YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Hırsızlık amacıyla evden çıkarılan malların sanıklarca evin bahçesine saklanması ve geri geldiklerinde ev sahibi tarafından görülmeleri durumunda hırsızlığa teşebbüs mü söz konusu olur?

Karar Özeti

 

a) ……. sanık ...’nın istinabe suretiyle sorguya çekilemeyeceği ve yine sanık ...’ın da yakalama sureti ile başka mahkeme tarafından sorguya çekilemeyeceği gözetilmeden sanıkların savunma hakları kısıtlanarak yargılamaya devamla hırsızlık suçundan yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,

 

b) …..  çaldıkları eşyanın bir kısmını( boya tabancası, oto aküsü, bataryalar) bir çuvala koyup evin bahçesinde bulunan tahtaların arasına gizledikleri ve 02/11/2014 tarihinde gece saat 20.00 sıralarında saklamış oldukları çuvalı almak için olay yerine geri geldiklerinde katılan tarafından görüldükleri anlaşılmakla; sanıkların eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 143, 43/1. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde tamamlanmış hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle yazılı şekilde aynı Kanun’un 142/2-h, 143, 35/2. maddeleri uygulanmak suretiyle sanıklar hakkında eksik cezalara hükmolunması,

 

c) İddianamenin sevk maddeleri arasında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin yer almadığının anlaşılması karşısında, sanıklara ek savunma hakkı verilmeden hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde TCK’nın 143. maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılarak sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,

 

d) Sanıkların eylemlerini gerçekleştirdikleri yerde bulunan katılanın babasından kalma gecekondu tipi tek katlı evde, suç tarihi itibariyle kimsenin oturmadığı, katılanın kolluk ifadesinde burayı depo olarak kullandığını beyan ettiği, buna göre suça konu yerin konut olarak kullanılmadığı anlaşılmakla; sanıklar hakkında, yasal unsurları oluşmadığından konut dokunulmazlığının ihlali suçundan beraat kararları verilmesi gerekirken yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,

 

e) Katılana, 01/11/2014 tarihli eylemi gerçekleştirenlerin 3 kişi olduğunu ve bu kişilerin evin bahçesinde bulunan tahtalar arasına bir şeyler gizlediklerini gördüğünü söyleyen komşusunun kimliğinin tespitiyle tanık sıfatıyla ifadesinin alınması gerekirken eksik kovuşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,

 

Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası hırsızlık suçundan kurulacak hükümlerde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Karar

 

 

2. Ceza Dairesi   2020/12341 E.  ,  2021/12563 K.

 

 

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi
 

SUÇ: Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
 

HÜKÜM: Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

1- Mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların mala zarar verme suçundan doğan zararı gidermediklerinin anlaşılması karşısında; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan CMK’nın 231/6-c maddesinde gösterilen, “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;

 

Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,

 

2- Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hırsızlık suçu yönünden, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;

 

a) 5271 sayılı CMK’nun 196/2. maddesinde yer alan “Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5237 sayılı TCK’ nın 142/2-h, 143. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin cezanın alt sınırının 5 yıl olması karşısında, sanık ...’nın istinabe suretiyle sorguya çekilemeyeceği ve yine sanık ...’ın da yakalama sureti ile başka mahkeme tarafından sorguya çekilemeyeceği gözetilmeden sanıkların savunma hakları kısıtlanarak yargılamaya devamla hırsızlık suçundan yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,

 

b) Oluşa ve dosya içeriğine göre, 01/11/2014 tarihinde sanıkların eylemlerini gerçekleştirdikleri yerde bulunan katılanın babasından kalma gecekondu tipi tek katlı eve tam olarak tespit edilemeyen bir zaman diliminde kapı kilidini kırarak girip içeride bulunan bir adet şofben, bir adet tost makinesi, bir adet masaüstü bilgisayar, bir adet hilti, bir adet matkap, üç adet boya tabancası, bir adet oto aküsü ve evin tesisatından sökülmüş olan batarya, musluk ve ara kablolarını çaldıktan sonra bu çaldıkları eşyanın bir kısmını( boya tabancası, oto aküsü, bataryalar) bir çuvala koyup evin bahçesinde bulunan tahtaların arasına gizledikleri ve 02/11/2014 tarihinde gece saat 20.00 sıralarında saklamış oldukları çuvalı almak için olay yerine geri geldiklerinde katılan tarafından görüldükleri anlaşılmakla; sanıkların eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 143, 43/1. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde tamamlanmış hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle yazılı şekilde aynı Kanun’un 142/2-h, 143, 35/2. maddeleri uygulanmak suretiyle sanıklar hakkında eksik cezalara hükmolunması,

 

c) İddianamenin sevk maddeleri arasında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin yer almadığının anlaşılması karşısında, sanıklara ek savunma hakkı verilmeden hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde TCK’nın 143. maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılarak sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,

 

d) Sanıkların eylemlerini gerçekleştirdikleri yerde bulunan katılanın babasından kalma gecekondu tipi tek katlı evde, suç tarihi itibariyle kimsenin oturmadığı, katılanın kolluk ifadesinde burayı depo olarak kullandığını beyan ettiği, buna göre suça konu yerin konut olarak kullanılmadığı anlaşılmakla; sanıklar hakkında, yasal unsurları oluşmadığından konut dokunulmazlığının ihlali suçundan beraat kararları verilmesi gerekirken yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,

 

e) Katılana, 01/11/2014 tarihli eylemi gerçekleştirenlerin 3 kişi olduğunu ve bu kişilerin evin bahçesinde bulunan tahtalar arasına bir şeyler gizlediklerini gördüğünü söyleyen komşusunun kimliğinin tespitiyle tanık sıfatıyla ifadesinin alınması gerekirken eksik kovuşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,

 

Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası hırsızlık suçundan kurulacak hükümlerde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 


Bu sayfa 318 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor