icra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin, satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu, icra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışlar nedeniyle hesaplanan KDV'nin ilgili mevzuatı uyarınca en geç bedelin tahsil edildiği günü izleyen günün mesai saati bitimine kadar vergi dairesine beyan edilip aynı süre içinde ödeneceği kuralına yer verilmiştir.
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2022/844 E. , 2022/1320 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/844
Karar No : 2022/1320
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Ses Ve Işık Sistemleri Reklamcılık
Tekstil Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İcra Müdürlüğü'nden ihale yoluyla satın alınan taşınmazların satışının KDV'den istisna olması gerektiğinden bahisle ödenen 499.500,00-TL katma değer vergisinin iadesi istemiyle düzeltme - şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve fazladan ödenen 499.500,00-TL katma değer vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ihtilaf konusu ihalenin kesinleştiği, ihalenin içeriğindeki hususlara davacı tarafından İcra Mahkemesi nezdinde itirazda bulunulmadığı ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 134. maddesinde hükme bağlanan hususların aşılması suretiyle Vergi Mahkemesinde dava açma yoluna gidilemeyeceği, dava konusu olayın niteliği göz önüne alındığında, uyuşmazlığın, Vergi Mahkemesinin görevine giren vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin bulunduğu yönünde bir değerlendirme yapılması mümkün olmadığı gibi İdare Mahkemesinin görevine giren iptal veya tam yargı davasına konu bir işlem ya da ilk derecede Danıştayca çözümlenecek bir husus da olmadığı, İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin, İcra Müdürlüğünce verilen KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümlenebileceği, İcra Mahkemesinin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği, adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı ve dava konusu uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhale kesinleştiği ve adli yargı görevden el çektiği için bu davada adli yargının görevli olamayacağı, vergilendirmede yapılan hatanın adli yargı mercilerinde düzeltilemeyeceği, KDV muafiyeti olan taşınmazdan KDV tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlığı altında düzenlenen 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları ile idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türlerinden olduğu hükmü yer almıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler" başlıklı 1. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; müzayede mahallerinde yapılan satışların verginin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin; A.1.3. maddesinin (d) bendinde; 3065 sayılı Kanunun (1/3-d) maddesine göre, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların vergiye tabi olduğu, müzayede yapılan yerin, münhasıran müzayede yapımına tahsis edilmiş olup olmamasının durumu değiştirmeyeceği, bu tür satışlarda verginin kesin satış bedeli üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, devamında Müzayede Mahallinde Yapılan Satışlar başlığıyla yer alan B.6. maddesinde; 3065 sayılı Kanunun (1/3-d) maddesine göre, cebri icra, izale-i şüyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışlar da dahil olmak üzere, müzayede mahallerinde yapılan her türlü satış için KDV hesaplanacağı, Kanunun istisna ve vergi oranlarına ilişkin hükümlerinin bu satışlar için de uygulanacağı, bu satışlarda vergiyi doğuran olayın, satışın yapıldığı tarihte vuku bulduğu, satışları düzenleyen özel veya resmi kişi ve/veya kuruluşların verginin mükellefi olarak belirlendiği, 3065 sayılı Kanunun (23/d) maddesi hükmüne göre, satılan malın kesin satış bedelinin KDV’nin matrahını teşkil ettiği, icra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin, satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu, icra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışlar nedeniyle hesaplanan KDV'nin ilgili mevzuatı uyarınca en geç bedelin tahsil edildiği günü izleyen günün mesai saati bitimine kadar vergi dairesine beyan edilip aynı süre içinde ödeneceği kuralına yer verilmiştir.
Vergiye ilişkin hesaplarda ya da vergilendirmede hatanın varlığı halinde, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra izlenebilecek bir idari başvuru yolu olan düzeltme ve şikayet müessesesi ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116 ila 126. maddelerinde düzenlenmiştir.
Uyuşmazlık, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme ve şikayet müessesi kapsamında yapılmış olan başvurunun reddine dair bir işlem olup, bu başvurunun konusunu oluşturan katma değer vergisi dayanağını 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'ndan alan, mükellefi ve uygulanacağı oranı anılan Kanun'la belirlenen bir vergidir.
Fazladan tahsil edilen katma değer vergisinin düzeltme ve şikayet yoluyla iadesine ilişkin uyuşmazlığın çözümü, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede hata olup olmadığı, icra müdürlüğü aracılığıyla ihale yoluyla gerçekleşen taşınmaz tesliminin, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'na tabi olup olmadığı, tabi olması halinde hangi oranda vergi hesaplanacağı, teslimin muafiyet ya da istisna niteliği taşıyıp taşımadığı gibi hususların belirlenmesini gerektirmektedir. 3065 sayılı Kanun ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bu yöndeki incelemeyi yapma görevi, 2576 sayılı Kanun'la Vergi Mahkemelerine verilmiştir.
Vergi Mahkemesinin; icra müdürlüğünce tesis edilen işlemlerin; 3065 sayılı Kanun ve Genel Uygulama Tebliğinin kendisine yüklediği beyanname verme yükümlülüğünü yerine getirmekten ibaret olduğu hususu gözetilmeksizin, icra müdürlüğü aracılığıyla satışı gerçekleşen taşınmaza ilişkin olarak ortaya çıkan vergisel uyuşmazlığın hukuki denetiminin 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun şikayet yolu hükümlerince İcra Mahkemelerince yapılması gerektiği yönündeki kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu nedenle, icra müdürlüğünce gerçekleştirilen açık artırma yoluyla satın alınan taşınmazın satın alma bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin KDV Kanunu 17/4-r bendi uyarınca KDV'den istisna olduğu ileri sürülerek yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolunda kurulan idari işlemin iptali ile fazladan ödenen katma değer vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde 2577 sayılı Yasanın 2. ve 2576 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varıldığından, Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararının Üye …'ın karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler" başlıklı 1. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; müzayede mahallerinde yapılan satışların verginin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin; A.1.3. maddesinin (d) bendinde; 3065 sayılı Kanunun (1/3-d) maddesine göre, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların vergiye tabi olduğu, "Müzayede Mahallinde Yapılan Satışlar" başlığıyla yer alan B.6. maddesinde; 3065 sayılı Kanunun (1/3-d) maddesine göre, cebri icra, izale-i şüyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışlar da dahil olmak üzere, müzayede mahallerinde yapılan her türlü satış için KDV hesaplanacağı, Kanunun istisna ve vergi oranlarına ilişkin hükümlerinin bu satışlar için de uygulanacağı, satışları düzenleyen özel veya resmi kişi ve/veya kuruluşların verginin mükellefi olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Şikayet ve Şartlar" başlıklı 16. maddesinde; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.", "Şikayet üzerine yapılacak muameleler" başlıklı 17. maddesinde; "Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.", " İcra mahkemesi" başlıklı 4. maddesinde; "İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra mahkemesinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra mahkemesi daireleri numaralandırılır. İcra mahkemesinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra mahkemesi hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların icra mahkemesi o mahkemenin hakimidir." hükümleri yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; icra müdürlüğünce gerçekleştirilen açık artırma yoluyla satın alınan taşınmazın satın alma bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin KDV Kanunu 17/4-r bendi uyarınca KDV'den istisna olduğu ileri sürülerek yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolunda kurulan idari işlemin iptali ile fazladan ödenen katma değer vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davada vergi mahkemesince verilen "görev ret" kararına ilişkin istinaf isteminin reddi üzerine, davacı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Olayda, İcra Müdürlüğü'nce yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin olarak icra müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın hukuka uygunluk denetiminin yukarıda yer verilen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nu hükümlerine göre şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde yapılması gerektiği, verginin mükellefinin de icra dairesi olduğu göz önüne alındığında, dava konusu uyuşmazlığın Adli Yargının görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır.
Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesinin emsal nitelikteki … tarih ve E:…, K:… sayılı ilamı ile çok sayıdaki diğer kararları da aynı yönde olduğundan, hukuki öngörülebilirlik ilkesi uyarınca, Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.