İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ...tarih ve ...ile ...takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçların dayanağı şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 15/04/2010 tarihinde tasfiye memuruna usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, bu ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı ve kamu alacağının davacının ortak olduğu dönemle ilgili olduğunun anlaşıldığı olayda, Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden asıl borçlu şirketin 27.372.862,31 TL borcunun bulunduğu, şirketin dört adet aracına haciz uygulandığı, banka hesaplarına uygulanan hacizler sonucu 50,42 TL tahsil edildiği, tüm takip yolları tüketilerek asıl borçludan tahsil imkanı kalmadığı somut bir şekilde ortaya konulan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2022/1 E. , 2022/1007 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1
Karar No : 2022/1007
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Müdürlüğü/...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma hükmüne uyulmak suretiyle verilen .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, T.H. ...Nakliyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan 2005 ila 2008 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...ila ..., ...tarih ve ...takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ...tarih ve ...ile ...takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçların dayanağı şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 15/04/2010 tarihinde tasfiye memuruna usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, bu ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı ve kamu alacağının davacının ortak olduğu dönemle ilgili olduğunun anlaşıldığı olayda, Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden asıl borçlu şirketin 27.372.862,31 TL borcunun bulunduğu, şirketin dört adet aracına haciz uygulandığı, banka hesaplarına uygulanan hacizler sonucu 50,42 TL tahsil edildiği, tüm takip yolları tüketilerek asıl borçludan tahsil imkanı kalmadığı somut bir şekilde ortaya konulan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Dava konusu ödeme emirlerinin dayanağı ihbarnameler usulüne uygun tebliğ edilmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ......DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca ...-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacağı kurala bağlanmıştır.
Değinilen yasa maddesi uyarınca kanuni temsilcilerin ve tüzelkişinin vergi borcundan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle, tüzelkişi hakkında 6183 sayılı Kanun ile belirlenen takip ve cebren tahsil yollarının tüketilmesi ve kamu alacağının tüzelkişinin mal varlığından tahsil olanağı bulunmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki belgelerden, şirket malvarlığının tespitine yönelik idarece yürütülen araştırma neticesi şirket malvarlığında bulunan 5 ayrı aracı bulunduğu, bunlardan ..., ......, ......plakalı araçlar üzerine haciz uygulandığı ve sözü edilen araçların satışına yönelik işlemlerin neticelendirilmediği anlaşıldığından amme alacağının kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden ortak sıfatıyla davacıdan tahsiline çalışılmasının hukuka uygun olmadığı görüşüyle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.