bir borca dönüştüğü, 2011/2, 3 ve 9 dönemlerine ilişkin alacaklar yönünden asıl borçlu şirket tarafından 24/12/2014 tarihinde yapılan yapılandırma ve akabinde 6736 sayılı Kanun uyarınca yapılan yeniden yapılandırma ile borcun nitelik değiştirdiği, asıl borçlu şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmeksizin doğrudan davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, daha önceki beyanlarının tekrarı ve resen gözetilecek sebepler dikkate alınarak Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (6545 sayılı Kanunla değişik) "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin altıncı fıkrasında; 'Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.' hükmüne, aynı Kanunun "Temyiz" başlıklı 46. maddesinin birinci fıkrasında; 'Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:' hükmüne, aynı fıkranın (b) bendinde ise, 'Konusu yüz bin Türk Lirasını (anılan Kanunun Ek 1. maddesine göre 2021 yılı için 192.000,00 TL) aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan davalar' hükümlerine yer verilmiştir.
İstinaf başvurusunun idari yargılama hukukunda yeni bir kanun yolu olarak getirildiği 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un gerekçesinde; tahdidi olarak sayılan konular dışındaki davaların Bölge İdare Mahkemelerinde istinaf incelemesi neticesinde kesinleşeceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; her ne kadar temyize konu İzmir Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi kararında; temyiz yolunun açık olduğu belirtilmiş ise de, yukarıda anılan 2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 6. fıkrası ve 46. maddesinin 1. fıkrası b bendi uyarınca, belirlenen miktarı aşmayan davalar hakkında idare mahkemelerince verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu; dolayısıyla, bu kararların temyiz istemine konu edilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu tutarın 9.094,00 TL olduğu ve 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde belirtilen temyiz edilebilecek diğer kararlardan da olmadığı dikkate alındığında; işbu davada tek hakim tarafından verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusu üzerine Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın kesin olması gerektiği nedeniyle temyiz isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalı idarenin TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
Kesin olarak, 24/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.