Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararına uymak suretiyle, davacı adına tescilli beyannameyle gerçekleştirilen ihracatta, beyannamede eşyanın gideceği ülkenin "Lübnan" olarak beyan edilmesine rağmen, çıkış bildirimlerinde "Libya"ya gönderileceğinin belirtildiğinin tespit edilmiş olması karşısında, olayda ihraç ülkesinin farklı gösterilmesi nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde öngörülen ceza kesme koşullarının oluştuğu, ancak, düzenlemenin olay tarihinde yürürlükte olan şekli uyarınca eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar para cezası kararı alınmış ise de, 4458 sayılı Kanun'un anılan hükmünün 7190 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle değiştirilen şeklinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar para cezası öngörülmüş olması ve vergi cezaları için de geçerli olan "lehe hükmün uygulanması" yolundaki genel ceza hukuku ilkesi karşısında, dava konusu işlemin, eşyanın gümrüklenmiş değerinin onda biri tutarına isabet eden kısmında hukuka aykırılık; aşan kısmında ise hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kısmen davanın reddine, kısmen de dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2021/4459 E. , 2022/362 K.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4459
Karar No : 2022/362
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ... Bakanlığı adına ... Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. ...
2- (DAVACI) ...
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin .. tarih ve E:... , K:... sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli ... tarih ve ... sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyanın Lübnan yerine Libya'ya gönderildiğinin tespit edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekli uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararına uymak suretiyle, davacı adına tescilli beyannameyle gerçekleştirilen ihracatta, beyannamede eşyanın gideceği ülkenin "Lübnan" olarak beyan edilmesine rağmen, çıkış bildirimlerinde "Libya"ya gönderileceğinin belirtildiğinin tespit edilmiş olması karşısında, olayda ihraç ülkesinin farklı gösterilmesi nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde öngörülen ceza kesme koşullarının oluştuğu, ancak, düzenlemenin olay tarihinde yürürlükte olan şekli uyarınca eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar para cezası kararı alınmış ise de, 4458 sayılı Kanun'un anılan hükmünün 7190 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle değiştirilen şeklinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar para cezası öngörülmüş olması ve vergi cezaları için de geçerli olan "lehe hükmün uygulanması" yolundaki genel ceza hukuku ilkesi karşısında, dava konusu işlemin, eşyanın gümrüklenmiş değerinin onda biri tutarına isabet eden kısmında hukuka aykırılık; aşan kısmında ise hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kısmen davanın reddine, kısmen de dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davalı idarece, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; davacı tarafından, Libya'ya silah ihracının izne tabi olduğu yolunda ilan edilmiş düzenleyici bir işlem bulunmadığı, eşyanın Libya'ya gönderildiği somut olarak ortaya konulmadığı gibi, söz konusu eylemin taraflarınca gerçekleştirildiği konusunda da tespit bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Anılan Kanun'un 50. maddesinin 4. fıkrasında, "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda, kararların Danıştay tarafından bozulması halinde, bölge idare mahkemelerince bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemlerine konu yapılan kararın Dairemizin 11/11/2020 tarih ve E:2018/760, K:2020/4580 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz istemlerinin reddine,
2.... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve ... (...) Türk lirasından az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.