söz konusu biletler için ödenen bedellerin çalışanlar açısından ücret mahiyetinde olduğundan vergilendirilmesi gerektiği belirtilerek pass biletlerin kullanımının emsal bedellerinin uçuşun gerçekleştiği ay için ücret matrahına dahil edilmesi gerektiğinden kullanımın gerçekleştiği ayın kümülatif gelir vergisi ücret matrahında brütleştirilerek ilave edildiği ve bu tutar üzerinden vergi dilimi nispetinde tevkifata tabi tutulduğu, sonuç olarak hesap edilen brüt 802.544,69 TL pass bilet kullanım tutarlarının çalışan bordrosunda gösterilmesi ve söz konusu brüt tutar üzerinden 2010 yılı için damga vergisi hesaplanması gerektiğinin önerildiği, takdir komisyonunca da bu öneri doğrultusunda takdir edilen matrah farkları üzerinden cezalı tarhiyatların yapıldığı, çalışanlar bazında tespit edilen pass bilet kullanımı tutarının, kullananların ilgili ay bordrosuna brütleştirilip eklendiği ve tevkifat tutarlarının hesaplandığı; bordrolarda gösterilmesi gereken brüt tutar üzerinden binde 6 oranında damga vergisi hesaplandığı, çalışanlar ile çalışanlarının yakınlarının kullanımına bırakılan pass biletlerin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesi uyarınca çalışan hizmet erbabına sağlanan menfaat olduğu, ücret mahiyetindeki bilet bedellerinin çalışanların bordrosuna eklenmesi gerektiği, dolayısıyla vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen gelir (stopaj) ve damga vergilerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, vergi ziyaı cezalarına tekerrür uygulanmasında ise, tekerrüre dayanak alınan vergi ziyaı cezasının 2010 yılında kesinleştiği ve ancak takip eden yılın başından başlamak üzere beş yıl içinde kesilecek cezalara tekerrür uygulanabileceğinden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kısmen gerekçeli reddine, kısmen kabulüne, Mahkeme kararının kısmen kaldırılmasına, kaldırılan kısımlar yönünden davanın reddine, davanın sonucu itibarıyla kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/9148 E. , 2022/347 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/9148
Karar No : 2022/347
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- ... Ortaklığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına, düzenlenen vergi tekniği raporu dayanak alınan takdir komisyonu kararlarına istinaden tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2010/1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12 dönemlerine ait vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi ve damga vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Karar veren Vergi Dava Dairesince, ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı ısrar kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 19/02/2020 tarih ve E:2019/1606, K:2020/221 sayılı kararı ile bozulması üzerine, Vergi Tekniği Raporu'nda; hava yolcu taşımacılığıyla iştigal eden kurum tarafından 2010 takvim yılı hesaplarının çalışanlarına ve çalışan yakınlarına kullandırılan pass biletlerle ilgili olarak çalışanlarına ve çalışan yakınlarına %100 lük ve %90 lık pass bilet olmak üzere iki ayrı uygulama kapsamında, %100 lük pass biletle uçuşu gerçekleşen kişiden, havaalanı için ödenen alan vergisi ile bilet fiyatları referans alınarak hesaplanan KDV nin; %90 lık pass bilet kullanımında ise biletin talep edildiği tarihteki fiyatının %10 luk kısmı ile bu tutar üzerinden hesaplanan KDV ve havaalanı için ödenen vergilerin tahsil edildiği, pass biletlerin, ücret bordroları ve damga vergileri ile ilişkilendirilmediği ve matraha dahil edilmediğinin tespit edildiği, söz konusu biletler için ödenen bedellerin çalışanlar açısından ücret mahiyetinde olduğundan vergilendirilmesi gerektiği belirtilerek pass biletlerin kullanımının emsal bedellerinin uçuşun gerçekleştiği ay için ücret matrahına dahil edilmesi gerektiğinden kullanımın gerçekleştiği ayın kümülatif gelir vergisi ücret matrahında brütleştirilerek ilave edildiği ve bu tutar üzerinden vergi dilimi nispetinde tevkifata tabi tutulduğu, sonuç olarak hesap edilen brüt 802.544,69 TL pass bilet kullanım tutarlarının çalışan bordrosunda gösterilmesi ve söz konusu brüt tutar üzerinden 2010 yılı için damga vergisi hesaplanması gerektiğinin önerildiği, takdir komisyonunca da bu öneri doğrultusunda takdir edilen matrah farkları üzerinden cezalı tarhiyatların yapıldığı, çalışanlar bazında tespit edilen pass bilet kullanımı tutarının, kullananların ilgili ay bordrosuna brütleştirilip eklendiği ve tevkifat tutarlarının hesaplandığı; bordrolarda gösterilmesi gereken brüt tutar üzerinden binde 6 oranında damga vergisi hesaplandığı, çalışanlar ile çalışanlarının yakınlarının kullanımına bırakılan pass biletlerin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesi uyarınca çalışan hizmet erbabına sağlanan menfaat olduğu, ücret mahiyetindeki bilet bedellerinin çalışanların bordrosuna eklenmesi gerektiği, dolayısıyla vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen gelir (stopaj) ve damga vergilerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, vergi ziyaı cezalarına tekerrür uygulanmasında ise, tekerrüre dayanak alınan vergi ziyaı cezasının 2010 yılında kesinleştiği ve ancak takip eden yılın başından başlamak üzere beş yıl içinde kesilecek cezalara tekerrür uygulanabileceğinden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kısmen gerekçeli reddine, kısmen kabulüne, Mahkeme kararının kısmen kaldırılmasına, kaldırılan kısımlar yönünden davanın reddine, davanın sonucu itibarıyla kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, şirket çalışanları ve yakınlarına ücretsiz/indirimli bilet uygulamasının 13/06/2005 tarihli ve 2005/9023 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine dayandığı hizmet sözleşmesi karşılığında sağlanan bir menfaat olmayıp Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesine göre ücret sayılamayacağı, 2010 yılına ait vergiler için Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesi dikkate alınmayarak beş yıllık zamanaşımı süresi dolmasından sonra takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık olmadığı belirtilerek davanın reddine ilişkin karar kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırımının Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinin gereği olduğu, davacının çalışanlarına ve çalışan yakınlarına ücretsiz bilet kullandırarak sağladığı menfaati ücret ile ilişkilendirmeyerek kayıt ve beyan dışı bıraktığı tespitleri üzerine yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek kararın tekerrüre ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Taraflarca cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Davalı İdare tarafından idarece yapılan cezalı tarhiyatların aynen onanması, davacının temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yöneltilen temyiz istemi Vergi Dava Daireleri Kurulunun 03/11/2021 tarih ve E:2021/865, K:2021/1453 kararı ile bozmaya uygunluk yönünden reddedilerek uyuşmazlığın esasına ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için Kurulca Dairemize gönderilen dosyada Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve ... TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.