YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Gözetim önlemlerinin yanlış uygulanması suretiyle ödenen vergilerin geri verilmesi hk.

Karar

 

 

Danıştay 7. Daire Başkanlığı   2022/1109 E.  ,  2022/1690 K.

 

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

YEDİNCİ DAİRE

 

Esas No : 2022/1109

 

Karar No : 2022/1690

 

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : ...Nakliyat Petrol İnşaat İthalat İhracat Limited Şirketi

 

VEKİLİ : Av. ...

 

2- (DAVALI) : ...Bakanlığı adına ...Gümrük Müdürlüğü

 

VEKİLİ : Av. ...

 

İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

 

YARGILAMA SÜRECİ :

 

Dava konusu istem: Davacı adına 2020 yılında tescilli 18 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin gözetim kıymetine yükseltilmesi suretiyle fazladan ödendiği iddia olunan gümrük ve katma değer vergilerinin geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin karara vaki itirazın reddine dair işlemin 15 adet beyannameye isabet eden kısmının iptali ile fazladan ödenen tutarın hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.

 

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; Tebliğ'de belirtilen birim kıymet, eşyanın Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığından, gözetim önlemlerinin yanlış uygulanması suretiyle ödenen vergilerin geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin kararda ve bu karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği; fazla ödenen tutarın davacıdan kaynaklanması nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7190 sayılı Kanun ile değişik 216. maddesi gereğince, başvuru tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesinin icap ettiği gerekçesiyle işlemin dava konusu edilen kısmının iptali ile fazladan ödenen tutarın başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine, yargılama giderlerinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.540,00 TL (2.270,00x2) vekâlet ücretinin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

 

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

 

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda davaların birleştirilmesine dair bir hükmün bulunmadığı, Kanun'da davaların tek ya da ayrı ayrı olarak açılmasına ilişkin seçimlik hakkın davacıya tanındığı, dolayısıyla ayrı ayrı açılan davalarda birleştirme yapılmaksızın her dava için ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekmesine karşın birleştirme sonucu tek vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı; davalı idarece, eşyanın kıymetinin yurt dışı giderlere ek beyanda bulunmak suretiyle davacının iradesiyle yükseltildiği, beyan üzerine tahakkuk ettirilen vergilerin herhangi bir itirazda bulunulmaksızın ödenerek gümrük işlemlerinin tamamlandığı, eşyanın ithalinin gözetim belgesine tabi olmasına rağmen bu belgenin beyannamelerin ekinde ibraz edilmediği, bu durumun, hata halinde alınan vergilerin iadesini düzenleyen geri verme hükümleri kapsamına girmediği, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

 

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Davalı idarece, istemin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından savunma verilmemiştir.

 

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ: Davaların birleştirilmesi suretiyle tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, tarafların temyiz istemlerinin reddi ile temyize konu kararda yer alan vekalet ücreti tutarının "2.270,00 TL" şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

 

MADDİ OLAY :

 

Davacı adına 2020 yılında tescilli 18 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin gözetim kıymetine yükseltilmesi suretiyle fazladan ödendiği iddia olunan gümrük ve katma değer vergilerinin geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin karara vaki itirazın reddine dair işlemin 15 adet beyannameye isabet eden kısmının iptali ile fazladan ödenen tutarın hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.

 

İLGİLİ MEVZUAT:

 

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 232. maddesinde, konusu ve yükümlüsünün aynı olması, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık bulunması şartıyla; birden fazla işleme veya beyannameye ilişkin gümrük vergileri ve para cezalarına tek tahakkuk ve ceza kararının düzenlenebileceği belirtilmiştir.

 

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Aynı dilekçe ile dava açılabilek haller" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği hükme bağlanmıştır.

 

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 30. maddesinde, hakimin yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu, 57. maddesinde, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması hallerinde birden çok kişinin ihtiyari dava arkadaşı olarak birlikte dava açabilecekleri gibi, aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği; 166. maddesinde, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği hükümlerine yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan mahkeme kararının verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 8. maddesinde, bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunacağı, 22. maddesinde ise, ihtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davaların ister ayrı dava konusu yapılsın, ister bir davada birleştirilsin her biri için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine hükmedileceği kurala bağlanmıştır.

 

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

 

Davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, vergi dava dairesi kararının vekâlet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.

 

Davalı idarenin temyiz istemine gelince;

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesi ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.

 

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, konusu ve yükümlüsü aynı olan, aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunan birden fazla işlem için idarelerce tek kararın alınabileceği ve aralarında bağlılık veya sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı tek dilekçe ile dava açılabileceği, ihtiyari dava arkadaşlığının, birden çok kişinin birlikte dava açmaları veya aleyhlerine birlikte dava açılması hallerinde söz konusu olabildiği ve ihtiyari dava arkadaşlığının mevcut olması halinde, seri davadan bahsedilebileceği, aynı düzey ve sıfattaki farklı mahkemelerde açılmış davaların birleştirilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.

 

Olayda, seri davaya konu olabilecek birden çok kişi hakkında tesis edilen bir işlem olmamakla beraber, aynı davacı hakkında aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunan tek işlem tesis edildiğinin anlaşılması karşısında, davacı tarafından, farklı beyannamelerden kaynaklanan ve aynı maddi olay nedeniyle tesis edildiği anlaşılan işlemin, beyanname numaralarına göre ayrılması suretiyle birden fazla davaya konu edilmesi, ortada ayrı ayrı incelemesini gerektiren maddi ya da hukuki bir nedenin bulunmadığı da gözetildiğinde, davaların etkin ve hızlı şekilde çözümlenmesine ilişkin kurala, diğer bir deyişle, usul ekonomisine uygun değildir. Bu bakımdan, Mahkemece, davacı adına tesis edilen aynı idari işlemde yer alan unsurlara ilişkin kendi esasına kayıtlı dosyaların birleştirilmesi suretiyle yargılama yapılması sonucunda birleştirilen işbu davada, haklı çıkan davacı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, temyize konu kararın vekâlet ücretine ilişkin hüküm fıkrası, Vergi Mahkemesinin davanın esası hakkında karar verdiği 01/12/2020 tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen "2.270,00 TL" şeklinde düzeltildikten sonra işin esasına geçildi:

 

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

 

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

 

KARAR SONUCU:

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. Temyiz istemlerinin reddine,

 

2. ...Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla istinaf istemi reddedilen ilk derece mahkeme kararında yer alan vekalet ücreti tutarının "...TL" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

 

3. ... TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,

 

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 319 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor