Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, somut olayda son sözün müşteki tarafına verilerek duruşma esnasında mevcut bulunan sanığa verilmediği, savunma hakkını kaldıracak ve kısıtlayacak şekilde karar verildiğinin anlaşılması karşısında, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
12. Hukuk Dairesi 2021/12054 E. , 2021/11690 K.
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ...'in, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Ankara 11. İcra Ceza Mahkemesinin 04/10/2019 tarihli ve 2019/215 esas, 2019/490 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 12. İcra Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2019/122 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığı'nın 26/07/2021 gün ve 94660652-105-06-10769-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/09/2021 gün ve KYB-2021/97346 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 24/10/2007 tarihli ve 2007/3134 esas, 2007/3946 karar sayılı ilamında, '' ...Dosyada nafaka borcunu ödememe eyleminden dolayı şikayet bulunmasına rağmen zuhulen mal beyanında bulunmama fiilinden hüküm kurulduğu gibi son celse hazır olan borçlu sanığa son sözünün de sorulmadığı dikkate alındığında bu hususların mahkemesince yerine getirilmesi gerekmektedir...'' şeklindeki açıklamalara nazaran, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 216/3. maddesinde yer alan “Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, somut olayda son sözün müşteki tarafına verilerek duruşma esnasında mevcut bulunan sanığa verilmediği, savunma hakkını kaldıracak ve kısıtlayacak şekilde karar verildiğinin anlaşılması karşısında, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Ankara 12. İcra Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2019/122 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 21/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.