Bu durumda, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri içeriği amme alacağı için asıl borçlu adına düzenlenen … tarih ve … ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin, şirket yetkilisinin ikamet adresinde tebliğ edilmesinin 213 sayılı Kanun'un 94. maddesindeki usule aykırı düştüğü dikkate alındığında, şirket hakkındaki takibin usulüne uygun tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden Vergi Dava Dairesi kararının, söz konusu ödeme emrinin yazılı gerekçeyle iptali yolundaki hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2022/1439 E. , 2022/2445 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1439
Karar No : 2022/2445
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU
: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunu, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca yeniden inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu .. Tur Turizm Gıda İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2005 ila 2008 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kurumlar vergisi, katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası, özel usulsüzlük cezası ve fer'ilerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu … takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacaklarının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrine ilişkin tebliğ alındısının dosyaya sunulmaması nedeniyle ilanen tebliğ koşullarının oluşmadığı, … takip nolu ödeme emirleri yönünden ise asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirketin ticaret sicil kaydının silindiği 12/08/2013 tarihinden sonra 28/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, söz konusu tebliğin de usulsüz olduğu dolayısıyla davacının kanuni temsilci sıfatıyla takibinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmak suretiyle Dairelerince verilen karar kaldırıldıktan sonra dava konusu …takip numaralı ödeme emirleri içeriği 2006 ve 2007 yıllarına ait özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezalarına ilişkin ihbarnamelerin şirketin bilinen adreslerinde tebliğ edilemediği hususu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102.maddesine uygun şekilde düzenlen tebliğ alındısıyla ortaya konulamadığından, yapılan ilanen tebliğin usulsüz olduğu dolayısıyla değinilen ödeme emirleri içeriği amme alacağının zamanaşımına uğradığı, 7 takip nolu ödeme emri içeriği 2008 yılına ait kurumlar vergisi ile aynı yılın Eylül ila Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisinin ise asıl borçlu şirketin sahte belge düzenlemesinden kaynaklandığı ancak bu nedenle şirket adına tanzim edilen vergi tekniği raporunda davacının hissesini devrettiği 03/06/2008 tarihinde sonra düzenlenen belgelerin sahte olduğunun saptandığı dikkate alındığında, 2008 yılına ait kurumlar vergisinin doğmasından ve aynı yılın Eylül ila Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisinden ise borcun ilgili olduğu dönemlerde şirketten ayrılmış olması nedeniyle sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, … Gıda İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden tahsil edilemeyen 2005 ila 2008 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, … takip numaralı ödeme emri içeriği amme alacağı için asıl borçlu şirket adına tanzim edilen … tarih ve … ile …. tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin, 28/04/2015 tarihinde şirket yetkilisinin ikamet adresinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93 ilâ 109. maddelerinde; tebliğ esasları, tebliğin muhatapları, posta ve ilan yoluyla tebliğler ile memur eliyle tebliğ ve tebliğ yerine geçen işlemler düzenlenmiş, tebligatın nerede, nasıl ve kimlere yapılacağı belirlenmiştir.
Kanun'un 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartiyle tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu kurala bağlanmıştır.
“Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94. maddenin 1.fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı; ikinci fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olacağı, 2365 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen üçüncü fıkrasında ise kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin, ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu Vergi Dava Dairesi kararının, … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Tebliğ, hukuki bir işlemden ilgili kimsenin haber almasını sağlamak için, yetkili makamın kanuni şekilde yazı veya ilan ile yapacağı belgelendirme işlemi olup amaç, ilgilinin yasal haklarını kullanabilmesine imkan tanımaktır. Bu nedenle, 2365 sayılı Kanun'la 3. fıkra eklenmeden önceki 94. madde düzenlemesinde, sadece dava açabilecek kişiler, adına tebligat yapılacak kişiler kapsamında sayılmıştır. Değişiklik öncesi 94. madde hükmü genel bir düzenleme gibi görünmekle beraber, muhatabın kendisine ya da onun adına dava açma konusunda yetkili ve görevli kimselere yer veren birinci fıkra hükmünün gerçek kişilere yönelik olduğu; ikinci fıkranın ise tüzel kişiler adına dava açabilecek dolayısıyla tebligat yapılabilecek kimseleri düzenlediği anlaşılmaktadır.
Kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde, tebliğin kimlere yapılacağı, 2365 sayılı Kanun'la eklenen 3.fıkrada belirlenmiştir. Düzenleme; muhatabın bulunmaması halinde, ikametgah adresinde bulunanlara veya işyerinde bulunan memur ve müstahdemlere tebligat yapılacağı ancak, tebligat yapılacak kişinin on sekiz yaşından büyük görünmesi ve açık bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerektiği şeklindedir.
Madde; aile fertlerine tebliğ yapılması halinde, tebliğ muhatabının haberdar olma ihtimalinin, ilanen tebligata göre daha fazla olacağı gerekçesine dayandırılmış, Bütçe Plan Komisyonunda maddeye “veya işyerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılır.” ifadesi eklenmiş, böylece fıkra hem gerçek hem de tüzel kişiler için uygulanır duruma gelmiştir.
“İkamet adresinde yapılacak tebliğ” ifadesi, 1. fıkranın da işaret ettiği gerçek kişilere tebligat yapılamaması halini düzenlemektedir. Tüzel kişiler yönünden ise “işyerinde”, “tebliğ yapılacak kimsenin bulunmaması”, “memur veya müstahdem” kriterlerinin esas alınması gerekmekte olup, düzenlemeden; tüzel kişilerle ilgili tebliğin, tüzel kişilerin temsilcilerinin ikamet adreslerinde yapılabileceği gibi bir sonuç çıkarılması mümkün değildir.
Buna göre tüzel kişilerde asıl muhatap, yasal temsilcilerdir. Bu temsilciler mutad iş saatlerinde "işyerinde" bulunamadıkları veya tebligatı bizzat alamayacak durumda oldukları takdirde "orada hazır bulunan" "memur veya müstahdemlere" tebliğ yapılması, bu şekilde işyerinde tebligat mümkün olmaması halinde ilan yoluyla tebliğ yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri içeriği amme alacağı için asıl borçlu adına düzenlenen … tarih ve … ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin, şirket yetkilisinin ikamet adresinde tebliğ edilmesinin 213 sayılı Kanun'un 94. maddesindeki usule aykırı düştüğü dikkate alındığında, şirket hakkındaki takibin usulüne uygun tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden Vergi Dava Dairesi kararının, söz konusu ödeme emrinin yazılı gerekçeyle iptali yolundaki hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, …. tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın; … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.