YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Düzenleyici işlemlere (Tebliğ vs) ilişkin hangi hususların iptalinin istenebileceği hk.

Karar Özeti

 

Öte yandan, düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarında, idarî işlemin unsurları açısından hukuka aykırılık bulunduğu iddiasıyla düzenleyici işlemin tamamının iptali istenebileceği gibi, düzenleyici işlemin belirli kısımlarının / maddelerinin / fıkralarının / bentlerinin / ibarelerinin / sözcüklerinin iptalinin istenebilmesi de mümkündür. Ancak, her durumda iptali istenen kuralların açıkça belirtilmesi ve bu kısımların davacının menfaatini nasıl etkilediğinin gerekçelendirilerek açıkça ortaya konulması gerekmektedir.

Karar

 

 

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/7334 E.  ,  2021/6062 K.

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

DÖRDÜNCÜ DAİRE

 

Esas No : 2021/7334

 

Karar No : 2021/6062

 

DAVACI : … Mühendislik Hizmetleri Ticaret ve Sanayi

 

Limited Şirketi

 

DAVALI : … Vergi Dairesi Müdürlüğü

 

DAVANIN KONUSU : Davacı şirket tarafından, Yeminli Mali Müşavir KDV İade Tasdik Raporuna istinaden 3065 sayılı Kanun'un 29/2 maddesi kapsamında gerçekleştirilen teslimlere ilişkin olarak 2020/11 dönemi için talep edilen katma vergisi iadesinin reddine dair … tarih ve E…. sayılı işlemin ve KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 23 seri nolu Genel Tebliğin 13. maddesinin iptali istenilmektedir.

 

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

 

DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra gereği görüşüldü:

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde, idarî davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idarî işlemin yazılı bildirim tarihinin, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, dava dilekçelerinin ve bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dava dilekçelerinin, görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti hâlinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği kurala bağlanmıştır.

 

Yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri taleple bağlılıktır. Bu ilke uyarınca iptali istenen idarî işlemle sınırlı olarak mahkemelerce inceleme yapılması gerekmekte olup, talebin incelemeye konu olabilecek nitelikte açık, belirli ve somut olması gerektiği kuşkusuzdur.

 

Öte yandan, düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarında, idarî işlemin unsurları açısından hukuka aykırılık bulunduğu iddiasıyla düzenleyici işlemin tamamının iptali istenebileceği gibi, düzenleyici işlemin belirli kısımlarının / maddelerinin / fıkralarının / bentlerinin / ibarelerinin / sözcüklerinin iptalinin istenebilmesi de mümkündür. Ancak, her durumda iptali istenen kuralların açıkça belirtilmesi ve bu kısımların davacının menfaatini nasıl etkilediğinin gerekçelendirilerek açıkça ortaya konulması gerekmektedir.

 

Bu bakımdan,dava dilekçesinde; "23 Seri Nolu Tebliğin 13. maddesiyle; KDV Kanunu 29/2 maddesi gereği indirimli oranda KDV iadesine ilişkin süreler konusunda düzenlemeler yapıldığı bölümün...iptal edilmesine" istemine yer verilmiş olup; bahse konu Tebliğin hangi maddelerinin, bölümlerinin, kısımlarının, başlıklarının, ibarelerinin, sözcüklerinin iptalinin istendiğinin açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde ortaya konulması, bu kısımların hangi yönlerden kanuna aykırı olduğunun ve davacının menfaatini ne şekilde ihlȃl ettiğinin açıklanması suretiyle karşı taraf sayısından bir fazla düzenlenerek imzalanmış dilekçelerle yeniden dava açılması gerekmektedir.

 

Buna göre; dava dilekçesinde Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin KDV iadesi için istenilen ilave belgelerin düzenlendiği hangi maddesinin ve bu Tebliğde değişiklik yapan 23 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nden değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 13. maddesinin, hangi alt madde veya maddelerinin, ibarelerinin, sözcüklerinin dava konusu edildiği açıkça gösterilerek, bu kısım ya da kısımlara yönelik iptal isteminde bulunulması suretiyle 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun olarak yenilenen dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.

 

KARAR SONUCU :

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. 2577 sayılı Kanunun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bu Kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz (30) gün içerisinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenmek ve yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmak suretiyle, harç yatırılmaksızın yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE,

 

2. Dava dilekçesinin bir örneğinin davacıya iadesine,

 

3. Aynı Kanunun 15. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre, yeniden verilen dilekçede de aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde, davanın reddedileceğinin davacıya bildirilmesine,

 

4. Dava yenilenmediği takdirde artan yargılama giderinin davacıya iadesine, 04/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

 

(X) KARŞI OY ::

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin 4. fıkrasında; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı ancak, bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri; 5. maddesinin 1. fıkrasında ise aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep - sonuç ilişkisi bulunması halinde birden fazla idari işlemin bir dilekçe ile idari davaya konu edilebileceği belirtildikten sonra, 14 maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönünden inceleneceği; 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde de 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde yazılı halde; 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak suretiyle otuz gün içinde dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.

 

Anılan Kanun'un 7. maddesinin 4. fıkrası ile aynı dilekçe ile dava açılabilecek hallerin düzenlendiği 5. maddenin birlikte değerlendirilmesinden, ilgililerin düzenleyici işlemle uygulama işleminin her ikisi aleyhine birden dava açabileceğinin belirtilmiş olmasının, her iki işleme karşı aynı dilekçeyle ve aynı idari yargı yerinde dava açılabileceği anlamına gelmediği sonucuna varıldığı, kamu düzeninden görev kuralı ve Anayasa'nın 37. maddesinde öngörülen "kanuni hakim ilkesi" ve bu davalarda verilecek kararların kanun yollarının farklı oluşu nedeniyle, düzenleyici işlemin Danıştay'da, uygulama işleminin ise, derece mahkemelerinde idari davaya konu edilmelerinin uygun olacağı açıktır.

 

Bu bakımdan; 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, ilk derece mahkemesi olarak Danıştayın görevine giren, KDV Genel Uygulama Tebliğinin IV/A Bölümünde -23 Seri Nolu Tebliğin 13. maddesine ilişkin düzenleme ile 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 6. maddesi uyarınca vergi mahkemelerinin görevine giren davacı adına Yeminli Mali Müşavir KDV İade Tasdik Raporuna istinaden 3065 sayılı Kanun'un 29/2 maddesi kapsamında gerçekleştirilen teslimlere ilişkin olarak 2020/11 dönemi için talep edilen katma vergisi iadesinin reddine dair … tarih ve E…. sayılı işlemin, belirtilen mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edilip edilmediği hususunun ayrı ayrı incelenmesi zorunlu olduğundan, aynı dilekçe ile Danıştayda idari dava açılmasına olanak bulunmamaktadır.

 

Açıklanan nedenlerle, dilekçenin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, her işleme karşı süresi içinde, görevli ve yetkili yargı merciileri de gözetilerek, ayrı dava açmakta serbest olmak üzere reddi gerektiği görüşüyle karara usul yönünden katılmıyoruz.


Bu sayfa 355 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor