YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Senede Karşı Tanıkla İspat Mümkün müdür?

Karar Özeti

Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.

Karar

 

10. Hukuk Dairesi  2021/11168 E.  ,  2021/16018 K.

 

Bölge Adliye

 

Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi

 

Dava, hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.

 

İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 

... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve feri müdahil kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

 

I-İSTEM

 

Davacının davalı iş yerinde sorumlu müdür olarak 09.02.2010-25.10.2014 tarihleri arasında çalıştığının ve net aylık ücretinin 6500 TL olduğunun tespitine, karar verilmesini istemiştir.

 

II-CEVAP

 

Davalı işveren vekili 30.3.2016 havale tarihli cevap ve beyahnları ile; Davacı ile müvekkili şirket arasında her hangi bir hizmet akdinin mevcut olmadığını,davacının boşandığı ancak fiilen birlikte yaşamaya devam ettiği eşi ... adına kayıtlı ve birlikte işletmekte oldukları işletmeye/şarküteriye müvekkili şirket tarafından iskontolu mal verilmesi karşılığında tamamen hatır ilişkisi çerçevesinde davacının bazı işletmelerle ticari münasebetini başlatması hususunda davacı şirkete referans olduğunu,davacı ile müvekkili şirket arasında işçi işveren ilişkisinin olmadığını,beyan ederek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

 

Feri müdahil kurum vekili 13.04.2016 tarihli ceva beyanları ile; 6552 sayılı kanunun 64.maddesi gereğince, kuramlarının fer’i müdahil olarak gösterilmesi gerektiğini,davacının 1.11.2009 tarihinden itibaren 20104758381 tahsis numarası ile yaşlılık aylığı almakta olduğunu, dava konusu dönemde davacı ile davalı şirket veya farklı bir işveren nezdinde sigortalı hizmetinin bulunmadığını, davanın yazılı belgelerle ispat edilmesi gerektiğini,dava konusu çalışmanın bir hizmet akdine dayalı fiili çalışma olup olmadığının araştırılmasını,tanıkların işyerinde çalışanlardan kişilerden seçilmesini, hizmet tespiti davalarının kamu düzenini ilgilendirdiğini ve özenle araştırılması gerektiğini,davalı işyerinin dava konusu tarihlerde yasa kapsamında olup olmadığını,beyan ederek davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

 

III-MAHKEME KARARI

 

A-İLK DERECE MAHKEME KARARI

 

İlk derece mahkemesi,

 

-Davanın kabulü ile,

 

Davacı ... T.C. Kimlik numaralı ...'ün davalı ... Süt Mamuller Sanayi Ticaret Ltd. Şti. 'de 04/10/2010 tarihinden 25/10/2014 tarihine kadar prime esas 6.390,90 TL. Ücretli genel müdür olarak çalıştığının tespitine, karar vermiştir.

 

B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

 

... Bölge Adliye Mahkemesince,

 

1-Davalı vekili ile fer'i müdahil vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile hakkında istinaf başvurusunda bulunulan ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına,

 

2-Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi ile davacının davalı ... Süt Mamülleri San. Tic. Ltd. Şti.' ne ait 1022176.003 sicil sayılı işyerinde 04.11.2010- 12.10.2014 tarihleri arasında hizmet akdi ile 2013 yılı ikinci yarısından itibaren net 6.500 TL ücret ile çalıştığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine, karar vermiştir.

 

IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:

 

Feri müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; gerçek ücretin (prime esas kazanç) yazılı delille ispatı gerektiğini ileri sürmektedir.

 

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu ve gerçek ücretin (prime esas kazanç) yazılı delille ispatı gerektiğini ileri sürmektedir.

 

V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:

 

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı ve feri müdahil vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

 

2- Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin birinci fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Diğer taraftan 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddelerine dayalı olarak açılan bu tür hizmet tespiti davalarında kesinleşen mahkeme ilamı, işverence Kuruma verilmeyen belgelerin yerine geçecek nitelikte olduğundan hükümde ayrıca 77 ve 80. maddelere göre hesaplanacak olan 1 günlük ücretin belirtilmesi de gerekmektedir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belirli bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belirli bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200 ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.

 

Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtlan, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.

 

Bunun yanında; 6100 sayılı HMK.nın "senede karşı tanıkla ispat yasağı" başlıklı 201. maddesinde ise; "Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz" hükmü yer almaktadır.

 

Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde; Mahkemece, hizmet tespitine yönelik verilen karar yerinde ise de; prime esas kazanç yönünden verilen karar hatalıdır. Sigorta primine esas kazanç tutarı konusunda yukarıda izah edilen yönteme uygun inceleme ve araştırma yapılmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

 

O hâlde, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.

 

SONUÇ ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalı ...'ne iadesine, 15.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 209 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor