YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Basit Yargılama Usulünde Duruşma Yapmak Zorunlu mudur?

Karar Özeti

Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.

Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle  223. maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir.

Karar

 

1. Ceza Dairesi   2021/12442 E.  ,  2021/14928 K.

 

 (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

 

Basit yaralama suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a, 62/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2020 tarihli ve 2020/25 Esas, 2020/268 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.08.2020 tarihli ve 2020/690 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 12.07.2021 tarihli ve 2021/10911 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.09.2021 tarihli ve 2021/95692 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.

 

Mezkur ihbarnamede;

 

Dosya kapsamına göre, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında açılan davanın basit yargılama usulüne tabi olarak yürütüldüğü, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara, sanığın süresinde itiraz ettiğinin anlaşıldığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 252/2. maddesinde yer alan ''İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223'üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.'' şeklindeki düzenleme karşısında, hükmü veren Mahkeme tarafından itiraz üzerine duruşma açılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, itiraz üzerine karar verilmesine yer olmadığına, gereğinin takdir ve ifası için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın esastan incelenerek reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.

 

Gereği görüşülüp düşünüldü:

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Basit Yargılama Usulü başlıklı 5271 sayılı CMK'nin 251. maddesinde; "(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.

 

(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.

 

(3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223. maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.

 

(4) Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.

 

(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.

 

(6) Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.

 

(7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.

 

(8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.”

 

Aynı Kanun'un Basit Yargılama Usulünde İtiraz başlıklı 252. maddesinde ise; “(1) 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.

 

(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.

 

(3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251. madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.

 

(4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.

 

(5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.

 

(6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268. maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir." hükümleri yer almaktadır.

 

5271 sayılı CMK’nin itiraz usulü ve inceleme mercilerini düzenleyen 268. maddesinde de; "(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35. maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263. madde hükmü saklıdır.

 

(2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.

 

(3) İtirazı incelemeye yetkili merciler aşağıda gösterilmiştir:

 

a) (Değişik: 18.6.2014-6545/74 md.) Sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine aittir.

 

b) (Değişik: 18.6.2014-6545/74 md.) İtiraz üzerine ilk defa sulh ceza hâkimliği tarafından verilen tutuklama kararlarına itiraz edilmesi durumunda da (a) bendindeki usul uygulanır. Ancak, ilk tutuklama talebini reddeden sulh ceza hâkimliği, tutuklama kararını itiraz mercii olarak inceleyemez.

 

c) Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.

 

d) Naip hâkim kararlarına yapılacak itirazların incelenmesi, mensup oldukları ağır ceza mahkemesi başkanına, istinabe olunan mahkeme kararlarına karşı yukarıdaki bentlerde belirtilen esaslara göre bulundukları yerdeki mahkeme başkanı veya mahkemeye aittir.

 

e) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları ile Yargıtay ceza dairelerinin esas mahkeme olarak baktıkları davalarda verdikleri kararlara yapılan itirazlarda; üyenin kararını görevli olduğu dairenin başkanı, daire başkanı ile ceza dairesinin kararını numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler." denilmektedir.

 

İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında kasten basit yaralama suçundan açılan davanın basit yargılama usulüne göre yürütülmesi neticesinde sanığın mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek itiraz yolunun açık olduğunun belirtildiği, kararın sanığa 27.06.2020 tarihinde, müştekiye 01.07.2020 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine sanık ve müştekinin bu karara süresi içerisinde itiraz ettikleri anlaşılmıştır.

 

İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece dosya itiraz merciine gönderilmiş ise de yukarıda zikredilen hükümlere göre kararına itiraz edilen mahkemenin öncelikle başvurunun süre ve yetki yönünden değerlendirilmesi yapılarak itirazın, süresinde yapılmadığının veya itiraz edenlerin buna yetkileri olmadığının belirlenmesi halinde dosyanın 5271 sayılı CMK’nin 252/6 ve 268/2. maddeleri uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilebilecek olması karşısında vaki itirazların süresinde ve itiraza yetkili kişilerce yapılması nedeniyle duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya geçilmesi gerektiği gözetilmeden; dosyanın itiraz üzerine mercie gönderilmesi ve merciince de itiraz konusu hakkında karar verilmemesi gerekirken hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden inceleme yapılarak itirazların reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

 

Bu nedenlerle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.08.2020 tarihli ve 2020/690 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 270 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor