Dosyanın incelenmesinden; davacı Derneğin Kuruluş Tüzüğünün Derneğin Amacı başlıklı 3. Maddesinde derneğin amacının Atatürk ilke ve devrimleri (Kemalizm) ile gerçekleşmiş olan hakların korunması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve çağdaş eğitim yolu ile çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak olduğu belirtilmiş olup, derneğin kuruluş amacı ve faaliyet alanları ile dava konusu düzenleyici işlem birlikte değerlendirildiğinde, davacının davaya konu ettiği Yönetmelik hükmü ile arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunduğunun kabulüne olanak bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2022/2139 E. , 2022/2064 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2139
Karar No : 2022/2064
DAVACI : … Derneği
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
DAVANIN ÖZETİ : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca 01.0.32022 tarih ve 31765 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ''Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik''in iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davaya konu edilen Yönetmelik hükmü ile davalı arasında meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisi bulunmadığından, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dava dilekçesi ve ekleri 2577 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca incelenerek işin gereği görüşüldü.
MADDİ OLAY;
Dava; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca 01.0.32022 tarih ve 31765 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ''Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik''in iptali istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu, maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Yukarıda aktarılan hükme göre, iptal davası açılabilmesi için gerçek yada tüzel kişiler ile dava konusu işlem arasında makul ve ciddi bir ilişkinin varlığı yeterli bulunmaktadır. Başka bir deyişle, İdare Hukukunun genel ilkelerine göre idari işlemin değişiklik yarattığı ya da doğmasına engel olduğu hukuki durumla, menfaat bağı olan herkes bu idari işlemin iptalini isteyebilecektir.
Bir iptal davasının açılabilmesi ve idari yargı mercilerinin bu davayı ön koşullar yönünden kabul edebilmesi için 2577 sayılı Yasa'nın 14. maddesi uyarınca dava dilekçeleri; a) görev ve yetki b) idari mercii tecavüzü c) ehliyet d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı e) süre aşımı f) husumet ve g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla incelenmekte; ilk inceleme sonucunda dilekçelerde yasaya aykırılık görülürse 15. maddedeki kararlardan biri verilmekte, yasaya aykırılık görülmediği takdirde dosya tekemmüle tabi tutulmaktadır. Dolayısıyla iptal davası açılabilmesinin ön koşullarından biri davacının objektif ve subjektif dava ehliyetinin olmasıdır. Danıştay'ın istikrar bulan kararlarına göre, davacının subjektif dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü için idari kararın davacının meşru, şahsi ve güncel bir menfaatini ihlal etmesi gerekmektedir. İptal davalarında, dava konusu işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinin saptanması sadece davacının bu davada ehliyetinin (subjektif ehliyetinin) bulunduğu, dolayısıyla davanın esasının incelenmesine geçilebileceği, sonucunu yaratmaktadır.
Anılan yasal düzenlemeler ile iptal davalarının hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin, ancak bu idari işlemlerle kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisi olanlar tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur.
Yukarıda belirlenen kişisel, meşru ve güncel bir menfaat alakasının varlığı taraf ilişkisinin kurulmasında yeterli sayılmakta ve bu husus davanın niteliğine ve özelliğine göre belirlenmektedir.
Bu açıklamalar karşısında, dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı saptanırken, iptal davasının genel amacının yanı sıra dava konusu idari işlemin niteliğine bakılarak menfaat ilgisinin olaya özgü değerlendirilmesi gerektiği, açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı Derneğin Kuruluş Tüzüğünün Derneğin Amacı başlıklı 3. Maddesinde derneğin amacının Atatürk ilke ve devrimleri (Kemalizm) ile gerçekleşmiş olan hakların korunması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve çağdaş eğitim yolu ile çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak olduğu belirtilmiş olup, derneğin kuruluş amacı ve faaliyet alanları ile dava konusu düzenleyici işlem birlikte değerlendirildiğinde, davacının davaya konu ettiği Yönetmelik hükmü ile arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunduğunun kabulüne olanak bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddeleri uyarınca DAVANIN EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta giderinin kararın kesinleşmesinden sonra isteği halinde davacıya iadesine,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.