YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İdarenin hatası ile fazla vergi tahsil edilmesi durumunda hangi faiz oranı uygulanarak geri ödeme yapılır?

Karar Özeti

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesince; Mahkeme kararının 492.939,96 TL tecil faizinin davacıya ödenmesi yönündeki hüküm fıkrası Danıştay Dördüncü Dairesinin 08/02/2021 tarih ve E:2019/7683, K:2021/833 sayılı kararıyla, davanın reddine ilişkin kısmı ise istinaf ve temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden uyuşmazlığın davacıya ödenmesine hükmedilen 492.039,96 TL'nin 10/08/2017 tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesinin yapılıp yapılamayacağına münhasır kaldığı; Vergi Mahkemesince, anılan tutarın gecikme zammı ile birlikte iadesine karar verilmiş ise de gerek 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da gerekse 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda fazla ve yersiz tahsil edilen vergilerin gecikme faizi veya gecikme zammı ile birlikte iade edileceğine ilişkin bir hükmün bulunmadığı, mükelleften kaynaklanan sebeplerle verginin geç tahakkuk etmesi durumunda gecikme faizi, tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenmemesi durumunda gecikme zammı, mükellefin ödeme yapması halinde çok zor duruma düşeceği hallerde ise tecil talebine istinaden tecil faizi ödemesinin söz konusu olduğu, Yasa Koyucunun, mükelleflerin kendi iradelerinden, kusurlarından veya hatalarından kaynaklanan gecikmeyi, çok zor duruma düşmesi muhtemel mükelleflerin yapacağı tecil talebinden farklı değerlendirdiği, daha yüksek oranda faiz ödenmesini hüküm altına aldığı, başka bir deyişle, mükellefin iradesinden, hatasından veya kusurundan kaynaklanan gecikmeler için enflasyon oranlarının üzerinde ve daha yüksek oranda faiz ödenmesini öngördüğü, öte yandan, Yasa Koyucunun 213 sayılı Kanun'un 112/4. maddesinde, fazla ve yersiz tahsil edilen vergilerin tecil faiziyle birlikte iade olunacağı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6352 sayılı Kanun'un 58. maddesi ile değişik 28/6. maddesinde de, tazminat ve vergi davalarında mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye tecil faizi oranında faiz ödeneceği yönünde iradesini ortaya koyduğu, keza, 6352 sayılı Kanunun 58. maddesinin gerekçesinde, mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süre için gecikme faizi oranında faiz ödenmesi öngörülmüş iken, Adalet Komisyonunda tecil faizi oranında faiz ödenmesi yönünde tasarıda değişiklik yapıldığı ve düzenlemenin bu şekliyle kanunlaştığı, bu nedenle, davacıya ödenmesine hükmedilen 492.939,96 TL'nin 10/08/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinden, Vergi Mahkemesi kararının 10/08/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme faizi yönünden kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar

 

Danıştay 4. Daire Başkanlığı   2021/9135 E.  ,  2022/174 K.

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

DÖRDÜNCÜ DAİRE

 

Esas No : 2021/9135

 

Karar No : 2022/174

 

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı

 

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

 

VEKİLİ : Av. …

 

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Hizmetleri Anonim Şirketi

 

VEKİLİ : Av. …

 

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

 

YARGILAMA SÜRECİ :

 

Dava konusu istem: Davacı tarafından, ödeme emirlerine istinaden tahsil edilen ancak ilgili tarhiyatların mahkemece kaldırılması üzerine tecil faizi ile iade talebinde bulunulmasına karşın, tecil faizi ödenmeksizin iade edilen tutarlara ilişkin olarak, 10/08/2017 tarihine kadar işleyen 668.989,95 TL tecil faizinin bu tarihten itibaren işleyen gecikme faiziyle (zammı) birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

 

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; hukuka ve yasaya açıkça aykırı işlemler nedeniyle haksız yere tahsil edilen miktarın davacıya iadesinde genel hükümler çerçevesinde faiz hesaplanması gerektiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun özel ödeme zamanları başlıklı 112. maddesinin dördüncü fıkrasında, fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte ödeneceğinin kurala bağlanması karşısında, 22/05/2014 tarihli tahsil tarihinden davacıya ödeme tarihi olan 10/08/2017 tarihine kadar işlemiş olan ve yukarıda yer verilen tecil faizi hesaplama formülü uygulanmak suretiyle hesaplanan 492.939,96 TL tutarındaki tecil faizinin ödenmesinin zorunlu olduğu, bu ödeme yapılırken de 10/08/2017 tarihinden itibaren işleyen gecikme zammı ile birlikte davacıya iadesinin gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

 

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesince; Mahkeme kararının 492.939,96 TL tecil faizinin davacıya ödenmesi yönündeki hüküm fıkrası Danıştay Dördüncü Dairesinin 08/02/2021 tarih ve E:2019/7683, K:2021/833 sayılı kararıyla, davanın reddine ilişkin kısmı ise istinaf ve temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden uyuşmazlığın davacıya ödenmesine hükmedilen 492.039,96 TL'nin 10/08/2017 tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesinin yapılıp yapılamayacağına münhasır kaldığı; Vergi Mahkemesince, anılan tutarın gecikme zammı ile birlikte iadesine karar verilmiş ise de gerek 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da gerekse 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda fazla ve yersiz tahsil edilen vergilerin gecikme faizi veya gecikme zammı ile birlikte iade edileceğine ilişkin bir hükmün bulunmadığı, mükelleften kaynaklanan sebeplerle verginin geç tahakkuk etmesi durumunda gecikme faizi, tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenmemesi durumunda gecikme zammı, mükellefin ödeme yapması halinde çok zor duruma düşeceği hallerde ise tecil talebine istinaden tecil faizi ödemesinin söz konusu olduğu, Yasa Koyucunun, mükelleflerin kendi iradelerinden, kusurlarından veya hatalarından kaynaklanan gecikmeyi, çok zor duruma düşmesi muhtemel mükelleflerin yapacağı tecil talebinden farklı değerlendirdiği, daha yüksek oranda faiz ödenmesini hüküm altına aldığı, başka bir deyişle, mükellefin iradesinden, hatasından veya kusurundan kaynaklanan gecikmeler için enflasyon oranlarının üzerinde ve daha yüksek oranda faiz ödenmesini öngördüğü, öte yandan, Yasa Koyucunun 213 sayılı Kanun'un 112/4. maddesinde, fazla ve yersiz tahsil edilen vergilerin tecil faiziyle birlikte iade olunacağı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6352 sayılı Kanun'un 58. maddesi ile değişik 28/6. maddesinde de, tazminat ve vergi davalarında mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye tecil faizi oranında faiz ödeneceği yönünde iradesini ortaya koyduğu, keza, 6352 sayılı Kanunun 58. maddesinin gerekçesinde, mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süre için gecikme faizi oranında faiz ödenmesi öngörülmüş iken, Adalet Komisyonunda tecil faizi oranında faiz ödenmesi yönünde tasarıda değişiklik yapıldığı ve düzenlemenin bu şekliyle kanunlaştığı, bu nedenle, davacıya ödenmesine hükmedilen 492.939,96 TL'nin 10/08/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinden, Vergi Mahkemesi kararının 10/08/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme faizi yönünden kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin yerinde ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

 

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

 

TETKİK HÂKİMİ : …

 

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

 

 

İNCELEME VE GEREKÇE :

 

Bölge İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, Bölge İdare Mahkemesince bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.

 

Temyiz istemine konu kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin 08/02/2021 tarih ve E:2019/7683, K:2021/833 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

 

KARAR SONUCU :

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. Temyiz isteminin reddine,

 

2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,

 

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

 

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 462 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor