Mahkemece, uyulan bozma ilamı ile oluşan usuli kazanılmış hak çerçevesinde, özürlü çocuğuna bakım sebebiyle alınan yardımların ... rant sigortasına tabi olması sebebiyle Türkiye’de ölüm aylığına engel olarak kabulünün, yabancı bir ülkede sosyal koruma altına alınan Türk vatandaşlarının amaca aykırı olarak kendi ülkesinin sosyal sigorta yardımlarından yararlanmasının engelleme sonucunu doğuracağına ilişkin yaklaşım yerinde ve isabetli ise de, bozma kararı çerçevesinde Mahkemece Türk Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aracılığıyla İlgili ... Sosyal Sigorta Mercii nezdinde yazışma yapılması sağlanarak, istirdada konu dönemde primi ödenen sürelerin bağımlı veya bağımsız bir çalışmaya dayalı olup olmadığı ve yapılan ödemelerin de bu nitelikte olup olmadığı hususlarının sorulması ile cevabi yazı ve eklerinin içeriğine göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırmaya dayalı olarak karar tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
10. Hukuk Dairesi 2019/3405 E. , 2021/6146 K.
Mahkemesi: İş Mahkemesi
Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile kesilen ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması ve Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtilen şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, Mahkemece verilen 06.04.2016 tarihli karar, Dairemizin bozma ilamı ile özetle, “…..uyuşmazlık konusu bakımından 06.08.2003 tarihi sonrasına ilişkin dönemde sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş Almanya’da geçen ve Ranta tabi olduğu anlaşılan süreler nedeniyle Mahkemece 506 sayılı Kanunun ek 47. maddesi kapsamında ve özellikle “yabancı ülke mevzuatı kapsamında” “sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlama” ile “bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlama” kavramları da irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi…” gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
Eldeki davada ise, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ile oluşan usuli kazanılmış hak çerçevesinde, özürlü çocuğuna bakım sebebiyle alınan yardımların ... rant sigortasına tabi olması sebebiyle Türkiye’de ölüm aylığına engel olarak kabulünün, yabancı bir ülkede sosyal koruma altına alınan Türk vatandaşlarının amaca aykırı olarak kendi ülkesinin sosyal sigorta yardımlarından yararlanmasının engelleme sonucunu doğuracağına ilişkin yaklaşım yerinde ve isabetli ise de, bozma kararı çerçevesinde Mahkemece Türk Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aracılığıyla İlgili ... Sosyal Sigorta Mercii nezdinde yazışma yapılması sağlanarak, istirdada konu dönemde primi ödenen sürelerin bağımlı veya bağımsız bir çalışmaya dayalı olup olmadığı ve yapılan ödemelerin de bu nitelikte olup olmadığı hususlarının sorulması ile cevabi yazı ve eklerinin içeriğine göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırmaya dayalı olarak karar tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.