Dosyanın incelenmesinden; davacılar tarafından iptali istenilen, 12/10/2013 tarihli, 28793 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, İstanbul İli, Kartal İlçesi, Yunus Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve karar eki kroki ve listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 16/09/2013 tarihli, 2013/5377 sayılı mülga Bakanlar Kurulu kararı ile davacılar arasındaki, bu alanda bulunan taşınmazlardan kaynaklanan menfaat ilişkisini gösteren tapu kaydı vb. belgelerin dava dilekçesine eklenmediği, bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Yasanın 3. maddesine uygun düzenlenmediği anlaşılmıştır.
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2022/4145 E. , 2022/7181 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/4145
Karar No : 2022/7181
DAVACILAR : 1- … 2- … 10- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR :1- … 2- … Bakanlığı-…
DAVANIN KONUSU : 12/10/2013 tarihli, 28793 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, İstanbul İli, Kartal İlçesi, Yunus Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve karar eki kroki ve listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 16/09/2013 tarihli, 2013/5377 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanun'un 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi gereğince incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari davaların açılması" başlıklı 3, maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde; dava dilekçelerinde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği; 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerde 14. maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği; beşinci fıkrasında ise, 1. fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun'un 3. maddesinde ise; 1. "İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.
2. Dilekçelerde;
a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir.
3. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir.
Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur." kuralı yer almaktadır.
Yargılama usulü ilkeleri uyarınca, idari yargı merciilerinin taleple bağlı olarak hukuka uygunluk denetimi yapmaları nedeniyle ilgililerce dava dilekçelerinde davanın konusunun hiç bir tereddüde mahal bırakmaksızın açık ve net olarak ortaya konulması gerekmektedir. Bununla birlikte, yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi/kişiler arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç olup, her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerine bırakılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacılar tarafından iptali istenilen, 12/10/2013 tarihli, 28793 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, İstanbul İli, Kartal İlçesi, Yunus Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve karar eki kroki ve listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 16/09/2013 tarihli, 2013/5377 sayılı mülga Bakanlar Kurulu kararı ile davacılar arasındaki, bu alanda bulunan taşınmazlardan kaynaklanan menfaat ilişkisini gösteren tapu kaydı vb. belgelerin dava dilekçesine eklenmediği, bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Yasanın 3. maddesine uygun düzenlenmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava konusu işlem ile davacılar arasındaki menfaat ilişkisini gösteren, uyuşmazlık konusu alandaki taşınmazlara ait tapu kaydı/tapu tahsis belgesi vb. bilgi ve belgelerin dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda değinilen 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde belirtilen eksikliklerin tamamlanarak, aynı Kanun'un 3. maddesinde öngörülen biçimde düzenlenerek yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE,
2. Yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde, davanın reddedileceğinin davacılara duyurulmasına,
3. Dilekçe örneği ve eklerinin davacılara iadesine ve yenileme dilekçesi verilmesi halinde davacılardan ayrıca harç alınmamasına, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.