Boşanma aşamasında sanığın eşinin akrabasını taciz ettiği iddiasının kötü niyet kapsamında değerlendirildiği örnek Krz (Karşı Oy)

Karar

9. Ceza Dairesi  2021/24864 E.  ,  2021/9809 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Cinsel saldırı

HÜKÜM : Beraat

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:

Mağdurenin aşamalardaki samimi beyanları, olayın hemen akabinde durumu anlattığı tanıklar ... ile ...'in iddiayı doğrulayan ifadeleri, söz konusu hadiseyi öğrenen mağdurenin akrabası tanık ...'in bu nedenle sanık eşine boşanma davası açması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın olay günü misafir bulundukları evde gördüğü reşit mağdurenin kalçasını sıkmak suretiyle sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçunu işlediği anlaşıldığından, müsnet suçtan mahkumiyeti yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek beraatine karar verilmesi,

Kanuna aykırı, katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.12.2021 tarihinde üyeler ... ile ...'un karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Mağdur suç tarihinde 24 yaşında olup sanık ise 28 yaşında ve mağdurun teyzesinin kızıyla evlidir. Mağdur verdiği dilekçe ile 27.06.2012 günü olayın üzerinden yaklaşık üç ay geçtikten sonra intikal ettirmiştir. Bir akşam günü mağdurenin evinde misafir olan sanığın yer sofrasında akşam yemeği yerken birkaç kez dizine dokunduğu sonra mutfağa geçerken sağ kalçasını ellediği, beş ay kadar öncede bir not yazıp saçlarını topladığın zaman çok güzel oluyorsun diye gösterdiğini iddia etmiştir. Mağdurun anlattığı olayları gören yoktur. Mağdurun anlatması üzerine de tanıklar önce ona inanmamış ama sonradan sanığın eşi de doğru olduğuna kanaat getirmiştir. İlk derece mahkemesinin TCK’nun 102/1 maddesinden verdiği mahkumiyet kararı önce tanıklar dinlenmediği için eksik incelemeden bozulmuş, sonra ikinci mahkumiyet kararı da gerekçesiz olduğu için bozulmuş, üçüncü kez mahkeme mahkumiyete yeterli delil olmadığına kanaat getirerek verdiği beraat kararı da bu kez mahkumiyet hükmü kurulması gerektiğinden bozulmuştur. Mağdurun işlendiğini iddia ettiği cinsel saldırının tek delili mağdurun beyanıdır. Olayın üç ay sonra intikal ettirilmiştir. Mağdurun iddiasına göre dokunma oldukça kısa sürmüş ve aniden gelişmiştir. Mağdurun beyanında tutarsızlık ve çelişkiler bulunmaktadır. Mağdur beyanını doğrulayan başka hiçbir delil yoktur. Sorunlu evliliği boşanmayla lehe bitirmek isteyen ailenin suç olmayan basit bir dokunmayı suç haline sokması mümkündür. Mağdurda akıl hastalığı olmadığı gibi kendisini de savunabilecek durumdadır. Önce anlattığına inanılmayıp sonradan inanılmasına dayanarak suçun işlendiği kabul edilemez. Bu nedenlerle mahkemenin mahkumiyete yeterli delil elde edemediği için verdiği beraat kararı dava dosyasıyla uyumlu olduğundan beraat hükmünün onaması yerine mahkumiyete bozulmasına dair sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.