Gözetim uygulamasında, Dış Ticaret Müsteşarlığınca, yerli üreticilerin talebi üzerine veya re'sen, belli bir malın ithalatının, o malın yerli üreticileri ve ülke ekonomisi üzerinde olumsuz sonuçlar yaratıp yaratmadığının tespit edilmesi amacıyla incelemeye başlanılarak, inceleme sonucunda gözetim uygulaması öngörülebilmektedir. Gözetim uygulaması başlatılması durumunda, herhangi bir korunma tedbirinden söz edilemez. Yani bu aşamada, o malın ithalatında herhangi bir kısıtlama, vergi oranında artış, eşik kıymet belirlenmesi veya ek mali yükümlülük uygulaması söz konusu olmamaktadır.
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2022/980 E. , 2022/1848 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/980
Karar No : 2022/1848
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Dış Ticaret Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli …, …, …,…, … tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı eşyanın ithali sırasında gözetim belgesi ibraz edilmediğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca alınan eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesi kararına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, gözetim uygulaması ile malın ithal seyrinin izlenmesinin amaçlandığı, gözetim önlemi uygulanmasına karar verilen eşyanın, belirlenen bir kıymetin altında ithal edilmek istenilmesi halinde "gözetim belgesi" ibrazı zorunluluğu getirildiğinden, bu zorunluluğa uyulmaması halinin Gümrük Kanunu hükümlerine göre para cezası kararı alınmasını gerektiren bir durum olmadığı, anılan Kanun'un 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca para cezası kararı alınabilmesi için, eşyanın ithalinin, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşlarının vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olmasına rağmen bunlara tabi değilmiş veya belge varmış gibi beyan edilmesinin gerektiği, olayda, cezayı gerektiren fiillerin davacı bakımından gerçekleştiğine ilişkin davalı idarece yapılmış herhangi bir tespitin bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Gözetim belgesi ibraz etmeksizin eşyaların ithalini gerçekleştiren davacı adına tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli …, …, …,…, … tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı eşyanın ithali sırasında gözetim belgesi ibraz edilmediğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca alınan eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesi kararına vaki itirazın reddine dair işlemi iptal eden mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair vergi dava dairesi kararı temyiz edilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT :
İthalatta uygulanacak gözetim ve korunma önlemleri, Türk Mevzuatında, 29/01/1995 tarih ve 22186 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 26/01/1995 tarih ve 4067 sayılı Kanun'la onaylanması uygun bulunan ve 25/02/1995 tarih ve 22213 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 03/02/1995 tarih ve 1995/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasının ekinde yer alan ve bu anlaşmanın ayrılmaz parçasını teşkil eden Korunma Tedbirleri Anlaşması ile yerini almıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde; ithali lisansa, şarta, izne, kısıntıya ve belli kuruluşların vereceği uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır. Kanun'un 4. fıkrasının (c) bendinde ise; teslimden sonra kontrol sonucunda uygunsuzluğu tespit edilen ancak bulunamayan eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesine karar verileceği düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Gözetim uygulamasında, Dış Ticaret Müsteşarlığınca, yerli üreticilerin talebi üzerine veya re'sen, belli bir malın ithalatının, o malın yerli üreticileri ve ülke ekonomisi üzerinde olumsuz sonuçlar yaratıp yaratmadığının tespit edilmesi amacıyla incelemeye başlanılarak, inceleme sonucunda gözetim uygulaması öngörülebilmektedir. Gözetim uygulaması başlatılması durumunda, herhangi bir korunma tedbirinden söz edilemez. Yani bu aşamada, o malın ithalatında herhangi bir kısıtlama, vergi oranında artış, eşik kıymet belirlenmesi veya ek mali yükümlülük uygulaması söz konusu olmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar söz konusu beyannameler muhteviyatı eşyalar için gözetim belgesi ibraz edilmediğinden bahisle para cezası kararı alınmış ise de; Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre para cezası kararı alınabilmesi için, eşyanın ithalinin, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olmasına rağmen bunlar olmadan gerçekleştirilmiş olması ya da belge varmış gibi beyan edilmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla para cezası kararının dayanağını, anılan maddede aranılan belgelerin sunulmaması ya da sunulmuş gibi beyan edilmesi oluşturduğundan, öncelikle, gözetim belgesinin anılan maddede sayılan belgelerden olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İlgili belgelerin tanımı herhangi bir mevzuatta açıklanmasa da, gözetim belgesi, bir malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi amacıyla Dış Ticaret Müsteşarlığınca düzenlenen bir belgedir. Gözetim belgesinin ibrazı zorunluluğu ise, o malın, belli bir değerin altında kıymetle ithal edilmek istenmesi durumuna münhasır olmaktadır. Bu bağlamda, ithali serbest olan eşyanın ithalat seyrinin izlenmesi ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına gerek olup olmadığının belirlenmesi amacıyla getirilen ancak 4458 sayılı Kanun'un 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde sayılanlar dışında kalan gözetim belgesinin ibraz edilmemesi, anılan madde uyarınca ceza kesilmesini gerektiren nedenler olarak kabul edilemez.
Bu durumda, gözetim belgesinin, mezkur Kanun'un 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde düzenlenen, eşyanın ithali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesi kapsamında sayılan belgelerden olmadığı sonucuna varıldığından, anılan belgenin ibraz edilmediğinden bahisle söz konusu maddenin 4. fıkrası uyarınca alınan karara vaki itirazın reddine dair işlemde hukuka uyarlık, temyize konu vergi dava dairesi kararında ise sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.