YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Taahhüt tutanağında faiz tutarı nasıl gösterilmelidir?

Karar Özeti

2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 04/03/2019 tarihli taahhütnamede faiz olarak işlemiş faizin 5.314,33 Türk lirası, taksit süresince işleyecek faizin 2.103,47 Türk lirası olarak belirtildiği anlaşılmış ise de; bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, takip öncesi veya icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş veya taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden , Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin (2) no’lu bendi açısından ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Erzurum 2. İcra Ceza Mahkemesinin 05/02/2020 tarihli ve 2020/28 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında borçlunun ödeme şartını ihlali eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 21/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Karar

 

 

12. Hukuk Dairesi  2021/10933 E.  ,  2021/11685 K.

 

Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık ...'ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Erzurum 1. İcra Ceza Mahkemesinin 21/01/2020 tarihli ve 2019/1408 esas, 2020/35 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Erzurum 2. İcra Ceza Mahkemesinin 05/02/2020 tarihli ve 2020/28 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığı'nın 22/06/2021 gün ve 94660652-105-25-16424-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/09/2021 gün ve KYB- 2021/89743 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.

 

Anılan ihbarnamede;

 

Dosya kapsamına göre,

 

1- 04/03/2019 tarihli taahhüt sonrası 10/04/2019 tarihinde ilk taksitin ödenmemesi üzerine alacaklı vekilinin sanığa ait Tapu, Ptt ve Trafik kayıtlarına haciz konulmasını talep ettiği 17/05/2019 tarihinin suçun öğrenildiği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, alacaklı vekilinin suçu öğrenmesine rağmen 02/10/2019 tarihinde şikâyette bulunduğu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “şikayet süresi” başlıklı 347.maddesinde yer alan, “Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, müşteki tarafın suçu öğrendiği tarih ile şikâyet tarihi arasında üç aylık sürenin geçmiş olduğu nazara alınarak düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,

 

2- 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 04/03/2019 tarihli taahhütnamede faiz olarak işlemiş faizin 5.314,33 Türk lirası, taksit süresince işleyecek faizin 2.103,47 Türk lirası olarak belirtildiği anlaşılmış ise de; bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, takip öncesi veya icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş veya taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Kanun yararına bozma isteminin (1) no’lu nedeni yönünden yapılan incelemede;

 

Dosya incelendiğinde, 04/03/2019 tarihli taahhütnamedeki şikayet konusu yapılan 10/09/2019 tarihli taksit yönünden 02/10/2019 tarihli şikayetin 3 aylık yasal süre içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin (1) no’lu bendi açısından REDDİNE,

 

Kanun yararına bozma isteminin (2) no’lu nedeni yönünden yapılan incelemede;

 

2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 04/03/2019 tarihli taahhütnamede faiz olarak işlemiş faizin 5.314,33 Türk lirası, taksit süresince işleyecek faizin 2.103,47 Türk lirası olarak belirtildiği anlaşılmış ise de; bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, takip öncesi veya icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş veya taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden , Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin (2) no’lu bendi açısından ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Erzurum 2. İcra Ceza Mahkemesinin 05/02/2020 tarihli ve 2020/28 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında borçlunun ödeme şartını ihlali eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 21/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 339 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor