Hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen temyiz dışı sanık ...'ın soruşturma aşamasında, kullanıcı ...'a temin ettiği uyuşturucu maddeyi beraat eden sanık ...'dan aldığını, kovuşturma aşamasında ise sanıktan aldığını beyan ettiği; beraat eden sanık ...'ın ise suça konu uyuşturucu maddeyi ...'a kendisinin verdiğini, kovuşturma aşamasında ise ağabeyi olan sanığı suçtan kurtarmak amacıyla kendisinin verdiğini söylediğini, uyuşturucu maddeyi ...'a sanığın verdiğini beyan ettiği; sanığın ise henüz ...'ın kolluk ifadesinin alınmadığı aşamada ve kovuşturma aşamasında suça konu uyuşturucu maddeyi ...'a kendisinin verdiğini beyan ettiği anlaşılmakla; suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinden sonra, aleyhinde ... ve ...'ın çelişkili beyanları dışında yeterli delil bulunmadığı aşamada ikrarı ile kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
10. Ceza Dairesi 2020/14492 E. , 2021/14448 K.
Mahkeme : ADANA Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a) Mahkûmiyet; Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/10/2019 - 2019/221 esas ve 2019/444 sayılı kararı
b) İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık ve müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanık hakkında 31.08.2018 tarihli olay nedeni ile verilen hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık ve müdafilerinin dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1-Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi gereğince taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda "ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği" belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
2-Hükümden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafilerinin temyiz istekleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMK'nın 302. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilk derece mahkemesi hükmünün;
1-Hüküm fıkrasının, sanığa verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin (A-7) ile gösterilen paragrafına "...tamamının tahsil edileceğinin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin" ibaresinin eklenmesi,
2-TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili (A-8) ile gösterilen paragrafına "...iptal kararındaki hususlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler" ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hukuka aykırılıkların DÜZELTİLEREK diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne yönelik TEMYİZ İSTEKLERİNİN ESASTAN REDDİNE, hükmolunan hapis cezasının süresi ile tutuklama tarihine göre, sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
B-Sanık hakkında 01.06.2018 tarihli olay nedeni ile verilen hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık ve müdafilerinin dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1-Hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen temyiz dışı sanık ...'ın soruşturma aşamasında, kullanıcı ...'a temin ettiği uyuşturucu maddeyi beraat eden sanık ...'dan aldığını, kovuşturma aşamasında ise sanıktan aldığını beyan ettiği; beraat eden sanık ...'ın ise suça konu uyuşturucu maddeyi ...'a kendisinin verdiğini, kovuşturma aşamasında ise ağabeyi olan sanığı suçtan kurtarmak amacıyla kendisinin verdiğini söylediğini, uyuşturucu maddeyi ...'a sanığın verdiğini beyan ettiği; sanığın ise henüz ...'ın kolluk ifadesinin alınmadığı aşamada ve kovuşturma aşamasında suça konu uyuşturucu maddeyi ...'a kendisinin verdiğini beyan ettiği anlaşılmakla; suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinden sonra, aleyhinde ... ve ...'ın çelişkili beyanları dışında yeterli delil bulunmadığı aşamada ikrarı ile kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi gereğince taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda "ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği" belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
3-Hükümden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre sebebiyle sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik CMK'nın 304/1. maddesi gereğince dosyanın Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 28.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.