Sanığın iletişiminin dinlendiği temyize konu bu dava dosyasında iletişim tespit tutanaklarının çözümünün yapılmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince sanığa ait ses CD'sinin emanetten getirtilerek çözümünün yapıldığı, iletişimin dinlenmesine konu telefon görüşmelerinin tespiti amacıyla bilirkişi tarafından hazırlanan raporda ara yakalamaların olduğu tarihlerde sanığın konuşmalarının bulunmadığı ve bu raporun duruşmada okunmadığı anlaşılmakla; CMK'nın 217. maddesine göre duruşmada tartışılmayan delil hükme esas alınamayacağından; iletişimin dinlenmesine ilişkin ses kayıtlarının getirtilerek çözümünün yaptırılması suretiyle oluşacak tapelerin duruşmada okunup diyeceklerinin sorulması, sanığın telefon konuşmalarına ilişkin tapeleri kabul etmemesi durumunda, ses örnekleri aldırılarak, ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması, ses kayıtlarının sanığa ait olduğunun belirlenmesi halinde, telefon konuşmalarının somut olay ve olgularla örtüşüp örtüşmediğinin ayrı ayrı irdelenip değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
10. Ceza Dairesi 2020/13633 E. , 2021/14284 K.
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1- Mahkûmiyet: Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin
09/10/2019 tarih, 2018/846 esas ve 2019/597 sayılı karar
2- İstinaf başvurusunun esastan reddi: İzmir Bölge
Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 15/05/2020 tarih,
2019/3078 esas ve 2020/1270 sayılı karar
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle; temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, 696 sayılı KHK'nın 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ve müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
1- Sanığın iletişiminin dinlendiği temyize konu bu dava dosyasında iletişim tespit tutanaklarının çözümünün yapılmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince sanığa ait ses CD'sinin emanetten getirtilerek çözümünün yapıldığı, iletişimin dinlenmesine konu telefon görüşmelerinin tespiti amacıyla bilirkişi tarafından hazırlanan raporda ara yakalamaların olduğu tarihlerde sanığın konuşmalarının bulunmadığı ve bu raporun duruşmada okunmadığı anlaşılmakla; CMK'nın 217. maddesine göre duruşmada tartışılmayan delil hükme esas alınamayacağından; iletişimin dinlenmesine ilişkin ses kayıtlarının getirtilerek çözümünün yaptırılması suretiyle oluşacak tapelerin duruşmada okunup diyeceklerinin sorulması, sanığın telefon konuşmalarına ilişkin tapeleri kabul etmemesi durumunda, ses örnekleri aldırılarak, ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması, ses kayıtlarının sanığa ait olduğunun belirlenmesi halinde, telefon konuşmalarının somut olay ve olgularla örtüşüp örtüşmediğinin ayrı ayrı irdelenip değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- "26.10.2018, 01.11.2018, 02.11.2018 ve 19.11.2018" olan suç tarihlerinin gerekçeli kararda "19.10.2018" olarak gösterilmesi,
3- Kabule göre; sanık hakkında belirlenen hapis cezasından TCK'nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken hesap hatası yapılarak 10 yıl 13 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olup, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin 15/05/2020 tarihli, 2019/3078 esas ve 2020/1270 karar sayılı hükmü hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 23/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.