Mahkemece, taşınmaz satışları, kredi harcamaları, yaşı, sosyal-ekonomik durumu, aylık geliri ve yaşam standartları dikkate alındığında kısıtlı adayının ihtiyaçlarını aşar harcamaları olduğu gerekçesiyle kısıtlı adayının TMK 406. maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki, mevcut bilgi ve belgelere göre, kısıtlı adayı bir kısım harcama yapmışsa da, geride kalan malvarlığı da göz önünde bulundurulduğunda tasarrufların kendisini veya ailesini darlık ve yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açıp açmadığına yönelik yeterli araştırma yapılmadığı, kısıtlanması istenen Mustafa’nın sattığı iddia edilen taşınmazlar dışında aktif taşınmaz kayıtlarının da olduğu, taşınmazların satış bedeli ve mevcut taşınmazların gerçek değerleri ve banka hesap hareketlerini gösterir kayıtlarında olağanüstü harcama bulunup bulunmadığı Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde belirlenip tespit edilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 406.maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı hususunda kesin kanaat oluşturacak şekilde yeterli bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2. Hukuk Dairesi 2021/5959 E. , 2021/7770 K.
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Vesayet
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi gereğince vesayet altına alınma istemine ilişkindir.
Mahkemece, taşınmaz satışları, kredi harcamaları, yaşı, sosyal-ekonomik durumu, aylık geliri ve yaşam standartları dikkate alındığında kısıtlı adayının ihtiyaçlarını aşar harcamaları olduğu gerekçesiyle kısıtlı adayının TMK 406. maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki, mevcut bilgi ve belgelere göre, kısıtlı adayı bir kısım harcama yapmışsa da, geride kalan malvarlığı da göz önünde bulundurulduğunda tasarrufların kendisini veya ailesini darlık ve yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açıp açmadığına yönelik yeterli araştırma yapılmadığı, kısıtlanması istenen Mustafa’nın sattığı iddia edilen taşınmazlar dışında aktif taşınmaz kayıtlarının da olduğu, taşınmazların satış bedeli ve mevcut taşınmazların gerçek değerleri ve banka hesap hareketlerini gösterir kayıtlarında olağanüstü harcama bulunup bulunmadığı Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde belirlenip tespit edilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 406.maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı hususunda kesin kanaat oluşturacak şekilde yeterli bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, HUMK'un 440/III-3. bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, oy birliğiyle karar verildi. 26.10.2021 (Salı)