YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Mağdura uzlaşma teklif edilmeden, yalnızca sanığın kovuşturma aşamasında uzlaşmak istemediğini beyan etmiş olması halinde uzlaşma önerisinin usulüne uygun yapılmış sayılır mı?

Karar Özeti

Suça sürüklenen çocuğa atılı suçların 5560 Sayılı Kanunla değiştirilmeden önce 5395 sayılı Kanunun 24. maddesine göre uzlaşmaya tabi olduğu, mağdura uzlaşma teklif edilmediği gibi, suça sürüklenen çocuk da soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı huzurunda uzlaşmak istemediğini belirtmiş ise de; bu tarihte yaşının küçük olması nedeniyle uzlaşma teklifinin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 24 ve 5271 sayılı CMK'nın 253/4 ve 254. maddeleri uyarınca kanuni temsilcisine yapılması gerektiği, kovuşturma evresinde çocuğun kanuni temsilcisi Zeliha Boz uzlaşma hususunda beyanda bulunmak üzere süre istediği halde, kendisine herhangi bir süre verilmediği, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurduğu da gözetilerek usulüne uygun uzlaşma önerisinde bulunulmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,


Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 01/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Karar

 

2. Ceza Dairesi  2014/23661 E.  ,  2014/22766 K.

 

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi
 

SUÇ: Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
 

HÜKÜM: Mahkumiyet
 

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

I) Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 Sayılı Yasanın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede;

 

29/02/2008 tarihli karar ile suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiş olup, hükmün 25/04/2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra 08/01/2009 tarihinde yeni suç işlendiği ve bu suçtan mahkumiyetinin kesinleştiği belirlenerek;
Suç tarihi itibariyle 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCY.nın 151/1, 31/2. maddelerinde tanımlanan mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık zamanaşımının suçun işlendiği tarih olan 26/08/2006 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,

 

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8.maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CYUY.nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının

 

DÜŞÜRÜLMESİNE,
 

II) Hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan itirazlara gelince;
Geceleyin iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunu temyize gelmeyen sanık.... ile birlikte işleyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 119/1-c maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;

 

1- Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK'nın 31/2.maddesi uyarınca iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda da rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yalnızca hırsızlık suçuna ilişkin düzenlenen rapor ile yetinilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

 

2- Suça sürüklenen çocuğa atılı suçların 5560 Sayılı Kanunla değiştirilmeden önce 5395 sayılı Kanunun 24. maddesine göre uzlaşmaya tabi olduğu, mağdura uzlaşma teklif edilmediği gibi, suça sürüklenen çocuk da soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı huzurunda uzlaşmak istemediğini belirtmiş ise de; bu tarihte yaşının küçük olması nedeniyle uzlaşma teklifinin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 24 ve 5271 sayılı CMK'nın 253/4 ve 254. maddeleri uyarınca kanuni temsilcisine yapılması gerektiği, kovuşturma evresinde çocuğun kanuni temsilcisi Zeliha Boz uzlaşma hususunda beyanda bulunmak üzere süre istediği halde, kendisine herhangi bir süre verilmediği, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurduğu da gözetilerek usulüne uygun uzlaşma önerisinde bulunulmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

 

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 01/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 


Bu sayfa 240 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor